Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1040 E. 2020/694 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1040
KARAR NO : 2020/694

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2018
KARAR TARİHİ : 07/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davalı şirketten elektrik hizmeti almak adına başvuruda bulunduğunu, davalı şirket ise müzakere edilmeksinizin tek taraflı olarak hazırlamış olduğu perakende satış ve abonelik sözleşmesini müvekkil şirket yetkilisine imzalatıldığını, abonelik sözleşmesinin yapıldığı tarihte sözleşmede davalı şirketin tek taraflı olarak belirlediği “güvence bedeli” adı altında müvekkil şirketten 6.800-TL tahsil ettiğini, müvekkil şirketin, aldığı hizmet karşılığı tüm faturalarını zamanında ve eksiksiz olarak ödediğini ve ödemeye devam ettiğini, ancak davalı şirket, abonelik sözleşmesinin başında güvence bedeli olarak yüksek bir miktar ödeme almasına rağmen 30.05.2018 tarihinde “ek güvence bedeli” adı altında toplamda 34.888-TL tutarında haksız ödemeyi, hiçbir bilgilendirme yapmaksınız müvekkil şirketten talep ettiğini, müvekkil şirketin haksız olarak talep edilen 34.888-TL tutarındaki miktara itiraz ettiğini beyan ederek,davalı tarafın yapmış olduğu haksız işlemlerin tespiti ile işlemlerin iptaline, müvekkil şirketten haksız olarak tahsil edilen toplamda 34.888-TL tutarlı miktarın ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte iadesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın güvece bedelinin hesaplanmasında 100 kw üzerine çıkılması gerektiği, güvence bedelinin ilgili tüketicinin sözleşme tarihiden önceki son iki aydaki tüketim toplamı en fazla olan iki aylık tüketime karşılık gelen tutarın dikkate alınacağını, ilgili yönetmelik uyarınca güvence bedeli, tüketicinin elektrik enerjisi tüketim bedelini ödememesine karşılık olarak borcuna mahsup etmek üzere alındığını ileri sürerek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ek güvence bedelinin iadesine yönelik alacak davasıdır.
Bakırköy … Tüketici mahkemesinin … Esas …. Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı üzerine mahkememize dosya tevzi olmuştur.
Usulünce duruşma açılmış tarafların aktif ve pasif husumetleri değerlendirilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Davacının abone dosyası celbedilip elektrik mühendisi … dan alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafından ek güvence bedelinin yansıtılmasına kanuni bir zemini olduğu, davacı adına tahakkuk ettirilen bedelin 14/03/2013 tarihli 6446 sayılı elektrik piyasası kanunu ve elektrik piyasası tüketici hizmetleri yönetmeliğinin 35/5 maddesine göre uygun olduğu, davalı taraf için ek güvence bedelinin 34.888,67 TL tahakkuk ettiği, yerinde yapılan incelemede hesap hatasının olduğu, ek güvence bedelinin 24.434,22 TL olması gerektiği, 10.454,45 TL nin davacıya iadesi gerektiği, iade edilen tutarla ilgili de yasal faizin ödenmesi gerektiği kanaati edindiğini bildirmiştir.
Yargılama esnasında davalı 17/05/2019 tarihinde dava konusu bedeli güncelleyerek ödemiştir. Davalı her ne kadar ödeme yapmış ise de eldeki davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır. Buna göre mahkememizce davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı dava açılmasına yaptığı hesap hatası nedeniyle sebebiyet verdiği, davalının 100 yıllık bir kurum olduğu, güvence hesabının aboneler tarafından hesap edilebilirlik vasfının olmadığı, her ne kadar davacı tüm güvence bedeli yönünden dava açmış ise de güvence bedelinin davalının teknik incelemesi ile belirlenebilir olduğu ve ancak davalı tarafından bilinebilir olması nedeniyle davacının hak arama hürriyeti de gözetilerek lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilerek yargılamaya son verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusu kalmadığından KARAR TESİSİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davalının davacının dava açmasına neden olması ve haksız olması nedeniyle 24.434,22 TL dava değeri üzerinden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.669.10 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 3.665,13 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafından yapılan 600.00 TL bilirkişi ücreti 87,75 TL posta gideri olmak üzere toplam 687,75 TL yargılama giderinden red ve kabule göre hesaplanıp takdir olunan 481,67 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Gider avansından artan olur ise taraflara İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere tarafların yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza