Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/774 E. 2019/1408 K. 31.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/774 Esas
KARAR NO : 2019/1408

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/08/2017
KARAR TARİHİ : 31/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;Müvekkili tarafından davalı hakkında 227.609,95 TL tutarındaki cari hesap alacağı için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını,davalının haksız olarak itiraz ettiğini, borcun para borcu olması nedeniyle icra takibinin yetkili olduğunu, davalı borçlunun borçlu olmadığı yönündeki beyanlarının gerçeğe aykırı olduğunu, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme hükümlerine göre müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, sözleşmeye istinaden iade faturaları düzenlenerek iade edilen malların davalıya teslim edildiğini, bu nedenle davalının borçlu olduğunu belirterek davalının takibe yönelik itirazının iptali ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; takibin yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığını, davacı tarafından iddia edilen sözleşmenin müvekkiline tebliğ edilmediğini, davacının cari hesap özetinin hatalı olup, müvekkilinin kayıtları ile örtüşmediğini, taraflar arasında hesap mutabakatı bulunmadığını, davacı tarafından dayanak faturalar ve teslim belgelerinin ibraz edilmesi gerektiğini ancak dosyada belge asıllarının bulunmadığını belirterek davanın reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …. tarafından borçlu …. hakkında 227.609,95 TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Taraflarca bildirilen deliler toplandıktan sonra dosya ve tarafların ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 10/09/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak düzenlenmiş olduğu, davalı tarafın ticari defterlerini inceleme için sunmadığı, davacının ticari defterlerinde 18 adet toplam 227.609,96 TL tutarındaki iade faturalarının borç kaydı olarak girilmesi sonucunda takip tarihi itibariyle davalının 227.609,95 TL borcunun kayıtlı olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturalara ilişkin ambar teslim fişleri ve irsaliye suretlerinin sunulmuş olduğu, iade ürünlerin kargo yoluyla gönderildiği hususunda ambar tesellüm fişleri ve nakliyeci isimlerinin mevcut olduğu, taraflar arasındaki 18/09/2015 tarihli sözleşmenin 6.maddesine göre davacının iade hakkının bulunduğu belirtilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterler yönünden yerinde inceleme talebinde bulunmuş olması nedeniyle davalının ticari defterlerinin incelenmesi bakımından bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 10/09/2019 tarihli ek raporda; davalının ticari defter kayıtlarına göre davacıya takip tarihi itibariyle 198.609,96 TL borçlu olduğu, taraflar arasında 2015 yılından itibaren süren ticari ilişkinin 2016 yılında davacı tarafından kesilen 18 adet iade faturasının davalı kayıtlarına işlenmesi ile devam ettiği, tarafların 08/02/2016 tarihi itibariyle ticari defter kayıtlarında 227.609,96 TL borç-alacak miktarında mutabık oldukları, ancak davalı tarafından 22/02/2016 tarihinde düzenlenmiş olan 29.299,99 TL tutarlı faturanın taraflar arasında karşılıklı olarak birçok kez iade edilmek sureti ile borç- alacak kaydı yapılmış olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farkının bu faturadan kaynaklandığı belirtilmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıdan mal alımı yapıldığı, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin 6.maddesinde belirtildiği üzere davacının kendisine davalı tarafından satılmış olan malları her türlü iade hakkı bulunduğu, iade edilen malların satıcı olan davalı tarafından teslim alınmak zorunda olduğunun kararlaştırıldığı, yine iade edilecek ürünlerin nakliye ücreti satıcıya ait olmak üzere kargo yoluyla gönderileceğinin, satıcının ürünleri iade almaması halinde ürünlerin davacı alıcı tarafından imha edileceğinin hüküm altına alındığı, bu kapsamda davacı tarafından sözleşmeye uygun olarak 18 adet dava ve takibe dayanak iade faturası düzenlenmek sureti ile fatura konusu malların davalıya iade edildiği ve malların tesliminin sunulan kargo fişleri ve teslim belgeleri ile kanıtlanmış olduğu, bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davacı tarafından iade edilen toplam ürün bedelinin 227.609,95 TL olduğu, davalının ticari defter kayıtlarında da davacının alacağının 198.609,96 TL kısmının aynen kayıtlı olduğu, tarafların ticari defter kayıtları arasında bu miktar yönünden mutabakat olup, ihtilafın davalı tarafından tekrar iade faturası düzenlenen davacının 29.299,98 TL tutarlı faturasından kaynaklandığı, bu faturanın taraflar arasında birçok kez iade faturasına konu edildiği, ancak yukarıda da belirtildiği üzere diğer tüm fatura konusu malları ile birlikte bu fatura konusu malların da davalıya teslim edilmiş olduğu, davalı tarafından bu fatura konusu malların davacıya teslim edildiğinin kanıtlanamadığı, kaldı ki taraflar arasındaki sözleşmenin açık hükmü uyarınca davacının iade konusu ettiği malların davalı tarafından davacıya iadesinin de söz konusu olmadığı, dolayısıyla salt iade faturası düzenlenmesinin davalıyı borçtan kurtarmayacağı, dava ve takip konusu alacak faturaya dayalı olup, davacının yerleşim yeri adresinde takip yapmasının mümkün olması nedeniyle davalının icra dairesinin yetkisine yönelik yetki itirazınında yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, alacak likit olup davalının itirazında haksız olması nedeniyle davacı yararına tazminata hükmedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE,
2-Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının iptaline, takibin devamına,
3-Takip konusu asıl alacak tutarı olan 227.609,95 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 15.548,03TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 2.748,96 TL harç ile icrada yatırılıp mahsup edilen 1.138,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.661,02 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen 2.748,96 TL peşin harç, icrada yatırılıp mahsup edilen 1.138,05TL harç, 850,00 TL bilirkişi ücreti,122,20 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 4.859,21 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 19.606,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.31/12/2019

Katip … Hakim …
¸e-imza ¸e-imza