Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1118 E. 2021/447 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1118 Esas
KARAR NO : 2021/447

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2018
KARAR TARİHİ : 14/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/06/2017 tarihinde Küçükçekmece İlçesi ….. Caddesi üzerinde davalılardan ……adına müteahhitliğini diğer davalı ……. İnşaat’ın yapmış olduğu altyapı kazı çalışmaları esnasında müvekkile ait kablonun koparılmak suretiyle hasara uğratıldığını, söz konusu hasara ilişkin müvekkil şirket çalışanı tekniker … tarafından hasar tespit tutanağı düzenlendiğini, olaya ilişkin kanıtların dilekçe ekinde sunulduğunu, uğranılan zararın giderildiğini ancak davalılar tarafından rızaen ödenmeyen alacağın hüküm altına alınmasını teminen dava açılması zaruriyeti oluştuğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne 9.703,49 TL alacağın hasar tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasınını kısa vadeli avanslara uygulanan değişebilir oranlarda avans faizi, vekalet ücreti ve mahkeme masraflarıyla birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddia konusu haksız eylemi yapanın idareleri olmadığını, hasara neden olan firmanın …….İnşaat şirketi olduğunu, idareleri ile yüklenici arasında imzalanan sözleşmeye göre ortaya çıkabilecek her türlü zarar, hasar, şikayet ve ziyandan dolayı maddi, manevi, hukuki ve cezai olarak her türlü ziyandan yüklenicinin sorumlu olduğunu, zarara neden olan müteahhidin ne ihale makamının istihdam ettiği kişi ne de Borçlar Kanunu 100. Maddesi anlamında yardımcı kişi olduğundan ihale makamı hakkında açılan davanın husumet yokluğu göründen reddinin gerektiğinin belirtildiğini, davanın bu sebeple husumet yönünden reddinin gerektiğini, yüklenilen işi yapacak olan firma elemanlarının müvekkil idarenin gözetim ve denetiminde olmadığını, davacı tarafından tutulan hasar tespit tutanağının tek taraflı olarak hazırlandığını ve bunun kabul edilemeyeceğini, bu nedenlerle davacı ile doğrudan bir ilgisi olmadığından davanın husumet nedeni ile reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı telekominikasyon şirketine ait kablolara davalı tarafça yapılan kazı çalışmaları sırasında zarar verilmesi iddiasıyla uğranılan zararın tazmini istemiyle açılmıştır.
Davalı tarafça, yapmış oldukları yazışmalar ve görüşmeler neticesinde söz konusu yerde kendileri veya müteahhitleri tarafından herhangi bir çalışma yapılmadığını, bu sebeple meydana gelen zararda idarelerinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı savunulmuştur.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Davacı şirket tarafından hasar sonrası hasar tespit tutanağı tutulmuş ve söz konusu zararların ……… İnşaat firmasına giderildiği ve buna ilişkin tutanak ve belgelerin dava dilekçesine eklendiği görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bir elektronik mühendisinden oluşan bilirkişi mahkememizce verilen yerinde inceleme yetkisi kapsamında yapmış oldukları yerinde inceleme neticesinde düzenlemiş oldukları bilikişi raporunda özetle; Olayın 05/06/2017 tarihinde gerçekleştiği dolayısıyla şu anda inceleme ve keşif imkanının bulunmadığını, davalılardan ……. meydana gelen hasarın kendileri tarafıdan değil, ……. adına çalışan yüklenici ……. İnşaat San ve Tic A.Ş tarafından gerçekleştiğinin belirtildiğini, davacının dosyaya resim sunmadığı, hasarın meydana geldiği yerdeki kazı çalışmasının davalılar tarafından gerçekleştirildiği anlaşılamadığı kazı alanındaki tabelalardan anlaşıldığını, hasar içeriğinin; hasara uğrayan yerde kopan F/O (fiber optik) kablonun arıza tespiti, tamiri 8.180,80 TL malzeme, 1.522,69 TL işletme zararı 9.703,49 TL tutarın günkü piyasa koşulları için makul olduğunu bildirmiştir.
Söz konusu hasar tespit tutanağını tutan şahıs olduğu anlaşılan ve davacı tarafça tanık olarak bildirilen … beyanında Küçükçekmece Gültepe mevkiinde internet kesintileri yüzünden aldıkları ihbar üzerine sahayı kontrol etmek üzerine gittiklerini, davalı şirketin tabelasını gördüklerini, kablolarının hasara uğradığını, hasarlı halini açıkta gördüklerini, tutanak tuttuklarını ve dosya içerisindeki tutanaktaki imzanın da kendisine ait olduğuna dair yeminli beyanına başvurulmuştur.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacıya ait kabloların ve kablo hattının davalı idare tarafından yapılan kazı çalışması sırasında hasar gördüğünün dinlenen yeminli tanık anlatımı, dosyaya sunulan fotoğraflardan ve bilirkişiler tarafından yerinde inceleme sonucunda düzenlenen rapor içerinden anlaşıldığı, bu hasarın davacı tarafça 3.şahıs bir firmaya ücreti mukabilinde gidertildiği, ödenen ücretin o günkü piyasa koşulları için makul olduğu, her ne kadar alt yapı çalışması yapıldığı inkar edilmiş ise de gerek fotoğraf ve bilirkişi incelemesinden ve davalı tarafça yapılan diğer bir çok çalışma sonucunda uğranılan zarralardan dolayı bir çok dava görülmesi nedeni ile davalının bu savunmasına itibar edilemeyeceği, aynı yerde alt yapısı bulunan davacı firma ve diğer kuruluşlara bilgi verilmeden ve önlem alınmadan kazı çalışması yapılmasından ve bu çalışma esnasında davacının zarar görmesinden dolayı illiyet bağının ve davalının kusurunun bulunduğu, bu doğrultuda davacının tazminat isteminde haklı olduğu, her iki tarafın da tacir olması sıfatını haiz olması ve meydana gelen zararın davacının ticari alanı çerçevesinde meydana gelmesi nedeni ile ticari faiz talebinin yerinde olduğu, yine haksız fiil hukukunun genel ilkeleri doğrultusunda haksız fiil tarihinden itibaren faiz istenebileceği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜNE,
9.703,49 TL hasar bedelinin hasar tarihi olan 5/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 662,84 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 165,72 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 497,12 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 4.080,00 vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 165,72 TL peşin harç, 821,90 TL bilirkişi ücreti ve posta gideri olmak üzere toplam 1.023,52 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı ……. vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.14/04/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza