Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/754 E. 2019/1417 K. 31.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/754 Esas
KARAR NO : 2019/1417

DAVA : Menfi Tespit, İstirdat
DAVA TARİHİ : 16/08/2017
KARAR TARİHİ : 31/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ile yaptığı abonelik sözleşmesi kapsamında işyerindeki su kuyusu için elektrik aboneliği yaptırdığını, 31/10/2016 tarihinde davalı kurum görevlilerince müvekkilinin elektrik sayacının incelenerek yasaya aykırı kullanım olmadığı halde haksız ve yersiz bir şekilde kaçak ve usulsüz elektrik tespit tutanağı düzenlenerek elektriğin kesildiğini, 53.023,20 TL ve 6.584,90 TL olmak üzere 59.608,10 TL kaçak tahakkuku yapıldığını, müvekkili tarafından tahakkuk ettirilen bedele itiraz edildiğini, ancak itirazın incelenme sürecinin 3 gün olması nedeniyle telafisi imkansız zarara uğramamak için hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirilen 59.608,10 TL tutarın 08/11/2016 tarihinde davalıya ödenmek zorunda kalındığını, davalının müvekkilinin itirazını haksız olarak reddettiğini, yine davalı kurum çalışanları tarafından müvekkilinin sayacının 11/07/2017 tarihinde incelenerek yasaya aykırı olarak 30.946,20 TL ve 1.474,10 TL olmak üzere toplam 32.420,30 TL kaçak tahakkuku yapıldığını, ikinci defa yapılan işleme yönelik müvekkilinin itirazı ve girişimlerinin sonuçsuz kalması nedeniyle şirketin ticari faaliyetlerinin durma noktasına geldiğini, bu nedenle elektriğin yeniden açılması için davalıya başvuru yapıldığını, müvekkilinin daha fazla zarara uğramamak için ikinci kez tahakkuk ettirilen bedelin 10.000,00 TL’lik kısmını 21/07/2017 tarihinde ödemek zorunda kaldığını, davalının işlemlerinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek müvekkili tarafından ödenen 59.608,10 TL tutar ile 10.000,00 TL tutarın en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 11/07/2017 tarihli tutanağa istinaden tahakkuk ettirilen 22.420,30 TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kaçak elektrik kullandığı tespit edilerek tutanak altına alındığını, bu kapsamda 31/10/2016 tarihli tutanağa dayalı olarak 6.584,90 TL kaçak tahakkuku ile 53.023,20 TL kaçak ek tahakkuku yapıldığını, yine 11/07/2017 tarihli tutanağa dayalı olarak 1.474,10 TL kaçak tahakkuku ile 30.946,20 TL kaçak ek tahakkuku yapıldığını, müvekkili tarafından ilgili yönetmelik hükümlerine uygun olarak işlem yapıldığını, davacının yaptığı ödemeyi ihtirazi kayıtla yaptığını kanıtlaması gerektiğini, aksi takdirde geri istemesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, davacının abonelik işlem dosyası ile davalı tarafından yapılan usulsüz ve kaçak kullanım tahakkuklarına ilişkin tüm kayıt ve belgeler getirtildikten sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 23/09/2019 tarihli raporda; sunulan delil ve kayıtlara göre davacının tüketiminin kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edilmesinin gerektiği, davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen kaçak elektrik tüketim hesaplamasında günlük 21 saat çalışma süresinin dikkate alındığı, ancak yönetmelik hükümleri kapsamında davacının 2 vardiya halinde günlük 14 saat çalışma süresinin esas alınması gerektiği, bu kapsamda yapılan değerlendirme sonucunda 31/10/2016 tarihli tutanağa dayalı olarak davalının talep edebileceği kaçak tahakkuku tutarının 4.390,01 TL, kaçak ek tahakkukukunun ise 32.534,22 TL olduğu, 11/07/2017 tarihli tutanağa dayalı olarak davalının talep edebileceği kaçak tahakkuku tutarının 983,02 TL, kaçak ek tahakkukunun ise 17.762,37 TL olduğu, sonuç olarak davacının 36.358,78 TL yönünden menfi tespit isteyebileceği, 31/10/2016 tarihli tutanak için fazla ödenen 22.683,87 TL’nin talep edilebileceği, 11/07/2017 tarihli tutanak için davacı tarafından ödenen 10.000,00 TL’nin düşülmesi sonucunda davacının sorumlu tutulacağı tutarın 8.745,39 TL olduğu belirtilmiştir.
Dava, kaçak elektrik kullanımı iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi kapsamında davacının iş yerinde bulunan su kuyusu için elektrik aboneliği tesis edildiği, davalı şirket çalışanlarınca 31/10/2016 ve 11/07/2017 tarihlerinde davacı işyerinde yapılan incelemede kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilerek elektriğin kesilmiş olduğu, bilirkişi raporu ve kaçak elektrik tespit tutanaklarından anlaşılacağı üzere davacının harici hat çekmek suretiyle ve maşalama tabir edilen yöntem ile kaçak elektrik kullandığının sabit olduğu, davacı tarafından 31/10/2016 tarihli tutanağa dayalı olarak 6.584,90 TL kaçak tahakkuku ve 53.023,20 TL kaçak ek tahakkuku yapıldığı, 11/07/2017 tarihli tutanağa dayalı olarak ise 1.474,10 TL kaçak tahakkuku ile 30.946,20 TL kaçak ek tahakkuku yapıldığı, oluşa uygun ve tutarlı bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davacı işyerinin günlük iki vardiya halinde 14 saatlik günlük çalışma süresi üzerinden yapılan hesaplama sonucunda davalının 31/10/2016 tarihli tutanağa dayalı olarak 4.390,01 TL kaçak tahakkuku, 32.534,22 TL kaçak ek tahakkuku, 11/07/2017 tarihli tutanağa dayalı olarak ise 983,02 TL kaçak tahakkuku, 17.762,37 TL kaçak ek tahakkuku yapabileceği, dolayısıyla davacının kaçak elektrik kullanımı nedeniyle ödemekle sorumlu olduğu tutarların toplam 55.669,59 TL olduğu, davacı tarafından davalıya ilk tahakkuka istinaden 08/11/2016 tarihinde 59.608,10 TL ödeme yapıldığı, ikinci tahakkuka istinaden ise 21/07/2017 tarihinde 10.000,00 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafından yapılan ödemelerin elektriğin kesilmiş olması nedeniyle işletmenin devamı bakımından zorunluluk arz etmesi nedeniyle telafisi imkansız zarara neden olunmaması bakımından yapılmış olması nedeniyle, fazla ödenen tutarın istirdatı koşullarının oluştuğu, sonuç olarak davacı tarafından yapılan 32.683,87 TL fazla ödemenin davalıdan tahsilinin gerektiği, davalının 11/07/2017 tarihli tutanağına istinaden tahakkuk ettirilen kalan 3.674.91 TL tutar yönünden ise davacının davalıya borçlu olmadığı sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
2-22.683,87 TL alacağın 08/11/2016 tarihinden itibaren, 10.000,00 TL alacağın 21/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafından 11/07/2017 tarihli tutanağa istinaden tahakkuk ettirilen 3.674,91 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.483,66 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 1.571,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 912,04 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça sarf edilen 1.571,62 TL peşin harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 246,10 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.417,72 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak 942,91 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 4.349,46 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 6.473,65 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.31/12/2019

Katip … Hakim …
¸e-imza ¸e-imza