Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1062 E. 2020/575 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1062
KARAR NO : 2020/575

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 16/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … A.Ş ve yönetim kurulu başkanı …’in şirkete hissedar kazandırmak adına yurt dışı gurbetçilerinden para topladığını, davacının da dava dışı ……….. adlı Türk vatandaşının kendisine vermiş olduğu güven duygusu nedeniyle ve yıllık kâr getireceği, ayrıca parayı istediği zaman çekebileceği güvencesi ile ikna olarak farklı tarihlerde toplam 21.600,00 DM (12.000,00 + 9.600,00) yatırdığını, kendisine parayı yatırdığına dair senet ve teslim tesellüm belgesi verildiğini, her yıl kâr payını talep etmişse de tahsilat sağlayamadığını, yazı tarihinden itibaren davalıların temerrüde düştüğünü ileri sürerek, müvekkilinin davalı … ile geçer bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespitine, toplam 21.600,00 DM karşılığı 11.043,00 Euro’nun 01/01/1999 tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro cinsinden bir yıl vadeli mevduata uyguladığı faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartlarının yerine getirilmediğini, davanın zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açıldığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının elinde olduğunu iddia ettiği hisse senetleri için talep ettiği bedelin güncel olmadığını ileri sürerek, davanın zamanaşımı ve husumet yönünden reddine, esasa girilmesi halinde tüm alacak talebi, faizin başlangıç tarihi ve oranına ilişkin talepler yönünden reddine, müvekkilinin davacı hakkında tazminat davaları açma haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından kendisinin şirket ortağı olmadığından bahisle ödediği bedelin tahsiline ilişkin alacak davasıdır. Taraf delilleri toplanımş, bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Yargılama devam etmekteyken 07.12.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7194 sayılı kanununun 41. maddesi ile dava konumuz ile ilgili aşağıdaki şekilde düzenleme getirilmiştir.
MADDE 41- 25/3/1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması Ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler İle 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu Ve 3182 Sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 4- 31/12/2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez.
Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.”
Yargıtay …… Hukuk Dairesinin benzer davalarla ilgili son uygulaması; iş bu davamıza konu, şirket ortağı olmadığının tespiti ve davalı şirketlere ödenen paraların iadesi talepleri, haksız fiil hükümleri kapsamında değerlendirilerek, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı ve ödendiği ispatlanan paraların, ispatlanan geri ödemeler düşüldükten sonra, iade edilmesi şeklindeydi.

Yukarıda belirtilen 7194 sayılı yasa ile 3332 sayılı yasaya eklenen, geçici madde 4’ün ikinci fıkrasına göre; Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” düzenlemesine göre; mahkememizce dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilerek ve yargılama gideri davalı üzerinde bırakılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40TL maktu ilam ve karar harcının peşin alınan 1.157,93 TL harçtan mahsubu ile artan 1.103,53 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ile 1.157,93 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 881,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda,davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 16/09/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza