Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/609 E. 2019/1137 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/609
KARAR NO : 2019/1137

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2017
KARAR TARİHİ : 06/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin 3 binin üzerinde üyesi bulunduğunu, davalının müvekkilinin ….. nolu ortağı olduğunu, kooperatifin aidat bedellerini ödemediğini, davalı aleyhinde ödenmeyen işbu aidat bedellerinin tahsili amacıyla Bakırköy …..İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takip konusu meblağı ödemediğini, davalının 19/01/2017 tarihinde takibe karşı itiraz etmiş olduğunu, takibin durduğunu, davalının takibe itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, ileri sürerek, davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun icra inkar tazminatına hükmedilmesine, masraf ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın ileri sürdüğü hususların ve istemlerin hiçbirinin kabul edilebilir olmadığını, Olağan Genel Kurullarda alınan kararların ortaklar tarafından mahkemeye taşındığını, 2009 yılından günümüze kadar olan Mali ve Olağan Genel Kurulların incelendiğinde yönetimlerin bütçe yapma yetkisi alamadığını, mahkeme tarafından kısmen veya tamamen iptal edildiğinin kanıtlandığını, yöneticilerinin yolsuzluktan ihraç edildiğini, yöneticilerin iptal edilen ve onaylanmayan bütçelere dayanarak borç tahakkuk ettirmesi ve aidat tahsil etmeye çalışmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın aidat toplama ve harcama yetkisinin olmadığını, şayet var ise kooperatifin ortağı olarak 14/07/2016 tarihinde yetki belgesini talep ettiğini, belgeleri vermediğini, davacı tarafın delil karartmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, tüm yasal haklarını saklı tutarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif aidat borcundan kaynaklanan İİK 67.madde uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
Davacı yanın noter tasdiklerini ihtiva eden ticari defterleri, davacı tarafından Bakırköy …. İcra Dairesinin ….. Esas sayılı dosyası, T. Ticaret Sicil Gazetesinde yalınlanan Genel Kurul kararları, Kooperatif Defter ve Kayıtları dosya arasına alınmıştır.
Bakırköy …..İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olmakla; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine aidat borcu ve faiz toplamı olan 9.138,71-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı davalı takip borçlusu tarafından süresi içerisinde takibe itiraz edilerek takibin durmasına sebebiyet verildiği görülmüştür.
Davalı kooperatif üyesinin ödemesi gereken aidat borcunun faizi ile birlikte hesaplanması için HMK 266.madde uyarınca dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş alınan bilirkişi raporunda; davacı kooperatifin icra takibine konu ettiği alacak dayanağının, 03.06.2006 tarihinde yapılan 2005 hesap yılı Genel Kurulunun 8.Maddesi, 18.06.2011 tarihli 2010 hesap yılı olağan genel kurulunun 6. Maddesi, 29.09.2012 tarihli 2011 hesap yılı olağan genel kurul 7 .maddesi ve 22.02.2014 tarrihinde yapılan 2013 hesap yılı genel kurulun 9 nolu kararı ile üyelerden tahsiline karar verilen alacak olduğu anılan bu genel kurul kararının iptal edildiğinin davalı yanca ileri sürülmediği ve alınan bu genel kurul kararının kesinleştiği dikkate alındığında, kooperatif üyesi olduğu sabit olan davalıdan, genel kurul kararı ile kararlaştırılan bu ödemelerin davacı kooperatif tarafından tahsilinin talep edilebileceği, davacı kooperatifin defter ve belgelerinin dava ve takip konusu dönemde açılış ve kapanış noter onaylarının yapılmış olduğu, usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfının takdir ve değerlemesinin mahkeme de bulunduğu, davalının, icra takibine konu ödemeleri belgelendirmemiş ve ödemenin yapıldığını ispat etmediğinden davalının, davacı kooperatife borcu olmadığı yönündeki yaptığı itirazının haklı ve yerinde olmayacağı, icra inkar tazminatı hususunda takdir ve değerlendirmenin mahkemede olduğu, davacı kooperatifin, yasal muhasebe defter kayıtlarında davalının cari borç tahakkuklarını genel kurul kararı ile uyumlu şekilde yaptığının tespit edildiği, davalı ile aynı tip gayrımenkule sahip olan örnek ortaklar ….. ve …..’nin cari hesabı incelenmiş, genel kurul kararlarına istinaden aynı aidatların cari hesaba kayıtlandığı, bu nedenle üyeler arasındaki eşitlik prensibine uyulduğu, davalının, davacı kooperatife 31.12.2016 tarihi ve takip tarihi itibarı ile: 6.816,50-TL aidat borcunun bulunduğu, yukarıda anılan genel kurullar ve ilgili maddeler gereğince ödemesi gereken asıl alacak tutarının: 6.816,50-TL üzerinden 2.957,37-TL faiz olmak üzere toplamda: 9.768,87-TL toplam alacağın tahsilini davalıdan talep etmekte haklı bulunduğunun bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamında yapılan yargılama neticesinde; davacının davalıdan tahsili talep ettiği alacak nevinin site işletme aidatı olduğu, davalı üyeye tahsis edilen taşınmazın (işyerinin tipinin) A1 tip olduğu, davalının, 1163 sayılı kooperatifler kanunu ve ana sözleşme hükümlerine uygun olarak davacı kooperatif sınırları içinde bulunan; …. Blok ….. numaralı A-l tipi iş yerini 17.02.2005 tarihli dilekçeleri ile kooperatifin ….. numaralı üye ….’ten devir aldığı, yine 16.02.2005 tarihli devir Sözleşmesi ile davalı …’ın ….iş bu sözleşmede., “Bütün hak ve tecrübeleri ile devraldığını, devir bedelini kendilerine ödediğimi, bu günden itibaren bütün yasal zorunluluklarının tarafıma ait atacağım kabul ve beyan ederim” denildiği, yine ….. numaralı üye olan davalının 17.02.2005 tarihli taahhütnamesinde: … … İstanbul Tekstil İmalat ve satıcıları toplu İşyeri Yapı Kooperatifinin İstanbul Bakırköy …. Bölge Atışalanı …pafta … parsellerinde inşa ettirdiği dükkanlardan proje ve tatbikatta ….. Blok …. no’lu bağımsız bölüm …. numaralı tipi İş yârine talibim kendi arzum ve iradem ile hiçbir tesir altında kalmadan, gayrikabili rücu olarak beyan, kabul ve taahhüt ederim.. denildiği ve yazılı olarak başvurduğu, ….. nolu yeni ortak olarak kooperatif üyesi yapıldığı, yazılı yaptığı bu taahhüde istinaden üye olmuştur. O halde, davalı da kooperatif üyeliği devam ettiği müddetçe üyelerden tahsiline karar verilen tüm ödemelerden 1163 sayılı kanunun 23.maddesinde tanımlanan eşitlik prensibi gereği sorumludur.
Davalı yargılama sırasında hakimin ve bilirkişilerin reddini talep etmişse de bu talepleri reddolmuştur.
Davacı kooperatifin icra takibine konu ettiği alacak dayanağının, 03/06/2006 tarihinde yapılan 2005 hesap yılı Genel Kurulunun 8.maddesi, 18/06/2011 tarihli 2010 hesap yılı olağan genel kurulunun 6.maddesi, 29/09/2012 tarihli 2011 hesap yılı olağan genel kurul 7. Maddesi ve 22/02/2014 tarihinde yapılan 2013 hesap yılı genel kurulun 9 nolu kararı ile üyelerden tahsiline karar verilen alacak olduğu görülmektedir.
Her ne kadar davalı, gerek icra takibine gerekse davaya karşı sunduğu cevap dilekçesinde itirazlarında; “Olağan Genel Kurullarda alınan kararların tekstilkent üyeleri tarafından mahkemeye taşındığı, 2009 yılından itibaren yönetimlerin bütçe yapmaya yetkileri olmadığı veya mahkeme tarafından kısmen veya tamamen iptal edildiği, yöneticilerin bazılarının yolsuzluktan ihraç edildikleri, onaylanmayan bütçelere göre borç tahakkuk ettirilemeyeceği,” yönünde itiraz ve beyanda bulunmuş ise de, davalının bu itirazlarının 1163 sayılı kooperatif kanununun temel hükümlerine aykırı olduğu zira icra takibi ile tahsili talep edilen alacak dayanağının, davalının üyesi olduğu kooperatifin 03.06.2006 tarihli 2005 yılı, 18.06.2011 tarihli, 29.09.2012 tarihli ve 22.02.2014 tarihinde yapılan genel kurul kararı ile kararlaştırılmış alacak olup, bu kurul kararlarının iptal edildiğini ispat edecek kesinleşmiş mahkeme kararını dosyaya ibraz etmediğinden dosya kapsamı çerçevesinde genel kurul kararı ile kararlaştırılan ve üyelerden tahsiline karar verilen işletme aidatı alacaklarını davalıdan tahsilini talep edebileceği anlaşılmış olup, davalının davacı kooperatife 18/6/2011. tarihinde yapılan 2010 hesap yılı,ve 22/2/2014 tarihinde yapılan 2013 Hesap yılı genel kurulunda tahmini bütçe gündeminde kabul edilen kararlara dayanarak olan ödemesi gereken aidat ve diğer ödemelere ilişkin tutarın 6797,00. TL olduğu, bu alacağa tekabül eden faiz miktarının da 2341,71 TL olduğu, dosya kapsamındaki belgelerden ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Şu halde, kooperatif üyesi olan davalının dosyaya dayanak icra takibine itiraz etmekte haklı olmadığı anlaşılmış, davacının davasının kabulü yoluna gidilerek Bakırköy ….İcra Dairesinin ….. Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 6797,00. Asıl alacak 2341,71 TL işlemiş faiz yönünden iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacak belirlenebilir ve likit olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE; davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesinin ….. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden aynen devamına,
2-Hüküm altına alınan asıl alacak (6.797,00-TL) üzerinden davalının %20 oranında (1.359,40-TL) icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 624,26-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 156,07-TL harcın mahsubu ile bakiye 468,19-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 31,40-TL başvurma harcı, 156,07-TL peşin harç, 211,90-TL tebligat, 5,10-TL posta ve 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.904,47-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı 06/11/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza