Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/928 E. 2019/686 K. 13.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : ……. Esas
KARAR NO : 2019/686

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2017

BİRLEŞEN DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 16/10/2017
KARAR TARİHİ : 13/06/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen İtirazın İptali davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl davada dava dilekçesinde; müvekkili şirketin kırtasiye ürünlerinin dağıtım, satış ve pazarlanması alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin faaliyet konusu dışında kalan güvenlik hizmetini almak amacıyla davalı şirket ile yaptıkları sözleşmeler kapsamında davalı şirketten güvenlik hizmeti almaya başladığını, taraflar arasında son olarak ise 28/02/2013 tarihinde 1 Mart 2013 başlangıç 31 Aralık 2013 bitiş tarihli olmak üzere sözleşmeler akdedildiğini, işbu sözleşmelerin müvekkili şirket tarafından Beyoğlu……..Noterliğinin 26/08/2013 tarih ……. yevmiye l ve ……yevmiye numaralı ihtarnameleri ile 31/08/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshedildiğini, müvekkilinin davalı şirkete karşı işbu sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı işçilerinin müvekkili şirkette çalıştığı döneme ilişkin tüm ücret ve haklarının ödendiğini, buna rağmen davalı şirket bünyesinde çalışan davalı işçilerinin İstanbul Anadolu ve Bakırköy İş Mahkemeleri ile Giresun ……Asliye Hukuk Mahkemelerinde birçok işçilik alacağına ilişkin davalar açarak müvekkili şirketi de davalı şirket ile birlikte davalı gösterdiklerini, yapılan yargılamalar sonucunda verilen hükümler ile müvekkili şirket ile davalı şirketin işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna hükmedildiğini, mükerrer ödeme yapmak durumunda kalan müvekkilinin bu ödemesini davalı şirkete fatura ettiğini ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul ……İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin yetki itirazı üzerine dosyanın Bakırköy …….İcra Müdürlüğünün …….Esas numarasını aldığını, davalı-borçluya buradan gönderilen ödeme emrine yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere davalının haksız ve yersiz itirazının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, davalı şirket ile arasında organik bağ bulunan ve Bakırköy …… İcra ve İflas Müdürlüğünün …… İflas sayılı dosyasında tasfiye işlemleri yürütülmekte olan müflis ……. A.Ş’ne davanın ihbarını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen Bakırköy ……Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyasında dava dilekçesinde; kırtasiye ürünlerinin dağıtım, satış ve pazarlanması alanında faaliyet gösteren müvekkili şirketin güvenlik hizmetini ise taraflar arasında yapılan sözleşmeler kapsamında davalı şirketten almaya başladığını, taraflar arasında son olarak 28/02/2013 tarihinde yapılan 1 Mart 2013 başlangıç 31 Aralık 2013 bitiş tarihli sözleşmelerin ise müvekkili şirket tarafından Beyoğlu……..Noterliğinin 26/08/2013 tarih ……. yevmiye l ve ……yevmiye numaralı ihtarnameleri ile 31/08/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshedildiğini, müvekkilinin davalı şirkete karşı işbu sözleşmelerden doğan yükümlülüklerinin tümünü yerine getirdiğini, davalı şirket işçilerinin müvekkili şirkette çalıştığı döneme ilişkin tüm ücret ve haklarının ödendiğini, buna rağmen davalı şirket bünyesinde çalışan davalı işçilerinin İstanbul Anadolu ve Bakırköy İş Mahkemeleri ile Giresun……Asliye Hukuk Mahkemelerinde davalı şirket ile birlikte müvekkili aleyhine birçok işçilik alacağına ilişkin davalar açtıklarını, yapılan yargılamalar sonucunda verilen hükümler ile müvekkili şirket ile davalı şirketin işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarına hükmedildiğini, iş mahkemelerindeki davalar nedeniyle müvekkilinin bakiye karar harçlarını da ödediğini, bu hususta davalıya fatura düzenlediklerini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle davalı aleyhine Bakırköy …….İcra Müdürlüğünün …….. Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının haksız ve hukuka aykırı itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, dosyanın hukuki ve fiili bağlantı nedeniyle usul ekonomisi açısından Bakırköy ……..Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere davalının haksız ve yersiz itirazının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, davalı şirket ile arasında organik bağ bulunan ve Bakırköy ………İcra ve İflas Müdürlüğünün ……. İflas sayılı dosyasında tasfiye işlemleri yürütülmekte olan müflis ……. A.Ş’ne davanın ihbarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya asıl ve birleşen dosya dava dilekçeleri ile tensip tutanakları usulüne uygun tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi ibraz etmediğinden davayı inkar etmiş sayılmıştır.
Ayrıca müflis ……. A.Ş’ni temsilen iflas idaresine asıl ve birleşen dosya dava dilekçeleri ile tensip tutanakları tebliğ edilmiş cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Asıl ve Birleşen Dava; sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyada delil olarak;
Asıl davaya konu Bakırköy ………İcra Müdürlüğünün …….Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 323.884,71 TL asıl alacağın tahsili için önce İstanbul…….İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyası ile 23/06/2015 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı-borçluya 11/08/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun vekili aracılığıyla 12/08/2015 tarihinde icra dairesinin yetkisine, borcun tamamına, faiz ve fer’ilerine itiraz ettiği, alacaklı vekilinin 14/12/2015 tarihli dilekçesiyle yetki itirazını kabul ettiği, dosyanın Bakırköy İcra Tevzi Bürosuna gönderilerek ………İcra Müdürlüğünün …….Esas numarasını aldığı, bu dosyadan borçluya gönderilen ödeme emrinin 22/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 24/12/2015 tarihinde borcun tamamına, faiz ve fer’ilerine itiraz ettiği, her iki itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen davaya konu Bakırköy ………İcra Müdürlüğünün …….. Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 9.062,85 TL alacağın tahsili için 29/12/2015 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğine ilişkin tebligat parçasının dosya içerisinde bulunmadığı, tebligat sonucuna ilişkin Uyap sorgulamasının bulunduğu, Uyap sorgulamasına göre ödeme emrinin davalı-borçluya 05/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun vekili aracılığıyla 08/01/2016 tarihinde borcun tamamına, faiz ve fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı görülmüştür.
Asıl davada; Bakırköy …….İcra Müdürlüğünün …….Esas sayılı dosyasından alınan derkenar, taraflar arasında akdedilen 28/02/2013 imza tarihli Sözleşmeler ve Beyoğlu …….Noterliğinin 26/08/2013 tarih ve ……. ve ……yevmiye numaralı ihtarnameleri, gerekçeli kararlar, makbuz ve faturalar, 24/12/2015 görüldü tarihli itiraz, Yargıtay ……HD.’sinin……… Esas ve ……. Karar sayılı kararı, birleşen davada; Bakırköy …….İcra Müdürlüğünün …….. Esas sayılı dosyasından alınan derkenar, araflar arasında akdedilen 28/02/2013 imza tarihli Sözleşmeler ve Beyoğlu ….Noterliğinin 26/08/2013 tarih ve ……. ve ……yevmiye numaralı ihtarnameleri, gerekçeli kararlar, makbuz ve faturalar, 08/01/2016 görüldü tarihli itiraz,Yargıtay …….HD.’sinin……. Esas ve …….. Karar sayılı kararı, Bakırköy ……….Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyasından tevzi formu ve dava dilekçesi sureti dava dilekçelerine ekinde ibraz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, asıl ve alt işveren ilişkisinde alt işveren davalı işçilerinin açmış oldukları işçi alacaklarına ilişkin davalar sebebiyle icra dosyalarına ödeme yaptığını ayrıca bakiye karar harçlarını ödediğini belirten asıl işveren davacının aralarındaki sözleşme ve iç ilişki nedeniyle ödediği miktarları davalıdan rucuen isteyip isteyemeyeceği, her iki dosya nedeniyle ayrı ayrı ne miktar talep edebileceği hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Bakırköy …….İcra Müdürlüğünün…… Esas, ……… Esas, …… Esas, …….. Esas, ……. Esas, ……. Esas, ……..Esas, …….Esas, …… Esas, …… Esas, ……. Esas, …….Esas sayılı toplam 12 adet takip dosya asılları, Giresun ………icra Müdürlüğünün;……….Esas, …….. Esas, ……. Esas, ……… Esas sayılı takip dosya asılları celp edilmiş, ödemelerin yapıldığı anlaşılmıştır. Ayrıca İstanbul Anadolu ……İcra Müdürlüğünün; …… Esas ve ……. Esas sayılı takip dosyaları da celp edilmiştir.
Taraf şirketlerin 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin ticari defter kayıt ve belgeleriyle dosya kapsamı üzerinde mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak; defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı,taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan davalı şirket işçi alacaklarının davacı şirket tarafından ödenip ödenmediği, davacının işbu işçi alacakları ile ilgili olarak mükerrer ödemede bulunup bulunmadığı, davacının davalıya ödediği miktarları rücu talebinin yerinde olup olmadığı, neticede davacının asıl ve birleşen davalar yönünden davaya ve takibe konu alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, davacı vekilinin müvekkili şirketin adresinin Çayırova/Gebze olması nedeniyle bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle defterlerin talimat yoluyla incelenmesi için talimat yazılmasını talep ettiği, davalı şirkete ise defterlerini incelemeye ibraz etmesi için ihtarlı tebligatın yapıldığı, incelemeye defterlerini sunmadığı, bu nedenle incelemenin yapılamadığına dair tutanak tutulduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketin 2015,2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defter kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı incelenmek suretiyle asıl ve birleşen dosyalara konu itirazın iptali istemleri yönünden ön inceleme duruşmasında tespit olunan uyuşmazlık konularının değerlendirilmesi suretiyle davacı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan davalı şirket işçi alacaklarının davacı şirket tarafından ödenip ödenmediği, davacının işbu işçi alacakları ile ilgili olarak mükerrer ödemede bulunup bulunmadığı, davacının ödediği miktarları davalı rücu koşullarının oluşup oluşmadığı, neticede davacının asıl ve birleşen davalar yönünden davaya ve takiplere konu alacağının bulunup bulunmadığı, var ise ayrı ayrı miktarlarının tespiti hususlarında talimat mahkemesince re’sen seçilecek mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak rapor alınması için Gebze Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş, talimat yoluyla alınan SMMM Bağımsız Denetçi ……..tarafından tanzim edilen 01/02/2019 tarihli raporda; davalı şirkete ait defterlerin delil kudretine sahip olduğu, davacı şirkete davalı şirketin kestiği hizmet faturalarının ödemiş olduğu, davacı şirketin ödediği davalı şirkete ait hizmet faturalarının kapsamı güvenlik personeline ait ücret yol ve yemek masrafları, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı olduğu, davacı şirket davalı şirket ile imzaladığı sözleşme iş gücü teminine yönelik olduğu, bu cihette işçi alacaklannın ödenmesinde alt işveren ile asıl işverenin de sorumlu olduğu, davacının rapordaki tabloda yer alan ödemeleri mahkeme kararı ve asıl işveren sorumluluğu ile ödediği, ticari defterine kaydettiği, davacı şirketin asıl işveren sıfatı ve mahkeme kararları ile davalının işçilerinin açtıkları dava karşılığında toplam 571.721,07 TL ödeme yapmış olduğunun tespit edildiği, davalının kestiği fatura bedellerini tahsil ettiği, dava tarihi itibariyle toplam 64.899,03 TL alacağı bulunduğu, davacının rücu faturaları 571.721,07 TL -davalının alacağı 64.899,03 TL = davacının rücu faturalarından alacağının 506.822,04 TL olduğu, neticeten asıl ve birleşen dosyalar yönünden; davacının davalının kestiği fatura bedellerini ödediği, davalının bu faturalardan alacağının 64.899,03 TL olduğu, davacının asıl işveren olarak mahkeme kararları ile dava harcı, stopaj, tazminat olarak toplam 571.721,07 TL ödediği, davacının asıl işveren sıfatıyla ve mahkeme kararları gereği ödediği 571.721,07 TL lik bedeli davalıya rücu ettiği, dava tarihi itibariyle davacının davalıdan (571.721,07-64.899.03) 506.822.04 TL alacağı bulunduğu tespit edilmiştir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafında defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.(BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.).
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlığa konu olayda, taraflar arsındaki güvenlik hizmet sözleşmesini Davalı Şirket ile farklı iş yerlerine ilişkin sözleşme akdederek asıl işveren – alt işverenlik ilişkisi kurmuş taraflar arasında son olarak 28 Şubat 2013 tarihinde 1 Mart 2013 başlangıç ve 31 Aralık 2013 bitiş tarihli olmak üzere sözleşmeler (“Sözleşmeler”) akdedilmiş olup ancak İş bu Sözleşmeler davacı Şirket tarafından Beyoğlu ……Noterliğinin 26 Ağustos 2013 tarih ve ……. ve ……yevmiye numaralı İhtarnameleri ile 31 Ağustos 2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshedildiği görülmüştür.
Taraflar arasında akdedilen Sözleşmeler gereğince …….., işçilerinin ……..için fiilen çalıştıkları süreye ilişkin hesaplanan kıdem tazminatı, izin hakkı ve izin hakkı yükümlülükleri İle resmi tatil payından; ayrıca yol ve yemek ihtiyaçlarından sorumludur. özleşmeler’in “Tarafların Yükümlülükleri – ……” başlıklı 4. maddecinin hükmünde söz konusu yükümlülükler :

“…….. vereceği hizmetler için istihdam edeceği tüm personelin işvereninin kendisi olduğunu, hu nedenle;……… çalınanlarının, fiilen …….’de çalıştıkları süreye ilişkin hesaplanan kıdem tazminatım izin hakkı ve izin hakkı yükümlülüklerini ve resmi tatil payını ödemeyit.„Personelinyol ve yemek ihtiyaçlarım karşılamayı,„.kabul ve taahhüt etmiştir.”denmiştir.
Sözleşmelerin devamında yer alan “Genel Hükümler” başlıklı 6. madde ise şu şekildedir:
‘’…… hizmet elemanları [ile] ……..’in hiçbir akdi ve kanuni bağı ve sorumluluğu yoktur, …… işbu anlaşma konusu işin yerine getirilmesi için istihdam edeceği personeli ile ilgili her türlü vergi, rüsum, îş Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu ile tahmil olunan bilumum vecibe ve mükellefiyetlerinden münhasıran sorumla olup, bunların gereği veçhile yerine getirilmemesi …….’e hiçbir sorumluluk yüklemeyecektir. ”denilerek hüküm altına alınmıştır.
Asıl işveren ve alt işveren her ne kadar İş Kanunu m.2/6 gereğince müştereken ve mütcselsilcn sorumlu tutulmuşlarsa da bu sorumluluk işçiye karşı olup aralarındaki ilişkiye yönelik değildir. Asıl işveren ve alt işverenin arasındaki ilişki, akdettikleri sözleşmeye tabidir. Bu durum yerleşik Yargıtay içtihatları ile de sabittir. Emsal Yargıtay …….Hukuk Dairesi’nin ……… E. ve …… K. sayılı kararına göre de… mütesellilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait alacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest ir…….eri ile düzenlemiş olduktan sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücaen tahsilini talep edebileceği kabul edilmelidir denilmiş olup sonuç olarak taraflar arasındaki sözleşme ve davacının sunulan iş mahkemelerindeki ilamlar ve icra dosyaları değerlendirilmiş davacı şirkete davalı şirketin kestiği hizmet faturalarının ödemiş olduğu, davacı şirketin ödediği davalı şirkete ait hizmet faturalarının kapsamı güvenlik personeline ait ücret yol ve yemek masrafları, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı olduğu, davacı şirket davalı şirket ile imzaladığı sözleşme iş gücü teminine yönelik olduğu, bu cihette işçi alacaklannın ödenmesinde alt işveren ile asıl işverenin de sorumlu olduğu, davacının rapordaki tabloda yer alan ödemeleri mahkeme kararı ve asıl işveren sorumluluğu ile ödediği, ticari defterine kaydettiği, davacı şirketin asıl işveren sıfatı ve mahkeme kararları ile davalının işçilerinin açtıkları dava karşılığında toplam 571.721,07 TL ödeme yapmış olduğunun tespit edildiği, davalının kestiği fatura bedellerini tahsil ettiği, davacının rücu faturaları sebebiyle toplamda 571.721,07 TL davalının alacağı sabit olduğundan takiplerde taleplerle bağlı kalınarak asıl dava yönünden 323.884,71 TL birleşen dosya yönünden ise 9.062,85 TL faturaya dayalı rücu alacağının olduğu ve taraflar arasındaki 01.03.2013 tarihli sözleşmenin IV ve VI numaralı maddelerine göre de …… şirketinin istihdam edeceği tüm personelin işverenin kendisi olduğu ve personel giderlerinden …… güvenlik şirketinin sorumlu olacağı taraflar arasında bağıtlandığı dikkate alınarak davacının anılan nedenlerle ödediği işçi alacakları sebebiyle davalıya rücu hakkının bulunması sebebiyle davaların ayrı ayrı kabulü yöünde kanaate varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; asıl ve birleşen davanın kabulüne, asıl dava yönünden davalının Bakırköy ……İcra Müdürlüğü’nün …….Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile; takibin asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden aynen devamına, hüküm altına alınan asıl alacağa (323.884,71 TL) takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla 3095 sayılı yasanın 2/2. maddesi uyarınca avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, alcak faturaya ve ilama dayalı olduğundan likit alacak kabul edildiğinden hüküm altına alınan alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 64.776,94 TL icra tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava yönünden davalının Bakırköy …….İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile; takibin asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden aynen devamına, hüküm altına alınan asıl alacağa (9.062,85 TL) takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla 3095 sayılı yasanın 2/2. maddesi uyarınca avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, hüküm altına alınan alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 1.812,57 TL icra tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL VE BİRLEŞEN DAVANIN KABULÜNE,
A-1-) ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
Davalının Bakırköy……..İcra Müdürlüğü’nün …….Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile; takibin asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden aynen DEVAMINA,
A-2-)Hüküm altına alınan asıl alacağa (323.884,71 TL) takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla 3095 sayılı yasanın 2/2. maddesi uyarınca Avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
A-3-)Hüküm altına alınan alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 64.776,94 TL icra tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
B-1-) BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
Davalının Bakırköy ……..İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile; takibin asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden aynen DEVAMINA,
B-2-)Hüküm altına alınan asıl alacağa (9.062,85 TL) takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla 3095 sayılı yasanın 2/2. maddesi uyarınca Avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
B-3-)Hüküm altına alınan alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 1.812,57 TL icra tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
A-4-) ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
a)-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 22.124,56 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 3.911,73 TL harç ile icrada yatırılıp mahsup edilen 1.619,42 TL harcın mahsubuna, bakiye 16.593,41-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
b)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir olunan 25.383,08 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-4-) BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
a)-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 619,08 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 109,47 TL harç ile icrada yatırılıp mahsup edilen 45,31 TL harcın mahsubuna, bakiye 464,30-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
b)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir olunan 1.087,54 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

5-Davacı tarafından sarf edilen asıl ve birleşen davalar yönünden 31,40-TL başvurma harcı, 31,40 TL başvurma harcı, 109,47 TL peşin harç, 3.911,73 TL peşin harç, 45,31 TL ve 1.619,42 TL icrada yatırılıp mahsup edilen harçlar, 370,30 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.444,00 TL talimat masrafı olmak üzere toplam: 8.563,03 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/06/2019

Başkan ……
¸
Üye ……..
¸
Üye ……
¸
Katip ……..
¸