Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/751 E. 2018/216 K. 28.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/751
KARAR NO : 2018/216

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/08/2017
KARAR TARİHİ : 28/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adına İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlattıkları takibe davalı tarafça 15/05/2017 tarihinde haksız ve mesnetsiz olduğunu iddia ettiği bir şekilde itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu, icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edildiğini, bu nedenle dosyanın yetkili icra müdürlüğü olan Bakırköy ….İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, …Esas numarasını aldığını, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan, hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını iddia ettiği itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, alacaklarına TTK 1530/7 maddesi uyarınca işletilecek faiz oranının işletilmesine, yargılama giderleri ve mahkeme masraflarının davalı tarafa tahmiline, vekalet ücretinin avukat olarak adlarına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, İstanbul ….İcra Dairesinin … sayılı takibine borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, yetki itirazları sebebiyle icra dosyası icra dairesince dairesi yetkili olan Bakırköy Nöbetçi İcra Dairesine gönderdiğini, bundan sonra alacaklının yetkili icra dairesinde yeni bir takip başlatması gerekirken bu takipten önce itirazın iptali amaçlı dava açıldığını, dava açıldıktan sonra 17/08/2017 tarihinde Bakırköy ….İcra Dairesine müvekkili aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, bu takibe taraflarınca 08/09/2017 tarihinde itiraz edildiğini, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddini talep ettiklerini belirterek haksız ve hukuka aykırı olduğunu iddia ettiği davanın reddine, kötü niyetli olduğunu iddia ettiği davacı aleyhine alacak miktarının %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy 16.İcra Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap geldiği görülmüştür.
Davacı tarafından dosyada mevcut olan taşıt kira sözleşmesi gereği davalıya ait aracın kiralandığı, davalı kiralayanın mevcut kira sözleşmesine aykırı davrandığından bu bağlamda sözleşmede yer alan cezai şarta ilişkin düzenleme gereği davaya konu edilen takibe dayanak cezai şart bedelini ödemekle yükümlü olduğundan bahisle eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. Davacı ile dava dışı … Aş arasında davalıya ait aracın ailt kira sözleşmesi kapsamında kiraya verilmesi hususunda ikinci bir taşıt kira sözleşmesinin yapıldığı görülmektedir. Burada ilk sözleşmenin kiracısı konumundaki davacı alt kiralayan sıfatıyla sözleşmeyi imzalamıştır.
HMK.’nun 4/1-a maddesinde; kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkların Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp çözüme kavuşturulacağı hükme bağlanmış olup dava 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır.
HMK’nın 4. maddesinde ” Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler ” düzenlemesiyle sulh hukuk mahkemelerinin görevi belirlenmiş, yine aynı kanunun 1. maddesinde ” Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir ” hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan davacı alt kiralayan, davalı ilk kiralayana dosya kapsamındaki 07/04/2016 tarihli ilk kira sözleşmesine istinaden eldeki davayı açmıştır. O halde davacı ile davalı arasındaki ilamsız icra takibine konu edilen cezai şart alacağının iddia olunan kira ilişkisinden doğduğunun anlaşılması, bu yönde delillerin somutlaştırılması karşısında adı geçen taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli açısından sulh hukuk mahkemesinin görevli olacağı sonucuna varılmıştır. (Yargıtay 6.HD. 25/05/2015 T. 2015/4140 E.-2015/5016 K.sayılı kararı)
Bu şartlarda mahkememizin görevli olmaması karşısında davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının görevli Bakırköy Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, HMK 331/2 maddesi uyarınca davaya başka bir mahkemede devam olunacağından yargılama giderlerine bu aşamada hükmedilmemesine, başka mahkemede davaya devam edilmesi söz konusu olmadığında ve talep durumunda dava hakkında açılmamış sayılma kararı verilerek davacının yargılama giderlerine mahkum edileceğinin taraflara ihtarına dosya üzerinde ve tensiben karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.28/03/2018
KATİP …

HAKİM …