Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/782 E. 2022/253 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/782 Esas
KARAR NO : 2022/253

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2017
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından alacağından dolayı davalı borçluya karşı icra takibi başlatıldığını, takibe borçlu tarafından itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, davalının itirazlarının hukuki dayanağı olmadığı, müvekkil ile borçlu arasında mevcut ticari faaliyetler çerçevesinde tarafların mal alım satımı konusunda anlaştıklarını, bu anlaşmaya göre müvekkilin davalı borçluya alım satımı hususunda anlaşılan malın bedelinin ödemesini 14.000,00 TL nakit, geri kalanını da kendine ait müşteri çeklerini vermek suretiyle yapacağını, anlaşmaya uygun nakit ve çekler ile ödemeler yapıldığını; söz edilen çeklerden 4 tanesinin teslim alınması gerekse müvekkil tarafından davalı borçluya yapılmış olan diğer tüm ödemelerin davalı borçlu şirket tarafından müvekkile gönderilmiş olan maille de sabit olduğunu, müvekkil tarafından davalı borçluya yapılmış olan tüm ödemelerin müvekkil şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olup yapılacak bilirkişi incelemesinde bu hususların açıkça ortaya çıkacağını, müvekkilin yapılan anlaşma uyarınca üzerine düşen tüm yükümlülükleri getirip karrlaştıran bedeli tam olarak ödemesine rağmen davalı borçlunun malı teslim etmediği gibi ödemeleri de iade etmediğini, yapılan icra takibine de davalı borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, alacağın likit olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın alacaklı olduğu gerekçesi ile müvekkil aleyhine icra takibi başlattığını, yasal süresinde yapmış oldukları haklı itiraz üzerine bu kez itirazın iptali davası açıldığını, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı tarafın sunmuş olduğu dava dilekçesinde iddia etmiş olduğu hususları ispat yükü altında olup dava dilekçesinde delil olarak bildirilen ancak dosyaya sunulmayan belgelerin hiçbirinin usul kuralları çerçevesinde iddia dilen vakıayı ispata elverişli araçlar olmadığını, bu delilleri inceleme olanakları da olmadığından delillere karşı cevap haklarını saklı tuttuklarını, müvekkil firmanın ticaret sicil kayıtlarında da görüleceği üzere uzun yıllardır kendi sektöründe ticari faaliyetlerini sürdürmekte olduğu, kendi sektöründe bilinen, tanınan ve piyasaya hiçbir borcu olmayan saygın bir şirket olduğunu, bu nedenlerle haksız davanın reddine, icra takibinden dolayı davacının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 18/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerine göre davalıya 52.047,00 TL tutarında 6 adet vadeli çekin ve 10/03/2017 tarihinde 14.000,00 TL tutarında ….bank’tan yapılan ödemenin yine aynı tarihte 10/03/2017 tarihinde 331- ortaklar cari hesabından yapılan 14.000,00 TL ödemenin cari hesaba kaydedilmesi neticesinde davacının ticari defterlerine göre takip tarihi 29/03/2017 tarihi itibari ile davacının davalıdan 80.047,00 TL alacaklı olduğu, ancak davacı tarafından dava dilekçesinde 2 adet değil sadece nakit olarak tek bir adet 14.000,00 TL nakit ödeme yapıldığının beyan edildiği ve icra takibinde de 66.047,00 TL asıl alacağın talep edildiği, ödeme emri ekinde yer alan cari hesap ektresinde de 1 adet 14.000,00 TL nin kayıtlı olduğu ve buna göre cari hesap bakiyesinin 66.047,00 TL olduğu, davacı nezdindeki davalı ile ilgili cari hesapta yer alan çek çıkışları ile ilgili olarak davacı tarafından beyanlarında teslim belgelerinin dava dosyasına sunulduğunun belirtildiği ancak dava dosyasında çeklerin davalıya teslimi ile ilgili herhangi bir belgenin bulunmadığı, dava dosyası içerisinde mezkür çeklerin akıbeti ile ilgili olarak ödenip ödenmediği, ödenmiş ise kime ödendiği hususunda da herhangi bir belgenin bulunmadığı, davalı tarafından ibraz edilen 2017 ticari defter kayıtlarının yer aldığı flash bellek üzerinde yapılan kontrollerde davacının işbu davaya konu ettiği çek bedelleri ve nakit ödemelere ait tahsilat kaydına rastlanılmamış olup davalının ticari defterlerinde davacı ile ilgili herhangi bir kayıt olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 16/03/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacının ticari defterlerine göre davacı tarafından davalıya 52.047,00 TL tutarında 6 adet vadeli çekin ve 10/03/2017 tarihinde 14.000,00 TL tutarında ….bank’ tan yapılan ödemenin yine aynı tarihte 10/03/2017 tarihinde 331-Ortaklar cari hesabından yapılan 14.000,00 TL ödemenin cari hesaba kaydedilmesi neticesinde davacının ticari defterlerine göre takip tarihi 29/03/2017 tarihi itibari ile davacının davalıdan 80.047,00 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından dava dilekçesinde 2 adet değil sadece nakit olarak tek bir adet 14.000,00 TL nakit ödeme yapıldığının beyan edildiği ve dolayısı ile icra takibinde de 66.047,00 TL asıl alacağın talep edildiği, ödeme emri ekinde ye alan cari hesap ekstresinde de 1 adet 14.000,00 TL nin kayıtlı olduğu ve buna göre cari hesap bakiyesinin 66.047,00 TL olduğunun görüldüğü, davacı tarafından sunulan 19/02/2019 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi ekinde yer alan 4 adet çek fotokopisi ve aynı dilekçe ekinde yer alan 16/03/2017 tarihli e mail yazışması gerekse davalı şirkete ait davalının delillerine karşı beyan dilekçesi içerisinde çekleri teslim alanların şirket çalışanı olduğunu belirttikleri, bankalara yazılan müzekkerelere bankalardan gelen cevabi yazılara göre davacı şirketin takip yaptığı 6 adet toplam 52.047,00 TL lik çeklerden 5 adet toplam 54.547,00 TL lik çeklerin davalı tarafından şirket çalışanı olduklarını belirttikleri kişiler tarafından tahsil edildiği, çeklerin arkasında davacının cirosunun olduğu, davalı şirketin cirosunun bulunmadığı, 14.000,00 TL EFT’nin de davacının hesabından davalı şirket eski ortağı olduğu belirtilen …’e ait hesaba yapıldığı, kalan 6.500,00 TL tutarlı çekin ise fotokopisinin dosyaya müzekkere ile gelmediği, banka tarafından çekin keşidecisi tarafından şubesine iptal edilerek teslim edildiği bilgisinin verildiği, ayrıca işbu çekin davalı şirket eski ortağı …’e 24/02/2017 tarihinde imzası ile teslim edildiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 02/09/2021 tarihli 2.ek raporunda; mahkeme tarafından çeklerle ilgili olarak bankalara yazılan müzekkerelerde çekleri tahsil eden kişiler tarafından bankaya şirket yetkilisi olduklarına dair herhangi bir belge sunup sunmadıkları sorulduğu, bankalardan gelen cevap yazılarında ise bankalarında böyle bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, davalı şirket çalışanları ile ilgili olarak SGK tarafından mahkemeye gönderilen 2017 yılı bordrolarda …’in şirket çalışanı olarak yer aldığı, ancak çeklerin tahsilatını yapan …, … ve …’ın bu bordrolarda yer almadığının görüldüğünü, buna göre çeklerin arkasında davalı şirketin kaşe, imza, cirosunun bulunmadığı, …’in davalı şirket çalışanı olduğu, çekleri tahsil eden … , … ve …’ın davalı şirket çalışanı olmadığı görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, alım – satım işlemine dayalı yapılan ödemelere rağmen malların teslim edilmemesinden kaynaklı iade edilmeyen ödemelerin karşılığı alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Yargılamaya konu Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 66.047,00 TL’ nin takip tarihinden itibaren faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu vekili süresinde itirazında borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava konusu miktar 66.047,00 TL’ dir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Dosya içerisine sunulan bilirkişi raporları kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda;
– Takibe konu alacakların türü çek ve eft ile yapılan ödemelerden kaynaklandığı,
– Takibe konu alacağın birincisi 17.06.2017 vade tarihli …. Bankasına ait 7.000,00 TL tutarlı çek; ikincisi 30.07.2017 vade tarihli …bank’ a ait 16.000,00 TL tutarlı çek; üçüncüsü 31.07.2017 vade tarihli …. Bankasına ait 7.547,00 tutarlı çek; dördüncüsü 31.07.2017 vade tarihli …. Bankasına ait 5.000,00 TL tutarlı çek; beşincisi 31.08.2017 vade tarihli ….bank’ a ait 10.000,00 TL tutarlı çek; altıncısı 30.08.2017 vade tarihli …. Bankası’ na ait 6.500,00 TL tutarlı çek ve yedincisi 10.03.2017 tarihli 14.000,00 TL tutarlı eft işlemi olduğu; toplam miktarın 66.047,00 TL olduğu,
– Bu çekler ve eft ödeme işleminin davacının defterlerine işlendiği; ancak davacıya ait 2017 yılı BA / BS formlarında davacı ile davalı arasında 2017 yılı dönemi içerisinde herhangi bir alım – satım işleminin bulunmadığının görüldüğü,
– Bu çekler ve eft ödeme işlemlerinin davalının ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı; davalının ticari defterlerinde davacı ile ilgili herhangi bir kaydın yer almadığı; davalıya ait BA / BS formlarında dava konusu yapılan çekler ve eft yönünden herhangi bir beyanın olmadığı,
– Takibe konu çeklerin davalıya teslim edildiğinin, davacı tarafça yazılı delil ile ispat edilemediği,
– Takibe konu çeklerde davalının herhangi bir cirosunun yer almadığı,
– Takibe konu çekleri tahsil eden …., … ve …’ ın, davalı şirketle herhangi bir yasal bağlarının bulunmadığı, bunun ispat edilemediği,
– Takibe konu 10.03.2017 tarihli 14.000,00 TL tutarlı eft işlemine ilişkin ödemenin, davalı şirketin 2017 yılındaki çalışanı …’ e yapıldığı; ancak, bu ödemenin davalı şirket adına yapıldığı ve yine bu ödemenin davalı şirket adına alındığı, buna ilişkin …’ in yetkisinin olduğuna ilişkin herhangi bir yazılı kaydın dosya kapsamında bulunmadığı; ödeme tarihi itibariyle …’ in, şirketi temsile yetkisinin bulunmadığı; ayrıca, bu 14.000,00 TL’ lik ödemenin davalıya yapıldığına dair davacının BS / BA kayıtlarında herhangi bir kaydın da bulunmadığı görülmüştür.
* Yukarıda açıklanan hususlar kapsamında, davacının davalıdan alacağını kesin (yazılı) bir delil ile ispat edemediği mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı tarafın, dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı görülerek, yemin deliline başvurup başvurmayacağı kendisine hatırlatılmış olup, süresinde yemin deliline başvurulmadığı görülmüştür.
Davalı tarafça, davacının kötüniyetinin ispatı yapılamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde davanın reddine karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
-Davalının yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 797,68 TL peşin hartan mahsubu ile bakiye 716,98 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.386,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza