Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/669 E. 2018/78 K. 14.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY (1) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2017/669
KARAR NO : 2018/78

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/07/2017
KARAR TARİHİ : 14/02/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ….-…. poliçe numaralı 30/12/2015-24/04/2016 vadeli … başka kasko poliçesi ile sigortalı bulunan ….plakalı aracın 13/01/2016 tarihinde davalıların … plakalı aracın çarpması sonucu ağır hasar aldığı, hasar ekspertiz incelemesi sonucunda sigortalı aracın ağır şekilde hasarlanarak pert olduğu, aracın rayiç değerinin 208.000,00-TL olarak belirlendiği, hurda bedeli olan 122.229,00-TL bedelin mahsup edildiği, 85.771,00-TL tazminat bedelinin 03/03/2016 tarihinde ödendiği, … plakalı aracın trafik sigortacısından 31.000,00-TL tazminat ödemesi alınmış olup bakiye 54.771,00-TL’nin icra ve dava konusu edilerek davlılardan talep ettiğini, davalıların adına kayıtlı aracın kaydı üzerine 3. Şahıslara devrinin önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, davalıların takibe, borca, faize ve ferilerine vaki giderleri ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar cevap dilekçesinde özetle; eldik davanın yetkili mahkemede açılmadığını, bu konuda yetkisizliğin söz konusu olduğunu, davanı ticari dava olarak nitelendirilmesi ve ticaret mahkemesince yürütülmesinin mümkün olmadığını, eldeki davanın ve uyuşmazlığın ticari işletmeleriyle ilgili bulunmadığı hususları değerlendirilerek görevli olan mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, uyuşmazlığa mevzu olan olaya ilişkin kusur tespitinin yapılmadığını, bu noktada belirtilen trafik kazası tutanağının yetersiz kaldığını, karşı tarafın 180 üstü hızla gittiğini, kural ihlali yaptığını ve alkollü olduğunu, polis gelmeden gittiği ve yerine tutanakta adı geçin kişinin oturduğunu, resmi mercilerin bu şekilde yanıltıldığını ve aracı süren kişinin bayan olduğunu gören görgü şahitlerinin olduğunu belirterek, açılan davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine ve %40 icra tazminatının karşı taraftan alınarak tarafına ödenmesini talep etmiştir.
…’ye, İstanbul ….. Emniyet Müdürlüğüne ve …. Merkezine yazılan müzekkerelere cevap geldiği görülmüştür.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 1472 (6762 sayılı TTK’nın 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22/03/1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G. 03/07/1944 sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı … şirketi olup, halefiyet prensibine dayanarak açtığı davada, davalılar gerçek kişidir ve uyuşmazlık haksız olmayan fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda ticari nitelikte olmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-c maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalıların yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 14/02/2018

KATİP …

HAKİM …