Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1011 E. 2020/457 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1011
KARAR NO : 2020/457

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2018
KARAR TARİHİ : 16/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurum ile davalı arasında 27/03/2018 tarihli kurumsallaşmaya ilişkin anlaşma ve bilgi güvenliği ve gizlilik sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince müvekkilinin davalı borçluya hizmet ifasında bulunmaya başladığını, söz konusu sözleşmeye istinaden davalı şirket için 27/03/2018 tarihli ve 18.792,21 TL tutarında kurumsal proje analiz ve raporlama bedeli hizmetine ilişkin faturayı, 26/04/2018 tarihli ve 20.511,35 TL bedelli kurumsal projeler detay yönetmeliği ve diğer hizmetlere ilişkin faturayı düzenlemiş ve davalı şirketin ödeme yaptığını, daha sonra müvekkili şirketin vermiş olduğu hizmet karşılığından 04/06/2018 tarihli 25.509,03 TL tutarında fatura düzenlendiğini, buna rağmen davalı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir ödeme olmadığını, ihtarname gönderildiğini, müvekkili adına borçlu davalı aleyhine ödenmeyen hizmet bedellerinin tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket vekili tarafından yasal süresi içerisinde takibe, borca ve fer’ilerine itiraz edildiğini ileri sürerek, borçlunun icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, asıl alacağa uygulanacak avans faizi ile birlikte takibin devamına, borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatını ödemeye mahkum edilmesine, mahkeme masrafı ve ücreti vekaletin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın gerçek bir mal veya hizmet teslimine dayanmayan bir fatura düzenleyerek ilamsız icraya koyduğunu, fatura içeriğinde yazılı iş veya hizmetin üretilerek teslim edildiğini gösterir bir kanıta dayanılmadığı gibi ticari ilişkinin temli olarak gizlilik akdi gösterildiğini, gizlilik sözleşmesi kapsamında hazırlandığı ve sunulduğu iddia edilen hizmetlerin maddi dayanaktan yoksun olduğu gibi istenen hizmet bedelinin de fahiş olduğunu ileri sürerek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Usulüne uygun duruşma açılmış, takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 25.509,03 TL asıl alacak ile asıl alacak takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının davalıya hizmet verip vermediği, takibe konu faturalardan dolayı alacağı olup olmadığına ve alacak miktarının belirlenmesi için davacı defterlerinde HMK 222.maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi …. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacı tarafından ibraz edilen 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğinin mahkememiz takdirinde olduğu, davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihi itibariyle dava konusu edilen faturanın açık fatura olduğu, davacının davalıdan 25.509,03 TL alacaklı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davalının ticari defterleri üzerinde inceleme gün ve saati tebliğ edilmesine rağmen ibraz etmediğinden incelenememiştir. Dava konusu faturanın BA formunun incelenmesi için vergi dairesine yazı yazılmış faturanın davalı konusu bildirilmediği tespit edilmiştir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına, uyuşmazlığın her iki tarafından defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına, tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir. Faturadan dolayı alacaklı olduğunu ispat yükü davacı taraftadır.
Davanın niteliği gereği fatura tesliminin ispatı zorunludur. Yargıtay … HD.’nin …. E. ve …. K. sayılı ilamında; somut olayda, davalı akdi ilişkiyi inkar ettiğine göre, davacının akdi ilişkinin varlığını usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerekir.Fatura düzenlenmesi tek başına akdi ilişkinin varlığını kanıtlamaya yeterli değildir,,.”,Yargıtay …. HD.’ nin …. E. ve …. K, sayılı ilamında; ” Fatura, tek başına akdi ilişkinin kanıtı olamaz. Bu durumda davacının dava konusu malların davalıya satıp teslim ettiğini yazılı delille kanıtlama yükümlülüğü bulunmaktadır. ”Yargıtay … HD.’nin …. E. ve …. K, sayılı kararında; “Davada, delil olarak sadece davalı Telekom ‘dan celbedilen fatura ve kayıtlara dayanılmıştır. Fatura, tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olamaz.
Denilmek suretiyle faturanın tek başına borç ilişkisini kanıtlamaya yeterli olmadığı sonucu belirtilmiştir.
Davalıdan talep ettiği alacak miktarı oranında alacaklı olduğunu ispat etme külfeti davacıda olup davacı tarafından kesilen faturanın davalıya teslim edildiği usulüne uygun deliller ile kanıtlanamadığından ve davacı vekili açıkça yemin deliline dayanmadığından yemin delili hatırlatılmadan ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 454,74 TL harçtan mahsubuna, artan 400,34 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin ve takdir olunan 27.089,39 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 16/07/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza