Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1003 E. 2019/402 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1003
KARAR NO : 2019/402

DAVA : ALACAK (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/10/2018
KARAR TARİHİ : 27/03/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 12/08/2013 tarihli 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi ile bayilik protokolü imzalandığını, 140.000,00-TL bedelli teminat mektubunun müvekkili tarafından davalı şirkete taraflar arasındaki anlaşmalara istinaden teslim edildiğini, müvekkilinin taraflar arasında imzalanan 5 yıllık sözleşmenin sonunda sözleşmenin yenilenmeyeceğini Osmaniye …..Noterliğinin 06/08/2018 tarihli, …. yevmiye nolu, ihtarnamesi ile davalıya bildirildiğini, sözleşmenin sona ermesinin akabinde davalı şirketin müvekkili tarafından kendisine teslim edilen 140.000,00-TL’lik teminat mektubunu müvekkiline iade etmeyerek haksız ve taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak nakde çevirdiğini, bunun akabinde Üsküdar …..Noterliğinin 11/09/2018 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesinin davalı şirkete gönderilerek, müvekkili şirketin doğmuş ve doğacak herhangi bir borcunun bulunmadığı, bu nedenle de nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içerisinde müvekkili şirkete iade edilmesinin talep edildiğini, davalı tarafından söz konusu bedelin iade edilmediğini, ihtarnameye de cevap verilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile şimdilik 10.000,00-TL’nin ihtar tarihi olan 11/09/2018 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafça ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddine, haksız ve hukuka aykırı olarak açıldığını iddia ettiği davanın reddine, karşı dava bakımından sözleşmeden ve kanundan kaynaklanan her türlü zarar ziyanın tazmini hakları ile fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile davalı bayinin satış taahhüdünü ihlali nedeni ile satış taahhüdünü ihlalden doğan cezai şart alacaklarının şimdilik 10.000,00-USD’lik kısmının temerrüt tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek bankaların dövize uyguladıkları en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, gerek asıl dava bakımından gerekse karşı davaları bakımından yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı-karşı davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağına ilişkin alacak davasıdır.
TTK’nun 4.maddesinde ticari davalar tanımlanmakla; bu açıdan anılan maddenin 1.fıkrasında “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu kanunda sayılan davaların ticari dava olduğu öngörülmüştür.
Somut olayda bakıldığında ise; görev yönünden yapılan re’sen inceleme ile, davanın taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklandığı, tarafların tacir olup ihtilafın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda, taraflar arasında görülen davada görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmıştır.
Yetki hususu mahkemelerce ön inceleme aşamasında değerlendirilir. Davalı vekilince cevap dilekçesinde usulüne uygun yetki itirazında bulunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 17.maddesine göre “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” hükmüne göre sözleşmedeki yetki şartına atfen süresinde yapılan yetki itirazı sonucu, aksi de kararlaştırılmadığından artık sözleşmedeki yetkili yer mahkemesinin yetkisi kesin yetki haline dönüşür.
Taraflar arasındaki katılımcı bayilik sözleşmesinin 22.maddesine göre uyuşmazlık halinde İstanbul Mahkemeleri yetkili olduğu belirlenmiş olup HMK 17.madde gereği tarafların tacir olduğu da gözetilerek davanın belirlenen yer mahkemesinde açılması gerekir. Bu nedenlerle mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNİNE,
HMK 20. Madde gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren taraflardan birinin mahkememize müracaatı ve talebi halinde dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Aksi takdirde dosyanın yeniden ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
2-Yargılama gideri vekalet ücreti harç ve avansların nihai kararla birlikte ele alınmasına dair
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/03/2019

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza