Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/612 E. 2019/82 K. 23.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/612
KARAR NO : 2019/82

DAVA : TAZMİNAT (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2017
KARAR TARİHİ : 23/01/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …na ait …Plakalı araçın 10/11/2015 tarihinde saat 13:20 sularında müvekkili …na ait … Plakalı araç …. isimli alışveriş merkezinin otoparkından çıkarken müvekkili düz yolundan giderken %100 kusurlu olarak çarparak kazaya sebep olduğunu, müvekkili aracı ile düz yoldan giderken davalı,,,, dikkatsiz ve tedbirsiz olarak müvekkilin aracının sağ tarafına çarparak müvekkilinin aracının sağ kapılarında hasar oluşmasına neden olduğunu, müvekkilinin burada her hangi bir kusuru bulunmadığını, kazaya trafik kurallarına uymayan davalının neden olduğunu, bu kaza sonucu müvekkilinin aracında ¨5.361,00 hasar meydana geldiğini, davalının kontrolsüz ve dikkatsiz hareketleri trafik güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde araç kullanması nedeni ile % 100 kusurlu olduğunun tartışmasız olduğunu, Kusurlu olarak kazaya sebep olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının ,,, numaralı poliçe ile ,,, Sigorta A.Ş, tarafından yapıldığını, ilgili sigorta şirketi kazada müvekkilinin %50 kusurlu olduğunu iddia ederek hasar bedelinin %50’si oranında hasar ödemesi yaptığını ve kalan kısımın müvekkili tarafından ödendiğini, sigorta şirketi sigorta ettirenin sorumlu olduğu tüm maddi zararlardan sorumlu olduğu için davalarının sigortaya karşı da yöneltilmiş olduğunu, 10/11/2015 tarihli kazada müvekkilin her hangi bir kusuru bulunmadığını, bu itibarla müvekkilinin %50 kusurlu olduğuna ilişkin sigorta ve diğer tutanakları kabul etmelerinin mümkün olmadığını, kazada davalı ….’nun %100 kusurlu olduğunun açıkça ortada olduğunu, bu itibarla bu davada davalının kazada %100 oranından kusurlu olduğunun tespitini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu, müvekkili tarafından ödenen araç tamirat masrafı; ¨2.201,00 olduğunu, müvekkilinin 2012 model …. marka aracında kazadan önce herhangi bir kaza ve hasar olmadığını, fazlaya ilişkin her türlü talep hakları saklı kalmak kaydı ile mahkememizce yapılacak bilirkişi incelemesinde tespit edildikten sonra artırılmak üzere şimdilik ¨5.000,00 değer kaybı talepleri olduğunu, müvekkilinin kaza sebebi ile toplam ¨7.201,00 maddi zararının söz konusu olduğunu, bu zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını müvekkilinin uğramış olduğu zarar karşısında, dava sonuçlandığında tahsil kabiliyetini kaybetmemesi açısından 35 KB 4033 plakalı aracın trafik kaydına İhtiyati tedbir konulmasına, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla ¨2.201,00 maddu zarar ve 5.000,00-TL araç değer kaybı olmak üzere toplam ¨7.201,00’nin olay tarihi olan 10/11/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde-bırakılmasına karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılardan …. Sigorta A.Ş. vekilinin mahkememize sunduğu 17/03/2016 tarihli cevap dilekçesinde; Müvekkil şirkete gönderilen dava dilekçesi ekinde olması gereken belgelerin yer almadığını, davanın esasına ve usule ilişkin itirazlarının sunulabilmesi için tüm delillerin taraflarına ibrazının gerektiğini, bu nedenle H.M.K. 121 md. gereğince delillerin tebliği gerektiğinden esasa ilişkin diğer cevap ve delil sunma haklarının saklı tutulmasını talep ettiklerini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, dava konusu kazaya ilişkin taraflarca düzenlenen anlaşmalı kaza tespit tutanağında davacı araç sürücüsünün hızlı olduğu, dikkatsiz ve tedbirsiz davrandığı hususunun sabit olduğunu, tramer kaza kaydında da tarafların kazanın oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğu hususu oy birliği ile kabul edildiğini, bu nedenle sorumluluğa esas kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını talep ettiklerini, her halükarda müvekkili sigorta şirketi tarafından hasara ilişkin ödeme yapıldığından bu husustaki taleplerin reddinin gerektiğini, araçta meydana gelen hasar ve tamir bedeli poliçe genel şartlarına göre tespit edilmesi gerektiğini, ZMMS Sigortası Genel Şartları B.2.1 maddesinde; “…Hasar halinde, hasar gören parça, onarımı mümkün değilse veya eşdeğer parça veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değişimine imkân yok ise orijinali ile değiştirilir.” meydana gelen hasar tutarının ekspertiz incelemesi ile tespit edildiğini ve kusur oranına göre ödeme yapıldığını, yapılan ödeme ile müvekkilinin hasara ilişin sorumluluğunun sona erdiğini, bu nedenle, davacının hasara ilişkin taleplerinin haksız olduğunu bu taleplerin her durumda reddinin gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin değer kaybından sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise değer kaybının ne şekilde hesaplanacağının, ZMMS Sigortası Genel Şartları A.5.a maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre belirlenmesi gerektiğini, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Sigortası Genel Şartları C.11. maddesinde “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” hükmünün düzenlendiğini, dava konusu Poliçe 16/06/2015 tarihinde akdedildiğini 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel şartlarının huzurdaki uyuşmazlığa esas olacağının açık olduğunu, dava konusu olayda teminat dışı hallerin bulunup bulunmadığı, delillerin toplanması ve yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde anlaşılabileceğini, ayrıca her durumda davacının değer kaybına ilişkin taleplerinin fahiş olması nedeniyle kabul etmediklerini, değer kaybına ilişkin zararın teminat dışı kalan hususlar da dikkate alınarak tespit edilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmasını talep ettiklerini, bu nedenle delillerin toplanması ve teknik bilirkişi incelemesi sonucunda teminat dışı bir halin varlığının anlaşılması durumunda, davacının tüm taleplerinin reddini talep ettiklerini davacının kaza tarihinden itibaren ticari faiz istemleri de yerinde olmadığını, KTK 98 ve 99. ve TTK 1427. maddeleri uyarınca sigorta tazminatı ödeme yükümlülüğünün, ancak sigorta şirketine ihbar ile başlayacağını, müvekkili şirkete usulüne uygun olarak ihbar yapıldığının ve tazminatın hesabına esas olabilecek tüm belge ve bilgilerin ibraz edildiğinin ispat görevinin davacı yana ait olduğunu, ancak bu yükümlülüklerin yerine getirilmesiyle müvekkili şirketin temerrüdünden bahsedilebileceğini bu nedenle her durumda kaza tarihinden itibaren faiz taleplerinin yerinde olmadığını, öncelikle H.M.K. 121 md. gereği delillerin taraflarına tebliğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ödeme yapıldığından davanın reddini, değer kaybına ilişkin teminat dışı hallerin bulunup bulunmadığı, değer kaybının meydana gelip gelmediği hususunda delillerin toplanması ile birlikte konusunda uzman bilirkişi incelemesi marifetiyle inceleme yapılmasını, yapılacak yargılamada, sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, zenginleşme yasağı ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin her durumda gözetilmesini, yargılama masrafları ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmilini mahkememizden talep etmiştir.
Davalılardan ….’nun 21/03/2016 tarihli cevap dilekçesinde ; Aleyhine açılmış olan davayı 10/03/2016 tarihinde öğrendiğini, süresi içerisinde cevaplarını sunduğuduğu, davayı kabul etmediğini, kazada tüm kusurun kendisine ait olmadığını, olaydan sonra tutulan kaza tespit tutanağından ve de fotoğraflardan durumun anlaşılacağını, aracının sigortasınında kusuru oranında davacıya ödeme yaptığını, mahkeme gerekli görürse yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabileceğini, davanın reddine, dava giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
ÖNCEKİ HÜKÜM:
Mahkememizin … Esas ve … Karar sayılı kararı ile sürücülerin kusur durumu ve araçtaki değer kaybının hesabı için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; bilirkişilerce davacının %25, davalı ….’nun %75 kusurlu olup davacının değer kaybı alacağının 3.750,00-TL olarak belirlendiğinden davanın kısmen kabulüne, davalı ….’nun 3.750,00-TL davalı sigorta şirketinin 2.201,00-TL ödemesine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı taraflarca istinaf edilmiş olup İstanbul BAM 9.Hukuk Dairesinin 2017/344 Esas 2017/351 Karar sayılı ilamı ile yapılan incelemede “Söz konusu hüküm dikkate alındığında araçta meydana gelen değer kaybının Genel şartlar ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerekmektedir. Mahkemece temin edilen bilirkişi raporunda, genel şartlar yürürlüğe girmeden önceki Yargıtay uygulamasına dayanılarak değer kaybı belirlenmiş olup, mahkemece bu rapor esas alınarak hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. İlk Derece Mahkemesince, talep edilen hasar miktarı ve değer kaybına ilişkin olarak deliller tam olarak toplanmadan ve değerlendirilmeden eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş bulunmaktadır. “şeklinde hüküm kurularak dosya bozulmuştur.
BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasında hasar gören araca ilişkin hasar tazminatı ile araçtaki değer kaybı tazminatının karşı araçların işletenleri ile ZMMS sigorta şirketinden tazmini istemine ilişkindir.
Dava konusu kazaya davacıya ait …. plakal sayılı araç işleteni ve sürücüsü davalı …. olan ….plaka sayılı aracın karıştıkları, davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle …. plakalı aracın ZMM sigortacısı olduğu hususu tartışmasızdır.
Bilindiği üzere ZMM sigortası ile sigortalı olan araçta trafik kazasına bağlı oluşan değer kaybının ZMM sigorta poliçesi kapsamında bulunduğu uygulamada kabul edilmektedir. Bu nedenle davacı ZMM sigortacısından değer kaybı tazminatı talep edebilir. Kazada hasar gören araç sahibi araç sürücüsüne karşı haksız fiil hükümlerine göre, araç işletenine karşı KTK 97.maddesinde düzenlenen işletenin sorumluluğu hükümlerine göre, sigorta şirketine ise poliçeye genel şartlara ve TTK’nın sigorta hukukuna ilişkin düzenlemeleri kapsamında başvurabilir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu kazanın oluşumunda tarafların kusur durumları, araçta hasar ve değer kaybı oluşup oluşmadığı, bu kapsamda davacının davalılardan talep edebileceği alacak ve nevileri ve miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Mahkememizce dosya üzerinde istinaf ilamı doğrultusunda ek bilirkişi incelemesi yaptırılmış, makine mühendisi …. ve sigorta bilirkişisi …tarafından düzenlenen raporda, maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde; davacıya ait …. plaka sayılı araç sürücüsünün …. plaka sayılı araç işleteni ve sürücüsü davalı ….’nun %75 kusurlu olduğu, belirlenen kusur oranlarına göre, davacıya davalılardan toplam 4.933,00-TL sorumlu olup belirlenen kusur oranları ve davalı sigorta şirketinin 2.466,00-TL yapmış olduğu ödeme de dikkate alınarak 1.278,75-TL hasar tazminatından; davalıların araç değer kaybından ise 7.583,00-TL olmak üzere sorumlu olacağı bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda önceki Yargıtay uygulaması değil 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartlar ekindeki tabloya göre hesaplama nazara alınmış, mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporunun bu hesaplama doğrultusunda itibar edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporundaki kusur tespiti ile hasar miktarına göre hesaplanan hasar tazminatı ile değer kaybı tazminatının (değer kaybı yönünden talebin 5.000,00-TL olduğu anlaşılmakla HMK m.26 gereği taleple bağlılık ilkesi uyarınca 5.000,00-TL olarak davalılardan tahsiline ilişkin davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen KABUL kısmen REDDİNE, 1.278,75-TL hasar tazminatının davalı sigorta şirketi için dava tarihi olan 29/12/2016 tarihinden; diğer davalılar için olay tarihi olan 10/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-5.000,00-TL değer kaybı tazminatının davalı sigorta şirketi için dava tarihi olan 29/12/2016 tarihinden; diğer davalılar için olay tarihi olan 10/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 428,90-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 122,98-TL harcın mahsubuna, bakiye 305,92-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 29,20-TL başvurma harcı ile 122,98-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 922,25-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …. Sigorta A.Ş’ye VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 266,00-TL tebligat, 16,80-TL müzekkere, 1.750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.032,80-TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 1.772,45-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davalı …. Sigorta A.Ş tarafından yapılan 75,60-TL yargılama giderinden davanın red miktarı dikkate alınarak 9,68-TL’sinin davacıdan alınarak davalı …. Sigorta A.Ş’ye verilmesine, kalan kısmın davalı … Sigorta A.Ş üzerinde bırakılmasına,
9-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 23/01/2019

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza