Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/912 E. 2018/224 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/912
KARAR NO : 2018/224

DAVA : Şirketin İhyası (TTK.547 maddesine dayalı)
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 27/10/2017
BİRLEŞEN DAVA TENSİP
TARİHİ : 14/11/2017

KARAR TARİHİ : 29/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen dosyalarda şirketin ihyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; …nün … sicil numarasında kayıtlı davalı … Tic. A.Ş’nin 26/05/2015 tarihinde tasfiyesine karar verildiğini, 18/06/2015 tarihinde tasfiyenin tescil edilerek tasfiyenin sona erdiğinin ise 30/12/2016 tarihİnde ticaret sicile tescil edilerek sicil kaydının terkin edildiğini, müvekkilleri davacılar tarafından …A.Ş aleyhine Bakırköy ….İş Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile açılan iş kazasından kaynaklanan tazminat davasının derdest olduğunu, yargılamanın devamı sırasında 30/12/2016 tarihinde tasfiyesi sona eren şirket hakkında ihya davası açılmak üzere kendilerine 2 haftalık kesin süre verildiğini, devam etmekte olan işbu davanın sonuçlandırılması için ….Tic. A.Ş’nin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili kurumun TTK’nun 32.maddesi çerçevesinde işlem yapmış olup, ticaret siciline tescil konusundaki talepleri ilgili yasanın verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirip sonuca bağladığını, sicil müdürünün tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlü olduğunu, tüzel kişilerin tescilinde özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediğinin incelendiğini, tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şartının arandığını, yasal şartların oluşması halinde tescil kararı verildiğini, aksi halde talebin gerekçe gösterilerek reddedileceğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memuruna ait olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli bulunduklarını, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini müvekkili şirketin tespit etmesinin mümkün olmadığını, ayrıca müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı gösterilen Tasfiye Halinde ….sicilden terkin edildiğinden bu davalıya tebligat çıkartılmamıştır.
Birleşen dosyada davalı tasfiye memuru … vekili cevap dilekçesinde; ihyası talep edilen …A.Ş’nin yaklaşık 10 yıldır vekilliğini sürdürdüklerini, sonradan öğrendikleri kadarı ile müvekkili şirket yetkilisinin şirketin tasfiyesinin hukuki sonuçlarını bilmediğini, davanın devam etmiş olmasının tasfiyeyi sonlandırmaya engel teşkil etmediğini düşündüklerini, bu nedenle tasfiyeyi sonlandırdıklarını beyan ettiklerini, müvekkili şirket yetkilisinin tasfiyede kötü niyetli olmadığını, bu şekilde şirketin tasfiyesinin ticaret sicil gazetesinde ilanlarının yapılarak ilanlara herhangi bir cevap verilmeyerek nihayetinde usul ve yasaya uygun olarak tasfiyenin sonlandırıldığını belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen dava; sicilden terkin edilen anonim şirketin TTK.nun 547.maddesine dayalı olarak tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer taraf delilleri mahkememizce toplanmıştır.
…nden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; … sicil nosunda kayıtlı …A.Ş’nin 26/05/2015 tarihinde tasfiyesine karar verildiği, tasfiyenin 18/06/2015, tasfiyesinin sona erdiğinin ise 30/12/2016 tarihinde tescil edillerek ticaret sicil kaydının terkin edildiği, tasfiye memurunun birleşen dosya davalısı … olduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy ….İş Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasındaki istenen evrakların gönderildiği, tefrik edilen dosya ve asıl davadaki karşı dava yönünden davanın devam ettiği, incelenmesinde; Kemal Kılıç’ın hak sahipleri eşi …, oğlu …, kızı … ve oğlu … tarafından ….aleyhinde açılan iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası olduğu, asıl davada (…Esas) 03/05/2017 tarihinde takip edilmediğinden açılmamış sayılmasına karar verildiği, ancak asıl davadaki karşı dava ile yine davacıların açtığı Bakırköy ….İş Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasının tefriki ile Bakırköy ….İş Mahkemesinin … Esas numarasına kaydedildiği, bu dosyadan yapılan yargılamada davalı şirketin ihyası davası açmak üzere davacı vekiline kesin süre verildiği, dosyanın derdest olup duruşmasının 16/04/2018 tarihine bırakılmış olduğu, ihyası talep edilen ….’nin iş mahkemesindeki vekille temsil edildiği görülmüştür.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında; dava dilekçesini aynen tekrarla, dava açmakta hukuki yararlarının bulunduğunu, şirketin iş mahkemesinde devam etmekte olan davasının sonuçlandırılıp işlemlerin tamamlanması için ihyasına, tasfiye memuru olarak genel kurulca daha önce atanan eski tasfiye memuru davalı …’nun atanmasına karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca davalı tasfiye memurunun iş mahkemesindeki davayı bilerek hukuka aykırı olarak tasfiyeyi sonlandırdığını, davalı … sicil müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tasfiye memuruna yükletilmesini talep ettiklerini beyan etmiş, beyanını imzasıyla tasdik etmiştir.
Davalı tasfiye memuru vekili duruşmadaki beyanında; cevap dilekçesini aynen tekrarla; davanın reddine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin kötüniyetli olmadığını, iş mahkemesindeki dosyada tasfiyenin sonlandığını bizzat kendilerinin bildirdiklerini beyan etmiş, beyanını imzasıyla tasdik etmiştir.
Anonim şirketlerin tasfiyesi 6102 sayılı TTK.nun 536-548. maddelerinde düzenlenmiştir. Anonim şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile anonim şirket tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez.
Somut davada; ihyası istenilen şirket aleyhinde devam eden iş mahkemesi dosyasında taraf teşkilinin sağlanması, dosyadaki işlemlerin ikmal edilmesi için davacıların işbu davayı açmakta hukuki yararlarının ve haklılıklarının mevcut olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak asıl davada terkin olan şirket davalı gösterildiğinden bu davalının taraf ehliyeti bulunmadığı nedeniyle bu davalı hakkındaki davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi gerekmiştir. Davalılar … ve tasfiye memuru aleyhine açılan davanın kabulü ile, …nde … sicil numarası ile kayıtlı iken tasfiye sonu itibariyle sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde …’nin Bakırköy ….İş Mahkemesinin …. Esas sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere TTK 547 maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru davalı …’nun atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına, davalı … yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından bu davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına, iş mahkemesindeki dava dosyasında ihyası istenilen şirketin vekille temsil edildiği, davadan haberdar olunduğu halde tasfiyenin sona erdirilerek sicilden terkin edilmiş olması karşısında davanın açılmasına davalı tasfiye memuru sebebiyet verdiğinden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden kısmen kabul durumu dikkate alınarak takdir olunan kısmından tasfiye memurunun sorumlu tutulmasına, ayrıca tasfiye memurunun davacı lehine takdir olunan vekalet ücretinden de sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne,
2-Davalı T.H. …. A.Ş’nin sicilden terkin olması nedeniyle taraf ehliyeti bulunmadığından bu davalı hakkındaki davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine,
3-Davalılar … ve tasfiye memuru aleyhine açılan davanın kabulü ile; …nde … sicil numarası ile kayıtlı iken tasfiye sonu itibariyle sicilden terkin edilen TASFİYE HALİNDE …’nin Bakırköy ….İş Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere TTK 547 maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin İHYASINA,
4-Tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru davalı …’nun atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
6-Davalı … yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından ayrıca davacı bu davalıdan yargılama gideri ile vekalet ücreti talep etmediğinden bu davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
7-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90 TL maktu ilam ve karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 31,40 TL harcın mahsubuna, bakiye 4,50 ilam harcının davalı tasfiye memuru …’ndan alınarak hazineye gelir kaydına,
8- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı tasfiye memuru …’ndan alınarak davacılara verilmesine,
9-Davacılar tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 181,00 TL tebligat, 14,40 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 258,20 TL yargılama giderinin takdiren 200,00 TL’sinin davalı tasfiye memuru …’ndan alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
10-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı tasfiye memuru vekilinin yüzlerine karşı davalı … sicil müdürlüğü vekilinin yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Kâtip …