Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/842 E. 2018/470 K. 27.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/842
KARAR NO : 2018/470

DAVA : ALACAK (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2017
KARAR TARİHİ : 27/06/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/07/2018

Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/05/2017 tarih ve …. esas ve … karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiş yukarıdaki esas numarasını almış olup, mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı .. vekilince Bakırköy … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında işçilik alacaklarının tahsili talebi ile açılan dava sonucu davanın kabulüne karar verilerek kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, bu karara istinaden davacı vekilince Bakırköy … İcra Müdürlüğünün . esas sayılı icra takibinin yapıldığını ve müvekkilince 21.339,95 TL yatırılarak dosya borcunun kapatıldığını, bu dava sonucunda davacının 2.498,26 TL yargılama gideride ödemek zorunda kaldığını, yine dava dışı …. vekilinin Bakırköy … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında işçilik alacaklarının tahsili talebi ile açtığını dava sonucu verilen kabul kararının Yargıtayca onanarak kesinleştiğini ve bu karara istinaden davacı vekilince Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan icra takibi sonucu 10.208,26 TL nin yatırılarak dosya sonucunun kapatıldığını, bu davada müvekkilinin 995,17 TL yargılama gideri ödediğini, bu kararlarda müvekkilinin üst işveren ve davalının alt işveren olarak kabul edildiğini, müvekkili ile taşeron firma arasında düzenlenen sözleşme gereğince işçinin işverenin, sorumlusu ve muhatabının yüklenici davalı firma olduğu belirtilerek, her iki dosyaya davacı tarafından ödenen toplam 35.041,64 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren reeskont faizleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev ve zamanaşımı itirazında bulunduğu, esas yöndende itirazlarını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Bakırköy … İcra Dairesine ve Bakırköy … İcra Dairesine yazılan müzekkerelere cevap geldiği görülmüştür.
Dosyanın Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/05/2017 tarih ve …. esas ve … karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Davacı, İş Mahkemesi kararına dayalı icra takibi sonucu dava dışı sigortalıya ödemiş olduğu işçi alacaklarını ödemesi nedeniyle alt işveren davalıdan rücuan tahsilini istemiştir; davacı ile davalı arasında 4734 sayılı konuna göre yapılan ihale sonucu 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununa göre imzalanan hizmet işlerinin yürütülmesi yönelik sözleşme olduğu, bu tür sözleşmeler ile İdarenin özel hukuk sözleşmelerinin konusu, idarenin gereksinim duymuş olduğu mal ve hizmetleri temin etmek için yapılan alım-satım, trampa , kiralama , yapım, onarım, taşıma, bayındırlık, gibi işleri, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamı içine alınmıştır; Kamu İhale süresinden sonra idare ile özel Hukuk kişileri arasında imzalanacak sözleşmelerin düzenlenmesi ve uygulanmasına, öncelikle 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu uygulanır. Bu kanun da hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.(47354 sayılı kanunu 6.maddesi ) 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununa göre , bu kanunda belirtilen durumlar dışında sözleşme hükümlerinde değişiklik yapılamaz ve ek sözleşme düzenlenemez. Çünkü bu sözleşmeler özel hukuk sözleşmeleridir. 4735 sayılı kanun kapsamında yapılan kamu sözleşmelerinin tarafları, sözleşme hükümlerinin uygulanmasında eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir; Hatta, ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerinde bu ilkeye aykırı maddelere yer verilemez ve bu kanunun yorum ve uygulamasında bu prensip göz önünde bulundurulur(4735/4.maddesi) Bu sözleşmelerde idare, idari sözleşmelerde bulunan ve kamu gücünden gelen üstün ve ayrıcalıklı yetkilerin tamamına sahip değildir. İdare için sözleşmenin fesih nedenleri dahi açıkça belirlenmiştir. Hüküm bulunmayan hallerde doğrudan Borçlar Kanunu hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda Bakırköy … İş Mahkemesinin …. esas , … karar ve Bakırköy … İş Mahkemesinin …. esas … karar sayılı dosyalarında dava dışı işçi alacaklarından tarafların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları belirlenmiş, alacağın tahsiline karar verilmiş ve kararlar kesinleşmiştir. Bu şekilde taraflar arasında asıl işveren- alt işveren olarak ilişkisi belirlenmiş olmaktadır. 4857 sayılı iş kanununun 2/6 maddesinde asıl işveren-alt işveren ilişkisi bir işverenden, iş yerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirildiği işçilerini sadece bu iş yerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl iş veren- alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o iş yeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden veya alt iş verenin taraf olduğu toplu iş sözleşmelerinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur ” şeklinde tanımlamıştır. Bu nedenle , davacının işçiye karşı alt-üst veren ilişkisi kapsamında sorumlu olduğu, ancak kendi aralarında iç ilişkiyi düzenleyen hükümleri geçerli olup, davacının bu hukuki ilişkiye düzenleyen sözleşmenin Genel Şartnamesinin içeriği incelendiğinde, çalışanların ücretlerinin davalı yüklenicinin ödeyeceği belirtilmiştir. O halde davacı üst işveren cebri icra altında ödemek zorunda kaldığı çalışan ücretlerini bu alacaktan asıl sorumlu olan alt işveren konumundaki davalıdan talep edebilecektir. Bu sebeplerle davacının Bakırköy …… İcra Müdürlüğüne ödemek zorunda kaldığı 21.339,95-TL ile Bakırköy … İcra Müdürlüğüne ödemek zorunda kaldığı 10.208,26-TL ve davacının dosyaya sunmuş olduğu mahkeme ve icra dosyaları masrafı olan 2.429,95-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ilişkin hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen KABUL kısmen REDDİNE, 33.978,16-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 2.321,04-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 598,43-TL harcın mahsubuna, bakiye 1.722,61-TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 29,20-TL başvurma harcı ile 598,43-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.077,37-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 1.063,48-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 163,00-TL tebligat yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 158,05-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 27/06/2018

KATİP …

HAKİM …