Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1059 E. 2020/420 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1059
KARAR NO : 2020/420

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 08/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davalı ….. Teksilden toplamda 23.741,90 kg 1.kalite iplik satın almış olduğunu, bu ipliklerin 75 çuval 4.173,00 kg lik kısmının 08/05/2018 …. nolu irsaliye ile davalı şirkete iade edildiğini, iade edilen ipliklerden sonra kalan iplikler ile müvekkil şirketin müşterisi ….. Tekstil adına örme yapıldığını, ….. Teksil tarafından yapılması istenen örme işinin temini süresinin çok kısa olduğunu, bu yüzden temin edilen ipliklerin alınır alınmaz boyaya verildiğini, yaptırılan boya işleminden sonra ipliklerde ”……” denilen bir hata ortaya çıktığını, ….. Tekstil’in bu hatadan dolayı kumaşları kabul etmeyip müvekkil şirkete iade ettiğini, bu hatanın ek işlem ile giderilebileceği düşünülerek kumaşların …. Tur. Mak. Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Şirketinin boyahanesinde …… hatalarının ek işleme tabi tutulduğunu ve bu işlem için ek ücret ödendiğini,bu işlem sonucunda da hatanın tamamen ortadan kalkmadığını, hatalar ortadan kalkmamış olsa da ….. Teksil firmasının kumaşları kabul ettiğini, bunlara ilişkin faturaların bulunduğunu, ipliklerin hatalı çıkmasından dolayı davalı firmaya hatalı iplik teslim edilmesinden dolayı şirketin oluşan boya tamir ücreti olarak 86.245,02 TL’nin ödenmesi veya ipliklerin teslim alınmasının ihtar edildiğini, davalının buna karşılık ihtarname çektiğini ve iddiaları kabul etmediğini, zarardan oluşan ücreti ödemediğini, bunun üzerine teslim alınan iplliklerdeki hatanın tespit edilmesi için Çerkezköy ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. D.iş sayılı dosyası ile bahse konu örülen kumaşlar üzerinde delil tespiti yaptırıldığını ve tespit sonucu bilirkişi ….. ‘in düzenlediği rapora göre tespite konu ipliklerin içerisinde….. gibi bir karışımın olduğunu, bu malzemelerin ipliğin bünyesinden geldiğini ve ipliklerin %100 pamuk olmadığını tespit ettiğini, yapılan bu delil tespitinin davalı şirkete tebliğ edildiğini, herhangi bir cevap verilmediğini, bunun üzerine müvekkil şirketin hatalı ipliklerin tamir edilmesi için …. şirketine ödemiş olduğu 87.109,81 TL nin davaı şirketten tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itiraz ettiğini ve takibi kötü nitetli olarak durdurduğunu, ipliklerin hatalı olarak teslim edildiğinin bilirkişi raporunda sabit olduğunu, bu nedenle haksız ve kötüü niyetli olarak yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine , mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından 11/04/2018 tarihli sipariş formu ile sipariş edilen ürünlerin sipariş formuna uygun surette davacı tarafa teslim edildiğini, davacı tarafa teslim edilen ürünlerde her ne kadar nam altında olursa olsun herhangi bir ayıp bulunmadığını, basiretli bir tacir gibi davranması yasa gereği olan davacı tarafından TTK madde 23/1-c mucibince yasal süresi içinde ve usulüne uygun surette herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığını, davacı tarafından müvekkil şirket aleyhine başlatılan icra takibinin ve bu davanın kötü niyetli olduğunu, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddi ile haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeni ile davacı aleyhine iddia edilen alacak miktarının %20 sinden aşağı omamak üzere tazminata hükmolunmasına, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan zarardan doğan bedelinin tahsili için girişilen icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 87.109,81 TL asıl alacağın birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği,İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği,bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği,davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Usulünce duruşma açılmış, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar arasındaki fason imalat sözleşmesi kapsamında dava konusu ürünlerin ayıplı olup olmadığının tespiti için mahallinde keşif yapılmış, taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde HMK 222.maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi ……. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin kanuni süre içerisinde yaptırıldığı, davacının 2017 ve 2018 ticari defterleri lehine delil bulunduğu, davacının ticari defterlere göre 05/10/2018 takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 13.20 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerninin lehine delil niteliği bulunduğu, 05/10/2018 takip tarihi itibari ile davalının davacıya 118.56 TL borcunun bulunduğunu bildirilmiştir.
Tekstil mühendisi bilirkişi …… tarafından mallar ve numuneler incelenmek suretiyle düzenlenen bilirkişi raporunda; takip konusunun davacının davalıdan almış olduğu ürünlere karşılık davacının dava dışı …… Ltd şti nin davacıya kestiği tamir faturasının davalıdan tahsili istemli olmakla davacı İplik siparişi verirken davalının ipliklerde yabancı madde bulunması hususunda garanti vermediği, davalı ipliklerinde yabancı elyaf bulunabileceğini belirttiği, bu nedenle ipliklerin %100 pamuktan oluşmayacağını bilerek sipariş verdiğinden, davacının davalıdan zararını istemeyeceğini bildirildiği görülmüştür.
İncelenen tüm dosya kapsamına,tarafların iddia ve savunmalarına,bilirkişi raporu içeriğine göre;
Borçlar Kanunu ve Tiraret Kanunundaki satım sözleşmesi ile ilgili hükümlerden alıcının satılan malım muayene yükümlülüğü olduğu ve bu malım muayene sırasında ortaya çıkıp çıkmayacağına göre farklı nitelendirildiği anlaşılmaktadır. Açık ayıp teslim anında çıplak gözle görülebilen ayıp iken , çıplak gözle varlığı saptanamamakla birlikte işin niteliğine göre yapılması normal olan kontrolde tespit edilebilen ayıplar ise muayene ile ortaya çıkan ayıp olarak nitelendirmek gerekir. Gizli ayıp ise teslim alında bulunan bir sebep nedeni ile çıplak gözle veya işin niteliğine göre normal bir muayene ile varlığı saptanamayan ayıptır. (Prof Dr. Saibe Oktay Özdemir, Yargıtay Kararları Işığında Ticari Satış Sözleşmesinde Ayıp Kavramı ve Ayıba Bağlı Hakları Kullanmak İçin Uyulması Gereken Külfetler İsimli Makale Prof Dr. Hüseyin Ülgen Armağan Kitabı 1 Cilt Sayfa 44 İstanbul) Somut olay açısından satım sözleşmesine konu olan ürünün gizli ayıplı olmadığı mahallinde yapılan inceleme ile ortaya çıkmıştır. Esasen savunulan ayıbın özelliği de gözetildiğinde en azından davalının teslim olunan ürünleri sekiz gün içinde gözden geçirmesi, bu noktada basit ve olağan muayeneyi yapması mümkün olduğu halde davalı alıcı kanunun kendisine yüklediği gerekli gözden geçirme yükümlülüğünü ve buna bağlı olarak ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Bu noktada davalı alıcının kanunun öngördüğü süre içerisinde ayıp ihbarı yaptığına ilişkin belge sunamadığı ve somut olayın özelliği de gözetildiğinde bu hususu ispatlayamadığı ve ispatlayamayacağı açıktır. Ayrıca davalı alıcının yukarıda açıklandığı üzere ayıp savunması var ise en azından ayıbın niteliğinin ne olduğunu soruşturması , nicelik ve niteliğin belirtmesi ve bu konuda satıcının ayıptan haberdar olmasını gerektirecek gerekli açıklama ve delilleri sunması gerekir. Dava tarihinden önce ve hatta yargılama sırasında davalı tarafın bu yönde somutlaştırmış olduğu hiçbir delili bulunmamaktadır.
Davacı doğabilecek zararına ispat yükü altında olmakla beraber BK uyarınca akit iki tarafın karşılıklı rızası ile tamam olur, bu rıza açık olabileceği gibi zımni de olabilir, davacı zımni olarak rıza göstermiş kabul edilse bile bu durumun usuli sonuçlarına katlanmak zorundadır.
Ticari şirketi olan davacı, 6102 sayılı TTK’nın 18/2 maddesine göre ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek zorundadır. Davacının dava konusu olayda basiretli bir iş adamı gibi hareket etmediği, satın aldığı aracın gizli ayıbı olup olmadığını satın alma tarihinden itibaren 8 gün içinde inceleyip satıcıya bildirmesi gerekirken bunu yapmadığı bu itibarla oluştuğunu öne sürdüğü zararının tazminini davalıdan talep etme koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre; mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davacı tarafından siparişi verilen iplikler hususunda davacı süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığı da dikkate alınarak sunmuş olduğu delillerle zararını ispat edemediği kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş; aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.487,62 TL harçtan mahsubuna, artan 1.433,22 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin ve takdir olunan 12.124,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinın ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.. 08/07/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza