Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/653 E. 2019/1370 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/653
KARAR NO : 2019/1370

BİRLEŞEN 5.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2018/329 ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA : ALACAK (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2017
KARAR TARİHİ : 25/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankaya 2.150,00-TL borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinin davalı banka nezdinde bulunan banka hesaplarında bulunan bedellerin tespiti ile şimdilik 1.000,00-TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, davalının eylemleri sebebiyle müvekkilinin kredi notunun düşmesi, ticari itibarının zedelenmesi ve kişilik hakları ihlal edilmiş olduğunu ileri sürerek 50.000,00-TL manevi tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesine, davalının elinde bulunan ve karşılığı olmadığını iddia ettiği müvekkiline ait vadesi ve tanzim tarihi doldurulmamış olan 50.000,00-TL bedelli senedin davalı tarafından davacı müvekkiline iade edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddine, tüm yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. .Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının mahkememiz dosyası ile birleştirildiği görülmüştür.
Birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı …. arasında 19/10/2016 tarihli Kredi çerçevesi sözleşmesi imzalandığı, davacının kullanacağı kredilerininin teminatını sağlamak üzere taşınmaz ipoteği vermek için, bildirdiği taşınmaza ekspertiz yaptırdığı, kredi sözleşmesinin 2.7/1-4-5-6-7 maddeleri uyarınca, davacı yanca işlemiş olan faiz dışında ekspertiz masrafları, noter masrafları ile birlikte sair diğer tüm masraf ve komisyonları da ödemesi gerekirken yalnızca ihtarnamede belirtilen 1.188,00TL’yi ödemiş, hesaplarının kat edilmesi nedeniyle, hesap kat tarihinden ödeme tarihine kadar geçen sürede işleyen faiz ile birlikte, 608,38TL ekspertiz bedelini ve Noter ihtarname masraflarını ve sair diğer tüm ödemeleri ise ödemediğini, davacının borçlarını ödememesi üzerine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, bu bağlamda Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyasıyla açmış oldukları dosyasıyla mahkememiz dosyasının birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl davada taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıdan kredi sözleşmesi kapsamında haksız olarak tahsil olunan masraf olup olmadığı varsa miktarı, davacıdan alınan bononun iade olup olmayacağı manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, birleşen dosya bakımından ise davacı bankanın pos aidat bedeli, kredi sözleşmesinden doğan ekspertiz ve diğer masraflardan kalan bakiye alacağa ilişkin itirazın iptali ile icra inkar koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Taraf vekilleri delil listeleri ile yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı …. Bankası A.Ş tarafından borçlu ….. aleyhinde 998,88-TL asıl alacak, 18,38-TL temerrüt BSMV ve 367,58-TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 1.384,84-TL alacağın tahsili için ilamsız takip yapıldığı, borçlu tarafından 30/01/2018 tarihinde itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davacı banka defter ve kayıtları ile dosya kapsamı üzerinde bankacı bilirkişilere inceleme yaptırılmış, davalı defter ve kayıtlarını sunmamıştır.
Taraflar arasında, pos cihazı alımı ve kredi sözleşmesi bulunduğu, masraf alındığı konusunda hiç bir tartışmanın olmadığı açıktır.
Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, davacı müşteriden tahsil olunan bedel ile taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, bankacılık ve yan mevzuat ve bankacılık teamüllerine dair aynı konuda ve aynı döneme ilişkin alınan masraflar için belgeler gözetilmek suretiyle davalı bankanın davaya konu miktarları icra takibinde talep etmesinin kabul edilebilir olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair karar verilmiştir. İki ayrı bankacı bilirkişiden rapor alınmış, raporların benzer mahiyette olduğu görülmüştür.
Bilirkişiler tarafından hazırlanan raporlara göre; davalı banka ile davacı kredi borçlusu ….. arasında 50.000,00-TL’lik genel kredi sözleşmesi ve davalı banka ile davacı arasında (14/10/2016 tarihli Üye İşyeri Aidatlı Çalışma Taahhütnamesi imzalandığı, taahhütname içeriğine göre, davacı Yazar kasa bedeli 1.188,00-TL’sini 12 ay süreyle ayda 99,00-TL (99,00-TL x 12 ay = 1.188,00-TL) aidat ödenmek üzere taksitlendirmeyi kabul ettiği, bunun dışında pos aidatı olarak da her ay 25,00-TL ödemeyi kabul ve taahhüt etmiş olduğu, aynı zamanda davacı, davalı banka nezdinde ….. nolu vadesiz bir ticari mevduat hesabı açmakla birlikte genel kredi sözleşmesi imzalayarak bankadan kredi talebinde de bulunmuş olduğu, kredinin teminatı için mülkiyeti kendisine ait olan gayrimenkulü ipotek verebileceğine dair bunun tapu senedini davalı bankaya tevdii etmiş olduğu, banka tarafından davacının gayrimenkulünün dava dışı …. Gay. Değ. Ve Danış. A.Ş’nin 09/11/2016 tarih ve …. nolu ekspertiz raporuna göre piyasa rayiç değerini tespit ettirmiş olduğu, bunun için 608,38-TL bedelin ödendiğinin görüldüğü, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin 2.7 m.alt bentlerinde (2.7.1; 2.7.4; 2.7.5 ve 2.7.6) belirtildiği gibi, akdedilen sözleşme masrafları, ekspertiz ve diğer masraflardan doğabilecek yasal vergi ve harçlar, faiz ve ihtarname masraflarını davacı firma ödeyeceğini kayıtsız ve şartsız olarak kabul ve taahhüt etmiş olması nedeniyle, dava konusu ekspertiz masrafından davacının sorumlu olduğu, davacı yazar kasa ve pos aidatlarını davalı bankaya ödememiş olduğu, 1.300,72-TL ödeme yapmış olduğu bakiye 960,06-TL davalıya borçlu olduğu, %36 akdi faiz ve BSMV bedeli 226,80-TL olduğu, davacıdan usulsüz alınan bir para olmadığını bildirmişlerdir.
Birleşen dava nedeniyle alınan bilirkişi ek raporunda ise; Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi açılmış olduğu, 998,88-TL asıl alacak, 18,38-TL temerrüt BSMV ve 367,58-TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 1.384,84-TL alacak istendiği fakat davacı bankanın keşide ettiği kat ihtarıyla talep edilen 1.188,00-TL alacak davalı tarafından ödendiği, 960,09-TL bakiye borcu olduğu, fakat ihtarnamede bundan bahsetmediğinden takip tarihi 03/08/2017’den itibaren akdi %36 faiz istenebileceğinden alacaklı olduğunu bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin itirazları üzerine ek raporun sunulması sonrası; yeni bilirkişiden rapor alınmış, ilgili raporda birleşen dosyada takibin 994,99-TL üzerinden devamı ile asıl dava yönünden bir alacak olmadığını bildirmiştir.
Alınan ilk bilirkişi kök ve ek raporu, gerekçe ve sonuç itibariyle dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, genel kredi sözlemesi, hesap ekstresi pos cihazı alım sözleşmesi, icra dosyası, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; taraflar yazar kasa sözleşmesi imzalamış olup, aidatlıdır. Davacı aynı zamanda genel kredi sözleşmesi için de başvurmuş olup bu bir ticari kredidir. Ticari kredilerde ise, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması söz konusu olamayacaktır. Banka kullandırmasa bile yaptığı masrafları isteme hakkına sahiptir. Davacı tüketici konumunda değildir. Yazar kasa sözleşmesi olarak adlandırılan ve işyeri aidatlı çalışma taahhütnamesine gelince taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin eki durumunda olduğu her iki tarafça imzalanan ödeme planı içeriği incelendiğinde davalı bankanın davacı olan müşterisinden hangi aidat için hangi miktarda talep edebileceği net olarak gösterilmiş, bu husus tacir olan taraflarca müştereken kabul edilmiştir.
Davacı tarafından davalı bankaya verilen bono ise teminat olarak verilmiş olup sözleşmesel olarak kredi talebi kabul edilip kredi kullandırılmadığından davacıya iadesi gerekir.
Davacı ticari itibar kaybına uğradığını iddia ederek 50.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir. B.K.m.49 da düzenlenen manevi zarar, kişilik haklarına yapılan saldırı sebebiyle maruz kalınan kişisel keder ve üzüntüyü ifade eder. Bir tüzel kişinin kişisel haklarından olan (adı, şerefi, onuru ve itibarı gibi) varlıklarına yapılan saldırının, bu manevi değerlerinde bir eksilmeye, diğer bir ifade ile manevi zarara neden olacağı kabul edilir. Duyguları olmayan tüzel kişilerin elem ve ıstırap duymaları düşünülemez. Ancak bu onların kişilik değerlerinin saldırıya uğramayacağı anlamına gelmez. Hukuk düzeni tüzel kişileri hukuk süjesi olarak tanıdığına göre tüzel kişinin üzüntü duymayacağı gerekçesiyle talebin reddi yerinde olmaz. Manevi zarar salt üzüntünün varlığı halinde değil, kişinin kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda gerçekleşen bir zarardır. Gerek Medeni Kanun, gerekse Borçlar Kanunu yalnız gerçek kişilerin değil aynı zamanda tüzel kişilerin de kişisel haklarını korumaktadır. Ticari itibarın zedelendiğinden bahsedilebilmesi için müşteriler nezdinde kötü imaj oluştuğunun ispatı gerektiği gibi, bu imajın oluşması noktasında zarar verici eylemlerin gerçekleştirilmesi ve bunların da ispatı gerekir. Somut olayda davacı, hangi kişilik haklarına yönelmiş ne tür fiiller sebebiyle manevi zarara uğradığını ispata yarayacak delil sunamamıştır. Manevi tazminat koşulları oluşmadığından davacının manevi tazminat talebinin reddi gerekmiştir.
Yukarıda yapılan tüm açıklamalar ve tespitler karşısında asıl davanın kısmen kabulüne ve birleşen davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Asıl dava yönünden;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE
2-Teminat senedinin davalı bankadan alınarak davacıya İADESİNE,
Birleşen dava yönünden;
1-Davanın KABULÜNE, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile 960,09-TL asıl alacak, 236,16-TL faiz ve 11,81-TL BSMV yönünden iptali ile takibin devamına, 1.208,03-TL üzerinden takip tarihinden itibaren %36 oranında akdi faiz yönünden ve %5 BSM yürütülmek suretiyle devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan 1.208,03-TL’nin %20’si olan 241,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Asıl davada:
a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00-TL harcın davalı ….. Bank A.Ş …. Şubesi’nden alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
B)Davanın kısmen kabulü dikkate alınarak davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
C)Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
D)Davacının yatırmış olduğu 31,40-TL başvurma harcı ile 907,67-TL harcın davalı …. Bank A.Ş’den alınarak davacı ….’e verilmesine,
5-Birleşen davada:
A)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 82,52-TL maktu ilam ve karar harcından peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 46,62-TL harcın davalı …ten alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
B)Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi gereğince tayin ve takdir olunan 1.208,03-TL vekalet ücretinin davalı …..ten alınarak davacı … Bankası A.Ş’ye VERİLMESİNE,
C)Davacının yatırmış olduğu 35,90-TL başvurma harcı ile 35,90-TL harcın davalı …..’ten alınarak davacı … Bankası A.Ş’ye verilmesine,
6-Davacı …. A.Ş tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Birleşen dosya davacısı … Bankası A.Ş tarafından yapılan 128,60-TL yargılama giderinin birleşen dosya davalısı ….’ten alınarak birleşen dosya davacısı …. Bankası A.Ş’ye verilmesine,
8-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 25/12/2019
Katip …..
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza