Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/795 E. 2018/304 K. 30.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/795 Esas
KARAR NO : 2018/304

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/09/2017
KARAR TARİHİ : 30/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflara arasında bir kısım emtianın taşınması hususunda anlaşma sağlandığını, davalının Almanya dan ithal ettiği yükün Türkiye ye taşımasının müvekkili tarafından yapıldığını, işin özenle tamamlandığını, taşıma süreci sonunda düzenlenen ordino bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, buna ilişkin faturanın davalıya gönderildiğini, davalının ise iade faturası kestiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan 17/03/2017 tarihli konşimento da görüleceği üzere taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin varlığının kanıtlandığını, her ne kadar davalı taraf icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de; HMK.m.10 ve TBK.m.89/1 uyarınca para borcu sözkonusu olduğunda ifa yerinin müvekkili alacaklının yerleşim yeri olduğunu, bu nedenle Bakırköy İcra Dairesi’nin yetkili bulunduğunu, davalının ordino bedelini ödememesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, taşınan yükün CPT teslim şekli ile yurtdışı satıcı tarafından davalıya satıldığını, bu teslim şekli gereği varma yeri masraflarının alıcı olan davalıya ait olduğunu, ordino bedelinin de varma yeri masrafı olduğunu, ticari uygulama ve gelenek olduğu üzere ordino bedeli tahsil edildiğini ileri sürerek, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında taşımaya ilişkin yazılı-sözlü hiçbir anlaşma bulunmadığını, yetkili ve görevli mahkemenin Ankara Batı mahkemeleri olduğunu, ayrıca yetkili icra dairesinin de Ankara Batı icra dairesi olduğunu, esasa ilişkin olarak ise yurtdışındaki firmanın taşınan ürünleri müvekkili şirketten habersiz davacı nakliye firmasının teslim ettiğini, nakliye bedelini de yurtdışı firmasının ödediğini, diğer bir ifade ile ithalatın nakliye bedelinin ödenmiş olduğunu, davacı şirketin ise ordino adı altında ekstra bir ücret talep ettiğini, gerek TTK.da gerekse Gümrük Kanununda ordino diye bir belge bulunmadığını, Türkiye’deki taşımacıların adeta haksız ve hukuksuz bir şekilde ordino diye bir belge yarattıklarını, ordinonun, aşamaların tamamlanıp tamamlanmadığının kontrolünü sağlamak amacıyla kullanılan bir takip belgesi olduğunu, davacının haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, yasal olarak eşyanın teslimi için konşimentonun gümrük idaresine ibrazının yeterli olduğunu, ordinonun bu açıdan hukuki bir değer taşımadığını, ordino diye bir hizmetin de sözkonusu olmadığını ileri sürerek haksız davanın reddine, %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Dava; hava taşımasından kaynaklanan varma yerindeki masraflara binaen düzenlendiği belirtilen ordino (havayolu terminal) ücreti açıklamalı fatura alacağının alıcıdan tahsiline ilişkin girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş,incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 507,42 TL alacağın tahsili için 04/07/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı-borçluya 10/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun vekili aracılığıyla 14/07/2017 tarihinde icra dairesinin yetkisine, borcun tamamına, faiz ve fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı, işbu itirazın iptali davasının da 1 yıllık süre içinde açıldığı görülmüştür.
Davada taşıyıcı firma tarafından hava yolu taşımasından kaynaklanan ordino ücretinin alıcı firmadan talep edildiği, davalı alıcı olduğundan taraflar arasında bir sözleşmesel ilişkinin mevcudiyetinin kabulü gerektiği, İİK.nun 50.maddesi atfıyla HMK.6 ve HMK 10, TBK 89.maddelerinin icra dairesinin yetkisinde dikkate alınacağı, genel yetki kuralı gereğince davalı ikametgahı icra dairesi olan Ankara Batı İcra Dairelerinin yanında ordino ücretine ilişkin alacak para alacağı olduğundan HMK 10 ve TBK 89 maddeleri gereğince alacaklı ikametgahı Bakırköy İcra Dairelerinin de yetkili olması karşısında davalı yanın icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının reddine,mahkeme yetkisine ilişkin itirazın ise yetki itirazı ilk itirazlardan olup davalının cevap dilekçesi süresinde olmadığından süre yönünden reddine, 12/02/2018 tarihli duruşmada karar verilmiş, ara kararların tebliği açısından duruşma tutanak örneği davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
İddia ve savunmaların değerlendirilmesi için dosya kapsamı üzerinde taşıma uzmanı bilirkişiye inceleme yaptırılarak davacının davalıdan ordino ücreti talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise miktarının tespiti konusunda rapor alınmasına karar verilmiştir. Taşıma uzmanı, öğretim üyesi Yard.Dç.Dr… tarafından düzenlenen 19/03/2018 tarihli raporda özetle; Montreal Konvansiyonu’na tabi taşımada, taşıyıcının navlun dışında talepleri bakımından hususi anlaşma veya sarfettiği masraf kalemleri şeklinde belirlenen masrafları gerek taşıtan-gönderenden, gerekse alıcıdan hapis hakkı kullanılarak talep edebileceği, taşıma senedinde açıkça CPT teslim şekli yer aldığında, bu senede dayanarak hak iddia eden davacı-taşıyıcının varma yeri masraflarını akdi olarak da davalıdan talep edebileceği, davalının sözleşme tarafı olmamasına karşın taşıma senedine göre mal teslimi talebinin bu yükümlülüğü yerine getirmesini gerektirdiği, davalının CPT-Ankara teslim şekliyle satın aldığı mal bedelini ödedikten sonra, taşıyıcı için Ankara’da oluşacak havaalanı yer masrafları ve masraf şeklinde ödenmiş ise ordino masraflarını ödemesi gerektiği, somut olayda davacının ana hava yük senedi ve ara hava yük senedi ile taşınan yük için havayolu terminal (ordino) ücreti 110,00 Euro + KDV şeklinde 507,42 TL bedelli faturadan alacaklı olması için bu bedelleri kendisinin 3.kişi yer hizmeti firmalarına veya fiili taşıyıcıya ödemiş olduğunu, masraflar kapsamında bu ödemeleri yaptığını ispat etmesi gerektiği, davacının takibe konu fatura içeriği hizmet veya masraf iddialarının dosya içeriği delillerle tespit edilemediği mütalaa olunmuştur.
Davacı vekili rapora beyan ve itiraz dilekçesi ekinde fiili taşımayı yapan …. Anonim Ortaklığı’nın müvekkiline düzenlediği, dava konusu taşımayla ilgili terminal hizmet faturası olarak 200,00 TL lik e-faturayı yine bu faturanın ödendiğine ilişkin ödeme belgesini, davalının başkaca taşımalarda itiraz etmeden ödediği ordino ücretine dair fatura ve cari hesap ekstresini sunmuştur.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, dosya içerisinde yer alan konşimento ve faturalar,ödeme belgeleri, icra dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu olayda 17/03/2017 tarihli … hava yük senedi incelendiğinde; davalının gönderilen-alıcı, davacının akdi taşıyıcı, dava dışı …. firmasının ise gönderen-satıcı olduğu görülmektedir. Taşıma senedinde açıkça CPT kaydı yer almaktadır. Davacı akdi taşıyıcı olarak Almanya’dan Türkiye’ye havayolu ile taşımayı üstlenmiştir. Taşıma ücreti dava dışı yurtdışı satıcı olan firma tarafından davacıya ödenmiştir. Havayolu ile taşımayı fiilen dava dışı ….yapmıştır. Davacının takip konusu ettiği fatura 21/03/2017 tarihli aynı taşımadan dolayı taşınan yük için “havayolu terminal(ordino)ücreti” 110,00 Euro + KDV miktarlıdır. CPT teslim şeklinde somut olayda satıcı …. firması taşıyıcıyı bulmak ve ona Ankara’ya kadar olan her türlü navlun ve taşıma masrafını ödemekle yükümlüdür. Nitekim dava dışı satıcı firma, taşıma ücretini davacı-taşıyıcıya ödemiştir. CPT teslim şeklinde alıcının yükümlülüklerine bakıldığında, alıcı mal bedelini CPT teslim şekline göre belirlenmiş satış fiyatı şeklinde ödemektedir. Alıcı, bundan sonra ithalat gümrük işlemlerini yapmalı, ithalatta oluşan liman masrafları, gümrük, vergi-resim ve harçları, malı teslim almak için yapılması gereken masrafları ödemek durumundadır. Davacı-taşıyıcı için taşıtan-gönderen satıcı ise de; CPT teslim şeklinin taşıma senedinde yer alması halinde, varma yeri-havaalanı yer masraflarını davacının davalıdan talep etmesi gerektiği hususu bu kaydın AWB-hava yük senedinde bulunmasından dolayıdır. Taşıma fiilen … tarafından ifa edilmiştir. Davacı ise ara hava yük senedi ile taşımayı üstlenmiş ve dava dışı taşıtan-gönderen için organize etmiş, yükü Ankara teslimi hazır etmiştir. Malı getiren … malı gümrüğe sunmak üzere, yer hizmetleri firması ya da kendi deposuna indirmiş olabilir. Taşınan emtia 3.kişi adresinde depo veya ardiyede bekletildiğinde, buradan malı çekebilmek için taşıyıcının bir emir ile mal üzerinde hapis hakkı veya sair bir talebinin olmadığını, malın alıcı tarafından çekilebileceğini bildirmesi gerekmektedir. Diğer bir ifade ile, taşınan emtianın 3.kişi adresinde bulunduğu durumlarda, ordino düzenlenmesi ve malın çekilmesi için taşıyıcının talimatı gerekmektedir. Bu bir hizmet türü değildir. Ordino, taşıyıcıyı koruyan, gönderilenin taşıyıcıdan habersiz malı çekmesine engel olan bir belgedir. İşte bu nedenle, davacı ara hava yük senedi ile üstlendiği taşımada, ordino bedeli adı altında bir bedeli talep edebilmek için … tarafından düzenlenen ana hava yük senedi gereği yapılan taşıma sonunda ödediği masraf niteliğinde ordino bedeli varsa ancak bunu davalı gönderilene yansıtabilecektir. Yoksa re’sen ve kendi hesabına hiçbir masraf ödemeden ordino bedeli adı altında bir talepte bulunamayacaktır.
Somut olayda, havaalanı terminal hizmetleri açıklamalı, fiili taşıyıcı …. tarafından düzenlenen, 20/03/2017 tarihli e-faturanın davacıya gönderildiği, davacının bu fatura kapsamında 200,00 TL ödeme yaptığı sunulan belgelerle sabittir. Davacı-taşıyıcı, fiili taşıyıcıya havayolu terminal ücreti ödediğinden bu masrafı davalı-gönderilenden isteyebilecektir. Davacı, davalı-gönderilene dava konusu faturayı düzenlemiş olduğundan 200,00 TL terminal ücreti ile bunun %18 KDV si 36,00 TL olmak üzere 236,00 TL yönünden talebinde haklıdır.Her ne kadar davacı vekili, fazlaya ilişkin miktar için kâr-kazanç payı olarak faturaya yazıldığını iddia etmiş ise de; davacının olağan şartlarda dava dışı satıcı firmadan taşıma ücreti içerisinde kâr payını tahsil ettiği dikkate alındığında, davalı-gönderilenden ancak yer hizmetleri ya da havaalanı terminal ücreti olarak masrafına katlandığı bir ödeme var ise sadece bu miktarı isteyebilecektir. Davacının havaalanı terminal ücreti olarak fiili taşıyıcıya ödediği miktar dışında kâr payını talep etmesi mümkün olmadığından, davanın 236,00 TL üzerinden kısmen kabulü ile icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 236,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, alacak faturaya dayalı bulunduğundan likit olmakla haksız itiraz nedeniyle hükmolunan miktarın takdiren %20 si tutarı davacı yararına icra inkar tazminatına, davacının fazla isteminin reddine, reddedilen kısım yönünden davacının takipte kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne, Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 236,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9,75 oranından başlamak üzere değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına,
2-Alacak faturaya dayalı olup likit bulunduğundan haksız itiraz nedeniyle hükmolunan miktarın takdiren %20’si tutarı 47,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
4-Koşulları oluşmadığından davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
5-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 31,40 TL harcın mahsubuna, bakiye 4,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ile karar ve ilam harcına mahsup edilen 31,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi hükmüne göre davacı yararına tayin ve takdir olunan 236,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen miktarı gözetilerek karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi hükmüne göre davalı yararına tayin ve takdir olunan 271,42 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından sarfedilen 127,50 TL posta masrafı ile 400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 527,50 TL yargılama giderinin davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 245,34 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Gerekçeli kararın tebliğinden sonra artan olur ise artan avansın davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/04/2018

Katip …

Hakim …