Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/871 E. 2019/1421 K. 31.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/871 Esas
KARAR NO : 2019/1421

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/09/2017
KARAR TARİHİ : 31/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13.01.2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalılardan …nun … adına kayıtlı ve diğer davalı … tarafından sigortalanmış olan …. plaka sayılı araçla 15.11.2015 tarihinde seyir halindeyken kusurlu olara davacı davacı …’e çarparak yaralanmasına neden olduğunu, davalının olaya sonrası olay yewrinden kaçtığını, müvekkilinin olay nedeniyle uzun süre tedavi gördüğünü, davalı hakkınsa açılan ceza davasında düzenlenen 05.12.2016 tarihli kusur raporunda davalının asli kusurlu olduğu tespit edilerek cezalnamdırılmasına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğin, kaza nedeniyle davacının iki kez ameliyat olduğunu, ayağında ve bacağında kalıcı hasar bulunduğunu, bir bacağının diğerine göre kısa kaldığını, davacıların kaza nedeniyle manevi olarak da yıkıma uğradıklarını belirterek, davacı … için 100,00 TL maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminatın, diğer davacılar … ve … için ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesin talep etmiştir.
Dvavalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın müvekkili tarafından trafik sigortası ile sigortalanmış olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleriyle ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, her durumda davacının müterafık kusurunun dikkate alınması gerektiğini, kusur ve malıliyet yönünden rapor alınması gerektiğini, müvekkilinin kaza tarihinden itibaren fazile sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin olay tarihinde gelin ve damadı götürürken 10-15 çocuğun aracın önüne geçip üzerine atladıklarını, bu nedenle kazaya davacının neden olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, çocuk ile ilgilenmeyen anne babasınınasli kusurlu olduğunu, olay sonrasında davacı ve ailesinin hastanede ve evde ziyaret edildiğini, davacıların yanında olduklarını, davacının yaptığı masrafları sigorta tarafından karşılanmış olduğunu, manevi tazminat isteminin de fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştr.
Baskırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; sanık … hakkında taksirle yaralama suçundan kamu davası açıldığı, mahkemece alınan 05/12/2016 tarihli kusur raporunda kazanın oluşumunda sanığın asli kusurlu, mağdur …’in ise tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanığın isnat edilen suçtan mahkumiyetine karar verildiği görülmüştür.
Tüm deliller toplandıktan sonra kusur yönünden rapor alınmış, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 18/09/2018 tarihli raporda, kazanın oluşumunda davacı …’in %40 oranında, davalı …’ın ise %60 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davacının sürekli işgöremezlik oranı ve geçici işgöremezlik süresi yönünden rapor alınmış, Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 08.08.2018 tarihli raporda; davacı …’nin kaza nedeniyle sürekli işgöremezliğinin bulunmadığı, geçici işgöremezliğinin ise olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Davacıların sürekli ve geçici işgöremezlik zarararı bakımından dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 14/05/2019 tarihli raporda; davacının sürekli işgöremezliği bulunmadığından sürekli işgöremezlik zararı hesaplanamadığı, davacının yaşı tibariyle geçici işgöremezlik zararı bulunmmadığı belirtilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; davalı … adına kayıtlı bulunan, davalı … tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalanmış olan …. plaka sayılı aracın davalı sürücü …’nun sevk ve idaresinde iken, 15/11/2015 tarihinde davacıların çocuğu olan davacı yaya …’ye çarpması sonucunda …’nin yaralandığı, kazanın oluşumunda davacı …’in %40 oranında, davalı sürücü …’ın ise %60 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 08.08.2018 tarihli raporda da belirtildiği üzere davacının kaza nedeniyle sürekli işgöremezliği bulunmayıp olay tarihinden itibaren 9 ay geçici işgöremezliğe maruz kaldığının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Öncelikle maddi tazminat istemi yönünden yapılan değerlendirmede; davacı …’in kaza nedeniyle sürekli işgöremezliğe uğramadığı sabittir. Her ne kadar davacı kaza nedeniyle 9 ay süreyle geçici işgöremez duruma gelmişse de, olay tarihi itibariyle 12 yaşında olup kaza tarihi itibariyle gelir getiren bir işte çalışıp gelir elde ettiği iddia ve ispat edilmediğinden, geçici işgöremezlik zararı talep edilmesi mümkün değildir. Bu itibarla davacıların maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat istemi yönünden ise; kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün %60 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, kaza nedeniyle davacı …’in 9 ay süreyle geçici işgöremezliğe maruz kaldığı, bu nedenle kazaya uğrayan davacı … ile anne babası olan davacılar …. ve ….’in manevi olarak zarara uğradıkları, davacıların manevi zararından sürücü ve işleten olan davalılar … ve …’in müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları sonucuna varılmış, meydana gelen kazada tarafların tespit edilen kusur durumu, davacıların yaşadıkları acı, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumu, manevi tazminatın amacı ve hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacıların manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı … aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Davalılar … ve … aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE,
3-Davacı … için 8.000,00 TL, davacı … için 4.000,00 TL ve davacı … için 4.000,00 TL olmak üzere toplam 16.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 15/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.092,96 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 136,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 955,99TL harcın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça sarf edilen 136,97 TL peşin harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 436,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.173,47 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak 468,21TL yargılama giderinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
7- Kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacılara verilmesine,
8-Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine,
9-Reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife gereğince 100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.31/12/2019

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza