Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/819 E. 2019/1032 K. 09.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/819
KARAR NO : 2019/1032

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2014
KARAR TARİHİ : 09/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı şirket ile aralarında ticari münasebet sebebiyle cari hesap ilişkisi meydana geldiğini,01/01/2011-31/12/2011 dönemine ilişkin oluşan cari hesaba istinaden müvekkili şirketin davalı şirketten 6.800,00-TL bakiye alacağının ortaya çıktığını,müvekkili şirketin defalarca davalı şirkettin borcu ödemesi yönündeki uyarılarına rağmen davalı tarafın müvekkilini oyaladığını,bunun üzerine Küçükçekmece …’ncü İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas Sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız icra takibine geçildiğini,davalının ödeme emrine itiraz ettiğini,itirazın haksız olduğunu,,bu nedenlerle, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli olarak Küçükçekmece ….’ncü İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas Sayılı takip dosyasına yaptığı borca itirazın iptali ile davalı şirket aleyhine %20’dan az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmolunmasına,mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin davalı şirkete yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan bu davanın haksız ve mesnetsiz olduğundan reddi gerektiğini,davalı müvekkilinin İstanbul ….’nci Noterliği’nin 16/03/2011 tarih …. sayı ile isim ve unvan değişikliği yaptığını,… Hammadde Dış Ticaret ve San. Utd. Şti unvanını aldığını,bu hususun Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 23/03/2011 tarih …… sayısında ilan edildiğini,dolayısıyla öncelikle …. Reklam Dış Ticaret Ltd. Şti’ne açılmış olan davanın husumetten reddi gerektiğini,dava ve takip konusu faturadan dolayı davalı şirketin davalı şirkete borcu bulunmadığını,davacı firma takip ve davaya dayanak faturaya konu danışmanlık hizmetini yerine getirmediğini,keza faturanın kesilmesi ile muhteviyatı edimin ifa edilmiş olması faklı kavramlar olduğunu, fatura muhteviyatı edim ifa edilmedikçe alacağın doğmayacağını,dava konusu alacak likit ve muayyen olmadığından davacı yanın icra inkâr tazminatı talebini yerinde olmayıp reddi gerektiğnii aksine haksız ve kötü niyetli takipten dolayı davacı aleyhine %20den aşağı ofmamak üzer icra inkâr tazminatına hükmedilmesl gerektiğini,davalı şirketin temerrüde düşmediğini,faiz talep edilemeyeceğini,buna karşın davacı yan takip talebi ve ödeme emrinde talep edilen 1.394,98-TL faiz ve oranı fahiş olduğunu hukuka aykırı olduğundan reddi gerektiğini,haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile haksız ve kötü niyetli davacı yanın %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedllmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 6.800,00-TL asıl alacak, 1.394,98-TL işlemiş faiz ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği,İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği,bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği,davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin önceki hükmünde icra dosyası celp edilerek bilirkişi raporu alınmış ve dava ve takip konusu faturanın davalıya verildiğinin yazılı delillerle kanıtlanamaması, davacının fatura konusu malı davalıya teslim ettiğini ve hazırlanan yemin metnini de davalı eda ettiğinden reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/11133 Esas, 2017/5520 Karar sayılı 03/07/2017 tarihli ilamıyla “Dava, cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilip ek rapor alınması talep edilmiş olmasına rağmen mahkemece itirazları karşılayacak şekilde bilirkişiden ek rapor alınmayarak eksik ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Mahkemece yapılacak iş davalının ibraz etmiş olduğu ticari defter ve diğer belgeler üzerinde bilirkişiye yeniden inceleme yaptırılarak dava konusu alacakla ilgili faturaların davalının defter ve belgelerinde kayıtlı olup olmadığı hususunda rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş bilirkişiden ek rapor alınması cihetine gidilmiş, ilam doğrultusunda davalı defter ve belgelerinin incelenmesine karar verilmiş, davalıya tanınan kesin süreye rağmen ticari defter ve belgelerini hazır etmediği gibi yerinde inceleme de talep etmemiştir.
Bilirkişiden alınan ek rapora göre davacı ile davalının dosya kapsamında sunduğu belgeler arasında davalının 27/11/2014 tarihli dilekçesinin ekinde yer alan cari hesap ekstresindeki 3.000,00-TL ve 3.800,00-TL tutarlarındaki iki ödeme makbuzunun fotokopisi sunulmuş olup, davacı taraf kayıtlarında yer almadığı, asıllarının sunulması halinde cari hesap bakiyesi konusunda yorum yapılacağına dair görüş bildirilmiştir.
Somut olaydaki temel uyuşmazlık, cari hesaba yapılan itirazın yerinde olup olmadığı ve ödeme savunmasının geçerli olup olmadığına ilişkindir. İspat yükü davalıya geçmiştir. Davalı tarafından dosyaya ödeme belgesi olarak sunulan belgeler fotokopi olup, ispat yükü davalıya geçtiğinden gerek defterlerinin incelenmesi gerekse tediye makbuz asıllarını sunması için kesin süre verilmiş, davalının eski unvanına tebligat çıkarılmış , iadesi üzerine davalının savunmasında yer alan yeni unvanlı şirketine de ihtaratlı davetiye çıkarılmıştır. Yapılan uyarı yerinde ve usulüne uygun olmasına rağmen davalı tarafından sunulmamıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olaya döndüğümüzde; davacı tarafından davalı aleyhine icra takibine geçtiği, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı, davacının ibraz ettiği yasal ticari defterlerine göre takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davalıdan 6.800,00-TL cari hesap alacağının olduğu, davalının ticari defter ve belgelerini incelemeye sunmadığı, davalının ödeme savunmasında bulunduğu ancak bu savunmasını usulüne uygun deliller ile ispat edemediği, neticeten, davacının takibe konu faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu, davacı tarafça davalının takip öncesi davalıyı temerrüte düşürdüğüne ilişkin ispata yarar delil de sunmadığından işlemiş faiz yönünden talebin reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davalının Küçükçekmece ……İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 6.800,00-TL asıl alacak yönünden iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarınca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Asıl alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen 1.360,00-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 464,50-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 116,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 348,35-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 25,20-TL başvurma harcı, 116,15-TL peşin harç, 325,20-TL tebligat, 62,60-TL posta müzekkere, 200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 729,15-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair,6100 sayılı HMK’nun geçici 3 üncü maddesinin 2 inci fıkrası yollamasıyla mülga 1086 sayılı HUMK’nun 26/09/2004 gün ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 09/10/2019
KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza