Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/812 E. 2018/166 K. 14.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY (1) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2017/812
KARAR NO : 2018/166

DAVA : ALACAK (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/09/2017
KARAR TARİHİ : 14/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/04/2018

Bakırköy…. Tüketici Mahkemesi’nin 12/04/2017 tarih ve … esas ve …. karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiş ve mahkememizde görülmekte olan alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında 28/10/2014 tarihinde 10 sayfadan müteşekkil… Satım Sözleşmesi akdedildiğini, imzalanan sözleşme ile … ili …. İlçesi …. … Ada numaralı taşınmaz üzerinde inşa edilecek … Blok … bağımsız bölümün ” dükkanın kaba inşaatı” şeklinde 2.460.000,00TL bedel karşılığında teslimi konusunda anlaşıldığını,müvekkilinin üzerine düşen sorumlulukları tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalı tarafından sözleşme gereğinin yerine getirilmediğini, sözleşmeye konu dükkanın teslim edilmediğini, Bingöl …Noterliğinin 08/07/2015 tarih … yevmiye numaralı ihbarnamesi ile davalı şirkete ihtar edildiğini, 30/06/2015 tarihinde teslim edilmesi gereken dükkanın teslim edilmediğini,uzun bir süre daha teslim edilemeyeceğinin davalı tarafından bildirilmesi üzerine gecikmeden kaynaklı zararın tazmini ve en kısa sürede eksikliklerin tamamlanarak dükkanın teslimi konusunda ihbar ve ihtar yapıldığını, yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalı şirket aleyhine Büyükçekmece ….Sulh Hukuk Mahkemesinde …. D.İş sayılı dosyası üzerinden tespit yapıldığını, bilirkişi raporu ile teslimi geciken dükkanın Wc,Asma Kata Merdiven çıkışı deliğinin kapatılmadığı, Çevre düzenlemesinin yapılmadığı,ortak alanların %50 seviyesinde olduğu, enerji, telefon sistemlerinin kapalı olduğu ve bu şekilde dükkanın tesliminin yapılamayacağı aylık kira kaybının 9.000,00TL olduğunun tespitinin yapıldığını, bilirkişi raporunun davalı şirkete tebliğ edildiğini, ihtarname ve tespit raporunun tebliğinden aylar sonra davalı şirket tarafından müvekkiline, iadeli taahhütlü Dükkan teslim alma yazısı geldiğini, ancak dükkanın eksiklerinin tamamlanmadığını bu sebepden Bingöl … Noterliğinin 25/05/2016 tarih ve ….yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini,ruhsat ve iskan sorununun bulunduğunu ve tesliminin ancak bu eksiklikler giderildikten sonra olabileceği davalı şirkete ihtar edildiğini, davalı şirketin ihtara 14/06/2016 tarihinde iadeli taahhütlü yazı ile müvekkiline hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde dükkanın teslimi konusunda ki yükümlülükleri yerine getirmediğini beyan ettiğini, eksiklikleri tamamlamadan davalının müvekkilini teslime zorladığını,taraflar arasında akdedilen sözleşmede davalının gecikmeden kaynaklı kendi sorumluluğunu 6 ay ile sınırlı tuttuğunu, bunun haricinde kira vs hiçbir maddi talebin olmayacağını sözleşmeye ilave ettiğini, bu durumun hukuk dışı bir uygulama olduğunu, müvekkilinin almış olduğu dükkanın eczane olduğunu aylık kira getirisinin 15.000,00TL olduğunu, zamanında teslim alınmış olsa dava tarihi itibari ile 22 ay boyunca 330.000,00TL maddi kazancının olacağını, davalının dükkanı zamanında teslim etmediğinden müvekkilinin bu kazançtan mahrum kaldığını,davalının 28m2 için müvekkilinden haksız olarak 44.000,00TL talep ettiğini, iskan olmadığı için eczane olarak işletilmesinin zor olduğunu, hukuksal olarak mümkün olmadığını, davalının müvekkilini 2 yıldır mağdur ettiğini, bu sebepten …. ili ….İlçesi …. Köyü …. …. Ada numaralı taşınmaz üzerinde inşa edilecek .. Blok …. bağımsız bölüm hakkında tedbir kararı verilerek satılamaz şerhi konulmasını, mevcut dükkanın müvekkiline devir ve tesciline karar verilmesini bunun mümkün olmaması durumunda mahkemece belirlenecek davalı adına başka bir dükkanın rayiç bedel üzerinden tespit edilerek 110m2 bir taşınmazın bedelinin müvekkiline ödenmesine, 22 aylık kira bedelinin ve yahut her ne nam adı altında olursa olsun takdir edilecek gecikme bedelinin davalı tarafından müvekkiline ödenmesine, kazanç kaybının davalı tarafından müvekkiline ödenmesine kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili şirket arasında imzalanmış olan 28/10/2014 tarihli …. Satım Sözleşmesinde yer alan yetki anlaşmasına göre süresi içerisinde yetki itirazında bulunduklarını, davanın yetkisizlik kararı verilerek İstanbul Çağlayan Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın tarafın dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu taşınmazın henüz teslim edilmediği iddiasının haksız ve dürüstülük kuralına açıkça aykırı olarak ileri sürdüklerini, davacı tarafın geç teslim nedeniyle kira kaybına uğradığı iddiasının mesnetsiz olduğunu, kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketin davacı tarafın menfaatine ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak söz konusu taşınmazın teslimi için edimini ifa etmekte iken karşı tarafın işbu davaya konu ettiği alacak talebinin haksız, mesnetsiz ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, davacı tarafın gerek sözlü gerek yazılı olarak Sözleşmenin her aşamasında bilgilendirilmiş olmasına rağmen müvekkili şirket tarafından ödeme tehditi altında olduğuna ilişkin beyanlar ile mahkemeyi yanıltma çabası içerisinde olduğunu, davacı tarafın işbu davayı açmakta hukuki menfaatinin olmadığını, davacı tarafın işbu dava tarihinden itibaren tapunun 3.şahıslara devrinin engellenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini haksız olarak istediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları sakı kalmak kaydıyla, ilk itirazları ve usule ilişkin karşı beyanları yönünde karar verilmesine, huzurdaki davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi’nin 12/04/2017 tarih ve …. esas ve …. karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyasında yapılan incelemede, 6100 sayılı HMK ‘nun 114/c Md.si gereğince görevin dava şartı olduğu , 115/2 md.si gereğince mahkemece dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verileceği hükme bağlanmış olmakla, dükkanın ticari amaçla ve davacının dava dilekçesindeki ikrarı gereğince kira geliri elde etmek amacıyla satın alınması sebebiyle Tüketici Kanunu kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize intikal etmiştir.
Dava dosyasında yapılan inceleme sonucunda, dava, davacı gerçek kişi ile davalı arasında akdedilmiş olan ‘… Satım Sözleşmesi’nin ihlalinden kaynaklı gecikme bedeli,tazminat ve tespit davasıdır. Gerçek kişi …’ nun gerçek kişi tacir olmadığı , gelen sicil kaydı ile açık olduğu gibi esasen davalının gerçek kişi tacir olduğuna dair beyan ve kayıt yoktur. Davalı gerçek kişi …’ nun limited şirket ortağı olmasının tacir olmak için yeterli olmayacağı ise gerek doktrin gerek yargısal uygulamalar ile açık ve sabit bir durum olduğu, bu çerçevede görev hususunun değerlendirilmesinin zorunlu olduğu, anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu noktada her iki tarafın tacir olmadığı, uyuşmazlığın TTK.’dan veya TTK.’da sayılan özel borç ilişkilerinden doğmadığı anlaşıldığından ticaret mahkemesinin görevli olmasını gerektiren halin gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
Her ne kadar asliye hukuk mahkemesinin verdiği görevsizlik kararında, dükkanın ticari amaçla ve davacının dava dilekçesindeki ikrarı gereğince kira geliri elde etmek amacıyla satın alınması sebebiyle Tüketici Kanunu kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de bu noktada 6102 sayılı Kanundaki yeni düzenlemenin dikkate alınması zorunluluktur. Zira 6762 sayılı Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrası hükmünde , 21. maddenin 1. fıkrasına yapılan ve karışıklıklara yol açan, bu sebeple de görüş birliği halinde eleştirilen gönderme kaldırılmış ve bu suretle 6102 sayılı Kanunun m. 4/f.1 hükmü öğretide ve yargı kararlarında kabul gören eleştirilere uygun olarak düzeltilmiş, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davalar ticari dava olarak düzenlenmiştir.
Yapılan açıklamalar gözetilerek Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olmaması karşısında davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 14/03/2018

KATİP …

HAKİM …