Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/796 E. 2021/1046 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/796 Esas
KARAR NO : 2021/1046

DAVA : Çek istirdatı – Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 08/09/2017
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 8 adet olup … Bankası …. Şubesine ait keşidecisi … olan seri numaraları ..,..,…,…,…. (15.03.2017 vadeli 80.000 TL bedelli …. (28 Şubat 2017 vadeli 63.000 TL bedelli) ile başlayan çeklerdir. Ancak … ve …. seri numaralı çekler ile ilgili olarak Bakırköy …. ATM … esas numaralı dosyası üzerinden iptal davası açılmış ve çekler üzerine ödeme yasağı konulduğunu, diğer çekler içinse Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas numaralı dosyası ile iptali talep edilerek ödeme yasağı konulduğu, iş bu çeklerin 24.02.2017 tarihinde yerinde bulunmadığı ve çalındığıtespit edildiğini, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde … Soruşturma numarası ile şikayetçi olunduğunu, Ancak şikayet tarihinde hırsızlık olayının faili bilinemediğini, ancak daha sonra müvekkillerce yapılan araştırmada çekleri sahte imza ile piyasaya süren kişinin müvekkil …’e ait firma olan … Deri Ltd. Şti.’nin çalışanı olan … isimli kişi olduğu, bu kişinin çekleri çalarak üzerine … Deri Ltd. Şti firmasının kaşelerini bastığı ve şirketin tek imza yetkilisi olan müvekkilin imzasını taklit ederek çekleri piyasaya sürdüğü tespit edildiğini, Söz konusu çeklerden biri olan 05.08.2017 tarihli 150.000 TL bedelli … seri numaralı çek ise davalı tarafından ibraz edilerek ödeme yasağı ile karşılaşıldıktan sonra derhal Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurularak … D.İş. Sayılı dosya üzerinden ihtiyati haciz kararı alınmış ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas numaralı dosyasıyla takibe konulduğunu, takibin iptali ile çekin istirdatı için sayın mahkemenize başvurmak zorunlu olmuştur. dava konusu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine,05.08.2017 tarihli 150.000 TL bedelli …. seri numaralı çekin istirdatına, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyasındaki takibin müvekkiller yönünden tedbiren dava sonuna kadar durdurulmasına, kararla birlikte söz konusu takibin iptaline,Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların aktif husumet ehliyeti olmadığını, dava dilekçesinde açıkça yazılı olduğu üzere dava konusu çekin kullanıldığı ve çekin çaldırıldığının iddia edildiği … deri ve Metal Aksesuarları şirketine verildiğini, bu davayı açmakta davacıların hukuki yararladı olmadığını, çekte …. Firmasından sonra cirosu olan …. ve …’in de dahili davalı olarak davaya dahil edilmesi gerektiğini, tarafından … Deri firmasına kesilmiş faturaların mevcut olduğunu, davacının müvekkil firmayı hiç tanımıyormuş ve ilişkisi yokmuş iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının çekleri sahte imza ile kullandığını iddia ettiği … isimli kişinin aslında … Deri firmasının çalışanı değil gayri resmi ortağı olduğunu, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki haciz tutanağından da görüleceği üzere …. şirketinin sanal ofis kiralayarak bir tabela şirketi gibi çalıştığını, firmanın davacı …’e ait olduğunu, Davacının çekleri kendisine ait tabela firması olan … şirketini hamil göstermek suretiyle keşide ettiğini, onların da … Deri Firmasına cirolayarak çekleri piyasaya sürdüğünü, çalınma iddiasını kesinlikle kabul etmediklerini, icra dosyası incelendiğinde borçluların hiçbir mal varlığının olmadığını ve çekin tahsil kabiliyetinin de olmadığının görüleceğini, dava konusu çekin müvekkile meşru yollarla geldiğini, bu nedenlerle davacının tedbir taleplerini reddine, yargılamanın aktif husumet ehliyeti nedeniyle ve daha sonra esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 15/09/2020 tarihli duruşmasında tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına, karar verilmiştir.
Taraflarca inceleme gününde hazır bulunulmadığı ve bilirkişi incelemesi yapılamadığına dair 26.10.2020 tarihli tutanak tutulmuştur.
Mahkememizin 08/12/2020 tarihli duruşmasında dosya içerisindeki belge asılları ile birlikte dosya aslının İSTANBUL ATK BAŞKANLIĞINA gönderilerek yargılamaay konu çekin arka yüzündeki …. Metal Aksesuar ve Etiket SAN TİC AŞ. Kaşesi üzerindeki imzasının şirket yetkilisi …’e ait olup olmadığının tespiti için grafolojik inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 06/04/2021 tarihli raporda; inceleme konusu çek 1. ciranta ” …. METAL AKSESUAR ve ETİKET SAN. TİC. A.Ş. ” kaşe izi üzerine atılı imza ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Dosyanın Adli Tıp’a gönderildiği, dosyanın incelenmesinde ATK raporunun maddi hataya dayalı …. şirketinin cirosu üzerinde inceleme yapılması şeklindeki ara karara binaen şirket yetkilisi olmayan …’in mukayesi imzaları üzerinde yapıldığı görüldü.
Mahkememizin 25/05/2021 tarihli duruşmasında Dosya içerisindeki belge asılları ile birlikte dosya aslının İstanbul ATK Başkanlığına gönderilerek yargılamaya konu çekin arka yüzündeki … Deri ve Metal Aksesuarları San. Ve Tic. Ltd. Şti.kaşesi üzerindeki imzanın şirket yetkilisi …’e ait olup olmadığının tespiti için grafolojik inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 24/08/2021 tarihli raporda ; İnceleme konusu çek arka yüzde “… DERİ ve METAL AKS.” kaşe izi üzerine atılı imza ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Dosya kapsamı dikkate alınarak ve davacı tarafın 25/05/2018 tarihli beyan dilekçesi içeriği de dikkate alınarak 6100 sayılı HMK’nın 124.maddesi kapsamında davada …. olarak yer alan davacının aslında … Deri Ve Metal Aksesuarları San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilisi olduğu görülmekle iş bu davada asıl davacının … Deri Ve Metal Aksesuarları San. Ve Tic. Ltd. Şti. olduğu anlaşılarak taraf sıfatının bu şekliyle değiştirilmesine, …’in … Deri Ve Metal Aksesuarları San. Ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisi olarak uyap sistemine kaydına karar verilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, çek istirdatı ve menfi tespit isteminden ibarettir.
Davacı tarafın 25/05/2018 tarihli beyan dilekçesi içeriği dikkate alınarak, dava konusunun; davaya konu çekten dolayı davacılardan … yönünden hem çek istirdatı hem de davalıya borçlu olmadığı yönünden menfi tespit ile diğer davacılar … Deri Ve Metal Aksesuarları San. Ve Tic. Ltd. Şti. ve …. Metal Aksesuarları ve Etiket San. Tic. A.Ş. yönünden davalıya borçlu olmadığı yönünden menfi tespit istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu çekte davacılardan … keşideci, …. Metal Aksesuarları ve Etiket San. Tic. A.Ş. ise lehtar ve ilk ciranta ve … Deri Ve Metal Aksesuarları San. Ve Tic. Ltd. Şti. 2. cirantadır.
Davacı taraflar, çekte yer alan … Deri Ve Metal Aksesuarları San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ e ait cirodaki şirket kaşesi üzerindeki imzanın sahte olduğu iddiasında bulunmuştur.
Bir çek üzerinde bulunan imzanın sahte olması halinde imza sahibinin bu çek ile bağlı olamayacağı sonucuna varmak gerekir. Elbette bu durum çekteki diğer imzaların sıhhatini etkilemediği halde kendisine imza atfedilen şahsen sorumlu olmasını ise engeller .
Esasen çekteki imzanın sahte olduğunun açıklanmış olması imza atfedilen kişi tarafından ileri sürülen bir def’i niteliğindedir. Bu def’inin niteliği ve imzanın sahte olmasına dayanılmış olması, bu def’in herkese karşı ileri sürülmesinin mümkün kılan bir def’idir. Nitekim doktrinde dahi kambiyo evrakı niteliğindeki belgede yer alan imzanın sahte olması halinde ileri sürülen definin herkese karşı ileri sürülebilen bir defi olduğu kabul edilmektedir.(Prof Dr. Oğuz İmregün, Kara Ticaret Hukuku Ders kitabı )
Açıklanan durum karşında davalı şahsın iyi niyetli olması dahi herhangi bir önem arzetmeyecek olup, bu def’inin adı geçen davalıya karşı ileri sürülmesi de yasal olarak mümkün olacaktır.
Mahkememizce aldırılan ATK raporunda, yargılama konu çek üzerindeki … Deri Ve Metal Aksesuarları San. ve Tic. Ltd. Şti. İmzasının şirket yetkilisi eli ürünü olmadığının belirtildiği görülerek, davacı … Deri Ve Metal Aksesuarları San. Ve Tic. Ltd. Şti. ‘ nin çek sebebiyle borçlu olmadığına karar verilmiştir.
Kambiyo senetlerinde imzaların istiklali ilkesi bulunmaktadır. Başka bir anlatımla beyanlar birbirinden bağımsızdır. Bu nedenle davacı keşideci ve lehdar – ilk ciranta kendi imzasını inkar etmediğinden 2. Ciranta … Deri Ve Metal Aksesuarları San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ nin imzasının sahte olduğuna dayanarak sorumluluktan kurtulamaz. TTK’ nın 818/1-c. maddesi yollaması ile çeklerde uygulanması gereken TTK’ nın 677. maddesi de sahte imza sebebi ile çekteki diğer imzaların sıhhatine halel gelmeyeceği hükmünü içermektedir.
Bu durumda imzaların istiklali prensibi gereği; davacı keşideci … ve lehdar – ilk ciranta …. Metal Aksesuarları ve Etiket San. Tic. A.Ş.’ nin, davalı 2. Ciranta … Deri Ve Metal Aksesuarları San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ nin imzasının sahteliğine yönelik iddiası dinlenmeyeceğinden açtıkları menfi tespit davasının reddine karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin, 31.03.2011 Tarih ve 2010/8614 E. – 2011/4185 K. Sayılı ilamı.)
Davacılardan keşideci …’ in çek istirdatı istemi yönünden; Davacı tarafça dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmadığı ve yine yemin delilinin 6100 sayılı HMK’nun 225 vd maddelerinde düzenlenmiş olup, yemin edecek kimseyi ceza soruşturması veya kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakıalar yeminin konusu olamaz (m.226/1-c) hükmü de dikkate alınarak, yemin delili değerlendirilmemiştir.
Davacı keşideci, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri sürerek işbu davayı açmış, davalı ise çekin yetkili hamili olduğunu savunmuştur. Davalının yetkili hamil olması için ciro silsilesinde yer alan imzaların gerçek cirantalara ait olup olmadığını tahkik zorunluluğu bulunmayıp, 6102 sayılı TTK’nın 686. maddesi hükmüne göre, bu hususta ciro silsilesinin görünüşte düzgün olması yeterlidir. Dava konusu çekte mevcut ciro silsilesi içerisinde bu anlamda bir kopukluk davacı tarafça ispat edilemediği gibi, ciro silsilesinde ismi geçen lehtar ve cirantaların kaşe ve imzalarının sahte olduğunun tespiti bile davalının yetkili hamil olduğu gerçeğini değiştirmez.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesiyle, çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olacağı hüküm altına alınmıştır. Belirtilen kanun hükmü uyarınca davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu ve yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Somut olayda, davacının bu husustaki ispat külfetini yerine getiremediği, davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğine veya iktisabında ağır kusurlu bulunduğuna dair delil ibraz edemediği, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerde de, davalının davaya konu çeki kötü niyetle iktisap ettiğini gösterir bir emare bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeplerle çek istirdadı talebinin reddine karar verilmiştir.
Dava, çek istirdatı ve menfi tespit istemine ilişkin olup, menfi tesbite hükmolunmuşken ayrıca takibin iptaline gerek bulunmadığından, bu talep hakkında karar verilmemiştir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin, 28.03.2012 Tarih ve 2012/3694 E. – 2012/8410 K. Sayılı ilamı.)
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı … yönünden açılan davanın sübut bulmadığından reddine,
2-Davacı …. Metal Aksesuarları ve Etiket San. Tic. A.Ş. yönünden açılan davanın sübut bulmadığından reddine,
3-Davacı … Deri Ve Metal Aksesuarları San. Ve Tic. Ltd. Şti.yönünden açılan davanın kabulü ile;
-Bu davacının dava konusu 05/08/2017 tarihli, 150.000,00 TL bedelli …. seri numaralı çek yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca toplam alınması gereken 10.246,50 TL karar harcından, dava açılırken alınan 2.581,40TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7.665,10 TL harcın davalıdan alınarak alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
– Davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 2.617,40 TL harcın davalıdan alınarak yatıran davacıya VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri(ATK Raporları, tebligat ve müzekkere masrafları) olmak üzere toplam 2.236,40 TL’ nin kısmen kabul – red oranları ve takdiren %33′ ü olan 738,01 TL’ nin davalıdan alınarak yatıran davacıya VERİLMESİNE, Bakiye masrafların davacılar üzerinde bırakılmasına,
-Davacı taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,(gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
6- Kabul kararı yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 18.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı … Deri Ve Metal Aksesuarları San. Ve Tic. Ltd. Şti. VERİLMESİNE,
7- Red kararı yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 18.200,00 TL vekalet ücretinin davacılar …. Metal Aksesuarları ve Etiket San. Tic. A.Ş. ve …’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya VERİLMESİNE,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2021

Katip …

Hakim …