Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/977 E. 2021/505 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/977 Esas
KARAR NO : 2021/505

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 26/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 26/05/2010 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde iken dur levhasına uymayarak …’un sevk ve idaresindeki …. plakalı araca çarptığını, …’ ın Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile yargılanarak ceza aldığını, söz konusu trafik kazasında davalı …’ın kavşaklarda geçiş hakkı kuralına uymadığından asli derecede kusurlu olduğunu, ceza dosyasında tam kusurlu olduğunu belirtir bilirkişi raporu alındığını, diğer davalı … Sigorta A.Ş. nin … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğunu, müvekkili …’un kaza sırasında …’un aracında yolcu konumunda olup kaza nedeniyle yaralandığını, müvekkilinin kalçası ve sol dizinde kırıklar oluştuğunu, kazadan sonra … Üniversitesi …. Fakültesi Hastanesine kaldırıldığını, uzunca süre hastanede yattığını, 2 ay istirahatli olduğuna ilişkin rapor düzenlendiğini, müvekkilinin kazadan sonra ameliyat olduğunu, uzun süre tedavi görüp çalışamadığını, halen iyileşemediğini, ağrı çekmekte olup ağır kaldıramadığını, eğilip doğrulurken ve yürürken zorlandığını, vücudunda hareket kısıtlılığı oluştuğunu, kazadan önce güvenlik görevlisi olarak … Üniversitesi … Fakültesinde çalışırken kazadan sonra çalışamaması nedeniyle işten çıkartıldığını, geçici ve kalıcı iş gücü kaybı oluştuğunu, çalışamadığı dönemde bakıcı refakatinde kaldığını, belirtilen nedenlerle müvekkilinin çalışamadığı ve çalışamayacağı zaman için yoksun kaldığı kazanç, geçici ve kalıcı iş gücü kaybı nedeniyle oluşan zararı ile bakıcı masrafını talep ettiklerini yine müvekkilinin pisikolojik olarak ağır üzüntü ve tedavi boyunca eziyet çektiğini belirterek 6100 sayılı HMK. nun 107. maddesi uyarınca maddi tazminat talepleri yönünden davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı nedeniyle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 500 TL bakıcı masrafı , 2.000.-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 2.500.-TL sürekli iş göremezlik ve ekonomik geleceğin sarsılması tazminatı olmak üzere toplam 5.000.-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 20.000.-TL manevi tazminatın …’ dan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline, tazminatın tahsil kabiliyetinin olabilmesi için öncelikle kazaya neden olan … plaka sayılı vasıta üzerine teminatsız olarak tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; huzurdaki davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, … plakalı aracın 21/04/2010 – 21/04/2011 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, poliçedeki sürekli sakatlık tazminatı teminat limitinin 150.000.-TL olduğunu, davacının iş bu davadan önce müvekkili şirkete başvurmadığını, dava haksız fiilden kaynaklandığından ticari faiz talep edilemeyeceğini, müvekkili şirkete daha önce hiçbir başvuru yapılmadığından temerrüdün ancak dava dilekçesinin tebliğini takip eden 8. günden itibaren söz konusu olabileceğini, davacının SGK dan sürekli sakatlık, emeklilik gibi tazminat almış ise bunların da araştırılıp tespiti ve mahsubu gerektiğini, dava konusu kazada hatır taşıması olup olmadığı araştırılarak var ise belli bir oranda kusur indirimi yapılmasını talep ettiklerini, tedavi, bakıcı gideri ve geçici iş göremezliğe ilişkin taleplerin reddinin gerektiğini, kusur raporu ve sakatlık oranının tespiti için Adli Tıp’ tan rapor alınmasını talep ettiklerini, hesap raporunun ise hazine müsteşarlığınca tutulan aktüerler siciline kayıtlı aktüer tarafından hazırlanmasını istediklerini ileri sürerek öncelikle görev itirazlarının kabulü ile davanın reddine, aksi halde esasa ilişkin cevaplarının dikkate alınarak müvekkilinin dava açılmasına sebep olmadığından yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … ibraz ettiği cevap dilekçesinde; 74 yaşında fakir bir vatandaş olduğunu, kazada arabasının pert olduğunu, hiçbir hak talep edemediğini, maddi durumu olmadığı için avukat tutamadığını, aslında kendisinin mağdur olduğunu, kazada herhangi bir kusurunun olmadığını belirtmiştir.
Davalı vekili duruşmalardaki beyanlarında; ceza dosyasındaki kusur raporunu kabul etmediklerini, kusur yönünden Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasını talep ettiklerini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkememizce verilen … esas, … karar, 13/03/2017 tarihli verilen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … esas, … karar, 12/10/2017 tarihli Kesin kararı ile kaldırıldığı, dosyanın yukarıda yazılı yeni esas numarasına kaydı yapılarak tekrar ele alındığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmek üzere dosya 04/02/2019 tarihli celsenin 2 nolu ara kararı gereğince bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve bilirkişi heyeti Adli Tıp Uzmanı Uzm. Dr. …, Prof. Dr. … ve Prof. Dr. …’ın 24/04/2019 tarihli raporunda özetle; kişinin 26/05/2010 tarihinde maruz kaldığı araç içi trafik kazasına bağlı vücudunda sol asetabulum kırığı geliştiği, 26/05/2010-09/06/2010 tarihleri arasında ….Üni. …. Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı’na yatırılarak 04/06/2010 tarihinde ameliyat edildiği ve sol asetabulum kırığına plak vida ile osteosentez yapıldığının anlaşıldığı, Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulunun 07/09/2015 tarihli ortopedi muayenesinde; alt ekstremite uzunluklarının sağ 99 cm – sol 99 cm (göbekten ölçüm yapıldığı) kalça fleksiyonunun sağda 105 ve solda 105 derece, kalça ekstansiyonu sağda 0 ve solda 0 derece, diz fleksiyonu sağda 110 , solda 118 derece, ekstansiyonu sağda 0 ve solda 0 derece, ayak bileği dorsifleksiyonu sağda ve solda 15 derece plantar fleksiyonu sağda ve solda 50 derece olduğu, obez olduğunun saptandığı, kişinin 26/05/2010 tarihinde maruz kaldığı araç içi trafik kazası yaralanmasına bağlı vücudunda meydana gelen sol asetabulum kırığı yaralanmasının ortopedik açıdan tıbben iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında kişinin %100 oranında geçici iş göremezlik ve başkasının bakımına muhtaç olma durumunun söz konusu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, kesinleşen ceza dosyası, Adli Tıp raporları, hesap raporu ve tüm dosya içeriği birlikte yeniden değerlendirildiğinde;
Dava; trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davada davalı olarak zorunlu sigortacının yer aldığı, zorunlu sigortanın 6102 sayılı TTK.nun 1483 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, TTK.4.maddesinde bu kanundan doğan davaların mutlak ticari dava olduğunun belirtilmesi nedeniyle asliye ticaret mahkemesi görevli olduğundan davalı … Sigorta A.Ş.vekilinin görev itirazı reddedilmiştir.
Her ne kadar davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi mahkememizce kabul edilmiş ise de … plakalı aracın davalı … adına kayıtlı olmaması nedeniyle tedbir kararı kayıtlara işlenememiştir.
Taraf vekilleri delil listeleriyle yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu trafik kazasından dolayı, tarafların kusur durumlarının ve oranlarının tespiti, davacının kalıcı malüliyeti olup olmadığı, var ise maluliyet oranı, geçici iş göremezlik süresi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı netice itibariyle davacının davalılardan tazminat taleplerinde haklı olup olmadığı, maddi tazminat miktarının tespitinden kaynaklanmaktadır.
Dava konusu trafik kazasıyla ilgili Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dava dosyasının örneği celp edilmiş incelenmesinde; katılanın …, sanıkların … ve … oldukları, atılı suçun taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma, suç tarihinin 26/05/2010 olduğu, yapılan yargılama sonucunda sanık …’ın meydana gelen kazada %100 kusurlu olduğu, diğer sanığın kusursuz olduğu, sanık …’ın kavşaklarda geçiş üstünlüğü kuralına riayet etmeyerek kazaya sebebiyet verdiği, katılan …’un vücudundaki kemik kırığı oluşacak ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ağır 4.derecede yaralandığı kabul edilerek sanık …’un beraatine, diğer sanık …’ın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasına, cezasının ertelenmesine karar verildiği, kararın sanık … tarafından temyiz edildiği, Yargıtay … Ceza Dairesi’nin 02/06/2015 tarihli ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiği, böylece ceza mahkemesince verilen kararın kesinleşmiş olduğu, ceza dosyasında mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 84.maddesinde yer alan sürücülere ait asli kusurlardan kavşaklarda geçiş hakkına uymama kuralını ihlal ettiği, %100 kusurlu olduğu , …. plakalı araç sürücüsü …’un nizami şekilde araç kullandığından kusursuz olduğu, araçların içerisinde yolcu olarak bulunan … ve …’un kusursuz olduklarının tespit edildiği görülmüştür.
Sosyal Güvenlik Kurumu İstanbul İl Müdürlüğü Fatih Sosyal Güvenlik Merkezi’nden gönderilen yazı cevabında, 26/05/2010 tarihli trafik kazası nedeniyle davacıya 5510 sayılı Kanunun 18.maddesine göre 28/05/2010-01/10/2010 tarihleri arasında 127 güne karşılık 3.435,63-TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı bildirilmiştir.
… plakalı aracın olay tarihi itibariyle davalı sigorta şirketine sigortalı olduğuna dair trafik sigortası poliçesi sunulmuştur.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, davacının sigortalı hizmet döküm cetveli ile kazaya karışan araçların trafik kayıtları celp edilmiş, davacının tedavi gördüğü sağlık kuruluşlarından tüm tedavi evrakları celp edilmiş, davalı … tanığı …. mahkememizde dinlenmiş, davacının geçici ve kalıcı iş göremezliği olup olmadığı, geçici iş göremezlik süresi, var ise maluliyet oranının tespiti konusunda Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’ndan, kusur oranlarının tespiti konusunda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden raporlar alınmıştır.
Adli Tıp Kurumu … htisas Kurulu’nun 30/09/2015 tarihli raporunda davacı …’un 26/05/2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen arızasının yönetmelik hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresinin) 26/05/2010 tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği tespit edilmiştir.
Dosyanın 20/11/2017 tarihli celsesinde verilen 2 nolu ara kararı gereğince Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verilmiş ve Adli Tıp … İhtisas Kurulu’nun 01/08/2018 tarih, 14113 karar sayılı kararı ile … oğlu, 1984 doğumlu …’un 26/05/2010 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle yaralanma tarihinden itibaren 2 ay süreyle başka birinin yardımına ihtiyaç duyabileceği mütalaası verildiği bildirilmiştir.
Adli Tıp …. İhtisas Kurulu’nun 04/06/2020 tarih, … karar nolu kararı ile ” Raporlar arasındaki çelişkinin giderilerek maluliyet oranı hakkında 2. Üst kurul tarafından rapor düzenlenmesinin 26/05/2010 tarihinde geçirmiş olduğu araç içi trafik kazasına bağlı gelişen arızası 11/10/2018 tarih, 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin 26/05/2010 tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği, … oğlu, 1984 doğumlu …’un 26/05/2010 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle yaralanma tarihinden itibaren 2 ay süreyle başka birinin yardımına ihtiyaç duyabileceği mütalaası verildiği bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 21/06/2016 tarihli raporunda dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın %100 oranında tam kusurlu, sürücü …’un kusursuz olduğu mütalaa olunmuştur.

Davacının maddi tazminat talepleri yönünden hesaplama yapılması ve zorunlu sigorta şirketinin sorumluluğunun tartışılması bakımından aktüerya uzmanı ve sigorta uzmanından oluşturulan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Aktüerya hesap uzmanı … ile sigorta uzmanı …. tarafından düzenlenen 12/12/2016 tarihli raporda özetle; 26/05/2010 tarihli trafik kazasında yaralanan davacı … ile davalılar arasındaki uyuşmazlık noktaları yönünden davacının 7,5 aylık geçici iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 5.225,15-TL olduğu, davacının 7,5 aylık bakıcı gideri nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 5.683,50-TL olduğu, davalı Sigorta Şirketi yönünden temerrüt tarihinin 06/06/2014 dava tarihi, davalı … yönünden temerrüt tarihinin 26/05/2010 olay tarihi olduğu, temerrüt faizi nev’inin yasal faiz nev’inden işleyecek faiz olabileceği bildirilmiştir.
Her ne kadar yukarıdaki hesap raporunda davacının geçici iş göremezlik zararı 5.225,15-TL olarak yazılmış ise de raporun 4.sayfasında davacıya SGK tarafından yapılan 3.435,63-TL’lik ödemenin yarısı olan 1.717,82-TL’nin indirimsiz maddi zarar 6.951,96-TL’den tenzili yapıldığında nihai maddi zararın 5.234,14-TL olduğu, raporda maddi hata yapıldığı mahkememizce belirlenmiş, bu husus dışında 12/12/2016 tarihli rapor denetime elverişli ve yeterli görüldüğünden hükme esas alınmıştır.
Hesap raporundan sonra davacı vekili 26/12/2016 tarihli talep artırım dilekçesinde bakıcı gideri talebini 5.683,50-TL’ye, geçici iş göremezlik talebini 5.234,14-TL’ye yükselttiklerini belirterek artırılan miktarlar üzerinden peşin harcı tamamlamıştır. Talep artırım dilekçesi davalılar vekillerine tebliğ edilmiştir.
Mahkememiz kararının İstanbul BAM … Hukuk dairsince kesin olarak kaldırılması üzerine mahkememizce ATKdan raporlar alınmış, nihayetinde davacının 2 ay süre ile başka birinin yardımına ihtiyacının bulunduğu tespit edilmiş, rapora göre hesap bilirkişisinden 26.02.2021 tarihinde tekrar ek rapor alınmış ve bakıcı giderlerinin 1.485,41 TL olduğu tespit edilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
26/05/2010 tarihinde …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … … Caddesi üzerinde seyir halindeyken sol yan sokaktan davalı …’ın maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı aracı ile kontrolsüz ve hızlı şekilde çıkış yapması neticesinde meydana gelen kazada … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı …’un vücudunda kemik kırığı oluşacak ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek derecede yaralandığı, … Üniversitesi … Fakültesi’nde tedavi gördüğü, Adli Tıp raporuna göre geçici iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, yönetmelik hükümleri kapsamında kırıkların kaynamış olması ve fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olması karşısında sürekli maluliyetinin bulunmadığı, meydana gelen kazada gerek kesinleşen ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu gerekse mahkememizce alınan Adli Tıp raporuna göre … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın kavşak mahalline yaklaşırken hızını azaltmaması, sağdan gelen ve cadde üzerinde seyirle kavşağa kendisinden önce girerek geçiş yapan karşı araç sürücüsüne ilk geçiş hakkını vermemesi, mevcut hızıyla kontrolsüz şekilde kavşağa yanaşarak girmesi ve kazaya bu şekilde sebebiyet vermiş olması nedeniyle asli ve tam kusurlu olduğu, karşı araç sürücüsü …’un ise kusursuz olduğu, yine karşı araçta bulunan davacı yolcu …’un da kusursuz olduğu anlaşılmıştır.
Davacı kaza tarihi itibariyle 26 yaşındadır. Dosyada mevcut SGK hizmet dökümünde davacının güvenlik görevlisi olarak işyerinde hizmet akdi ile çalıştığı, kazadan sonra 13/01/2011 tarihinde yani 7,5 ay sonra yeniden işe başladığı, her ne kadar Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’nun raporunda geçici iş göremezlik süresi tahmini olarak 9 ay tespit edilmiş ise de fiili gerçeğin davacının 7,5 ay sonra yeniden çalışmaya başladığı olması karşısında fiili gerçek mevcut iken tahmine dayalı olarak hesaplama yapılamayacağndan davacının 7,5 aylık çalışamadığı ve geçici iş göremez olduğu süre için maddi zarar hesabı yapılmıştır.
Ayrıntıları hesap raporunda açıklandığı üzere davacının 7,5 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı 6.951,96-TL’dir. SGK tarafından kaza nedeniyle davacıya yapılan rücu edilebilir geçici iş göremezlik ödemesi olan 3.435,63-TL’nin 1/2’si olan 1.717,82-TL bu maddi zarardan 5510 sayılı Kanunun 21/4.maddesi hükümlerine göre tenzil edildiğinde davacının geçici iş göremezliği nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararı 5.234,14-TL olarak bulunmuştur. Davacı ayrıca bakıcı giderlerini talep etmiştir. Borçlar Kanunu’nun 46/1 maddesi uyarınca; zarara uğrayanın işlerini görememesi nedeniyle tutmak zorunda kaldığı yardımcı veya hasta bakıcı için ödemek zorunda kaldığı giderleri de zarardan sorumlu olan kişilerden isteyebileceği açıktır. Bakıcı ve refakatçi giderleri SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri kapsamındadır. Mahkememizce kaldırma kararı sonrası tespit edildiği üzere 2 aylık sürede davacının bir başkasının yardım ve desteğine muhtaç olduğu kabul edilmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında bakıcı gideri brüt asgari ücretlere göre belirlenmesi gerektiğinden 2 aylık süre için bakıcı gideri toplamı 1.485,41-TL bulunmuştur. Böylelikle davacının 5.234,14-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.485,41-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 6.719,55-TL maddi tazminat talep edebileceği sonucuna varılmıştır.
… plakalı araç olay tarihi itibariyle davalı … Sigorta A.Ş.tarafından zorunlu sigorta poliçesiyle sigortalanmıştır. Poliçede tedavi giderleri ayrıca 175.000-TL tutarla teminat altına alınmıştır. Gerek geçici iş göremezlik tazminatı gerekse bakıcı gideri sigorta poliçesi teminatı altındadır. Davalı … hem olay tarihi itibariyle araç maliki hem de tam kusurlu olan araç sürücüsü sıfatıyla haksız fiile dayalı olarak maddi ve manevi zararlardan sorumludur. Diğer davalı zorunlu sigortacı ise sigorta poliçesine göre tedavi giderlerini teminat altına aldığından maddi tazminattan sorumludur. Kazaya karışan araçlar hususi otomobil olup ticari araç olmadığından hükmolunan maddi tazminata yasal faiz yürütülmesi gerekmiştir. Davalı … haksız fiil sorumlusu olmakla bu davalı yönünden olay tarihinden itibaren, diğer davalı zorunlu sigorta şirketine davadan önce müracaat yapılmadığından bu davalı yönünden ise dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebine gelince; Yerleşik Yargıtay kararlarında da açıklandığı üzere, “BK.’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.”
Somut olayda, yukarıda açıklandığı üzere kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü … asli ve %100 oranında kusurludur. Davacı karşı araçta yolcu olarak bulunmaktadır. Ağır derecede kemik kırığı oluşacak şekilde kazada yaralanmış 7,5 ay süreyle çalışamamış, tedavi sürecinde acı ve ızdırap yaşamıştır. Davacının yaşı, kazanın meydana geliş biçimi, karşı tarafın tamamen kusurlu oluşu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çekilen acı ve üzüntü, olay tarihine göre paranın alım gücü, her olayın kendi şartları açısından farklılık mevcut olsa da Yargıtay 17.HD.’sinin 2007 yılı öncesi ve sonraki yıllarda manevi tazminat takdirine dair uygulamaları (Yargıtay 17.HD.’sinin 2015/11392 E.-2016/87 K.sayılı, Yargıtay 17.HD.’sinin 2014/5520 E.-2015/80 Karar sayılı kararı ve olay tarihi 2004 olan Yargıtay 17.HD.’sinin 2015/11390 E.-2016/87 K.sayılı kararları) dikkate alındığında davacı için 10.000-TL manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmüştür. Manevi tazminat haksız fiil sorumlusu davalı …’dan talep edilmiştir. Hükmolunan manevi tazminata olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulüne;
A)5.234,14-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.485,41-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 6.719,55-TL maddi tazminatın davalılar … ve Tasfiye Halinde … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
B)Hükmolunan maddi tazminata davalı … yönünden olay tarihi olan 26/05/2010 tarihinden itibaren, Tasfiye Halinde … Sigorta A.Ş.yönünden ise dava tarihi olan 06/06/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
C)Davacının fazlaya ilişkin 2.500,-TL’lik sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine,
D)Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile takdir olunan 10.000,-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
E) Davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.142,11-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 115,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.026,71-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-(Maddi Tazminat yönünden)Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-(Maddi Tazminat yönünden) Davalıların kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın red miktarına göre tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
5-(Manevi Tazminat yönünden)Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalı …’dan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-(Manevi Tazminat yönünden) Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın red miktarına göre tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı …’a VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından ödenen 25,20-TL başvurma harcı, 115,40-TL peşin harç, 5.957,25-TL tebligat, Adli Tıp masrafı ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.097,85-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.176,93-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, geri kalan miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davalı .. Sigorta A.ş tarafından yapılan 100-TL gider avansından davanın red oranı dikkate alınarak hesaplanan 64,30-TL’sinin davacıdan tahsili ile BU DAVALIYA VERİLMESİNE,
9-Davalı … tarafından yapılan 160-TL gider avansından davanın red oranı dikkate alınarak hesaplanan 102,88-TL’sinin davacıdan tahsili ile BU DAVALIYA VERİLMESİNE,
10-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza