Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/691 E. 2019/1297 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/691
KARAR NO : 2019/1297

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2017
KARAR TARİHİ : 11/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine müvekkili şirkete olan borcundan dolayı Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan icra takibinin başlatıldığını, davalının müvekkiline borcu bulunmadığından bahisle de asıl alacağa ve faize itirazda bulunduğunu, takibin durduğunu, davalının takibe konu alacak miktarının kur üzerinden Türk Parasına çevirip takibi bu bedel üzerinden açmaları yönündeki usuli itirazlarının haksız olduğunu, davalıya icra dosyasındaki alacağın dayanağı olarak gösterilen ve borçlu tarafından kabul edilen faturaların USD üzerinden kesildiğini, davalının borcun esasına yönelik itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, davanın kabulüne, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve eklerinin davalıya tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Usulünce duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 2.109,04 USD (7.472,96-TL) asıl alacak üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
SMMM ….. tarafından düzenlenen raporda, taraf defterlerinin lehlerine delil niteliklerinin bulunduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2014 yılında başladığının anlaşıldığı, davacı şirket tarafından davalı adına 2014 ve 2015 yılında TL karşılıkları gösterilmek suretiyle USD olarak düzenlenen faturaların davacı şirket ticari defterlerine davalı adına “borç”yapılan tahsilatların ise “alacak” olarak kaydedildiği, davacı tarafın düzenlediği tüm faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, taraflar arasında 2016-2017 yıllarında mal alım-satım dolayısıyla faturalaşma olmadığı, davalı tarafından davacı yana 18/09/2015 tarihi itibariyle oluşan 26.249,82-TL borcuna karşılık 19/11/2015-10/05/2017 tarih aralığında toplam 26.291,95-TL ödediği ve davalı ticari defterlerine göre davacı yana borçlu olunmadığı gibi davacı yana 42,13-TL fazla ödeme yapılmak suretiyle alacaklı konuma geçildiği, ancak 18/09/2015 tarihi itibariyle 26.291,95-TL borcun, USD karşılığının 10.721,82 USD olduğu ve anılan tarih sonrası davalı yanca yapılan ödemelerin ödeme günündeki USD karşılığı baz alındığında davacı şirketin ibraz olunan ticari defter ve belgeleri kapsamında davalı taraftan 21/06/2017 takip ve 25/07/2017 dava tarihi itibariyle 2.109,94 USD bedeli talep edebileceği kanaatinin oluştuğunu bildirmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir. Taraflar arasında 2016 yılı ve 2017 yılı içerisinde mal alım-satımına ilişkin ticari ilişki bulunmadığı, dolayısıyla fatura kayıtlarına rastlanmadığı, davacı şirket tarafından davalı adına 2014-2015 yıllarında düzenlenen faturaların tamamının USD olarak düzenlendiği, ancak Türk Vergi Kanunları gereğince faturaların düzenlendiği tarih itibariyle USD kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek muhasebe kayıtlarına aktarıldığı, davalı defterlerinde sadece Türk Lirası bazında fatura ve tediye kayıtlarının yer aldığı, davacı şirket ticari defter kayıtlarına esas cari hesap ekstrelerinde ise USD ve TL olarak ayrı ayrı takip edildiği anlaşılmakla davacının davalıdan takip ve dava tarihi itibariyle oluşan 2.109,04 USD alacağı olduğu kanaatinin mahkememizde oluştuğu, her ne kadar davalının taraflar arasında kur farkının uygulanacağına dair herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı, taraflar arasında kur farkına yönelik anlaşma olduğuna dair bir belgenin dosyaya sunulmadığı, vade farkının uygulanabilmesi için de taraflar arasında bir sözleşme bulunması ve taraflar arasında vade farkı uygulanacağına dair teamülün olması gerektiğine ilişkin itirazı var ise de; davacı şirket tarafından USD olarak düzenlenen işbu faturalarda Türk Lirası karşılıkları fatura tanzim tarihi itibariyle USD=Türk Lirası karşılığı gösterilmiş olup, her bir fatura altında; “İş bu fatura bedeli döviz olarak ödenecektir. İş bu fatura bedelinin TL olarak ödenmesi durumunda nakit ödeme ya da çek vade tarihinde …. Bankasının döviz satış kuru baz alınacaktır” ibaresine yer verildiği, dosyaya konu faturaların bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere bedellerinin öncelikle yabancı para cinsinden gösterildiği ve Vergi Usul Kanunundaki zorunluluk nedeniyle Türk Lirası üzerinden düzenlendiği, yabancı para alacağına ilişkin kurla ilgili şerhin bulunduğu, davalı tarafın bu faturalara itiraz etmediği, bu durumda bedeli yabancı para olarak gösterilen faturalar yönünden akdi ilişkinin yabancı para cinsinden kurulduğu görülmekle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Y.19.HD’nin 2018/1227 Esas, 2019/1611 Karar sayılı kararı da bu yöndedir.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ ile, davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 2.109,04 Euro üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiz ile birlikte fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak davalıdan tahsiline,
2-Kabul edilen bedelin takip tarihindeki TL karşılığı olan 7.472,96-TL üzerinden %20’si oranındaki 1.494,40-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 510,47-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 90,26-TL harcın mahsubu ile bakiye 420,21-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 31,40-TL başvurma harcı, 90,26-TL peşin harç, 100,00-TL tebligat, 13,75-TL posta, 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 885,41-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve …. sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 11/12/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza