Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1082 E. 2020/586 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1082 Esas
KARAR NO : 2020/586

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 13/11/2018
KARAR TARİHİ : 17/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında tekstilkent camii kaba inşaat işlerinin yapım işinin teşkil ettiği bir alt yüklenici sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin kademeli olarak iş teslimine rağmen davalı tarafından hizmet bedelinin ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile iflas yoluyla adi takip başlatıldığını, ancak davalı tarafından borcun tamamına itiraz edildiğini, takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek davalı tarafından borca yapılan itirazın kaldırılmasına ve borçlunun iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin müteahhitlik belgesi olması nedeniyle dava konusu işi tüm hakları saklı kalmak kaydıyla ve maddi sorumluluğu kabul etmemek kaydıyla üstlendiğini, camiinin kaba inşaatını …. İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.unvanlı şirketin üstlendiği tüm masrafları karşılayacağını taahhüt ve kabul ettiğini, tarafların anlaşması ve kabulü neticesinde ödemenin hakediş usulüne göre olacağı, hakedişler davalı müvekkilinin hesabına kaba inşaatı üstlenen …. İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.tarafından yatırılacağı ve davacının hesabına gönderilmek üzere anlaşıldığını, bu hususta davalı müvekkilinin hiçbir sorumluluğunun olmadığını, ayrıca borcun davalı aleyhinde kesinleşmeden ve ispat edilmeden iflas talebi içerisinde bulunmanın usule ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; İİK.177.maddesine dayalı iflas istemine ilişkindir.
Davalı şirketin sicil kaydının gönderildiği, incelenmesinde; kayıtlı muamele merkez adresi itibariyle mahkememizin kesin yetkili olduğu, davacı tarafça 15.000,00 TL iflas avansının yatırıldığı anlaşılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde örnek 11 nolu iflas yoluyla adi takiple ödeme emrini davalı / borçlu şirkete 02/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun vekili vasıtasıyla 25/05/2018 tarihinde borcun tamamına, ödeme emrie, faize ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı, işbu iflas davasının ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yasal 1 yıllık sürede açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının hak ediş bedelinin olup olmadığı varsa miktarı davalının var ise bu hak ediş bedelinden sorumlu olup olmadığı, İİK. maddelerine dayalı iflas yoluyla adi takipte itirazın kaldırılması suretiyle iflas koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında; davalı tarafın celse arasında bir ödeme programı çıkarttığını, tksitli şekilde ödeyeceğini, Eylül ayına dair ilk ödemeyi yaptığını, sulh protokolü imzaladıklarını, Aralık sonunda biteceğini, ileri tarihe ertelenmesini, sulh protokolünü mahkemeye sunduklarını beyan etmiş, beyanını imzasıyla tasdik etmiştir.
Davalı vekili duruşmadaki beyanında; davacıyla sulh olduklarını, protokolü imzaladıklarını,, müvekkilinin taksitleri ödeyeceğini, 4 taksite aralık ayında bitirecek şekilde uzlaştıklarını, ilk taksidinin ödendiğini beyan etmiş, beyanını imzasıyla tasdik etmiştir.
Sulh protokolü dosyaya ibraz edilmiştir.
HMK.nun 313.maddesi- (1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. (2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. (3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. (4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”düzenlemesi,
HMK.nun 314.maddesinde-(1) Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (2) Sulh, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince sulh doğrultusunda ek karar verilir. (3) Sulh, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı sulh hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir.”düzenlemesi,
HMK.nun 315.maddesinde – (1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. (2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Toplanan ve sunulan deliller, celp edilen icra dosyası, taraf vekillerinin beyanları ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; sunulan sulh protokolü kapsamında tarafların beyanı ve yapılan ödeme dikkate alınarak HMK.nun 315.maddesi nazara alınarak konusuz kalan iflas talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, HMK 331.madde uyarınca dava açılış tarihindeki haklılık durumu dikkate alınarak davacı elinde kesinleşmiş ilama ve tahsil kararına rağmen davalı borçlu tarafından ödeme yapılmayarak eldeki takibin ve davanın kesinleşmiş ilam sebebiyle açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle davacı dava açmakta haklı olduğu anlaşılmış olup iş bu davada davacı tarafından yargılama harç ve giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 315.maddesi gereği sulh nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dava açılış tarihindeki haklılık durumu dikkate alınarak yargılama harç ve giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400,,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 35,90-TL başvurma harcı, 35,90-TL peşin harç, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 141,50 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.213,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 15.000,00-TL iflas avansının karar kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
7-İİK.nun 164/1 maddesi uyarınca kararın re’sen taraflara/vekillerine tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
9-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/09/2020

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸