Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/654
KARAR NO : 2018/506
DAVA : SİGORTA (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/07/2017
KARAR TARİHİ : 06/07/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … adına kayıtlı, davalı şirket tarafından … poliçe numarası ile ZMMS yapılan … plakalı aracın %100 kusur ile müvekkillerine ait …. plakalı araca 16/04/2017 tarihinde çarpmak suretiyle müvekkillerinin aracanın hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, ilgili kaza neticesinde müvekkillerine ait bulunan aracın orijinal bir araçken oluşan kaza ve hasar nedeniyle değer kaybı oluştuğunu ileri sürerek, davalarının kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bilirkişi raporundan sonra arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00-TL bakiye değer kaybının (sigorta şirketi açısından) şirkete ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sorumlu tutulmasına, yargılama gideri ve ücreti vekaletin sorumlulukları üzerinden hesaplanarak davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davaya cevap verilebilmesi için öncelikle HMK 121 madde gereği delillerin taraflarına tebliğinin gerektiğini, davaya konu hiçbir meblağı kabul teşkil etmemek kaydıyla poliçeden dolayı müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına 33.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekinde hesaplama yapılabilmesi için bir takım kriterler belirlendiğini, bu formüller uyarınca hesaplama yapılması gerektiğini ileri sürerek, yapılacak yargılamada tüm delillerin toplanmasından sonra sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin gözetilerek, davacının açmış olduğu davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine, …’ye ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap geldiği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle oluşan değer kaybının tahsili istemine ilişkindir.
Meydana gelen trafik kazasındaki kusur oranı ile hasar miktarının ne olduğu, talep konusu değer kaybına ilişkin hesaplamanın kaza tarihi olan 16/04/2017 tarihinden önce 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMM sigortası Genel Şartları ekindeki değer kaybına ilişkin formüller kullanılarak hesaplanması sonucunda bu bağlamda eğer bir değer kaybı var ise bunun davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığı noktalarında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi Kenan Kutlu tarafından düzenlenen 25/05/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; …plakalı araç sürücüsü ….’ün meydana gelen kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu, davacı tarafa ait 2011 model …. marka ve tip kapalı kasa kamyonetin hasarsız haldeki ikinci el piyasa rayiç değeri ortalama 35.000 TL olduğu, davacı tarafa ait …. marka ve tip kapalı kasa kamyonette meydana gelen kazadan ötürü toplam değer kaybı 844,3 TL. (SekizyüzKırkDOrt Lira Otuz Kuruş) olarak hesaplandığı, …. plakalı …. marka ve tip kapalı kasa kamyonetin kazadan sonraki hasarlı halinin rayiç değeri 34.155,7 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizin 06/07/2018 tarihli celsesinde davacı vekili, dava açıldıktan sonra taraflarına 1.396,00-TL ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin dava açıldıktan sonraki tarih olan 01/08/2017 tarihinde yapılmış olduğuna ilişkin dekontu şuan için mahkememize ibraz ettiklerini, şu durumda davanın konusuz kaldığını, ancak dava açıldıktan sonra ödeme yapıldığı için karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde, 1.000,00-TL bakiye değer kaybının (sigorta şirketi açısından) şirkete ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sorumlu tutulmasına, yargılama gideri ve ücreti vekaletin sorumlulukları üzerinden hesaplanarak davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş ise de; davacı vekilinin 06/07/2018 tarihli celsesinde dava açıldıktan sonra taraflarına 1.396,00-TL ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin dava açıldıktan sonraki tarih olan 01/08/2017 tarihinde yapılmış olduğuna ilişkin dekontu şuan için mahkememize ibraz ettiklerini beyan ettiği, ayrıca davanın konusuz kaldığını, ancak dava açıldıktan sonra ödeme yapıldığı için karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olduğunu bildirmesi üzerine davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, az yukarıda bahsi geçen bilirkişi raporundaki kusur oranları da göz önünde bulundurularak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine ve konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunun gerekçeli kararda değerlendirilmesine,
3-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu ilam ve karar harcından peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50-TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
4-Davaya konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen karar ön inceleme duruşma tutanağı imzalandıktan sonra verildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6/1 ve 13/2 maddeleri uyarınca tayin ve takdir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 31,40-TL başvurma harcı, 31,40-TL peşin harç, 112,50-TL tebligat, 17,40-TL müzekkere, 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 842,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gerekçeli kararın tebliğinden sonra gider avansından artan olur ise davacıya İADESİNE,
Dair, davanın miktarı itibariyle KESİN olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2018
KATİP …
HAKİM …