Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/687 E. 2020/687 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/687
KARAR NO : 2020/687

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2017
KARAR TARİHİ : 07/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2014 yılında kurulan ticari ilişki çerçevesinde davalıya gönderilen ticari emtialar sebebiyle oluşan müvekkili şirketin alacaklarının ödenmediğini, cari hesap alacağı olarak müvekkili şirketin 74.634,40 TL alacağının davalı nezdinde bulunmadığını, alacağın ödenmemesi üzerine İzmir …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası ile açtığı takibe davalı tarafından yetki itirazında bulunduğunu, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğüne giden dosyaya borçlu olmadıklarına dair itiraz ettiklerini, icra takibinin durduğunu ileri sürerek, davanın kabulüne, 74.634,40 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davalı aleyhine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava cari hesap alacağı ve faturalardan kaynaklanan alacak davasıdır.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… (Eski İzmir …. İcra Müdürlüğünün ……) esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ticari alışverişten doğan alacağına dayalı olarak 74.634,40 TL asıl alacak 985,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 75.619,47 TL’nin takip tarihinden itibaren temerrüt faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu vekili süresinde borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz ettiğini belirtmiştir. Fakat davacı bu takibe dayanak itirazın iptali davası açmamış, alacak davası açmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222 maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, SMMM ……’den alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının 2014-2015 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 2016-2017 defterlerini ibraz etmediği, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde; davalı yandan 01/01/2015 tarihi itibariyle 74.634,49 TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, 2015 yılı açılış maddesi kayıtları ile 2014 yılı kapanış maddesi kayıtlarının birbirleriyle uyumlu olduğunun görüldüğünü, davalının 2014-2015-2016 ve 2017 defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davalı yanın incelenen ticari defterlerinde davacı yandan 31/12/2017 tarihi itibariyle 14.525,80 TL alacaklı olduğunu, davacı şirket tarafından 15/08/2014 tarihli ….. seri numaralı 89.159,29 TL bedelinde gönderilen faturanın 31/10/2014 tarihli ihtarname ile davacıya iade edildiği, davacı yanın da tarafına düzenlenen iade faturasını ticari defterlerinde kayıt altına almadığı, davacı yanın 01/01/2015 tarihi itibariyle davalı yandan 74.634,49 TL cari hesap alacağının bulunduğu ve 31/12/2017 tarihi itibariyle davalının davacıdan 14.525,80 TL alacaklı olduğunu belirtmiştir.
Taraflar arasındaki farkın ihtilaf konusu olan 15/08/2014 tarihli …… seri numaralı 89.159,29 TL bedelli fatura olup davalı tarafından kabul edilmeyerek davacı yana ihtarname ile iade edildiği, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesinde …… seri numaralı sevk irsaliyesinde sevk irsaliyesinin içeriğindeki mallar ile davalı yanın kabul etmeyerek ticari defterlerinde kayıt altına almadığı fatura içeriğinde bulunan malların birbiriyle örtüştüğü, sevk irsaliyesinin üzerinde “Taşıma İrsaliyesidir, fatura edilmeyecektir” şerhinin yazılı olduğu, malların …… tarafından teslim alındığının görüldüğü anlaşılmıştır.
Davalıdan talep ettiği alacak miktarı oranında alacaklı olduğunu ispat etme külfeti davacıda olup davacı tarafından satılan malların davalıya teslim edildiği usulüne uygun deliller ile kanıtlanamadığından ve davacı vekili açıkça yemin deliline dayanmadığından yemin delili hatırlatılmadan ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.274,57 TL harçtan mahsubuna, artan 1.220,17 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 10.502.47 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza