Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1136 E. 2019/1197 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1136
KARAR NO : 2019/1197

DAVA : TAZMİNAT (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2018
KARAR TARİHİ : 20/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekili şirketin dava dışı … Kimya Enerji Gıda İnş. Mad. Oto Nak. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti’ne sattığı kömürleri taşımak için 03/07/2010 tarihli … nolu sevk irsaliyesi ile 22.250 kg ceviz tipi ile 11.000 kg portakal tipi kömürü … plakalı …. kamyona yüklediğini, araç sürücüsü davalı …’a ıslak imza karşılığı teslim edildiğini, aynı kamyona 04/07/2010 tarihli ve … nolu sevk irasliyesi ile 34.400 kg portakal tipi ithal torbalanmış kömürün yüklendiğini, davalı …’a ıslam imza karşılığı teslim edildiğini, teslim edilen ürünlere ilişkin 15.064,96-TL tutarlı fatura ile 17.888,08-TL tutarlı faturaların düzenlendiğini, davalının fatura bedellerini ödememek için her türlü bahaneyi uydurduğunu, dava dışı … Kimya Enerji Gıda İnş. Mad. Oto Nak. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti fatura borcunu ödemediğinden müvekkili davacı Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …. Esas dosyası ile dava dışı şirkete 38.170,51-TL tutarında takip yapıldığını ileri sürerek, davacının tahsil edemediği mal bedeli olan 32.952,96-TL tutarını davanın davalılara ihbar tarihi olan 30/11/2015 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davacının icra takibi için ödediği 212,00-TL tutarı dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte Ankara ….ATM’nin … Esas ve …. Karar sayılı kararından yer alan 29,20-TL ilam harcı dava tarihinden ticari faiziyle birlikte, Ankara …. ATM’nin …. Esas, …. Karar sayılı kararından yer alan 50,00-TL davalıya ödenen yargılama giderinin dava tarihinden ticari faiziyle birlikte, Ankara …. ATM’nin …. Esas, …. Karar sayılı kararından yer alan 4.548,70-TL vekalet ücretinin dava tarihinden ticari faiziyle birlikte, Ankara ….ATM’nin … Esas sayılı davanın açılışında ödenen 145,00-TL gider avansının dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte, yine dosyaya 16/02/2016 tarihinde yatırılan 700,00-TL bilirkişi ücretinin dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte 25/02/2016 tarihinde Ankara …. ATM’ye yatırılan 100,00-TL gider avansının dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte olmak üzere toplam 5.785,00-TL ana paranın dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara müteselsilen tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin yerleşim yerinin Ankara ilinde bulunduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, işbu davaya süresi içerisinde yetki yönünden itiraz ettiklerini, dosyanın yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesinin gerektiğini, davacının müvekkillerinden taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı yanın dava konusu kömürleri 2010 yılından beri çeşitli mahkemelerde sürekli dava konusu yaptığını, dava konusu kömürlerin … tarafından teslim alındığının davacı yan tarafından bilindiğini ileri sürerek, öncelikle yetki itirazlarının kabulüne, dosyanın Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, esasa girilmesi halinde, davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taşıma sözleşmesinden kaynaklanan taşıma mal bedelinin ve Ankara …ATM’nin … Esas, …. Karar sayılı dosyasından ödenen bedelin rücuen alacağına ilişkindir.
Mahkememizce öncelikli olarak davalı yanın mahkeme yetkisine itirazı incelenmiştir.
HMK hükümlerine göre, yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili olması dava şartıdır (md. 114.1/ç). Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde ise yetki itirazı ilk itirazdır (md.116.1/a). Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlıkla ilgili olarak kanunla öngörülmüş kesin yetki kuralı bulunmadığından davalının yetki itirazı “ilk itiraz” niteliğindedir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir (md. 19/2). Cevap dilekçesinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta içinde ya da mahkemece verilmiş ek süre içinde verilmesi gerekir (md.127). Somut olayda davalı şirketçe yetki ilk itirazı süresinde yapılmıştır. HMK’daki yetkiye ilişkin hükümler incelendiğinde, HMK’nın 6. maddesine göre, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenir. 4721 sayılı TMK’nın 51. maddesinde, tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başkaca bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olarak tanımlanmıştır.
HMK’nın 10. maddesine göre, sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de görülebilir. Sözleşmenin ifa yeri, sözleşmede açıkça veya zımnen gösterilmişse gösterilen yerdir. Sözleşmeden ifa yeri açıkça veya zımnen anlaşılamıyorsa ifa yerinin tayini için sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 73. maddesine başvurulur. Maddedeki düzenlemeye göre, borç bir miktar paradan ibaretse alacaklının verme zamanında mukim bulunduğu yer sözleşmenin ifa yeri sayılır (BK. m. 73/1). Borç muayyen bir şeye (parça borcuna) taalluk ediyorsa sözleşmenin yapıldığı tarihte o şeyin bulunduğu yer sözleşmenin ifa yeri sayılır (BK.m. 73/2). Bunların dışında sözleşmenin ifa yerini tayinde kural, borcun doğumu zamanında borçlunun bulunduğu yerin ifa yeri olduğudur (BK. m. 73/3). Somut olayda taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Talep, taşıma işinden dolayı taşınan malın bedeline ilişkindir. Taşımanın Hasanoğlan”dan Polatlı’ya yapılması hususu taraflar arasında ihtilaflı değildir. Taşıma sözleşmelerinde ifa yeri taşınan emtianın teslim edileceği yerdir. Her iki alan da Ankara ili sınırlarında olduğundan mahkememiz yetkili değildir. Ayrıca davacı rücuen alacak istemine ilişkin de Ankara … ATM’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasını konu etmiş olup, rücuen alacakların da istemlerinde alacaklının ikametgahı mahkemesinin yetkisi değil, HMK m. 6 gereği genel yetki kuralı uygulanmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklama ve tespitler karşısında; HMK 6 ve 10. maddeleri uyarınca huzurdaki dava yetkili mahkemede açılmamıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde Ankara mahkemesinin yetkili olduğunu açıkça belirttiğinden yetki ilk itirazı süresinde ve usulüne uygun olarak yapılmış olmakla seçimlik hak davalıya geçmiştir. HMK’nın 10. maddesi gereğince sözleşmenin ifa yeri olduğundan süresinde yapılan yetki ilk itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı yanın süresinde olan yetki ilk itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine,
2-Yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde talep halinde yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
4-Harç ve yargı giderinin HMK nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Süresinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve …. sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı 20/11/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza