Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/978 E. 2020/598 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/978
KARAR NO : 2020/598

DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 13/09/2014
KARAR TARİHİ : 23/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından geliştirilen ve ilk olarak müvekkil tarafından piyasaya sunulan saklama kabının aynısının davalı tarafından satışa sunulduğunu,işbu dilekçe ekinde sunulan fotoğraflarda görüleceği üzere, müvekkili tarafından kısa küt bir forma sahip,üzerinde renkli desenler bulunan saklama kaplarının desenlerinin rahatça görülebildiği pencereli tabir edilen ve 6 adet ürünün bir arada ambalaj içinde satışa sunulduğunu,davalı tarafında, aynı formda ve üzerindeki desenler ve renkleri de dahil olmak üzere bire bir aynı ürünü aynı model ambalaj içinde pazarladığının görüleceğini,ekte sunulu fişlerden de anlaşılacağı üzere müvekkili tarafından daha evvel pazarlanmaya başlanıp tüketicinin beğenisini kazanan ürünlerin, davalı tarafından satışa sunulan ürünler ile ayırt edilemeyecek kadar aynı olduğunu,bu ürünlerin mağaza, pazar ve satış noktalannda kutusuz olarak yan yana pazarlandıklarında tüketicinin hangi ürünün müvekkile hangi ürünün davalıya alt olduğunu anlamasına ve bilmesine imkan olmadığını,müvekkil tasarımcılarının emeği ile geliştirilen, müvekkilin yoğun pazarlama ve tanıtım faaliyetleri ile piyasada tutunan, tüketicinin beğenisini kazanan ürünün taklidinin davalı taralından satışa sunulmasının TTK’da ifadesi bulunan haksız rekabet fiilini oluşturduğunu,davalının haksız rekabetinin tespiti, men’i için işbu davanın açılması ve müvekkilin daha fazla zarar görmemesi açısından öncelikle bu ürünlerin satışının durdurulması ve ürünlere el konulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi için huzurdaki davayı açmanın gerektiğini,bu nedenlerle davalının müvekkil tarafından daha evvel piyasaya sunulan “…” tasarımının aynısını satışa sunduğunun tespiti,haksız rekabet fiilinin men’i,durdurulması; müvekkilin daha fazla zarar görmemesi için bu ürünlere el konması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini,fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile bu nedenle oluşan ¨5.000,00 maddi,¨5.000,00 manevi tazminata hükmedilmesini, mahkemece verilecek hükmün, masrafları davalıya ait olmak üzere Türkiye genelinde yayın yapan günlük gazetelerden birinde ilanı ile mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin davalı şirkete yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı firmanın satış ve pazarlamasını yürüttüğü ürünlerin tanıtım ve reklamını yaptığı internet sitesinde “…/ …’ bölümüne girildiğinde yuvarlak kapaklı iki farklı saklama kabının tanıtım ve satışının yapıldığının görüldüğünü,dava konusu edilen ürünün ne görüntü, ne renk ne de biçim olarak bunlara benzemediğini,dava konusu ürünün davacı tarafından münhasıran üretilip pazarlandığının belirsiz olduğunu,davacı firmanın “cam mamuller ile ilgili olarak piyasada bulunan hakim durumunu kötüye kullanarak, ülkede satılan her cam ürünün kendi tasarımı olduğunu iddia ettiğini; küçük ve orta ölçekli firmalar üzerinde hukuki argümanlar ile baskı yaratarak haksız rekabet yoluna gittiğini,bahsedilen ürünün Türkiye sınırlan içerisinde “…. “ olması gerekeceğinin açık olduğunu,İsviçreli otoriterlerce burada kastedilenin “tüketicilerin ya da ilgililerin” ya da “ilgili ticari çevrelerin” bildiği bir ürün söz konusu olduğu görüşünde olduklarını,bu tanımın hukukumuzda “ …tanımına da uyduğunu,müvekkili firma ile davacı firma arasında ortak bir pazara ürün satmak dışında herhangi bir ticari bağın bulunmadığını,dava konusu saklama kaplarının var ise kalıp ve modellerinin dökülmesi sırasında davacı firma tarafından teknik çizim, resim veya başka bir görsel kullanılıp kullanılmadığı ve eğer kullanılmış ise bunun ne şekilde temin edildiğinin de dava dilekçesinde izah edilmediğini,bir ürünün haksız rekabetten korunması için tasarım belgesine sahip olması gerektiğini,ancak piyasada onlarca firma tarafından benzer veya yakın ve yaygın bir biçimde üretilip satışı yapılan bir ürün nedeniyle haksız rekabet koşullarının zedelendiğini kabul etmenin mümkün bulunmadığını,aksinin kabulü için, davacı yanın somut olarak zararını ispat edecek belgeleri sunmasının icap ettiğini,bu nedenlerle, haksız ve hukuka aykırı ikame edilen davanın reddini,yargılama giderleri ile birlikte 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 4667 Sayılı Kanunla değişik 164/son fıkrası uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin vekil sıfatıyla adlarına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,6102 sayılı TTK’nun 54 ve devamı maddelerine dayanılarak açılan haksız rekabetin men’i ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememiz önceki hükmünde bilirkişiler Yrd.Doç.Dr. … tarafından düzenlenen 13/01/2015 havale tarihli bilirkişi raporu alınmış, dava konusu ürünün “desensiz genel formunun’ davacının tekeline verilemeyeceğini,2011’de piyasaya sürüldüğü iddia edilen desenli kapların ‘desenleri’ üzerinde davacının hak sahipliğini ortaya koyabilecek bir delilin dosyada mevcut olmadığını,davacı “hak sahipliğini’ ispatlayamadığı için davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı tarafça temyiz edilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesinin …. Esas, …. Karar sayılı ilamı ile;
” Hükme esas alınan bilirkişi raporuna davacı tarafça itirazda bulunulduğu, bilirkişi heyetinde bir tasarım uzmanının da bulunmadığı ve raporun uyuşmazlığı çözümlemeye elverişli nitelikte olmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, mahkemece aralarında tasarım uzmanın da bulunduğu yeni bir bilirkişi heyetinden davacı itirazlarını da karşılar nitelikte rapor aldırılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” denilerek dosya bozulmuş, mahkememizin …. sayılı esasını almıştır.
Haksız rekabetin tespiti ve ve men’i davası uyarınca;
Davacı müvekkili tarafından geliştirilip ilk olarak davacı tarafından piyasaya sürüldüğü iddiası ile davalı yanın aynı sektörde aynı ürünleri üretip satışa sunduğu ve böylelikle haksız rekabete sebebiyet verdiği iddia edilmiştir.
Uyuşmazlık konusu her iki tarafça aynı sektör kapsamında saklama kabının yenilik unsurunun bulunup bulunmadığı, davacının hak hak sahipliği bulunup bulunmadığı harcı alem olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
04/01/2019 tarihli Heyet Kök ve Ek Raporunda;
Davacı tarafa ait ürün numuneleri ile davalı tarafa ait ürün numunelerinin birbirleri ile aynı olma derecesinde benzer oldukları, davacı tarafa ait ürün ambalajları ile davalı tarafa ait ürün ambalajlarının birbirleri ile aynı olma derecesinde benzer oldukları,
Davacı tarafın sunmuş olduğu desenli ürün numunesi tasarımları üstünde hak sahipliğini gösteren, tarih bilgisi içeren bir görsel öğenin dosya kapsamında mevcut olmadığı, davacı tarafın sunmuş olduğu ambalaj tasarımları üstünde hak sahipliğini gösteren, tarih bilgisi içeren bir görsel öğenin dosya kapsamında mevcut olmadığı, davacının 2011, 2012 ve 2013 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, neticeten yapılan teknik değerlendirme sonucunda; taraflara ait sunulan ürün ve ürün ambajlarının birbirleri ile aynı olma seviyesinde benzer oldukları belirlenmiş, ancak haksız rekabet iddiası doğrultusunda dosya üzerinde ve internet üzerinde yapılan incelemelerde davacı tarafın hak sahipliğini gösteren bir delile ulaşılamadığından haksız rekabet yönünden zarar hesabı yapılmadığını bildirmişlerdir.
İtiraz üzerine dosya bilgisayar teknisyeni bilirkişiye tevdi edildiği görüldü. 04/02/2020 tarihli Bilirkişi Raporunda;
Http://www. ….com.tr/……. internet adresi ile ilgili https://web…/(geriye dönük internet sayfa kayıtlarının tutulduğu adres) adresinden yapılan taramada 05/15/2014 ve 03/07/2016 tarihinde ilk kaydın olduğu görülmüştür. Ancak bu tarihin ürünün güncelleme tarihi olabileceği, ilk yükleme tarihinin olup olmayacağının kesin bir bilgi olmadığı,
http://urun…com/.-…
https://… com/…..internet adresleri ile ilgili yapılan taramada herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır.
Ancak www…com ve www…com alışveriş siteleri ile yapılacak yazışma ile bu ürünlerin hangi tarihlerde bu sitelere yüklenildiğinin bilgilerinin istenebileceğinin mümkün olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizce bunun üzerine …. ve ….com firmalarına yazılar yazılmış, ve … com verdiği cevapta internet sitesine ürün satışı yapan firmanın davalı deği …. Züccaciye olduğu anlaşılmıştır.
TTK genel hükümler kapsamında rakipler arasında meydan verilen haksız rekabet eylemlerinin somut durumunda unsurlarının var olup olmadığının incelenmesinde; davacı ile davalının aynı iş kolunda faaliyet gösterdiği açık olduğundan, piyasada yenilik unsuru taşımayan ve genel mahiyette pazarda saklama kabı sunumu kullanmakta olan tasarımlar ile aynı ticaret ürünlerini ve mahsullerini üretmeleri, marka ve isim benzerliği olmadığından, ürünlerin aynı veya benzer olması kapsamında bu durum tek başına rekabete aykırı birer eylem olarak nitelendirilememiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesinini … Esas, … sayılı ilamı ile, “Mahkemece, ürünlerin tüketiciler nezdinde karıştırılmaya yol açacak benzer nitelikte benzer olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de dairenin yerleşik içtihatlarında kabul edildiği üzere (11 HD.21/03/2008 tarih 2008-1816 Esas, 2008/3687Karar ) tescilli sınai hak konusu olmayan bir ürünü Türkiye’de ilk defa kullanan kişi büyük emek ve para harcayarak tanıtmışsa aynı ürün bir başkası tarafından sırf bu emek ve tanınmışlıktan istifadeye yönelik olarak ve iltibasa sebebiyet verecek şekilde kullanıldığı takdirde bu davranışın ticari dürüstlük kuralıyla bağdaşmayan bir davranış ve haksız rekabet oluşturacağının kabulü gerekmektedir. Ancak, ürünler üzerinde kullanılan tanıtıcı işaretler ve ürünlerin teknik nitelikleri itibariyle her iki ticari işletme arasında iltibasa meydan verilmeksizin, aynı ürünün piyasaya sunulması durumunda ise, sadece önceki firmanın ürünü ilk kez ürettiği, emek ve sermaye harcayarak tanıttığından bahisle üstün hak sahibi olduğu da kabul edilemeyecek böyle bir davranış dürüstlük kuralıyla bağdaşmayan bir davranış olarak nitelendirilemeyecektir.
Haksız rekabetin önlenmesindeki amaç, serbest piyasa düzeninde herkesin dürüstlük kuralları içerisinde hareket etmek suretiyle rekabet etmek suretiyle rekabet kurallarına uygun olarak piyasada faaliyet göstermesi ve sonuçta mal ve hizmetlerin nihai tüketicilerinin aldatılmasına izin verilmeksizin kaliteli mal ve hizmetlerin piyasa kurallarına göre oluşan en uygun fiyatla satışa sunulmasıdır. Bu durumda, sonradan aynı sektörde faaliyet gösteren kişiler ticari hayatta dürüstlük ilkesine uygun bir şekilde ve iltibastan kaçınmak suretiyle piyasaya mal veya hizmet ürettikleri takdirde, piyasada ilk kez üretim yapan ürünün tanınmasını sağlayan kişinin üstün hakkı bulunduğundan bahisle sonradan faaliyete başlayan kişilerin eylemleri haksız rekabet olarak nitelendirilemez. Böyle bir üstün hakkın varlığının kabulü aynı zamanda, rekabet hukuk ilkelerine aykırı olarak piyasada o mal ve hizmetle ilgili tekel yaratılması ve serbest rekabetin ortadan kaldırılması suretiyle ekonominin sağlıklı bir biçimde gelişmesini engelleyeceğinden kabul edilemez. “hükmünün yer aldığı,
Davacının bildirdiği internet adres bilgilerinin; Üyelik bilgilerinin nickinin … ,….San ve Tic A.Ş , vergi numarasının …., mersis numarasının …, KEP numarasının ….@….tr, e-mailin …. @hotmail.com, kayıtlı e-mailin …@hotmail.com, kayıt olma tarihinin 2016/09/20-14:33:52 , cep telefonunun …., adresin …. Cad. No: …., … olduğu görülmüştür.
Söz konusu piyasadaki ürünler arasında dış görünüşte bazı farklılıklar mevcut olmasına rağmen ana hatlarda benzerlik olduğu da göze çarpmaktadır. Buna karşın, davacının ve davalının ürünleri arasında çok yakın derecede bir benzerlik olduğu teknik incelemede tespit edilmiştir.
Sonuç olarak davacının ürünlerinin artık anonimleşmiş olduğu kabul edilebilecektir” denilmiştir.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere yapılan yargılama sonunda; davacının tescilsiz tasarımı olduğunu iddia ettiği ürünlerin, hak sahipliğinin ispat edemediği ve artık piyasada anonim hale gelmiş yaygın olarak kullanılan ürünler olduğu, bu nedenle davalı tarafından haksız rekabet olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 170,80 TL harçtan mahsubuna, artan 116,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi gereğince tayin ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan 76,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödennmesine,
Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı yasanın 341 ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz kanun yolu açık olmak üzere taraflar vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza