Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/706 E. 2020/735 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/706
KARAR NO : 2020/735

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 28/07/2017
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının dava dışı ….’e 40.000,00 TL borcu olduğunu, …’in söz konusu borcun ödenmesi için bir kaç defa davacıya telkinde bulunduğunu, 01/04/2017 tarihinde …’in borçla ilgili olarak davacıyı mali müşavirlik bürosuna davet ettiğini, büroda davacıya 300.000,00 TL bedelli bono imzalattıklarını, bononun imzalanmasının akabinde bu defa dava dışı ….’ın davacıya 260.000,00 TL bedelli bono imzalattığını, davacının her ne kadar borcunun bulunmadığını söylese de kendisine “Beşiktaş Vergi Dairesine gelerek seni borcundan dolayı rezil edeceğiz”, hiç şansın olmaz, ne olacağı belli olmaz.” şeklinde tehdit ve baskılarda bulunduklarını, davacının bu sebeple bonoları imzaladığını ;her iki bononun imzalanmasından sonra bu defe davalı … ile dava dışı … arasında bir görüşme yapıldığını ve bunun üzerine davacının ….’e 200.000,00 TL borcu olduğunun söylendiğini, …’in söz konusu …’ye olan borcuyla takas ettiğini belirterek davacıdan … adına 200.000,00 TL bedelli bono imzalamasını istendiğini, böyle bir borcun bulunmadığını, bonoyu baskı ve tehdit sonucunda imzalamak zorunda kaldığını, bunun neticesinde şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, Davalı … ile hiç bir ticari ilişkisi bulunmayan davacının kendisine zorla alınan senetlerden dolayı hem ceza hukukuna göre tehdit hemde haciz tehdidinde altında bulunduğunu, davalı …nün 200.000 TL bedelli bonoyu İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile işleme koyduğunu, müvekkilinin davalıya herhangi bir sebepten ötürü borcunun bulunmadığını, bu nedenlerle İstanbul …. İcra müdürlüğünün …. esas sayılı takibin iptaline ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 05/02/2018 tarihli cevap dilekçesinde; … adına İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında davacı borçlu … hakkında kambiyo senetlerine özgü ilamsız takip başlatıldığını, takibin itiraz olmaksızın kesinleştiğini, daha sonra borçlu tarafça iş bu menfi tespit davasının açıldığını, davacı vekilinin dava dilekçesindeki tüm iddia ve suçlamalarının gerçeğe aykırı olduğunu bu iddia ve suçlamaları kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini ve davalı lehine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul C.Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasının celbi için müzekkere yazılmış olup ilgili dosyada takipsizlik kararı verildiği görülmüştür.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası uyap sisteminden celp edilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, icra dosyası, ceza soruşturması dosyası ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, menfi tespit isteminden ibarettir.
Dava konusu, davalı tarafa verilen 200.000,00 TL’ lik senetten kaynaklı olarak başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasındaki takip dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti, senedin tehdit ve baskı altında imzalatıldığı iddiası ile takibin iptali ile kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Yargılamaya konu İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 200.000,00 TL senet alacağı ve 4.113,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 204.113,70 TL’ nin takip tarihinden itibaren faiziyle tahsili talep edilmiştir. Takibin kambiyo senedine dayalı takip olduğu, 17.05.2017 tarihinde başlatıldığı görülmüştür. Takibe dayanak bono üzerinde keşideci olarak davacının yer aldığı görülmüştür.
Davacı tarafından tanık dinletilmesi talebinde bulunulduğu, ….’ın açık adresinin bildirilmediği için tebligat yapılamadığı, …’ın birden fazla kez ihzarına karar verilmesine rağmen yine de hazır edilemediği görülmekle tanıklar dinlenememiştir.
Davacının delileri arasında her ne kadar yemin delili varsa da, yemin 6100 sayılı HMK’nun 225 vd maddelerinde düzenlenmiş olup, yemin edecek kimseyi ceza soruşturması veya kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakıalar yeminin konusu olamaz (m.226/1-c) Eldeki davada, davanın ileri sürülüş biçimine göre, takibe konu senedin tehdit ve baskı ile imzalatıldığı iddiasına mevcut olduğu, tehdit ve baskı ile senet imzalatılmasının 5237 sayılı TCK kapsamında Bir Senedi Vermeğe Mecbur Edilmesi Suretiyle Yağma suçunu oluşturacağı, bu sebeple davacının yemin delili hakkını kullanamayacağı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle davacıya yemin delili kullanma hakkı hatırlatılmamıştır.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı takibe konu senedin tehdit ve baskı altında verilmiş olduğunu iddia etmişse de, bu iddiasını herhangi bir delille ispat edemediği, takibe konu bononun illetten mücerret olduğu, davacının iddialarına yönelik başlatılan ceza soruşturmasının da kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile sonuçlandığı görülerek, bu suretle davanın kanıtlamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar mahkememizce 2004 sayılı İİK’ nın 72/3. Maddesi kapsamında ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde karar verilmişse de, teminat yatırılmadığından infaz edilememiştir. Bu nedenle tazminata hükmedilmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 3.485,76 TL peşin hartan mahsubu ile bakiye 3.431,36 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 22.737,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza