Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1173 E. 2020/650 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1173
KARAR NO : 2020/650

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2018
KARAR TARİHİ : 30/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … A.Ş …. Şubesi-Bursa Motorlu arasında araç alım sözleşmesinin yapıldığını, …. marka …. model …. renkli, kamyonun 03/03/2014 yılında satıldığını, 03/06/2018 tarihinde İzmir istikametinden İstanbul’a doğru gelen araçta …. köprüsü yoluna girildiği sırada yağ seviyesi düşük ikaz ışığının yandığını, aracın durdurulduğunu, yol yardım hattının arandığını, yol yardımının oraya gelmesinin bir faydası olmayacağının araca yağ konularak tekrar denenmesi gerektiğinin ifade edildiğini, bunun üzerin araca bir miktar yağ konulduğunu, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. D.İş sayılı dosya ile araçta meydana gelen motor arızasının eksantrik yataklarının dönmesi neticesinde ortaya çıkan bir arıza olduğunun belirlendiği, Beşiktaş….. Noterliğinden ihtarname gönderildiğini herhangi bir cevap alınamadığını ileri sürerek, ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bu mümkün değilse 152.792,80 TL araç satış bedelinin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine, arıza nedeniyle yapılmış olan masrafın mahkemeye bildirileceğini, şimdilik 2.000,00 TL’nin işleyecek yasal faiziyle iadesine, masraf ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yokluğunda yapılan bilirkişi incelemesinin tebliğ edildikten sona itiraz edildiğini, bilirkişi raporunun eksik ve yersiz incelemeye dayalı olduğunu, delil tespitinde aracın 170.812 km’de olduğunu aracın periyodik bakımlarının düzenli yapıldığı km’sine göre böyle bir arızanın imalat hatasından kaynaklandığı yönünde görüş bildirildiğini, aracın 4 yaşında olduğunu, garanti süresinin 03/03/2016 tarihinde dolduğunu, imalat hatası olarak değerlendirilemeyeceğini, …. A.Ş’nin pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, müvekkili şirketi ile davacı şirket arasında bir alım satım sözleşmesinin olmadığını, dava konusu aracın her türlü ayıptan ari olarak üretildiğini, davacının bedel iadesi talebinin menfaatler ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin ve hak düşümü itirazlarının olduğunu, 03/03/2014 yılında aracın alındığını, 4,5 yıl boyunca aracın kullanıldığını, dava açılmasının mümkün olmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını ileri sürerek, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; alım satım nedeniyle satın alınan aracın ayıplı olması sonucu ortaya çıkan ayıp nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, satıma konu aracın yağ pompasının arızası olduğunu ileri sürmektedir.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile bilirkişi raporu alınmış, aynı dosyadaki rapora davalıların itiraz ettiği anlaşılmaktadır.
Davalılar özetle, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını ileri sürmekle birlikte davacının araçtan beklediği faydayı ortadan kaldırmayacağını savunmaktadırlar.
Dava konusu araç üzerinde … ve … otomotiv öğretim üyelerinden oluşturulan bilirkişi heyeti ile inceleme yapılmıştır. Bilirkişi kurulu ayrıntılı raporunda; aracın çalışmaz durumda ve motor kısmının sökülerek dağıtılmış olduğu, krank milinin sağlam, eksantrik mili yataklarının hasarlanmış olduğunun tespit edildiği, dava konusu araçta, yağ ikaz lambası yandığı ifade edildiği ve üzerine yağ ekleme yapılarak tekrar çalıştırıldığı dikkate alındığında, aracın motorundaki yatakların yağsız kalması sürtünmeye neden olacağından araç üreticileri motorlarda ikaz lambası koyarak kullanıcıyı uyarırlar, çünkü bu sürtünme ile birlikte krank mili, eksantrik mili, bağlı yataklar ve piston kolu bağlantısının genelde zarar gördüğü, dava konusu araçta da bu parçaların yağsız kaldığında kısa bir süre içerisinde dönemez hale geleceği ve sonunda sıkışacakları dikkate alınmadan, ki dava konusu araçta yatak sarması sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği, araçta yatak sarması arızası meydana gelmemesi için araç olduğu yerde bırakılmadığı, çekici yardımı ile tamir ettirilecek yere götürülmesi gerekmesine rağmen dava konusu aracın dava dilekçesinde belirtildiği gibi hareket ettirilmesinden dolayı üretim veya servis hizmetinden kaynaklanmayan kullanıcı kaynaklı motor arızası meydana geldiği, ayıplı mal veya hizmet olarak değerlendirilemeyeceğini bildirmişlerdir.
Toplanan delillerden ve yaptırılan teknik incelemeden davacının satın aldığı araçta yatak sarması arızası olmakla beraber bu arızanın üretim ya da servis hizmetinden değil davacının kullanım hatasından kaynaklanmış olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40TL maktu ilam ve karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubuna, bakiye 18,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
5-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere tüm taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 30/09/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza