Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1103 E. 2020/925 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1103 Esas
KARAR NO : 2020/925

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2018
KARAR TARİHİ : 18/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uluslar arası nakliyat, dağıtım ve depolama-ardiye alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin, davalı borçlu ….’ya ait mallar için 07/09/2017 tarih ve … ile … numaralı sevk irsaliyeleri ile serbest depo hizmeti sunmaya başlandığını ve hala sunmaya devam etmekte olduğunu, ancak davalı borçlu tarafından serbest depo hizmet bedeline ilişkin …. no.lu 29/12/2017 tarihli 4.872,03 TL bedelli, … no.lu 06/03/2018 tarihli 3.849,22 TL tutarlı, … numaralı 16/10/2018 tarihli 17.652,80 TL tutarlı faturalara istinaden toplam 26.374,05 TL serbest depo hizmetinin müvekkili tarafından sunulduğunu, davalının borçlu olduğunun faturalar, sevk irsaliyeleri, ticari defter ve kayıtlarıyla sabit olduğunu, cari hesaba konu alacağın serbest depo hizmeti olduğunu, davalı borçlu tarafından müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmaması sebebi ile davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız ve kötü niyetli itirazı neticesinde takibin durduğunu bildirerek, davalı borçlu şirketin her an kaçma ve şirket malvarlığını kaçırma ihtimali olduğundan davalının menkul, gayrimenkul malları ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati tedbir konulmasını,, davalı borçlu tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağa takip tarihinden itibaren en yüksek reeskont avans faizi işletilmesine, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazından dolayı %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve beyanlarında, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmayıp bu iddialarının doğruluğunun gerekli incelemeler neticesinde ortaya çıkacağını, faturanın veya cari hesap kaydının mevcut olmasının faturaya veya cari hesap kaydına dayalı alacağın var olduğunu göstermeyeceğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının %20 oranında icra inkar tazminatı talep etmesinin yasal olmadığını, icra inkar tazminatı talep edilebilmesi için alacağın likit olması, yargılamayı gerektirmemesi ve davalı borçlunun itirazında haksız olması gerekmekte olup, somut olayda müvekkili şirketin itirazının haksız olmadığı gibi davacı tarafın talep etmiş olduğu alacak, faiz talebi de dahil olmak üzere likit bir alacak olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminat talep etmesinin mümkün olmadığını, davanın gerek usul gerekse esas yönden haksız ve hukuka aykırı olup davacının ihtiyati haciz talep etmekte hiçbir menfaatinin bulunmadığını, davacının “alacağa takip tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi işletilmesine” şeklindeki talebinin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, reeskont avans faizi adı altında bir faiz türünün de hukukta mevcut olmadığını bildirerek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının % 20 oranında icra inkar tazminat talebinin reddine, kötü niyetli ve haksız davacı taraf aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturalardan kaynaklanan bakiye alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Usulüne uygun duruşma açılmış, taraf teşkili sağlanmış, uyuşmazlık konuları belirlenerek, deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 26.374,05-TL asıl alacak ile asıl alacak takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 yasal faizi ile birlikte tahsili için bakiye alacağa dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça ticari satım ilişkisinden kaynaklanan fatura ve cari hesap alacağının tahsili için girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptalinin istenildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Öncelikle davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş İzmir Asliye ticaret mahkemesine talimat yazılmış; bilirkişi tarafından düzenlenen talimat raporuna göre; davalının 2017-2018 defterlerinin lehine delil olduğu, taraflar arasında imzalanmış mal alım satım veya hizmet sözleşmesi olmadığı, takip konusu 29/12/2017 ve 06/03/2018 tarihli toplam 8.721,25 TL faturaların kayıtlı olduğu, fakat dava konusu 16/10/2018 tarih …. no.lu faturanın kayıtlı olmadığı, dava tarihi itibari ile davalının davacıya 8.720,25 TL borcu olduğunu bildirmiştir.
Davacının davalıya hizmet verip vermediği, takibe konu bakiye alacağı olup olmadığına ve alacak miktarının belirlenmesi için davacı defterlerinde HMK 222.maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi …. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacı tarafından ibraz edilen 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğinin mahkememiz takdirinde olduğu, davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihi itibariyle 26.374,05-TL cari hesap alacağı olduğu kanaatinin oluştuğu anlaşılmıştır.
Esasen taraflar arasındaki fark 16.10.2018 tarih 17.652,80 TL bedelli faturadan kaynaklıdır.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına, uyuşmazlığın her iki tarafından defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına, tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.
Davacının alacağına dayanak faturaların e-fatura olarak TİCARİ fatura senaryosunda düzenlendiği ve dolayısıyla davalının sistemine Online olarak düştüğü, e-faturaya sadece kayıtlı posta sistemi veya Noter vasıtası ile itiraz edildiği, ancak davacının alacağına dayanak faturalara itiraz edildiğine dair herhangi bir ispat vasıtası sunulmadığı, anlaşılmakla mahkememizde kesin kanaat oluşmuştur.
Tüm dosya kapsamında faturaların e-fatura olduğu, söz konusu faturalara itiraz edildiğine ilişkin bir delil bulunmadığı ve davalının ihtaratlı davetiyeye rağmen defterlerini sunmadığı ve aksine bir delilinin de bulunmadığı, neticeten davacının cari hesaptan kaynaklı alacaktan dolayı takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağının 26.374,05-TL olduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile takibin 26.374,05-TL açısından iptaline, takibin 26.374,05-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla işleyecek yıllık avans faizi ile devamına, dava İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak belirlenebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen toplam alacağın %20’si oranında İİK’nun 67.maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 26.374,05TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 26.374,05-TL asıl alacağı takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 5.274,8-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.801,61 TL karar ve ilam harcının başlangıçta yatırılan 318,54 TL peşin harç, 131,87 TL icra dosyasına yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.351.20 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 318,54 TL peşin harç ve 131,87 TL icra peşin harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 3.956,11 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 71,50 TL posta gideri, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 1.371,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı . 18/11/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza