Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1018 E. 2021/281 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1018 Esas
KARAR NO : 2021/281

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR TARİHİ : 10/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin sahibi olduğu matbaa tesislerinde davalı şirkete ait bir takım baskı işlemi yapıldığını, bu işlerin karşılığında davalı şirkete fatura düzenlendiğini ve gönderildiğini, davalı şirketin bir kısım ödemeleri yaptığını fakat bakiye ödemeleri yapmadığını, bunun üzerine icra takibine geçildiğini, borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, yapılan itirazın dayanaksız ve haksız olduğunu, alacağın likit olduğunu, bu sebeplerle icra takibinin iptali ile takibin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir..
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Alacaklı (davacı) … Gazetecilik A.Ş. Vekili vasıtası ile 05/10/2018 tarihinde borçlu (davalı) … Yayıncılık Ltd. Şti. Aleyhine Bakırköy .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile fatura alacağını dayanak göstererek, 67.944,13 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren alacağa işleyecek yıllık % 19,50 kanuni faizi, masraf ve vekalet ücreti, icra giderleri ile birlikte tahsili amacıyla takibe geçmiştir. Davalı borçlu 16/10/2018 tarihli itiraz dilekçesinde; müvekkilin takip konusu alacağa ilişkin olarak hiçbir borcunun bulunmadığını, bu nedenle takip borcun aslına ve ferilerine itiraz etmiştir. Borçlunun yapmış olduğu vaki üzerine takip durmuştur.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Davalı ibraz etmediğinden sadece davacı defter ve kayıtları incelenmiştir.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde HMK 222.maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi … tarafından düzenlenen kök ve ek bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin kanuni süre içerisinde yaptırıldığı, davacı şirkete ait 2017 ve 2018 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterinin yasal süresinde onaylandığı davacı yanın icra takip tarihi olan 05/10/2018 tarihi itibariyle faturalardan kaynaklı davalı yandan 67.944,13-TL cari hesap alacağının bulunduğu bildirilmiştir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına, uyuşmazlığın her iki tarafından defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına, tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Davacı dayanak faturalar açık fatura olmakla miktar itibariyle 5.000 TL üstü faturalar yönünden davalının BA formlarının celbine karar verilmiş; istenen BA formları ile beraber davacı ticari defter ve kayıtları ile 22.257,51 TL + 38.718,50= 60.976,01 TL alacağını ispatlaması üzerine miktar itibariyle 5.000 TL altı faturalar yönünden davacı delilleri arasında yemin delili yer almakla bu hakkı hatırlatılmıştır.
Yemin, taraflardan birinin davanın çözümlenmesine etkili olan bir vakıanın doğru olup olmadığı hakkında kanunun belirlediği şekilde mahkeme (hakim) önünde beyanda bulunmasıdır. Yemin eden taraf bu beyanın doğruluğunu namus, şeref ve kutsal saydığı bütün inanç ve değerleri ile teyit etmektedir. Medeni Usul Hukukumuzda yemin delili kesin delil niteliğindedir.
6100 sayılı HMK.nun 229’ncu maddesinin birinci fıkrasında,”Yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup da yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır.” şeklinde olup yemin etmemenin sonuçları düzenlenmiştir.
Dava konusu faturalar yönünden davacı vekili yemine dayanmış olduğundan davalı şirket yetkililleri isticvap edilmiş; davalıya 25.12.2020 tarihinde usulüne uygun tebliğe rağmen tayin edilen gün ve saatte yemin için mahkemede hazır olmadığı gibi geçerli bir mazerette ileri sürmediğinden, davalı yemin konusu vakıaları yani teslim olgusunu ve davacıya borçlu olduğunu ikrar etmiş sayılmış, mahkememiz son celsesinde yemin hususunda kaş adliyesine talimat yazılması talep edilmişse de davalının iki celse boyunca gelmediği anlaşılmakla talebi mahkememizce uygun görülmeyip davanın kabulü ile davalının itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
Davanın kabulüne,
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın asıl alacak 67.944,13 TL üzerinden iptali ile takibin devamına,
Asıl alacağın takip tarihinden itibaren değişik oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Alacak likit olduğundan haksız itiraz nedeni ile hükmolunan miktarın takdiren %20’si tutarında 13.588,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 4.641,26 TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 820,60 TL’nin ve icra dosyasına yatan 339,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.480,94 TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.633,00 -TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 820,60 TL peşin harç, 339,72 TL icra dosyasına yatan peşin harç, 101,00 TL posta gideri, 650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.947,22 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza