Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/835 E. 2019/1149 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/835
KARAR NO : 2019/1149

DAVA : MENFİ TESPİT (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2017
KARAR TARİHİ : 08/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu çeklerin alım satım yapacağı tekstil firması ile anlaşarak bedelini bu çeklerle ödediğini, davalı tarafından alınan çeklere karşılık olarak anlaşılan malları müvekkiline teslim etmediğini, davalı tarafın malları teslim etmekten kaçındığını, alım satım konusu mala karşılık verilen çeklerin bedelsiz kaldığını, davalı taraf çekleri aide etmek yerine icra müdürlüklerinde icra takibi başlattığını, bedelsiz olan çeklerin haksız ve hukuka aykırı olarak takibe konulmasından dolayı müvekkilin borçlu olmadığının tespitini isteme zorunluluğunun doğduğunu, icra dosyalarına yatırılacak olan haranın davalıya ödenmemesine, icra müdürlüklerine 5 adet çekten dolayı icra takip dosyasının müvekikli yönünden iptaline, haksız ve kötü niyetli davalılar aheyhine %40’den az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini,yargılama giderleri ve avukatlık ücretini davalılara tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin işleri iyi gitmeyen davacı şirket yetkilisi …..’a dönem dönem borç para verdiği …..’un müvekkilinin verdiği borç parayı ödeyemediğini, müvekkilinin davacıya borç olarak verdiği miktarın çoğalınca …..’un davaya konu olan çekleri müvekkiline vererek borcunu ödemeye çalıştığını, davaya konu çeklerin de ödenmediğinden müvekkilinin uzun süreden alacağını alamadığını, davaya konu çeklerin yaklaşık 2,5 yıl önce icraya konulduğu, 2,5 yıldan beri davacının borca hiçbir itirazının olmadığını, çek keşidecisi ….. İth. İhr. Ltd. Şti’nin borcu ödemeyeceği anlaşılınca davacı şirkete çek bedelini ödememek için işbu davayı açmış olduğunu, müvekkilinin hayatının hiçbir döneminde tekstil işini yapmadığını, bu durumun da müvekkili ile yakın olan davacı şirket yetkilisi ….. tarafından çok iyi bilindiğini, taraflar arasında bu yönde yazılı veya şifahi bir anlaşmanın bulunmadığını, davacının bu beyanlarını kabul etmediğini ileri sürerek davanın reddi ile %20 icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bedelsiz kalan çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış,bilirkişi ….. tarafından düzenlenen kök ve ek bilirkişi raporunda; davacı defterlerinin 2012, 2013 ve 2014 yılları yevmiye ve envanter defterlerinin açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, 2013 ve 2014 yılları defteri kebiri açılış tasdikinin yasal süresi içinde yaptırılmış olduğu, 2012 yılı defteri kebir açılış tasdikinin yaptırılmamış olduğu, 2012, 2013 ve 2014 yılları yevmiye defteri kebir açılış tasdikinin yaptırılmamış olduğu, 2012, 2013 ve 2014 yılları yevmiye defterinin kapanış tasdikinin de yasal süresi içinde yaptırılmış olduğu, mevcut haliyle davacının 2012 yılı defter-i kebir defterinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı, 2012 yılı yevmiye ve envanter defterleri ile 2013 ve 2014 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliği bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; dava dışı firma ile ticari bir ilişki içerisinde olduğu ve dava konusu çekleri hangi tarihte ve hangi tahsilat makbuzu ile alındığına dair herhangi bir evrak sunulmadığı, bunun yanı sıra çeklerin çıkışına dair bir ticari defter kaydının da bulunmadığından avans çeki olduğuna dair ticari bir kayıt bulunmadığını bildirmiştir.
Davalının hizmetleri üzerine 2 mali müşavir ve hukukçu bilirkişinin de yer aldığı heyetten rapor alınması cihetine gidilmiş, bilirkişi heyetince düzenlenen rapor uyarınca; davacı tarafın bir tacir olarak avans olarak verdiğini iddia ettiği çekleri muhasebe usul ve esasları ile tek düzen hesap planına göre defterlerine avans çeki olarak kaydetmesi gerektiği, oysa incelenen ticari defterlerde, davalı ile ticari ilişkisi bulunduğunu gösteren ya da dava konusu çekleri davalıya avans olarak verdiğini ve bu nedenle davalıya borçlu olmadığını gösteren herhangi bir muhasebe kaydına rastlanmadığı, çek bir ödeme vasıtası olduğundan -kural olarak- mevcut bir borcun tediyesi amacıyla verildiğinin kabul edileceği, belirtilen ilke ve yasal karinenin aksini iddia edenin bu iddiasını yazılı delillerle ispatla mükellef olduğu, bu bağlamda somut olayda çeklerin teslim edilecek malların karşılığında avans olarak verildiği iddiasının davacı tarafça yazılı delillerle ispatlanması gerektiğini bildirmişlerdir.
Dava, bedelsiz kalan çeklerin nedeni ile borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak açılmıştır. Davacı vekili, dava konusu çekin karşılığı olan malların, davalılar tarafından teslim edilmediğini,avans olarak verilen çekin bedelsiz kaldığını iddia etmiştir. Bilindiği gibi, kural olarak çek bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak keşide edildiğinin kabulü gerekir.6098 sayılı TBK’nun 207/2’nci maddesi hükmü ise “Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” hükmünü içermektedir. Bu durumda davacının yukarıda belirtilen karine ile kanun hükmünün aksini yani çekin avans mukabili olarak davalıya verildiği ve malların davalı tarafça teslim edilmediği yolundaki iddiasını HMK’nın 201’nci maddesi uyarınca yazılı deliller ile kanıtlaması gerekir. Davacı,dava konusu çeklerin avans çeki olarak verildiğini ve malların davalı tarafından teslim edilmediğini usulünce kanıtlayamadığından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararı teminat yatırılarak uygulanmış olduğundan davalı-alacaklı yararına dava değerinin (250.000,00-TL) takdiren %20’si tutarı 50.000,00-TL tazminatın (İİK.nun 72/4 mad.) davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Karar kesinleştiğinde davalı-alacaklı lehine hükmolunan tazminatın öncelikle yatırılan teminattan karşılanmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 4.269,38-TL harçtan mahsubuna, artan 4.224,98-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 20.950,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı … ve vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 08/11/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza