Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/809 E. 2023/181 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/809 Esas
KARAR NO : 2023/181 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2017
KARAR TARİHİ : 21/02/2023
GER. KARAR TARİHİ : 21/03/2023

Davacı tarafından mahkememizde açılan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı arasında anlaşma yapıldığını, 23/01/2016 tarihinde müvekkili şirket tarafından … Makinesi sisteminin satın alımı 25/01/2016 tarihinde de sevki ve kurulumunun gerçekleştiğini, satın alınan ürünün kurulumundan itibaren kusursuz ve tam bir şekilde çalışma sergilemediğini, makinenin ayıplı olduğunun tam düzgün bir şekilde çalışmadığının karşı tarafa bildirildiğini, müvekkil şirket tarafından bu aksilik sonucunda ılımlı bir hava sergilendiğini, karşı tarafın revizyon teklifinin sırf makinenin kusursuz çalışması amacıyla kabul edildiğini, karşı taraf yapmış olduğu revizyon nedeniyle müvekkil şirkete 25.075,00 TL meblağda ek masraf fatura ettiğini, müvekkilinin ek bu masrafları da ödemesine rağmen tespit konusu makinenin yine de düzgün çalışmadığını, buna rağmen davalı tarafın ayıplı mal teslim etmemiş gibi müvekkili tarafından verilmiş çeklerin tahsiline kalkıştığını, ….bank … şubesine ait 29/06/2016 keşide tarihli 40.000 TL bedelli çek hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, işbu dosyadan müvekkili şirkete haciz işlemi gerçekleştiğini belirterek, öncelikle müvekkili hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile davalı şirket tarafından verilen ürünlerin ayıplı olması nedeni ile .. … şubesine ait 25.02.2017 keşide tarihli, 31.000,00 TL bedelli çek, … … şubesine ait 31.01.2017 keşide tarihli, 31.000,00 TL bedelli çek ve İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine konu … bank … şubesine ait, 29.06.2016 tarihli, 40.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, çeklerin davacı şirkete iadesine; dava konusu ürünlerin ayıplı olması nedeni ile davacı şirketin ürünü çalıştırabilmek için yapmış olduğu fazla masraflara ilişkin şimdilik 1.000,00 TL’ nin davalıdan tahsiline; davaya konu olan çek nedeni ile borçlu olmamasına rağmen hakkında icra takibi başlatıan ve bu icra dosyasından satışı yapılan malların aynen iadesine, iadesi mümkün olmadığı takdirde de satılan malların bedeli olarak şimdilik 1.000,00 TL’ nin iadesine ve kötüniyetli hareket eden davalı alacaklılara karşı %20′ den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalı şirket tarafından davacı şirkete satılan malların ayıplı olmasının mümkün olmadığını, malların teslim tarihinden 9 ay sonra ayıplı olduğunun noter kanalı ile ileri sürüldüğünü, karşı ihtarla cevap verildiği, sadece malların satımını yaptıklarını, kurulumu yapmadıklarını, kurulumun kendileri dışında hatalı yapıldığını, davacının satıma istinaden verdiği karşılıksız çeklerin istirdatına yönelik istem ve tedbir taleplerinin dayanaktan yoksun olduğunu beyan ettiğini, neticede davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 17/09/2019 tarihli ara kararı uyarınca Taraflarca bilidirilen deliller, dosya kapsamı, tarafların ticari defter kayıtları ve davalı tarafından davacıya satılan makinenin ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği, ayıp giderim bedelinin tespiti, davacının satım sözleşmesi karşılığı davalıya verdiği dava konusu çekler nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığının tespiti, davacının alacak istemlerinin değerlendirilmesi konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler … ile …. tarafından düzenlenen 23/03/2020 tarihli raporda;”Davacı şirketin 2015-2016-2017-2018 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davalı şirketin 2016 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunup bulunmadığının takdirinin sayın mahkemeye bırakıldığı, Davalı şirketin 2017-2018 yılları ait ticari defterler ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, Davacı Şirketin Dosyaya Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde; 2015 yılı; Davalı şirket ile cari hesap ilişkisinin 31.12.2015 tarihli, 40.000,00 TL tutarlı, … NOLU 29,06.2016 VADELİ ÇEK açıklamalı işlemle başladığı, davacı şirketin 31.12.2015 tarihinde 40.000,60 TL alacaklı olduğu, 2016 yılı; 01.01.2016 tarihli açılış işlemi ile 40.000,00 TL borcun 2016 yılına devir ettiği, 25.01.2016 tarihine gelindiğinde 21.113,00 TL tutarlı … NOLU 25.05.2016 VADELİ ÇEK açıklamalı ile 40.000,00 TI tutarlı, … NOLU 30.,07.2016 VADELİ ÇEK açıklamalı kayıt işlemleri ile davalı şirketten alacağın 101.113,00 TL olduğu, 29.06.2016 tarihine kadar farklı tarih ve tutarlarda olan 5 adet davalı şirket faturasının kayıt edildiği, 01.07.2016 tarihinde .. NOLU ÇEK İADESİ kayıt işleminin yapılarak 40.00,00 TL hesaptan düşüldüğü, 13.07.2016 tarihinde … NOLU 31.01.2017 VADELİ ÇEK İLE açıklamalı, 31.000,00 ‘TL ile … NOLU 25.02.2017 VADELİ ÇEK İLE açıklamalı 31.000,00 TL tutarlı kayıt işlemlerinin yapıldığı, davacı şirketin 31.12.2016 tarihinde 964,00 TL barçlu olduğu, 2017 yaılı; davacı şirketin 10.01.2017 tarihinde … MAKİNA İCRA DAİRESİNDEN SATIŞ 24.900,00 TL, 10.03.2017 tarihinde …. NOLU ÇEKİN YASAL BEDELİ 1.410,00 TL ve …. NOLU ÇEKİN YASAL BEDELİ 1410,00 TL tutar ve açıklamalı kayıt işlemlerini yaptığı, 31.12.2017 tarihinde 26.756,00 TL alacaklı olduğu, 2018 yılı; davacı şirketin 01.01.2018 açılış ve 31.12.2018 kapanış fişlerinde 26.756,00 TL alacağı olduğu, 4. Davalı Şirketin Dosyaya Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde; 2016 yılı; Davacı şirket ile cari hesap ilişkisinin 25.570,00 tutarlı (B), 25.01.2016 tarihinde başladığı, 31.12.2016 tarihinde davalının davacıdan 964,00 TL alacaklı olduğu, 2017 yılı; 01.01.2017 tarihli açılış işlemi ile 964,00 TL alacağın 2017 yılına devir ettiği, 31.01.2017 tarihli 31.000,00 TL tutarlı ve 25.02.2017 tarihli 31.000,00 TL tutarlı “borç dekontu” kayıt işlemleri ile davacıdan alacağın 62.964,00 TL olduğu, 2018-2019 yılı; 01.01.2018 ve 01.01.2019 tarihli açılış fişleri ile davacıdan alacağın 62.964,00 TL olarak devam ettiği, 6. Davacının sistem için ve onarım ile revizyon için harcadığı (KDV ): 7 3,60 TL * 8.507,80 TL * 6.006,20 TL * 4.484,00 TL – 94.541,60 TL olduğu; Sistemin bu haliyle monte edildiğinde ve çalıştırıldığında ayıbının görülmesi nedeniyle “açık ayıplı” olduğu ancak davalı sistem imalatçısı firmanın sistemin ayıplı imalatını giderebilmek için çalıştığı ancak bu ayıplı imalatı ilave edilen ve değiştirilen parçalara rağmen gideremediği ve bu ayıbın giderilmesi için Nelerin yapılması gerektiği: Rayların ve gergi ünitesinin revizyon yapılması; Tahrik ünitesinin yenilenmesi; 90 derecelik dönüşlerdeki aparatların ve yatay dönüş aparatlarının yenilenmesi; Zincirin yenilenmesi ve Ray üzerine 8 nokta atışlı otomatik yağlama ünitesi ilave edilmesinin gerektiği; Sistemin bu haliyle ayıplı olduğu ve bu ayıpların giderilmesine yönelik olarak yapılması gerekenlerin dava tarihi itibariyle ayıbın giderilme bedelinin KDYV dahil 60.000,00 TL otabileceğinin rayicinde olduğu kanısına varıldığı,” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi …. tarafından düzenlenen 23/03/2020 tarihli ayrık raporda; Davacının bu davadaki menfi tespit talebinin yerinde olduğu, takip ve dava konusu çeklerden dolayı davacıya borcu bulunmadığı; Davacının davalıdan, ayıplı mal nedeniyle uğradığı zararlardan (yapmak zorunda kaldığı ve kalacağı masraflardan) kaynaklanan 52.541,6 TL tutarında tazminat alacağının bulunduğu; 40.000,00-TL bedelli çekin tahsili için başlatılar takip nedeniyle haczedilen ve satılan mallarının iadesine ya da bedelinin ödenmesine ilişkin davacı talebinin uzmanlığımız dışında kaldığı;”sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 06/10/2020 tarihli duruşmasında dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile davalı vekilinin itirazlarının irdelenerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 19/04/2021 tarihli ek raporda;”Dava konusunun cari hesap uyuşmazlığının çözümü veya cari hesap borç alacak talebi olmadığı, huzurda görülen davanın menfi tespit davası olduğu, kök raporda varılmış olan Mali sonuç ve kanaat değişmemiştir. Bu tür makineler kurulum için uzmanlık gerektireceğinden sadece malzeme satışı değil aynı zamanda rehberlik ve ustalık gerektirmektedir. Bu nedenle kök rapordaki teknik kanaatimiz değişmemiştir. Teknik ve Mali tespitlerde bir değişikik olmadığı için kök raporumuzun “uyuşmazlığın değerlendirilmesi” balıklı kısmında varılmış olan sonuç ve kanaatimiz değişmemiştir.” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 15/02/2022 tarihli ara kararı uyarınca Davalı tarafın talebinin kabulü ile taraflarca bildirilen deliller, dosya kapsamı, tarafların ticari defter ve kayıtları, daha önceki aldırılan bilirkişi raporları ve raporlar a karşı yapılan itirazlar irdenelerek; satılan makinenin ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği, ayıbın neyden kaynaklandığı, ayıp giderim bedelinin tespiti, taraflar arasındaki sözleşmede kuruluma ilişkin bir şartın bulunup bulunmadığı, davacının satım sözleşmesi karşılığı davalıya verdiği dava konusu çekler nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığının tespiti, davacının alacak istemlerinin değerlendirilmesi konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler Prof. Dr. …, Dr. … ve Dr. …. tarafından düzenlenen 30/06/2022 havale tarihli raporda;”Davacının ticari defterlerine göre davacının davalıdan 26.756,00 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre ise davalının davacıdan 62.964,00 TL alacaklı olduğu görülmesine rağmen, davalı tarafından davacı adına düzenlenen faturalar karşılığında alınan çeklerin bedelinin davalı tarafından tahsil edildiğini yada davacı tarafından ödendiğini gösteren bir ödeme belgesinin (banka dekontu ya da çek tahsilat makbuzu) dava dosyasında bulunmaması ve davacı tarafın da bahse konu çek bedellerinin ödendiği yönünde herhangi bir beyanının olmaması hususları dikkate alındığında; davacının davalıya verdiği dava konusu çekler nedeniyle davalıya (31.000,00 TL + 31.000,00 TL) 62.000,00 TL borçlu olduğu, 2) Davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin kardan tipi zincirli konveyör aksamları sattığı, 3) Davalı … Tic. Ltd. Şti. ile davacı …. San. Tic. Ltd. Şti. arasında kardan tipi zincirli konveyör montaj sözleşmesi mevcut olmadığı, 4) Dava konusu kardan tipi zincirli konveyör sistemin taşıyıcı çelik konstrüksiyonunu imal edip üzerine konveyör aksamlarının istenilen hassasiyette ve özellikte montajını yapan boya tesisi üreticisi olan davacı firmanın ayıplı ürün montajı yaptığı, 5) Davalı … Dış Tic. Ltd. Şti.’nin ayıplı ürün satmadığı” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 13/09/2022 tarihli duruşmasında dosyanın son bilirkişi heyetine tevdi ile davacı vekilinin itirazları kapsamında rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 30/11/2022 havale tarihli ek raporda;”Davacının ticari defterlerine göre davacının davalıdan 26.756,00 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre ise davalının davacıdan 62.964,00 TL alacaklı olduğu görülmesine rağmen, davalı tarafından davacı adına düzenlenen faturalar karşılığında alınan çeklerin bedelinin davalı tarafından tahsil edildiğini yada davacı tarafından ödendiğini gösteren bir ödeme belgesinin (banka dekontu ya da çek tahsilat makbuzu) dava dosyasında bulunmaması ve davacı tarafın da bahse konu çek bedellerinin ödendiği yönünde herhangi bir beyanının olmaması hususları dikkate alındığında; davacının davalıya verdiği dava konusu çekler nedeniyle davalıya (31.000,00 TL + 31.000,00 TL) 62.000,00 TL borçlu olduğu, kapsamda tarafların kök raporun mali inceleme ve değerlendirmelerine ilişkin itirazları değerlendirildiğinde kök raporda değişiklik ya da düzeltme yapılmasını gerektirir bir durumun olmadığı, 2) Davacı’nın ve Davalı’nın hukuki yönden itirazları bakımından da Kök Raporumuzda değişiklik yapılmasını gerektirir bir durumun olmadığı, 3) Davacı’nın ve Davalı’nın teknik yönden itirazları bakımından Kök Raporumuzda değişiklik yapılmasını gerektirir bir durumun olmadığı,” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı vekili 23/11/2021 tarihli uyap üzerinden gönderilen dilekçesi ile taleplerini ıslah etmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, menfi tespit – çek istirdatı ile zararların tazmini isteminden ibarettir.
Davanın, davacı tarafça davalıdan alınan makinanın ayıplı olduğu, davacının bu makinayı çalışabilir hale getirmek için yapmış olduğu masrafların davalıdan tahsili; satış bedeli için davalıya verildiği bildirilen çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve çeklerin davacıya iadesine ve bu isteme konu … bank … şubesine ait, 29.06.2016 tarihli, 40.000,00 TL bedelli çekin icra takibine konu edilmiş olması nedeniyle icra dosyasından haksız yere haczedilerek satışı yapıldığı iddia olunan malların aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelin davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Dava konusu miktar 192.000,00 TL’ dir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının – davalının incelemeye konu ticari defterlerinin (davalının 2016 yılı yevmiye defteri hariç) yasal şartları taşıdığı ve davacı – davalı lehine delil niteliğinin olduğu dosya kapsamı içeriğinden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriğinden anlaşılmaktadır. Taraflar arasında 23.01.2016 tarihli kardan konveyör bandı (zincirli konveyör) sözlü alım – satım sözleşmesi bulunmaktadır. Sadece bu sözleşmeye dayalı olarak taraflar arasında ticari ilişki bulunmaktadır.
Davacı ve davalının ticari defterler ile kayıtlarının ve bilirkişiler Prof. Dr. …., Dr. … ve Dr. … tarafından düzenlenen kök ve ek rapor içeriğinin incelenmesinde:
A) Davalının dava konusu alım – satıma dayalı ticari ilişki nedeniyle 2016 yılında toplam 124.077,00 TL miktarlı 6 adet fatura düzenlediği; bu fatura bedelinin tarafların defterlerine kayıtlı olduğu,
– Bu faturalardan kaynaklı olarak davacı tarafça, davalıya yönelik .. … şubesine ait 25.05.2016 keşide tarihli … seri numaralı 21.113,00 TL bedelli, .. … şubesine ait 30.07.2016 keşide tarihli … seri numaralı 40.000,00 TL bedelli, .. .. şubesine ait 31.01.2017 keşide tarihli … seri numaralı 31.000,00 TL bedelli ve .. .. şubesine ait 25.02.2017 keşide tarihli .. seri numaralı 31.000,00 TL bedelli toplam 123.113,00 TL miktarlı çeklerin verildiği,
– Davacının ticari defterlerine göre, 2016 yılında 23.01.2016 tarihli kardan konveyör bandının alımına dayalı olarak davalı tarafından davacı adına düzenlenen toplam 124.077,00 TL miktarlı faturaların, davacının ticari defterlerinde 320 SATICILAR ana hesabı altında açılmış olan …. davalı adına alt hesabına alacak olarak kaydedildiği; davalıya verilen yukarıda belirtilen çekler dolayısıyla 123.113,00 TL’ nin borç olarak kaydedilmesi neticesinde, 31.12.2016 tarihi itibariyle davacının davalıya 964,00 TL borcunun gözüktüğü; aynı hesapta 10.01.2017 tarihinde icra dairesinden satış açıklamalı 24.900,00 TL, 10.03.2021 tarihinde … seri numaralı çekin yasal bedeli açıklaması ile 1.410,00 TL ve yine 10.03.2021 tarihinde … seri numaralı çekin yasal bedeli açıklaması ile 1.410,00 TL’ nin borç olarak kaydedildiği ve 31.12.2017 tarihi itibariyle davacının davalıdan 26.756,00 TL alacaklı gözüktüğü,
– Davalının ticari defterlerinde ise, 31.12.2016 tarihinden gelen 964,00 TL alacak ile birlikte, …. …. şubesine ait 31.01.2017 keşide tarihli …. seri numaralı 31.000,00 TL bedelli ve … … şubesine ait 25.02.2017 keşide tarihli … seri numaralı 31.000,00 TL bedelli çeklerden kaynaklı olmak üzere toplam 62.964,00 TL miktarında davalının davacıdan alacaklı gözüktüğü görülmüştür.
* Dava konusu yapılan … …. şubesine ait 31.01.2017 keşide tarihli …. seri numaralı 31.000,00 TL bedelli ve … … şubesine ait 25.02.2017 keşide tarihli 6996652 seri numaralı 31.000,00 TL bedelli çekler dosya kapsamındaki beyanlar ve yazılı kayıtlar dikkate alındığında, davacı tarafından davalıya ödenmemiştir. Ödenmeme sebebi, ayıp iddiasından kaynaklıdır.
B) Dosya kapsamında yazılı satım sözleşmesi bulunmadığı gibi, dava konusu kardan konveyör bandının (zincirli konveyör) mühendislik hesaplarının, teknik verilerinin ve projesinin de dosyada mevcut olmadığı görülmüştür.
– Dava konusu alım – satıma dayalı ticari ilişki nedeniyle 2016 yılında toplam 124.077,00 TL miktarlı olarak düzenlenen 6 adet faturanın içeriğinin, kardan konveyör bandının (zincirli konveyör) aksamlarına ilişkin olduğu; satışı yapılan aksamların içeriğinde konveyörün taşıyıcı çelik konstrüksiyonun mevcut olmadığı; yapılan montaj işlemi ayıplıdır, ancak dava konusu konveyörün montajı ve işletmeye alınması ile ilgili taraflar arasında bir sözleşme ya da anlaşmanın dosya kapsamında bulunmadığı görülmüştür. Davalı tarafından yapılan satıma konu aksamların ayıplı olduğuna ilişkin de dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bu haliyle dosya kapsamında, dava konusun konveyörün taşıyıcı çelik konstrüksiyonun yapımı ve üzerine montajına ilişkin davalının sorumluluğunu gösterir herhangi bir delilin bulunmadığı mahkememizce anlaşılmış ve kabul edilmiştir. Davacı tarafça, aksini gösterir herhangi bir kesin (yazılı) delilde sunulmamıştır.
Yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda, davalının sözleşme kapsamındaki faturalara konu aksamları davacıya teslim ettiği ve teslim edilen mallarda da herhangi bir ayıp olmadığı; davalının sözleşme kapsamında edimlerini yerine getirdiği; bu haliyle davacının sözleşmeden kaynaklı olarak borçlu bulunduğu anlaşılarak, dava konusu çekler yönünden menfi tespit – çek istirdatı ile ayıba dayalı zarar iddialarına dayalı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
C) Davacı şirketin, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün .. Esas sayılı icra takibine konu … bank İstanbul şubesine ait, 29.06.2016 tarihli ve … seri numaralı 40.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığı ve davaya konu olan bu çek nedeni ile borçlu olmamasına rağmen hakkında icra takibi başlatılması ve bu icra dosyasından satışı yapılan malların aynen iadesine, iadesi mümkün olmadığı takdirde de satılan malların bedelinin iadesine yönelik taleplerinin değerlendirilmesinde;
– Davacının beyanından anlaşıldığı üzere taraflar arasında 23.01.2016 tarihli kardan konveyör bandı (zincirli konveyör) sözlü alım – satım sözleşmesi yapılmıştır. Ancak, takibe konu bu çek 31.12.2015 tarihli çek tahsil makbuzu ile davalıya geçmiştir. Davacının ticari defterlerinde, 31.12.2015 tarihinde sipariş avansı açıklamalı davalıya verildiğine dair de kayıt bulunmaktadır. Yani, taraflar arasındaki sözleşme tarihinden önceki bir tarihte sipariş avansı sebebiyle davalı tarafından tahsilat yapılmıştır. Davacının ticari defterlerinde bu çekin, davalı tarafından 01.07.2016 tarihinde davacıya iade edildiğine dair de kayıt bulunmaktadır. Ancak, iş bu çekten kaynaklı takip yapıldığına, tarafların ticari kayıtlarında daha sonra aynı çekin icra takip tarihine kadar davalıya yeniden verildiğine dair kayıtta bulunmadığına, davalının bu çekin yargılamaya konu ihtilaf sebebiyle verilmediğine yönelik aksine yönelik bir beyanı bulunmadığına ve tarafların … … şubesine ait 30.07.2016 keşide tarihli … seri numaralı 40.000,00 TL bedelli çek yönünden yargılamaya konu herhangi bir ihtilaf yaratmadığına göre, aslında davacıya iade edilen çekin takibe konu çek olmayıp, davacının 320 SATICILAR ana hesabı altında açılmış olan …. davalı adına ait alt hesabında işlediği ve davalıya verdiği, .. … şubesine ait 30.07.2016 keşide tarihli .. seri numaralı 40.000,00 TL bedelli çek olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Bu kabulün neticeye bu aşamada herhangi bir etkisi bulunmasa da, taraflar arasındaki ihtilafa konu olabileceğinden hükümde tartışılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 204,93-TL peşin ve yargılama sırasında yatırılan 1.562,30-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.767,23-TL’den mahsubu ile bakiye 1.587,33-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4-Davalı tarafından sarf edilen toplam 4.535,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 29.800,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır