Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/999 E. 2018/194 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/999
KARAR NO : 2018/194

DAVA : Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/06/2016
KARAR TARİHİ : 22/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/04/2018

Bakırköy ….Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/06/2017 tarih …. Esas, …. Karar sayılı görevsizlik kararı nedeniyle davacıların süresi içerisinde vermiş olduğu gönderme talep dilekçesi üzerine mahkememize tevzi edilerek mahkememizin …. Esas numarasına kaydı yapılan dava dosyasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar dava dilekçesinde özetle; murisleri ve destekleri olan …’in 22/06/2002 tarihinde …. ili ….ilçesinde …. adına kayıtlı …. plakalı …. AŞ tarafından kira bedeli ile işletilen traktör ile tek taraflı trafik kazası yaptığını, kaza akabinde vefat ettiğini, ayrıca 3 kişinin daha kazadan dolayı yaralandığını, ölüm olayından sonra …. adlı şahsın trafik sigortası tazminatı yerine kendilerine kasko parası verdiğini, ayrıca murisin 15 yıllık sigortasından doğan kıdem tazminatını ödediğini, iki çocuğunun bakımı ve okul dershane giderlerini, ev kirasını hiçbir destek olmadan kendisinin karşıladığını, sonradan öğrendiğine göre sözkonusu trafik kazasının iş kazasına girdiğini, ilgili şahıslar tarafından örtbas edildiğini, bu şahıslar hakkında Gemlik C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, 03/06/2016 tarihinde 15 yıllık zaman aşımının durduğunu, 01/06/2016 tarihinde davalı … şirketine tazminat talebini içerir dilekçesini verdiğini, ancak sigorta şirketinin kendisine geri dönüş yapmadığını, 14 yıllık mağduriyeti esnasında ölenin eşi olarak kanser rahatsızlığı geçirdiğini ve halen işsiz olduğunu, tüm davacılar için toplam 1.950.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihinin 22/06/2002 tarihinde olduğunu,Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/2 ve olay tarihi itibariyle uygulanması gereken 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 102.maddesi uyarınca 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu,öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 10/06/2002/2003 tarihleri arasında Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sakatlanma halinde kişi başına azami sorumluluk limitinin kaza tarihinde 18.000 TL olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, müteveffanın herhangi bir sosyal sigortalar kurumuna bağlı olup olmadığının araştırılmasının da gerektiğini, davacıların hak sahibi olup olmadıklarının mahkemece araştırılması, tazminat hesabının aktüer siciline kayıtlı aktüer tarafından yapılmasını talep ettiklerini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davacıların adli yardım talepleri kabul edilmiştir.
Davalı … şirketinden kaza tarihini kapsayan zorunlu trafik sigorta poliçesi ile hasar dosyasının örneği celpedilmiştir.
Ölenin veraset ilamı …. Sulh Hukuk Mahkemesinden istenmiş , incelenmesinde; davacıların murisi … in 03/07/2002 tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçıları olarak eşi … ile çocukları 1990 doğumlu … ve 1992 doğumlu … in kaldığı görülmüştür.
Sosyal Güvenlik Kurumu Emeklilik Dairesi Başkanlığının 08/01/2018 tarihli yazı cevabında; 03/07/2002 tarihinde vefat eden sigortalı …. sigorta sicil numaralı … in hak sahiplerine 506 sayılı yasanın 66/C maddesi gereğince 01/08/2002 tarihinden itibaren ölüm sigortasından aylık bağlandığı, ayrıca sigortalının hak sahiplerine tazminat adı altında herhangi bir ödeme yapılmadığı, iş kazası yada meslek hastalığı sonucu ölüm geliri bağlanmadığı, peşin sermaye değerli gelir hesaplamalarının ise 506 sayılı yasanın 26.maddesindeki sigorta olayları için sözkonusu olduğu, sigortalının hak sahiplerine bağlanan aylıklar rücuya tabi olmayan peşin değerli gelire dönüştürülemeyecek aylıklardan olduğu, sigortalının geçirmiş olduğu trafik kazası ve ölümü ile ilgili hak sahiplerine kurum tarafından tazminat adı altında herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacılara toplam talep edilen 1.950.000,00 Tl destekten yoksun kalma tazminatının her bir davacı için ne miktar istendiğini açıklamaları konusunda süre verilmiştir. Davacılar ibraz ettikleri 24/11/2017 tarihli dilekçelerinde; kişi başına 310.000,00 er TL kaza için 20.000,00 TL toplam 1.950.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiklerini açıklamışlar ise de; rakamlar toplandığında toplam talep edilen miktarı vermediğinden her bir davacının eşit oranda tazminat talep ettiği sonucuna varılmıştır.
Gemlik C.Başsavcılığının …. hazırlık … karar sayılı 17/07/2002 tarihli takipsizlik kararı ile …. soruşturma …. karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile sonuçlanan ve itiraz üzerine kesinleşen soruşturma dosyası aslı getirtilmiştir.
Mahkememizce öncelikle davalı yanın süresinde ileri sürdüğü zaman aşımı def’inin değerlendirilmesi gerekmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” denilmektedir. Aynı kanunun 109/2. maddesinde ise, “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davaya konu trafik kazası 22/06/2002 tarihinde gerçekleşmiştir. Davacılar murisinin öldüğü ve diğer üç kişinin yaralandığı olayda ceza zamanaşımı süresi 765 Sayılı TCK’nın 455/2 ve 102/3 maddelerine göre 10 yıldır. Olayla ilgili Gemlik C,Başsavcılığının …. sayılı soruşturma dosyasında müteveffa sanık … hakkında 17/07/2002 tarihinde takipsizlik kararı verilmiştir. Bu karardan sonra 03/06/2016 tarihine kadar zamanaşımını kesen veya durduran herhangi bir işlem yoktur. 03/06/2016 tarihinde ölenin eşi davacı … Gemlik C.Başsavcılığına vermiş olduğu şikayet dilekçesinde …., …., …. ve mirasçıları hakkında aynı olaydan dolayı şikayetçi olmuş, …. sayılı soruşturma dosyasında yapılan soruşturma neticesinde 29/11/2016 tarihinde takipsizlik kararı verilmiş,şikayetçinin itirazı Bursa ….Sulh Ceza hakimliğinin 22/02/2017 tarihli kararı ile reddedilmiştir.17/07/2002 tarihli takipsizlik kararından 10 yıldan fazla süre geçtikten sonra diğer bir ifade ile olay tarihi itibariyle olağan ceza zamanaşımı süresi dolduktan sonra ikinci şikayet yapılmıştır. Uzamış ceza zamanaşımının uygulanması koşulları somut olayda bulunmamaktadır. Huzurdaki dava ise 09/06/2016 tarihinde açılmış olup 10 yıllık ceza zamanaşımı süresi ve dolayısıyla tazminata ilişkin somut dava için de öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi fazlasıyla geçmiştir. Davalı yan zamanaşımı def’ini esasa cevap verme süresi içerisinde ileri sürmüştür. Bu nedenlerle davacıların davalı zorunlu sigortacı aleyhinde açmış oldukları destekten yoksun kalma tazminat davasının zamanaşımı süresi dolduğundan zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Nitekim Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 12/10/2017 tarih 2015/3009 esas, 2017/9017 karar sayılı, aynı dairenin 09/10/2017 tarih 2016/6326 esas, 2017/8711 karar sayılı 12/12/2017 tarih, 2015/5773 esas 2017/11568 karar sayılı içtihatları da aynı doğrultudadır.)
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların davalı aleyhinde açmış oldukları maddi tazminat davasının zamanaşımı nedeniyle reddine,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu ilam ve karar harcının davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatıklık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına tayin ve takdir olunan 79.450,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan eşit oranda alınarak davalıya verilmesine,

4-Suçüstü ödeneğiden karşılanan 233,50-TL tebligat gideri, 105,20-TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 338,70-TL yargılama giderinin davacılardan eşit oranda alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacıların yüzlerine karşı, davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …