Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1123 E. 2019/1161 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1123
KARAR NO : 2019/1161

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/11/2018
KARAR TARİHİ : 12/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında ….. üzerinden kumaş satış sözleşmeleri yapılmış olup müvekkilinin kur farkı alacağının bulunduğunu, müvekkilinin kur farkı alacağına ilişkin 01/09/2018 tarihli ve 116.350,64 TL bedelli fatura düzenleyerek davalıya gönderdiğini, davalının 01/10/2018 tarihli mektupla faturaya itiraz ettiğini, davalı hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, takibin para alacağına ilişkin olması nedeniyle davalının yetki itirazının yerinde olmadığını, satış sözleşmelerinin ….. üzerinden yapıldığını, faturalarda satış konusu ürünlerin ….. bedelleri ile fatura tarihindeki kur farkının gösterildiğini, ayrıca fatura üzerine ödemelerde kur farkı uygulanacağına dair şerh düşüldüğünü, davalının bu faturaları itiraz etmeyerek kabul ettiğini, ayrıca tarafların sipariş ve ödemelere ilişkin mail yazışmalarından satış bedellerinin ….. üzerinden belirlendiği sözleşmelere ilişkin TL olarak yapılan ödemelerin ödeme tarihindeki kur üzerinden …..’ye çevrilerek hesaba kaydedildiğinin açık olduğu belirterek davalının itirazının iptali ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davaya konu faturalara karşılık davacıya 50.000,00 TL, 80.000,00 TL ve 100.000,00 TL tutarlı 3 adet çek keşide ederek 19/06/2018 tarihinde davacıya teslim ettiğini, dolayısıyla borcun artık kambiyo senetle bağlandığını, keşide edilen çeklerin henüz vadesinin gelmediğini, vadesi gelmeyen bir borç için ödeme talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacının kur farkı isteyebilmesi için sözleşmede açık hüküm bulunması gerektiğini, somut olayda taraflar arasında kur farkına ilişkin bir sözleşme bulunmadığını, davacının kur farkı talep edebileceği kabul edilse dahi ödemeyi TL üzerinden çek ile kabul eden davacının sonradan kur farkı talep hakkının bulunmadığını, ayrıca faturaların bir kısmının üzerine sadece davacı tarafından vurulan bir kaşeye dayanılarak kur farkı talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacının talebinin ticari teamüllere ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek davanın reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı ….. Tekstil tarafından borçlu ….. Tekstil hakkında 116.350,64 TL asıl alacak ile 1.802,64 TL işlemiş faizin tahsili istemiyle kur farkı faturasına dayalı olarak ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun takibe itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra dosya ve tarafların ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 09/09/2019 tarihli raporda; davacının ticari defter kayıtlarında 2017 yılı sonu itibari ile davalıdan 6.772,10 TL karşılığı 1.736,82 ….. alacağının bulunduğu, 2018 yılında davacı tarafından 214.826,83 TL karşılığı 50.472,06 ….. alacak üzerinden 01/09/2018 tarihli 116.350,64 TL tutarlı kur farkı faturasının düzenlendiği, 2018 yılında 01/09/2018 tarihi itibari ile davalıdan 331.177,47 TL alacaklı olduğu, cari hesap ekstresinde 19/06/2018 tarihinde davalı şirketten toplam 230.000,00 TL tutarında 3 adet çek alındığının kayıtlı olduğu, davacının kur farkına ilişkin düzenlemiş olduğu faturanın teslimine dair belge bulunmadığı, kur farkı talep edilebilmesi için taraflar arasında imzalanan sözleşmede hüküm bulunması veya fatura konusu malların döviz karşılığı satımının yapılmış olması gerektiği, taraflar arasında bu konuda sözleşme bulunmadığı, düzenlenen faturaların döviz karşılığı düzenlendiği ve TL karşılığının da gösterildiği belirtilmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya satış yapıldığı, faturaların ….. üzerinden düzenlenip TL karşılığının gösterildiği, ayrıca faturalarda TL çek ile yapılan ödemelerin çekin vadesindeki Merkez Bankası döviz satış kurunda işlem yapılacağı, TL ve döviz ile yapılan ödemelerde ödeme tarihindeki merkez bankası döviz satış kurunun dikkate alınacağı hususunda davacının kaşesinin bulunduğu, taraflar arasında kur farkı uygulamasına ilişkin herhangi bir sözleşme bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenmiş olan fatura bedellerine karşılık olarak davalı tarafından toplam 230.000,00 TL tutarlı 3 adet çek verildiği, davacının davalı tarafından TL çek ile yapılan ödemeleri kabul ederek ticari defterlerine kaydettiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda da belirtildiği üzere taraflar arasında kur farkı uygulamasına ilişkin imzalanmış bir sözleşme bulunmamaktadır. Çek bir ödeme vasıtası olup döviz üzerinden düzenlenmesi mümkün olduğu gibi, verildiği tarihteki döviz satış kuru üzerinden doldurulması da mümkündür. Buna rağmen ödemeyi TL üzerinden düzenlenmiş çek ile kabul eden davacının, bu aşamadan sonra kur farkı istemesi mümkün değildir. Bu itibarla davanın reddine karar vermek gerekmiş olup, davacı takipte haksız olsa da kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından davalının tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2- Koşulları oluşmadığından davalının tazminat isteminin REDDİNE,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 1.385,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.341,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesi gereğince 12.202,26 TL TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 12/11/2019

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza