Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/658 E. 2018/44 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/658
KARAR NO : 2018/44

DAVA : Kooperatifin İhyası(6102 Sayılı TTK’nun geçici 7.maddesine dayalı)
DAVA TARİHİ : 26/05/2017
KARAR TARİHİ : 01/02/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/02/2018

İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29/05/2017 tarih … Esas… Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine süresinde verilen gönderme talep dilekçesi nedeniyle kooperatifin ihyası (6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesine göre) davasının Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmesi gerekirken Uyap üzerinden zuhulen Bakırköy ….Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiği, Bakırköy ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 13/07/2017 tarih …. Esas, ….. Karar sayılı gönderme kararı üzerine mahkememize tevzi edilen dava dosyasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ihyası talep edilen ….. Kooperatifinin eski yönetim kurulu başkanı olduğunu, kooperatifin 31/07/2013 tarihinde ticaret sicilden re’sen terkin edildiğini, oysa kooperatifin daha öncesinde tasfiyeye girdiğini, tasfiye işlemleri devam ederken bu işlemlerin yapılmamış ve tamamlanmamış olduğunun tespiti yapılmadan re’sen sicilden terkinin usulsüz olduğunu, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne 26/03/2013 tarihli dilekçe ile kooperatife tasfiye memuru olarak …un tayin edildiğinin bildirildiğini, müvekkili ve diğer kooperatif üyelerinin hakkının tespiti ve teslimi açısından kooperatifin ihyasının gerektiğini, zira kooperatifin kalan mal varlığının tasfiye edilmesi, üçüncü kişi kamu kurum ve kuruluşlarına borçlarının ödenmesinin gerektiğini ileri sürerek … sicil nolu ….. Kooperatifinin ihyasına, ihya ile birlikte tasfiye kurulu oluşturularak tasfiye memuru olarak kooperatif adına aynı zamanda denetçi de olan …un atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; müvekkili kurumun TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, re’sen terkin işleminin 6102 sayılı kanunun geçici 7.maddesi ve 30/12/2012 tarihli … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” kapsamında yapıldığını, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, kooperatifin dosyasında yapılan incelemede aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılmaması gerekçesiyle re’sen terkin kapsamına alındığını, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 31/07/2013 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiğini, müvekkili kurum tarafından söz konusu kooperatife yasada belirlenen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi halinde söz konusu kooperatif ünvanının ticaret sicilinden silineceği, kooperatife ait mal varlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu, ancak bu ihtara rağmen kooperatifin anılan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin mahkeme hükmü olmaksızın kooperatifi tekrar sicile tescil yükümlülüğünün bulunmadığını, tebliğin 16/2 maddesi hükmü uyarınca bu hususta mahkemeye başvurularak karar alınması gerektiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, herhangi bir kusuru da bulunmadığını, bu sebeple yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; 6102 sayılı TTK.nın geçici 7. maddesine göre sicilden re’sen terkin olunan kooperatifin ihyası istemine ilişkindir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; … sicil nolu ….. Kooperatifi’nin Tebliğin 5/1-ç, TTK.nın geçici 7.maddesine göre re’sen terkin kapsamına alındığı, kooperatife 22/04/2013 tarihinde ihtarname düzenlendiği, tebliğ tarihinden itibaren iki aylık süre verildiği, ihtar tebligatının bila tebliğ iade olduğu, 29/04/2013 tarihli sicil gazetesinde aynı ihtarın ilan edildiği ve sonunda 31/07/2013 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından genel kurul tutanakları, hazirun cetvelleri ibraz edilmiştir.
….Tapu Müdürlüğünden celp edilen tapu kaydına göre; kooperatife ait …. ili …. ilçesi … Köyü …. Ada, …. Parsel sayılı …. ,… metre kare yüz ölçümlü, zeytinlik niteliğindeki taşınmazın bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili duruşmalardaki beyanında ; kooperatifin …. …..’ta bulunan taşınmazı dışında başka taşınmazı bulunmadığını, davalı kurumdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinden vazgeçtiklerini, kooperatifin faal olmadığını, taşınmazının ve bir kısım borçlarının tasfiyesi gerektiğini, bu nedenle ihyasını talep ettikleri genel kurulu toplama imkanlarının bulunduğunu, tasfiye kararını genel kurulun alabileceğini, tasfiye kurulu atanması talebinden vazgeçtiklerini bildirerek beyanlarını imzası ile onaylamıştır.
Davacı ….avukatının beyanına aynen katıldığını ifade etmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; “6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut uyuşmazlıkta; davacının ihyası talep edilen kooperatifin eski yönetim kurulu üyesi olduğu, halihazırda kooperatif ortağı bulunduğu, kooperatifin 31/08/1987 tarihinde sicile tescil edilerek kurulduğu, son beş yıla ait genel kurul toplantısının yapılmaması nedeniyle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce re’sen terkin kapsamına alındığı, prosedürlerin tamamlanmasını takiben 31/07/2013 tarihinde TTK’nın geçici 7.maddesine göre sicilden re’sen terkin edildiği, işbu davanın beş yıllık süre dolmadan, 26/05/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı kooperatif üyesi kooperatifin taşınmazı bulunduğunu, taşınmazın tasfiyesi ve kooperatif borçlarının ödenmesi için ihyasını talep etmektedir. Celp edilen tapu kaydına göre kooperatifin … ili ….ilçesinde taşınmazı bulunmaktadır. Bu nedenle davacının dava açmakta hukuki menfaatinin varlığı kabul edilmiştir.
Yargıtay uygulamalarında da kabul edildiği üzere belirtilen şekilde terkin olan kooperatifin ihya olunması durumunda, tasfiye memuru atanmasına dair düzenleme olmadığından tasfiye memuru atanması gerekmemektedir. Kaldı ki sicil kayıtlarında kooperatif tasfiye halinde değildir. (Yargıtay 11. HD 2014/12860 E. 2014/19016 K.ve 04/12/2014 tarihli kararı). Nitekim davacı da genel kurulun toplanma imkanının bulunduğunu, genel kurul kararı ile kooperatifin tasfiyeye girip tasfiye kurulunun oluşturulabileceğini, tasfiye kurulu atanmasına ilişkin taleplerinden vazgeçtiğini beyan etmiştir.
Toplanan deliller ve yapılan açıklamalar gözetildiğinde; işbu davayı açmakta hukuki yararının varlığı kabul edilen davacının davasının kısmen kabulü ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı iken 31/07/2013 tarihinde sicil kaydı TTK.’nın geçici 7.maddesine göre re’sen terkin edilen ….. Kooperatifinin ihyasına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün terkin işlemini kooperatifin son beş yıla ait genel kurulu yapmaması sebebiyle gerçekleştirdiği, kooperatif adına taşınmaz bulunup bulunmadığının ve kooperatifin borçlarının olup olmadığının kurum tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davalı kurumun davanın açılmasına sebebiyet vermediği, kaldı ki davacı vekili de duruşma sırasında davalıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan ettiğinden davalı kurumun yargılama gideri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına, kooperatife tasfiye memuru atanmasına yönelik talepten vazgeçilmiş olduğundan bu talebin vazgeçme nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken 31/07/2013 tarihinde TTK ‘nın geçici 7.maddesi uyarınca re’sen sicilden terkin olan …….. KOOPERATİFİnin tüzel kişiliğinin yeniden İHYASINA,
2-Kooperatife tasfiye memuru atanmasına yönelik talepten vazgeçilmiş olduğundan, bu talebin vazgeçme nedeniyle REDDİNE,
3-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, masrafların davacı tarafça karşılanmasına,
4-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan ayrıca davacı taraf talep de etmediğinden davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
5-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin talebi nedeniyle kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan posta ve tebligat giderinden oluşan 11,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 1/2’si olan 5,50-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı ve davacı vekilinin yüzlerine karşı, davalının yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2018

Başkan ….

Üye ….

Üye ….

Katip ….