Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/953 E. 2020/875 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/953 Esas
KARAR NO : 2020/875

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/10/2017
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıya ait ….. ünvanlı iş yerinin davacıya ait hisse bedelinin 475.000,00 TL olarak belirlendiğini, bu bedelin 90.000,00 TLsi nakit, 105.000,00 TL si çek, 60.000,00 TL si iade edilen çekler ve 40.000,00 TL si de cari hesaptan kaynaklanan borç alarak ödendiğini, geriye toplam hisse bedeli olarak 175.000,00 TL kaldığını ve 22 pay devredildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik bakiye hisse bedeli 20.000,00 TL nin 07/10/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı şirketin 09/06/2014 tarihinde 200.000,00 TL sermaye ile ….., ….., ….. ve davacı ….. tarafından eşit pay ve tutarda kurulduğunu, şirket kuruluşundan itibaren tüm kararların şirket ortaklarının oybirliği ile alındığını ve davacının tüm kararlara katıldığını, davacının ilerleyen süreçte ortaklıktan ayrılmak istediğini, davacının hisselerinin 14 payını …..’nun, 22 payını …..’nın 14 payını …..’nun devir aldığını, davacı …..’ye 105.000,00 TL ödediklerini, şirkete olan resmi cari hesap borcu olan 47.632,69 TL’nin de hisselerin bedelinden mahsup edildiğini, davacının şahsi borcu için şirkete verdiği 2 adet çek için toplam 65.000,00 TL ödendiğini, 90.000,00 TL nakit elden ödendiğini, toplamda 307.632,69 TL ödendiğini, davacıya herhangi bir borcun olmadığını, hisse devir protokolünde davacını hisse bedellerinin tamamını almış olduğunu ikrar ettiğini, 475.000,00 TL üzerinden herhangi bir anlaşma olmadığını, dosyaya sunulan maillerin tarihinin hisse devir tarihinden önce olduğu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile davacının davalılardan bakiye hisse devir bedeli alacağı olup olmadığı, mevcutsa miktarının tespiti hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasın karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 07/10/2019 tarihli raporda; taraflar arasında yapılan hisse devir sözleşmelerinde hatta noterce düzenlenen hisse devir protokolünde hisse bedellerinin nakden ve tamamen alınmış olduğunun yazılı olması, tek başına hisse bedellerinin ödenmiş olduğunu kanıtlamaya yeterli olmadığını, davalıların gerçek hisse devir bedellerine öödediklerini yazılı belge ile ispat etmeleri gerektiğini, aksi takdirde davalıların hisse devir bedeli oranında sebepsiz olarak zenginleşeceklerini, … tarafından gönderilen iki ayrı mailde hisse devir bedelinin 475.000,00 TL olarak belirlendiğini ve buna ilişkin ödeme tablosunun gönderildiği halde mailleri alan davalı ….’nun herhangi bir itirazda bulunmadığını, tam aksine mailde yer alan döeme tablosu doğrultusunda davalıların ödemeler yaparak ….’ın ödeme planını teyit etmeleri nedeniyle mail yazışmalarını yapan …’ın davalılar adına hareket eden vekil sıfatına sahip bir kimse olduğunun, davacının hisse devir bedelinin 475.000,00 TL olarak belirlendiğinin kabulu gerektiğini, davacının ödenmeyen alacağının istem gibi 175.000,00 TL olarak hesaplandığını, bu alacağa ihtar tarihi olan 07/10/2016 tarihinden itibaren yasal faiz uygulaması gerektiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı vekili 07/11/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile 175.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Dosyanın günsüz olarak bilirkişi kuruluna tevdi edilmesi suretiyle davalılar vekilinin bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmesi ve özellikle hisse devir tarihi itibariyle şirketin ödenmiş sermaye ve özvarlığının tespiti, iddia edilen 475.000,00 TL hisse devir bedelinin nominal değeri aşıp aşmadığı hususunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 09/01/2020 tarihli ek raporda; hisse devir tarihi itibariyle dava konusu hisse devrinin yapıldığı …. şirketinin ödenmiş sermayeseinin 200.000,00 TL olduğunu ve öz varlığının 1.003.055,30 TL olduğunu, şirketin hisselerinin 200 paya bölündüğünü, 1 payın 1.000,00 TL olduğunu, davacı …..’nin 50 payı devrettiğini, 50.000,00 TL tutara denk geldiği göz önüne alındığında iddia edilen 475.000,00 TL hisse devir bedelinin nominal değeri aştığını, davalılar vekilinin rapora itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı taraf, 26.02.2020 tarihinde sunmuş olduğu dilekçe ile davalılardan ayrı ayrı ne kadar alacak talebinde bulunduğunu bildirmiş olup; davalı …..’ dan ihtarname tarihinden itibaren 77.000,00 TL’ nin, davalı …..’ ndan ihtarname tarihinden itibaren 49.000,00 TL’ nin ve davalı …..’ ndan ihtarname tarihinden itibaren 49.000,00 TL’ nin ödenmesi talep edilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, alacak isteminden isteminden ibarettir.
Dava konusu, dava dışı ….. Kağıt Sanayi ve Tic. Ltd. Şti’ nin ortakları olan davacı ve davalılar arasında gerçekleşen Bakırköy … Noterliği’ nin 18/03/2016 tarih ve …. yevmiye numaralı 3 ayrı Limited şirket pay devri sözleşmesinden kaynaklı ödenmediği iddia olunan bakiye devir bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Hisse devir sözleşmelerinin incelenmesinde; davacının şirketteki toplam 50 payının, 14 tanesinin 14.000,00 TL bedelle davalı …..’ na, 14 tanesinin 14.000,00 TL bedelle davalı …..’ na ve 22 tanesinin 22.000,00 TL bedelle davalı …..’ ya devredildiği görülmüştür. Devir bedellerini de nakden ve tamamen aldığı belirtilmiştir.
Davacı taraf, devir sözleşmesindeki miktarların gerçeği yansıtmadığını iddia etmiştir. Davalı taraflarca cevap dilekçesinde bu iddiaya karşılık devir sözleşmesinde belirtilen miktarlardan daha çok ödeme yapıldığı belirtilerek, zımni olarak bu iddia kabul edilmiştir.
Ancak, davalı taraf devirden kaynaklı tüm ödemelerin yapıldığını, davacıya toplam 307.632,69 TL’ lik ödeme yapıldığını, bundan fazla bir alacağının olmadığını iddia etmektedir. Davacı taraf ise kendisine yapılan ödemenin 295.000,00 TL olduğunu, toplam alacak miktarının 475.000,00 TL olduğunu ve bakiye ödenmeyen 175.000,00 TL olduğunu iddia etmektedir.
Davacı taraf, Bakırköy …. Noterliği’ nin 07.10.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı …..’ nın payına düşen hisse devrinden kaynaklı bakiye alacağı olan 77.000,00 TL’ nin ödenmesini talep etmiştir.
Davacı taraf, Bakırköy …. Noterliği’ nin 07.10.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı …..’ nun payına düşen hisse devrinden kaynaklı bakiye alacağı olan 49.000,00 TL’ nin ödenmesini talep etmiştir.
Davacı taraf, Bakırköy ….. Noterliği’ nin 07.10.2016 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı …..’ nun payına düşen hisse devrinden kaynaklı bakiye alacağı olan 49.000,00 TL’ nin ödenmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında da, davalılardan ıslah dilekçesi ve 26.02.2020 tarihli beyan dilekçesi ile aynı miktarlarda talepte bulunulmuştur.
Taraf beyanları ve tarafların sunduğu yazılı deliller dikkate alındığında, 07.10.2019 tarihli bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere; davacıya hisse pay devri karşılığında yapılan toplam ödeme miktarı 90.000,00 + 105.000,00 + 65.000,00 + 47.632,69=307.632,69 TL’ dir. Her ne kadar davacı taraf 295.000,00 TL ödeme yapıldığını belirtmişse de, yazılı delil ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme sonrasında bu bedelin 307.632,69 TL olduğu anlaşılmış olup, davacı taraf bu durumun aksini yazılı delil ile ispat edememiştir.
Bu haliyle davacının toplam 475.000,00 TL hisse pay bedeli iddiasından, bakiye (475.00,00 – 307.632,69=) 167.367,31 TL’ nin ödenmediği hususu iddiası ile yargılamaya devam edilmiştir.
Dosya içerisine sunulan ve içeriği inkar edilmeyen mail yazışmalarının incelenmesinde; davalı ….. tarafından 26 Ocak 2016 tarihinde, davacıya hitaben hisse için 450.000,00 TL rakamını görüştüklerini, hemen noterde hisse devrini yapıp 105.000,00 TL’ de ödemeyi de yapacaklarını belirtir; dava dışı …. tarafından davacı ve davalı …..’ na gönderilen 02 ve 05 şubat 2016 tarihli gönderilen mailde hisse payının değeri olarak 475.000,00 TL’ nin belirtildiği görülmüştür.
Dava dışı ….’ ın davacı ya da davalılar tarafından vekil sıfatı ile yetkilendirildiğine dair dosya içerisinde herhangi bir yazılı delil bulunmamaktadır. Ayrıca yine bu şahsın zımni olarak bu işi yürüttüğüne dair davalıların kabulü ya da benimsemesi bulunmamaktadır. Davalı …’ in atılan maile itiraz etmesi gibi bir yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Bu husus davalı aleyhine delil teşkil edecek nitelikte yorumlanamaz. Bunun yanı sıra mailde yer alan ödeme tablosu şeklinde ödemelerin gerçekleştirilmiş olmasının, dava konusu yapılan ödenmediği iddia edilen miktar yönünden anlaşmanın taraflar arasında tüm ayrıntıları ile gerçekleştirildiği anlamına da gelmemektedir. Açıkça taraflar arasında bu bedel yönünden icap ve kabul gerçekleşmemiştir. Yine davacı tarafça da, ödenmediği iddia edilen miktar yönünden ispat sınırı da dikkate alınarak yazılı bir belge de sunulmamıştır. Bu sebeplerle hisse pay devrine ilişkin miktarın 475.000,00 TL olduğu mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davalı ….. tarafından 26 Ocak 2016 tarihinde, davacıya hitaben hisse için 450.000,00 TL rakamını görüştüklerini, hemen noterde hisse devrini yapıp 105.000,00 TL’ de ödemeyi de yapacaklarını belirtir mail atıldığından, artık davalı …. yönünden davacının tüm hisselerinin (50 pay) devri açısından toplam miktar olarak 450.000,00 TL’ nin bağlayıcı olduğu, davalının bu miktarı kabul ettiği anlaşılmıştır. Ancak, davalı ….’ in bu beyanının kendisini bağladığı, diğer davalılar adına hareket ettiğine dair dosya içerisinde yazılı kayıt ya da kabulün olmadığı mahkememizce anlaşılmıştır.
Bu haliyle diğer davalılar …. ve …. yönünden, talep edilen alacağın yüksekliği dikkate alınarak yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiği, ancak davacının bu davalıların kendisine borçlu olduğunu gösterir herhangi bir yazılı kayıt veya sözleşmeyi dosya içerisine sunamadığı görülerek, bu davalılar yönünden davacının davasını ispat edemediği anlaşılmış ve açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının, davalının payına karşılık talep etmiş olduğu miktar olan 49.000,00 TL’ nin de davalı ….’ in davacının tüm hisseleri yönünden (50 pay) kabul etmiş olduğu miktar(450.000,00 TL) ile ödeme yapılan miktar(307.632,69 TL) arasındaki farktan(142.367,31 TL) düşük olduğu da görülerek, davacının davalı …. yönünden davasının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
-49.000,00 TL’nin ihtar tarihi olan 07/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …..’ndan alınarak davacıya verilmesine,
-Diğer davalılar …. ve …. yönünden açılan davanın sübut bulmadığından REDDİNE,
2- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 3.347,19 TL karar harcından, dava açılırken alınan 341,55 TL peşin harç ile 2.647,02 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.988,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 358,62 TL harcın davalı …..’ndan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
– Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 377,55 TL ve ıslah dilekçesi ile yatırılan 2.647,02 TL olmak üzere toplam 3.024,57 TL harcın davalı …..’ndan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ( Bilirkişi ücreti ve posta masrafları) olmak üzere toplam 1.490,50 TL’ nin davalı …..’ndan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,(gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
-Davalı …. tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 7.170,00 TL vekalet ücretinin davalı …..’ndan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 15.920,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar Aykut ve Halil İbrahim’ e VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacının ve davalılar vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2020

Katip ….
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza