Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/824 E. 2019/1062 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/824
KARAR NO : 2019/1062

DAVA : ALACAK (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2017
KARAR TARİHİ : 16/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ihracatını yaptığı cerrahi ürünlere ilişkin kestiği ihracat faturası ile Kızgızistan’daki ……’e 2.027 USD değerindeki cerrahi seti göndermek üzere davalı kargo şirketine ulaştırdığını, ilgili ihracat paketinin ….. konşimento numarası ile 06/06/2017 tarihinde davalı şirkete verildiğini, 360,88-TL kargo ücretinin müvekkili şirketin diğer taşıma işlemleri ile beraber müvekkili şirkete fatura edildiğini, paketin uzun bir süre geçtiği halde müvekkilinin müşterisine teslim edilmediğini, davalı şirket çalışanlarının paketin merkez olan Almanya’ya gittiğini ve yerinin araştırıldığı cevabının verildiğini, ancak davalı şirketçe bulunamadığını, kaybedildiğini, davalı şirketin müvekkilinin 2.027 USD bedelli malını kaybettiğini, hizmet karşılığını alamadığı halde müvekkili şirkete 360,88-TL fatura ettiğini ileri sürerek, davalı şirketin kusuru sebebiyle müvekkilinin somut zararı olan 4.264 USD + 307,90-TL’nin ödenmesine, müvekkilinin kaybedilip yeniden bulunan mallarının bedelsiz olarak müvekkiline iade edilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000,00-TL zararının tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın 4.264 USD’nin ödenmesine yönelik talebinin dayanağının olmadığını, taraflar arasında Amerikan Doları ile ödeme yapılacağı hususunda herhangi bir anlaşma bulunmadığını, bu itibarla Amerikan Doları olarak tahsiline karar verilmesinin talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığını ileri sürerek, huzurdaki davanın haksız ve usulsüz olduğunu, yargılama esnasında istihsal olunacak bilirkişi raporu ile huzurdaki davanın haksız ve usulsüz olduğunun sübut bulacağını, davacı yan taleplerinin Montreal sözleşmesi hükümlerine dayandırabileceğini, huzurdaki davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, uluslararası kargo taşımacılığından kaynaklanan taşınan eşyanın kaybedilmesi, 2.kez taşınması esnasında geç teslimi nedeniyle iadesi nedeniyle doğan tazminat davasıdır.
Konşimentolar, kargo faturaları, noter ihtarları, dosyaya celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişilere tevdi edilmiş olup, tıbbi cihazlar ve teknolojisi bilirkişi ……. ve taşımacılık Hukuku Uzmanı bilirkişi…….tarafından tanzim olunan 11/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu edilen ve bu taşımalara ilişkin taşınmaz üzere teslim alınan ve fakat süresinde teslim edilemeyen 1.taşımada mal kaybolmuş tam zayi, 2.taşımada mal aşırı gecikmiş olduğundan, alıcı tarafından alınmamış ve mahrece iade, Türyiye’ye geri getirilmiş, gümrük idaresine geçici depolama için aşırı gecikmeli sunulduğu, 3.taşıma ise dava dışı firmalarca yapıldığı, Kırgızistan için …….. taraf olmadığından ……….. Uygulanacağı, brüt kg başına 17,00 SDR sorumluluk hesabı olduğu, 9 kg x 17 SDR=153 olup, 210 USD ikame mal taşıması navlun ödemesi ile 307,50-TL ikame mal taşıma masrafı olarak toplam 427,72 USD ve 307,90-TL hesaplandığı, maddi tazminatın hesaplanması ile ilgili olarak ………… esas alındığını, 9 kg x 17 SDR= 153 SDR olup, 30/09/2013 tarihinde geçerli kur değerlerine göre 1 SDR=3,12 TL üzerinden hesaplama yapıldığını, davacının tazminat talebine ilişkin olarak, zamanında muhtemel alıcıya ulaşmayan numune vasfındaki gönderinin, davacının iddia ettiği ve delilleri ile ortaya koyduğu gibi iş kaybı, itibar kaybı doğuracağını, ancak tıbbi malzemenin gelmesi halinde gerçekleşebilecek iş görüşmesinin şartlarının oluşmamasının da, beraberinde taşıtan tarafından gereksiz harcamalarını ortaya çıkmasına da neden olduğunun tespitinin yapıldığını, BK’nun 49.mad. yer alan “kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” hükmü çerçevesinde taşıyıcının sorumluluğunu eksik yerine getirmesine bağlı olarak oluşan kayba ilişkin tazmin konusunun mahkemenin takdirinde olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, taraf vekilleri bilirkişi raporuna karşı itirazlarını sunmuşlar, mahkememizin 11/06/2016 tarihli kararı ile bilirkişiler tarafından teknik incelemenin yapılmış oluşu, hangi hukukun uygulanacağı, manevi tazminatın doğup doğmadığı ya da zararın miktarının mahkemenin takdirine ait olduğu durumlarda mahkemece re’sen karar verilebileceği anlaşıldığından yeniden rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; davalı taşıyıcının sorumluluğu Kırgızistan Montreal Sözleşmesi tarafı olmadığı için ……… 22.md gereği kg başına 17 özel çekme(SDR) hakkı ile değerlendirilmelidir.
Yine Varşova/Lahey Sözleşmesinin 26.maddesinde ihbar yükümlülüğü bagajın hasara uğraması haline özgü olarak düzenlendiğinden bagajın ziyaı durumunda sorumluluğun doğumu için ihbar şartı aranmamaktadır. Yük taşımalarında, taşıyıcının veya adamlarının zarar verme kastıyla hareket veya ihmal sonucunda zarar doğmuş olsa bile taşıyıcının sorumluluğu sınırlı olup, somut olayda sorumluluk sınırını ortadan kaldıran bir anlaşmanın varlığının da ileri sürülmemiş olmasına göre, ……….’nun 1975 tarihli 4 sayılı Montreal Protokolü ile değişik 22.maddesi uyarınca taşıyıcının sorumluluğunun kg başına 17 özel çekme hakkı ile sınırlı olması nedeniyle karar tarihine en yakın SDR kuruna göre sorumluluk sınırının belirlenerek hüküm kurulması gerekmiştir.
Davacı, müspet zarar talep etmiştir. Zararlar müspet ve menfi olarak ikiye ayrılır. Müspet zarar, fiili zarar ve yoksun kalınan kârdan oluşur. Bu kalemler haksız fiil kapsamında değil, sözleşmeye aykırılık hallerinde ortaya çıkan kalemlerdir. Davacı her ne kadar itibar kaybına ilişkin talepte bulunmuş ise de bu talebi haksız fiilden kaynaklı bir zarar olup, menfi zarar kapsamında değerlendirilir. Varşova Lahey sözleşmesinde manevi tazminata ilişkin bir hüküm bulunmadığından bu konuda iç hukuk kuralları uygulanacaktır. İtibar kaybı hukukumuzda tüzel kişilikler bakımından manevi zarar olacağı yönünde kabul görmekte olup, davacının manevi zarara ilişkin talebi bulunmamaktadır.
Davacı tarafından sair müspet zararlarının olduğu iddiasında bulunmuşsa da bu iddialarını somut delillerle desteklenmemiştir. Hava taşımacılığından sorumluluğunun sınırlı olduğu, kg başına 17 SDR olduğu, gönderilen kolinin miktarının 9 kg olduğu ve davacı tarafın toplam talep edebileceği tazminat miktarının 153 SDR olduğu, davalının sorumluluğunun sınırlı olması nedeniyle maddi tazminatın kalan kısmının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; 153 SDR’nin hüküm tarihindeki T.C.Merkez Bankası kuru üzerinden (1 SDR=1.422,99 USD) hesap karşılığı 217,72 USD’nin temerrüt tarihi olan 15/08/2017 tarihinden itibaren ve ticari avans faiz oranını aşmamak üzere 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince yürütülecek faizi ile belirlenecek tutarın tahsil tarihindeki TCMB verilerine göre TL karşılığının davalıdan tahsiline,
2-307,90-TL maddi tazminatın 15/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Dava konusu ürünlerin eş zamanlı davacıya iadesine,
4-Fazlaya ilişkin tüm taleplerin REDDİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 52,63-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 683,41-TL harçtan mahsubuna, artan 630,78-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
6-Davacı tarafından peşin yatırılan 31,40-TL başvurma harcı ile 683,41-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 770,53-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.667,22-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafından yapılan 128,00-TL tebligat, 4,00-TL posta, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 307,90-TL maddi tazminat olmak üzere toplam 1.939,90-TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 37,35-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
10-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve ………. sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 16/10/2019

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza