Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1053 E. 2022/1149 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1053 Esas
KARAR NO : 2022/1149 karar

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2017
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Küçükcekmece … Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile 01.09.2016 tarihinde 2016-2017 Eğitim Öğretim yılı öğrenci taşıma sözleşmesi yaptığını, eğitim öğretim yılının bir yıllık dönemin tamamını kapsadığını ve sürenin bitim tarihinin 09.06.2017 tarihi olduğunu, ancak davalının sözleşmede öngörülen anlaşma süresi dolmadan 31.01.2017 tarihinde müvekkiline karşı işe gelmemesini söyleyerek sözleşmeye aykırı davrandığını ve bir başka firma ile öğrenci taşıma sözleşmesi yaptığını, müvekkilinin yapmış olduğu sözleşme gereği halen yükümlülüklerini devam ettirerek sözleşme nedeniyle bağlı olduğu işçileri sözleşme süresince çalıştırdığını, müvekkilinin sözleşme gereği davalı şirkete beş adet araç tahsis ederek işlerini özenle yaptığını ve hatta eğitmenlerini dahi servisle taşıma işlerini de ücretsiz yaptığını, müvekkilinin davalıya tahsis ettiği araçların … ,… plakalı araçlar olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete sunmuş olduğu hizmetten dolayı bir yükümlülük altına girdiğini ve ona göre de giderleri olduğunu, bu durumun Bakırköy ….Noterliğinin 06/02/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile bildirildiğini ancak herhangi bir olumlu dönüş sağlanmadığını ve dava ile ilgili durumu çözmelerinin istendiğini, iş bu sözleşmenin uygulanmasının devam edememesinden dolayı müvekkilinin zararları doğduğunu, alınan paraların tek tek kalem olarak ekte sunulduğunu, ekte sunulan evraklara göre müvekkilinin her ay toplam 30.450,00 TL para kazandığını, sözleşmenin bitimine 4 ay 10 gün olduğunu, bu süre zarfında davalı için yapılacak yol -yakıt masraflarını çıktıktan sonra müvekkilinin elinde kalan veya kalması gereken paranın 23.950,00 TL olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin her ay 23.950,00 TL zarar ettiğini, müvekkilinin toplam zararının 103.783,33 TL olduğunu iddia ederek; öncelikle davanın kabulüne, davalı şirketin sözleşmeyi ihlal etmesi nedeniyle müvekkilinin zararı olan 103.783,33 TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkilinin telafisi güç ve imkansız zararlara maruz kalmaması için davalı şirket yönünden dava sonuna kadar mal varlığına karşı ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkili şirkete ait …. Okulunda öğrenim gören öğrencilere servis hizmeti vermek amacıyla öğrenci velileriyle yapılacak görüşmelerde kendisine referans olmasını talep ettiğini, müvekkili şirketin de bu talebi kabul ettiğini ve davacının servis hizmeti vermesi konusunda referans olduğunu velilere bildirdiğini, buna ilişkin olarak da iş bu davanın taraflarına birbirlerine karşı karşılıklı olarak herhangi bir yükümlülük yüklemeyen 01/09/2016 tarihli sözleşmenin imzalandığını, bu sözleşmenin imzalanma amacının ise hem velilere karşı davacıya referans olma hem de müvekkili şirkete ait okulun Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olması sebebiyle bu Bakanlığa, okula servis hizmeti veren araçların, araç plakalarının ve şahısların bildirilmesi zorunluluğu olduğunu, davacının müvekkili şirkete ait okula öğrenci taşıma işine devam ederken birkaç ay sonra 01/09/2016 tarihli sözleşmede de plakası belirtilen davacıya ait araçlardan birisi olan … plakalı aracı kullanan şoför hakkında küçük bir kız öğrenciyi taciz ettiği iddialarının gündeme geldiğini, daha sonra bu iddianın Savcılık şikayetine döndüğünü, bunun üzerine müvekkili şirketin konunun hassasiyetini göz önüne alarak derhal hem davacıyla hem de velilerle irtibata geçtiğini, böyle bir ciddi iddianın var olduğunu, konunun çok hassas bir konu olduğunu ve artık davacıya referans olmayacağını hem davacıya hem de öğrenci velilerine bildirdiğini, bundan sonra yaşananların ise davacı ile öğrenci velileri arasındaki bir konu olduğunu, dava konusu sözleşmenin taraflara borç yükleyen bir sözleşme olmadığını, herhangi bir bedel içermediğini, sadece Milli Eğitim Bakanlığına bildirim yapmak ve öğrenci velilerine referans olmak amacıyla imzalanmış bir sözleşme olduğunu, davacının dava dilekçesinde müvekkili şirketin davacıya işe gelmemesini söylemesi ve başka bir firmayla anlaşma yaptığı iddiasının mesnetsiz ve gerçekdışı olduğunu, davacının müvekkili şirkete hizmet vermediğini, müvekkilinin başka kişi veya şirketlere de referans olmakta serbest olduğunu, davacı tarafından müvekkili şirkete araç tahsis edilmesinin ve hizmet verilmesinin söz konusu olmadığı gibi müvekkili şirketin hehangi bir yükümlülüğünün bulunmadığı sözleşmedeki yükümlülüklerini ihlal etmesinin de hukuken mümkün olmadığını, müvekkili şirket ile davacı arasındaki sözleşmenin iki tarafa karşılıklı borç yükleyen bir sözleşme olmadığını, bu sözleşmenin tek taraflı feshi ve tazminat gibi konularının gündeme gelmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının dava dilekçesinde her ay kazandığını iddia ettiği 30.450,00-TL’yi dava dilekçesinde belirtmemekle birlikte öğrencilerin velilerinden tahsil ettiğini, bu durumun ise müvekkili şirketin davacıya karşı herhangi bir ödeme yükümlülüğünün olmadığını açıkça gösterdiğini savunarak; haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafça davanın Küçükçekmece ….Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esasında açılmış olduğu; Küçükçekmece ….Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/05/2017 tarihinde kesinleşen 01/03/2017 tarih … E. … K. Sayılı ilamı ile “…Dava, taşıma sözleşmesine istinaden, sözleşmeye aykırı, haksız ve hiçbir nedensiz sözleşmeye aykırılık nedeniyle zararın tanzimi talepli ticari nitelikli taşınır kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebini içerir davasıdır. Görev, HMK 114.maddesinde dava şartları arasında sayılmış olup, dava şartları kamu düzenine ilişkin bulunduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulur .Ayrıca HMK 30 maddesi ve Anayasa madde 141 son cümle yargılamanın hızlı bir şekilde yürütülmesi ilkesi dikkate alınarak taraf itirazlarının da bu hususu değiştirmeyeceği ve ön inceleme aşamasında mahkememizce davanın şartlarının re’sen kontrolünün gerektiği, bu inceleme sırasında dava şartı eksikliği sonradan taraflarca da giderilemeyeceği dikkate alınarak ve kamu düzeninin ilişkin görev hususu ile taşıma sözleşmesinin yeni ticaret kanunda düzenlendiği ve TTK madde 850 ve devamı maddeleri dikkate alınarak bu hükümlerin uygulanması gerektiği” gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
KALDIRMA KARARI ÖNCESİ YARGILAMA VE GEREKÇE:
Mahkememizin … Esas 22/11/2017 tarih ve …. Sayılı kararı ile;
“…Dava; taraflar arasında imzalanan 2016-2017 Öğretim Yılı Öğrenci Taşıma Sözleşmesinde davacının kiraya veren, davalının ise kiralayan sıfatıyla imzalarının bulunduğu görülmektedir. Davacıya ait araçların, davalı kurum bünyesinde eğitim gören öğrencilerin Taşınması İçin Araç Kiralama Sözleşmesi uyarınca kiralanması ihtilafın özünü oluşturmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.6100 sayılı HMK’nun 4/1-a madesi ile “Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği” hüküm altına alınmıştır. 6100 sayılı HMK’nun Sulh Hukuk Mahkemesinin görevini düzenleyen 4/1-a maddesi tüm kira ilişkilerini kapsayan yasal düzenleme niteliğini taşıdığından davacı ile davalı arasındaki Öğrenci Taşıması İçin Araç Kiralama Sözleşmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılan alacak davasının Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.(Yüksek Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 25/06/2012 gün ve 2012/4819 esas,2012/8781 karar ve 30/10/2012 gün,2012/10740 esas,2012/11542 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği gibi)” gerekçesiyle davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, Mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir.
KALDIRMA KARARI SONRASI YARGILAMA VE GEREKÇE:
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı dosyasından verilen 22/11/2017 tarihli kararı, davacı vekili tarafından İSTİNAF edilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … .Hukuk Dairesi’nin … Esas 18/10/2018 tarih ve … Sayılı kararı ile: “…Davacı açtığı davada davalı ile arasında taşıma sözleşmesi bulunduğunu ileri sürmüştür. Gerçekten de davalının da kabulünde olan 01.09.2016 tarihli imzalanan sözleşmenin 2016-2017 Eğitim ve Öğretim Yılı Öğrenci Taşıma Sözleşmesi başlığı altında düzenlendiği anlaşılmaktadır. Taşıma sözleşmeleri TTK.’ da düzenlenmiş olup, TTK.’nın 4/1.a.maddesi uyarınca, eldeki dava mutlak ticari davadır. Aynı Kanun’un 5.maddesi uyarınca davaya bakma görevi asliye ticaret mahkemesine aittir…” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce kaldırma kararından sonra yapılan yargılama aşamasında; taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Uyuşmazlığın, taşıma sözleşmesinden kaynaklı alacak olup olmadığı, miktarı, ödeme olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davalı vekili tarafından bildirilen tanık mahkememizce bizzat dinlenilmiştir.
Mahkememizce dinlenen davalı tanığı … beyanında,” Ben kampüs akademide öğrenci olan … ‘in velisiyim, kızım 2016-2017 yılında bu okula devam etti, bu esnada servisi kullandık, bir dönem kullandığımızı hatırlıyorum, 1 yıl kadar olması lazım, davacının servisiyle gittik geldik, hergün de aynı servis gelmiştir, servis ücretini de biz doğrudan hostese verdik, çoğu zaman çocukla beraber zarf içinde yolladım, okula da herhangi bir para ödemedim, sözleşme yapıp yapmadığımızı hatırlamıyorum, sadece okulda bir masa kurmuşlardı servise gideceklerle ilgili o masadan servisçileri bulduk, hatta ilk ben servise yazdırmadım daha sonradan bu servisi buldum ve tek yön kullandık sadece dönüş için” demiştir.
Mahkememiz dosyası, tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığının, lehlerine delil niteliğinde olup olmadığı, defter kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığı hususları ile davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, alacaklı ise alacağın miktarı hususlarında rapor düzenlenmek üzere mali müşavir bilirkişi ile taşıma/lojistik konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
13/04/2021 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “… Taraflarca imzalanmış sözleşmenin bir “referans sözleşmesi” değil bir “taşıma sözleşmesi” olduğu, ancak sözleşmenin kusurlu ve eksik kurulmuş olduğu, sözleşmede fesih ile ilgili bir madde bulunmamasına rağmen 2016/2017 eğitim öğretim yılını kapsamakta olduğu ve süresi dolmadan feshedildiği, Mahkemece belirlenen 11.01.2021 tarihli incelemeye davacı tarafın katılmadığından davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davalının 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerinde, davacı ile arasında olan ticari ilişkisine ilişkin bir hesap kaydına rastlanılmadığı, davacının sunmuş olduğu taşımacılık hizmeti çerçevesinde ücretini davalıdan değil, taşımacılık hizmeti verdiği davalı eğitim kurumunun öğrenci velilerinden aldığı hususunun uyuşmazlık konusu olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının taraflar arasındaki sözleşmenin davalı yanca tek taraflı olarak süresinden önce feshi nedeniyle sözleşmeden bakiye süre olan 4 ay 10 günlük süre için mahrum kaldığı kârın davalıdan tahsili talebi nedeni ile oluştuğu, davacının 4 ay 10 günlük kar mahrumiyetine ilişkin önceki aylar gelirini ortaya koymak adına olduğu anlaşılan, velilerden tahsil edilen ücretlere ilişkin birtakım makbuzlar ve listeleri ibraz etmiş olduğu görülmekle birlikte ilgili evrakların her zaman düzenlenebilecek ve düzeltilebilecek nitelikte evraklar olduğu, delil niteliği olan ticari belgelerden fatura, banka dekontu, resmi tahsilat makbuzu vb olmadığı, Mahkemece sözleşmenin süresinden önce feshi nedeniyle bakiye süre için davacının m
ahrum kaldığı kârı talep edebileceğinin kabulü halinde; davacının ticari defterlerinden
sözleşme süresinde bu sözleşmeye münhasıran tahsis ettiği 5 araçtan elde ettiği (fatura düzenleyip ticari defterlerine kayıt ettiği) geliri ile bu geliri elde etmek için (
faturalı vb gider evrakları ile yine ticari defterlerine kayıt ettiği) katlandığı
giderlerinin tespiti neticesinde davacının aylık ortalama gelirleri ile giderleri arasındaki müspet farkın gelir olarak tespit edilmesi neticesinde sözleşmeden bakiye
süre olan 4 ay 10 günlük süre için kâr mahrumiyeti hesabı yapılabileceği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
İstanbul Umum Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odasına müzekkere yazılarak; İstanbul İlinde faaliyet gösteren bir öğrenci servisinin Küçükçekmece İlçesinde bulunan bir okul yönünden ortalama aylık net kazanç tutarının (yakıt, yol vs giderler düşültükten sonra) araştırılarak Mahkememize bildirilmesi istenilmiş; 01/12/2021 tarihli cevabi yazıda aylık emsal ücretin 3.500,00-TL olabileceği hususunun bildirildiği görülmüştür.
Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; 2016/2017 eğitim ve öğretim yıllarında … Okullarına ait servis taşıma işinin hangi firma tarafından yerine getirildiği hususunun araştırılarak servis hizmeti veren firmalar ile servis taşıma ihalelerine ilişkin tüm bilgi ve belgelerin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Halkalı Vergi Dairesine müzekkere yazılarak; davacının servis hizmetleri nedeniyle 2016 ve 2017 yılları gelir vergisi beyannameleri ile 2016 ve 2017 yıllarına ait geçici vergi beyannamelerinin ve aynı yıllara ait KDV beyannamelerinin bir suretinin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyasında verilen 12/07/2018 tarih ve … sayılı Kararı ve kesinleşme şerhinden bir suret dosya kapsamına kazandırılmıştır.
17/11/2021 tarihli celse ara kararı gereğince, Mahkememiz dosyası, son gelen belgeler doğrultusunda ve taraf vekillerinin kök bilirkişi raporuna beyan ve itirazları da dikkate alınarak ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen ek rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
13/09/2022 tarihli bilirkişi ek raporunun incelenmesinde özetle; “…davalı yanın itirazları yönünden yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde kök rapordaki kanaatin değişmediği, davacı tarafın 2016 yılında 80.089,00-TL ve 2017 yılında 17.686,33-TL zarar etmiş olduğu, beyannameler üzerinde tespit edilen kar/zararın davacının belirtilen yıllardaki toplam ticari kar/zararı olduğu, İstanbul Umum Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası’nın belirlediği emsal bedel üzerinden yapılan hesaplamada davacı tarafın 75.833,35-TL kar mahrumiyetinin hesap edildiği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçe sunulmuştur.
İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187, 190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddesinde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, 13/04/2021 tarihli kök bilirkişi raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; Davacı ile davalı arasında 01/09/2016 tarihli 2016-2017 Eğitim Yılı Öğrenci Taşıma Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davalı tarafça sözleşmenin bitim tarihinden önce feshedilerek sözleşmeye aykırı davranılması nedeniyle davacı tarafından zarara uğradığı iddiası ile iş bu tazminat davasının açıldığı, uyuşmazlığın ticari nitelik arz ettiği, HMK’da yapılan değişiklik gereğince uyuşmazlık değeri 500.000,00 TL’nın altında olduğundan davada basit yargılama usulünün uygulandığı, TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca taraf şirketlerin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 13/04/2021 tarihli bilirkişi kök raporuna göre, davalının 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerinde, davacı ile arasında olan ticari ilişkisine ilişkin bir hesap kaydına rastlanılmadığı, davacının sunmuş olduğu taşımacılık hizmeti çerçevesinde ücretini davalıdan değil, taşımacılık hizmeti verdiği davalı eğitim kurumunun öğrenci velilerinden aldığı, davacının 4 ay 10 günlük kar mahrumiyetine ilişkin önceki aylar gelirini ortaya koymak adına olduğu anlaşılan, velilerden tahsil edilen ücretlere ilişkin birtakım makbuzlar ve listeleri ibraz etmiş olduğu görülmekle birlikte ilgili evrakların her zaman düzenlenebilecek ve düzeltilebilecek nitelikte evraklar olduğu, delil niteliği olan ticari belgelerden fatura, banka dekontu, resmi tahsilat makbuzu vb olmadığı hususlarının tespit edildiği, davacı vekilince ihtara rağmen ticari defter ve kayıtların Mahkemeye sunulmadığı ve yerinin de bildirilmediği anlaşılmakla; taraflar arasında imzalanan 01/09/2016 tarihli sözleşmenin özel hükümler başlıklı 4 b maddesinde servis ücretlerinin kiraya veren tarafından aylık olarak velilerden tahsil edileceği, c maddesinde ise kiraya verenin hiçbir surette kiralayandan ücret talep etmeyeceği düzenlemelerinin yer aldığı, davalı ticari defterlerinde davacı ile arasında olan ticari ilişkisine ilişkin bir hesap kaydına rastlanılmadığı, dinlenen davalı tanığının beyanından ve Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü cevabi yazısından davacının 2016-2017 eğitim yılı sonuna kadar servis taşıma işini yaptığının anlaşıldığı, dava tarihi dikkate alındığında davacının uğradığını iddia ettiği zararını somut deliller ile ispat edemediği sonuç ve vicdani kanaatine varılmakla; ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.772,36-TL harçtan mahsubuna, artan 1.691,66-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T 13/4. maddesi gereğince hesaplanıp takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸