Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/110 E. 2020/962 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/110 Esas
KARAR NO : 2020/962

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/01/2018
KARAR TARİHİ : 24/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından yapılan borca itirazın haksız olduğunu, davacı firmanın yurt içi ve yurt dışı kargo hizmetleri sunduğunu, davalıya ait forkliftin tırın arkasına park ettiği yerde bıçaklarını havada tutarak buradan geçen davacı şirkete ait aracın sürücüsünün bıçakları fark etmeyerek çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazısının meydana geldiğini, meydana gelen kazadan dolayı davacı şirketin 26/01/2017 tarih … seri numaralı 7.600,00 TL ve 26/01/2017 tarih … seri numaralı 5.790,00 TL bedelli faturalar düzenlendiğini, davalının zararın tazmininde sorumlu olduğunu ve itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalının zarara sebep olan forkliftin işleteni ve operatörünün istihdam eden olduğunu, bu sebeple davalı tazminata konu kaza sebebiyle hukuken kusursuz sorumlu sıfatı taşıdığını, davalının faize itirazının kötü niyet olduğunu, davacı şirketin alacağının likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilmesi gerektiğini, davalarının kabulü ile davalının haksız ve kötü niyetli borca faize takibi itirazın iptaline, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’den az olmamak üzere İİK 67. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 02/03/2018 tarihli cevap dilekçesinde; icra takibinin İstanbul İcra dairelerinde açma süresi içerisinde yaptıkları itirazda yetki itirazının sehven atlandığını ve itiraz edilemediğini, bunun üzerine davacının takibi Bakırköy de açtığını, kazaya karışan forkliftin tırın arkasında durmasının kazaya sebebiyet veren bir durum olmadığını, forklift hareketli bir iş makinesi olduğu için belirli bir yere tabela konulmasının mümkün olmadığını, kazaya konu forkliftin kaza sırasında kullanıcısının ubulunmadığını, forkliftin kaza yerinde sabit durduğunu ve kazaya sebep vermesinin mümkün olmadığını, kazanın bu denli büyük olmasının nedeninin davacı şirkete ait olan aracın sanayi bölgesine göre hızının yüksek olmasından ve dikkatsizlikten kaynaklandığını, davanın yetki yer mahkemesi yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, esas hakkında öne sürdükleri hususlar ile davalı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Meydana gelen kazada tarafların kusur oranı ile buna bağlı olarak davacının talep edebileceği hasar bedeli bakımından rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 10/05/2019 tarihli raporda; Forklift sürücüsünün meydana gelen bu kazadan dolayı %20 kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, sürücü … sevk ve idaresindeki …. plakalı aracı ile meydana gelen kazada %80 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, davacı tarafın dava konusu yapabileceği tazminat miktarının 1.520,04 TL olduğunu belirtmiştir.
Davacı vekilinin rapora yönelik itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 09/12/2019 tarihli ek raporda; kök raporda belirtilen hususların aynen geçerli olduğunu, davacı tarafın dava konusu yapabileceği tazminat miktarının 1.520,04 TL olduğunu belirtmiştir.
Davacı vekilinin rapora yönelik itirazlarının değerlendirilmesi, dosya kapsamında toplanan tüm deliller incelenmek sureti ile meydana gelen kazada tarafların kusur oranlarının tespiti ile buna bağlı olarak davacı tarafın talep edebileceği hasar bedelinin tespiti bakımından dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş olup, Adli Tıp Kurumu trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 30/06/2020 tarihli raporda; Forklift sürücüsünün %70 kusurlu olduğunu, …’in %30 kusurlu olduğunu, davacının 6.494,49 TL tutarındaki hasarın, davacının kusur durumuna %70’i olan 4.546,14 TL talep edebileceğini belirtmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 6098 sayılı TBK. nun m. 49 ve devamında düzenlenen haksız fiil nedeni ile oluşan zarara yönelik tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında tartışma konusu olan husus, meydana gelen kazada kusurun kimde olduğu, ne oranda olduğu, hasar bedeli şartlarının oluşup oluşmadığı ve hasar miktarının ne kadar olduğu noktasındadır.
Dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 13.390,68 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Zararın değerinin tespiti açısından malzeme konusunda ehil bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir. Bu amaçla bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda hazırlanan 10/05/2019 tarihli rapor içeriğine göre, dava dosyasında yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda davacının toplam zarar bedeli olarak 7.600,20.-TL’ nin hesaplandığı, icra takibine konu yapılan faturanın da toplam 7.600,20 TL olduğu, zarar miktarının kadri maruf olduğu anlaşılmıştır.
İcra takibinde her ne kadar 13.390,68 TL üzerinden takip başlatılmışsa da, bu alacağın takibe esas faturaya uygun olmadığı, icra takibinde ara toplam olan 5.790,68 TL ile genel toplam olan 7.600,00 TL toplanarak 13.390,68 TL üzerinden talepte bulunulduğu; genel toplam olan 7.600,00 TL içerisinde, 5.790,68 TL’ nin de bulunduğu, bu sebeple icra takibindeki talebin fazla olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamında yapılan yargılama neticesi davalının ticari işletme faaliyeti esnasında davacıya zarar verdiği, dosya kapsamındaki 30/06/2020 tarihli ATK raporuyla birlikte gözetildiğinde hasara konu kusurun %70 oranında davalı da olduğu, bu belirlemenin mahkememizce de benimsendiği; eylem ile zarar arasında nedensellik bağının bulunduğu, davalı şirketin işleten sıfatına haiz olduğu, sorumluluktan kurtulmayı gerektiren nedenlerin ise mevcut olmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve yapılan açıklamalar gözetilerek, kusura denk gelen 4.546,14.-TL hasar bedeli üzerinden, davacının davasında haklı olduğu kanaatine varılarak takibin devamına, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre alacağın belli olmadığı, yani likit olmadığı anlaşıldığından, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
-İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak 4.546,14 TL üzerinden devamına,
-Takibin alacaklının talebi aşılmamak üzere yıllık değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanarak yürütülmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
-İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 310,54 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 228,68 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 81,86 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYİ İRAD KAYDINA,
– Davacı tarafça yatırılan 269,78 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen 1.313,75 TL ATK fatura ücreti, bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafı yargılama giderinin kısmen kabul – red oranları ve takdiren %34′ ü olan 446,67 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafların davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın (ATK fatura ücreti olan 473,00 TL ödendikten sonra) karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5- Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza