Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/701 E. 2020/920 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/701 Esas
KARAR NO : 2020/920

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2016
KARAR TARİHİ : 18/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı vekili Silivri … Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 23/05/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirket yetkilisi ile 18/03/2016 tarihli “Taşınmazın satışı hakkında aracılık hizmetleri sözleşmesi” tanzim edildiğini,sözleşme hükümlerine göre …. Mah … üzerinde bulunan 90 adet davalı dairenin davalı tarafından belirleyeceği satış fiyatı üzerinden 3 kişilere pazarlanarak devri işlemlerine aracılık hizmeti vermelerinin kararlaştırıldığını, yapılan hizmet karşılığı ise aracılığı yapılacak dairenin satış bedeli üzerinden % 4-6 aralığındaki ücret ile ödenmesinin kararlaştırıldığını, yapılan anlaşma doğrultusunda derhal tarafından gerekli çalışmaların yapıldığını ve pazarlaması yapılan adreste şirket tarafından gerekli masraflar yapılarak satkış ofisinin kurulduğunu ve toplam 13.750,00 TL olan masraf yapıldığını, davalının herhangi bir gerekçe göstermeden satış ofisimi tarumar ederek tüm malzemeleri sokağa bırakdığını, asmış olduğu devasa boyuttaki 3 adet brandayı binalardan söktürdüğünü, aralarında olan yazılı sözleşmeyi tek taraflı olarak askıya alındığını ve sözleşme gereği yapılması gereken işin yapılmasını fiilen engellediğini, davalı tarafa taraflarına verilen zararların ödenmesi hususunda Bakırköy …. Noterliğinin 25/04/2016 günlü ve …. yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiğini bu ihtarnamenin davalıya 04/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği halde bu güne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığından öncelikle davalı şirket adına olan …. Mah … ada da kayıtlı tapu üzerine tedbir konulmasına, davalının basiretli bir tacir davranışına benzemeyen keyfe keder eşlemlerinin sebebiyle uğramış olduğu zararlardan yapılan masraflar karşılığı olarak 13.750 TL mahrum kalınan her bir dairenin satış bedeli üzerinden alınacak % 4-6 aralığındaki komisyon ücreti karşılığı olarak da 20.000 TL ceman 33750,00 TL alacağına hükmedilmesine fazlaya dair hakların saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı ön inceleme duruşmasına bizzat katılarak alınan imzalı beyanında; “Dava dilekçemi tekrar ederim, ben …. Gayrimenkul firmasının İstanbul Bahçelievler’de frenchiseing usulü temsilcisiyim. Yani bu firma adına şube açmış bulunuyorum, ben dava dilekçemde de belirttiğim gibi davalı ile davalı firma sahibi …. ile 18/03/2016 tarihinde taşınmazın satışı hakkında aracılık hizmetleri sözleşmesi yaptım. Bu sözleşmeye dayalı olarak gerekli hazırlıkları ve çalışmaları yaptım. Bu nedenle masraflar yaptım. Ancak davalı taraf ve temsilcisi bu sözleşmeye aykırı hareket ederek tek taraflı olarak sözleşmeyi askıya almış ve sözleşme gereği yapılan işin yapılmasını fiilen engellemiştir. Bu nedenle şu aşamada fazlaya dair haklarım saklı kalmak üzere bir daireye ilişkin komisyon yani aracılık hizmeti bedeli olan 20.000,00TL ile yapmış olduğum masraflar olan 13.750,00TL’nin toplamı olan 33.750,00TL’nin davalıdan tahsilini talep ediyorum. Yani eğer sözleşme tek taraflı askıya alınmasa idi, elde edeceğim aracılık hizmet bedelleri ile yapmış olduğum hizmetin masraflarına ilişkin bedelin toplamının bir nevi ileride elde edeceğim ve şu aşamada mahrum olduğum ve kaldığım aracılık hizmetlerine ilişkin ücretleri talep ediyorum, ayrıca ben sözleşme yaparken muhattabım davalı şirket yetkilisi … idi. Burada davalı şirket benim inşaatta kurmuş olduğum ofisimi tek taraflı dağıtmıştır. Çalışmama engel olmuştur. İş yapmamı engelleyip oradaki reklam malzemelerime ve ofis malzememelerime zarar verimştir. Sulh olmamız mümkün değildir, tahkikat aşamasına geçilsin, deliller toplansın, davanın kabulüne karar verilmesini talep ediyorum, ayrıca ben sözleşme yaptığım dönemde dosyaya örneğini sunduğum tapu kaydında da anlaşılacağı üzere söz konusu inşaattaki bütün daireler … Mühendisliğe aittir” şeklinde beyanda bulunmuş, ibraz etmiş olduğu tapu fotokopisi dosyamız arasına eklenmiştir.
CEVAP;Davalı taraf CEVABEN; Kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının hazırlık işlemlerinin ikmalinde komisyona hak kazanılabilmesi için tellallik sözleşmesinde açıkça hazırlık işlemlerinin ikmali halinde dahi ücrete hak kazanacağının yazılması gerektiğini bu sonucun Yargıtay uygulaması ile sabit olup, sözleşmede böyle bir hüküm olmadığı gibi ortada davacı tarafından yürütülmüş doğru dürüst hazırlık işlemine ilişkin bir faaliyetinde olmadığını ayrıca davacının dava dilekçesinde tellallik hizmetini verdiğini ispata yarar hiçbir delil de sunulmadığını, Bakırköy …. Noterliğinin 25/04/2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 18/03/2016 tarihli sözleşmenin tarafı olan davalıya zararlarının ödenmesi için ihtarname keşide ettiği iddiasında olup, oysa ki bu ihtarnamedeki muhatapla davalının aynı kişi de olmadığını dolayısı ile sözleşmenin ifasında kusurlu olduklarını kabul anlamına gelmemek kaydı ile bu ihtarnamenin sözleşmeden dönmeyi veya tazminat talep edebilmeyi sağlar bir niteliğinin de olmadığını, ayrıca sözleşmeden dönebilmesi için TBHna göre sözleşmenin ifası için uygun bir sürede davacı tarafından tanınmış olmasının da gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesine göre bu ihtarnamenin 04/05/2016 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu beyan ettiğini, sözleşmenin akdediliş tarihi olan 18/03/2016 tarihinden sonra hiçbir satış sözleşmesi kurulmasına vesile olmadığı gibi hiçbir faaliyette de bulunmadığını bunun da kendi ikrarları olduğunu, sözleşmenin süreli olarak yapılmış 30/06/2016 tarihine kadar en az 20 daire satışının yapılmasını da davacı tarafın sözleşmede taahüt ettiğini, müvekkili firmanın anlamsız bir şekilde satış faaliyetinin davacı tarafından bu sözleşme nedeni ile bir süre akamete uğratıldığını, bu süreçte müvekkili firmanın satış noksanlığı nedeni ile finan sorunu yaşadığını kredi kullanmak durumunda kalmış maddi ve manevi zararın doğduğunu, taraflarının davacı tarafın işi savsakaması nedeni ile uğramış olduğu maddi ve manevi zararı talep etme hakkının da saklı tutulduğunu, haksız ve hukuksuz ve yersiz açılan davanın reddinin gerektiğini savunmuştur
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava;Taraflar arasında akdedilen 18/03/2016 tarihli taşınmazın satışı hakkında aracılık hizmetleri sözleşmesine dayalı olarak sözleşmenin devam edileceğine olan inanç yani geçerli sözleşmenin tek taraflı olarak haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin alacak davasıdır.
Silivri … Asliye Hukuk Mahkemesi …. esas ve ….karar sayılı ilamıyla verilen görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi olmuştur.
Dosya kapsamında davacı ile davalının imzası bulunan 18/03/2016 tarihli sözleşme incelendiğinde; tarafların … Mühendislik Tasarım İnş. Ltd Şti, …. Ofisi arasında …. Mah … ada üzerinde yer alan 90 dairenin satış yetkisinin Kentofise devredildiğinin, satış fiyatının %6’si oranında komisyonun bu ofise verileceği, satış listesi üzerinden indirim yapılması halinde komisyon oranının en az %4’e çekileceği, 30/06/2016 tarihine kadar en az 20 daire satışının yapılmasının taahhüt edildiği, bu sayının gerçekleşmesi halinde sözleşmenin 30/09/2016 tarihine kadar uzayacağı, yine 30/06/2016 tarihi ile 30/09/2016 tarihleri arasında 20 daire satışı yapılması durumunda sözleşmenin 31/12/2016 tarihine kadar uzayacağı, 20’den fazla daire satışlarında %3 komisyon verileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Taraf tanıkları dinlenmiştir.
Davacı tanığı … beyanında; … Mühendislik ile eşim … yazılı anlaşma yaptılar. Biz orada dairelerin satış yetkisini almıştık. Bunun üzerine söz konusu yerde bir satış ofisi kurduk. Ben bütün bu süreçlerde eşimin yanındaydım. Hatta satış ofisi kurulurken oranın kaba temizliğini ben yaptım. Eşim bana pek fazla anlatmaz ama benim bildiğim kadarıyla oraya eşim yaklaşık 15.000,00-TL masraf yaptı. Siparişleri benim yanımda veriyordu. O yüzden biliyorum. Oraya mobilyalar kuruldu ve söz konusu yere nakliyeciler gitti. Biz orada ofis kurduk. Ofis kurduktan 10-15 gün sonra biz oraya gittiğimizde içerideki eşyaların odaların dış kısmına toplandığını gördük. Brandalarımız indirilmişti. Biz oraya 8-9 katı kaplayan devasa branda yaptırmıştık. Bu brandaların 2 veya 3 tane olması gerekiyor. Karşı firma bize buradan çıkmamızı söyledi.Açıkçası biz bu kadar masraf ve hazırlık yaptıktan sonra neden bu şekilde çıkmamızı istediklerini hala anlamış değilim. Biz kataloglar bile hazırlamıştık.demiştir.
Davacı tanığı … beyanında; Ben tarafların herhangi birisinde çalışmıyorum, sadece benim bu davaya dair bilgim, bundan birkaç sene önce …. Nakliyatta çalışırken büro malzemesi, büyük afiş ve bayrak vardı, … beyden yine … Beyin tuttuğu başka bir satış ofisine malzeme taşıdık, nakliyeci olduğum için masaları ben monte ettim, eşyayı teslim ettim, oradaki başka bir alışverişe filan şahit olmadım, başkaca da bu davaya ilişkin bilgim yoktur demiştir.
Davalı tanığı … beyanında; ben davalı şirkette vekaleten satış işi yapmakla, evrak takibi işiyle uğraşıyordum. 2016 yılı civarlarında işten ayrıldım. …. bey davalı şirketin sahibidir. Silivri de inşaat işi yapmaktadır. Davacı … ile Silivri deki inşaatını yaptığı dairelerin satışını yapması için anlaştığını biliyorum. … in inşaatın altında davalıya ait olan ofise eşya aldığını oraya ofis kurmaya çalıştığını biliyorum. Ben …. i üç dört kez gördüm … bey tanıştırmıştır. Ofisinde bir yada iki ay kadar kullandığını biliyorum. … bey hiç satış yapamadığından ötürü aralarındaki sözleşmenin fesh olduğunu biliyorum. Ofis denilen yerde de aslında çok büyük değildir. Bir kaç sandalye masa vardır. … bey ordan ayrıldığında işçilerin eşyalarını bir kenara koyup istiflemişlerdir. Şirketin daha önceden olan eşyalarını yeniden oraya koymuşlardır dedi. Bildiklerim bundan ibarettir. Binada bir branda asılıdır. Brandada … Rezidans satılık daireler yazdığını hatırlıyorum. Piyasa kötü olduğu için dairelerin satışı iyi değilldi. … BEY de inşaata pek gelmezdi. Bir kaç kereden fazla gelidğini görmedim. Sözleşme fesh olduktan sonrada kendisine ait bir kaç masa sandalyeyi alması için ulaşmaya çalışsakta bir türlü ulaşamadık. Daha sonra bir gün geldi aldığından haberdar oldum ama ben kendim şahit olmadım. Demiştir.
Somut olayda davacı tellaldır. Tellallık faaliyeti konusu belli ücret mukabilinde bir akdin yapılması imkanını sağlama ve kanuna uygun olarak bir sözleşme yapılmasına aracılık etmek şeklindedir. Tellalın ücretine hak kazanabilmesi için öncelikle bu ediminde sonuca ulaşması aranır, tellala gösterdiği çaba için değil neticesinde ulaşacağı başarılı sonuç için ücret vaadedilir. Tellak sonuca göre ücretine hak kazanır. Eldeki davada, davacı daire satışı yapamamış, satış ofisi içinde yaptığı harcamaları belgeleyememiştir.
Bilirkişi raporunda da ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davacının yapmış olduğu tellallık işi ile satış akdi sonuçlanmış değildir. Tellallık ücretine hak kazanabilmek için sonucun gerçekleşmesi gerekir. Bu nedenlerle açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından başlangıçta peşin olarak yatırılan 576,37 TL harçtan mahsubuna, artan 521,97 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin ve takdir olunan 5.062,50 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 88,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/11/2020
Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza