Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/600 E. 2019/457 K. 12.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/600 Esas
KARAR NO : 2019/457

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2017
KARAR TARİHİ : 12/04/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki sebebiyle müvekkili tarafından 14/07/2015 tarihinde …….nolu 4.173,66-TL bedelli fatura ve bu faturaya istinaden 14/07/2015 tarihinde B seri …… sıra nolu sevk irsaliyesi tanzim edilerek davalı şirkete ürünler ile birlikte teslim edildiğini, davalının söz konusu fatura bedelini ödememesi üzerine alacağın tahsili amacıyla Büyükçekmece ……İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının kötü niyetli olarak yetkiye ve borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, itirazların haksız olduğunu, fatura ve sevk irsaliyesi dışında davalı şirket tarafından müvekkiline gönderilen satın alma sipariş formu ve bu siparişlerin sevkine yönelik e-mail mevcut olduğunu, ürünler teslim alındığından taraflar arasında akdi ilişki kanıtlanmış olmakla TBK 89 maddesi gereğince müvekkilinin ticari merkezinin bulunduğu Büyükçekmece icra dairesinde takip yapılmasında herhangi bir usulsüzlük olmadığını, bu hususta Yargıtay ……. Hukuk Dairesinin emsal ilamlarının da olduğunu ileri sürerek davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının reddine, icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline, alacak likit olduğundan %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
Davalı vekili süresinde ibraz ettiği cevap dilekçesinde; öncelikle icra takibine yapılan yetki itirazını tekrar ettiklerini, davacının edimini yerine getirmemesi nedeniyle taraflar arasında akdi ilişki kurulmadığını, bu sebeple müvekkili şirketin adresinin bulunduğu Adana İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, her ne kadar müvekkili şirket tarafından 5 kalem üründen sipariş formu oluşturulmuş ise de, siparişe konu malların müvekkiline teslim edilmediğini, davacının tek taraflı fatura ve irsaliye düzenlediğini, faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, siparişe konu malların müvekkili yetkilisine veya çalışanına teslim edildiğine dair bilgi ve belge olmadığını, davacının malları teslim ettiğini yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini, tanık dinletilmesine muvafakatlarının olmadığını belirterek haksız ve kötü niyetli davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine 4.173,66 TL asıl alacak, 440,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.614,30 TL alacağın tahsili için 15/07/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı-borçluya 21/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun vekili aracılığı ile Adana Nöbetçi İcra Müdürlüğünden muhabere kanalı ile gönderdiği 27/07/2016 tarihli dilekçesiyle icra dairesinin yetkisine, borcun tamamına, faiz ve fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı, işbu itirazın iptali davasının da 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
26/12/2018 tarihli SMMM ……tarafından sunulan bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından ibraz edilen ticari defter, belgeler ve dosya münderecatının incelenmesinde; davacı tarafından ibraz edilen 2005-2016-2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığını, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, davacı tarafından davalıya 14.07.2015 tarih …….nolu 4.173,66 TL bedelli muhteviyatı 96 ad. Endüstriyel Mutfak malzemeleri olan fatura tanzim edildiğini ve davalı borcuna kaydedildiğini, davacı ticari defterlerinde İşbu faturadan kaynaklı olarak, davacı … Tic. A.Ş’nin, davalı ……. Tic. Ltd. Şti’den 4.173,66 TL alacaklı olduğunu, ancak; davacının ibraz ettiği Sipariş formunda ki fiyatlar ile karşılaştırıldığında, davacı faturasının 492,06 TL fazla düzenlendiğinin gözüktüğünü, davacının alacağına dayanak fatura muhteviyatının, davalıya, dava dışı,…. Nakliyat firması ile gönderildiğinin gözüktüğünü, yine irsaliyede teslim alan olarak …… isim imzası olduğunu, ancak bu kişinin Nakliyat firmasının çalışanı olabileceğini, davacı tarafından, icra takip öncesi işlemiş faiz talep edilmekle birlikte, gerek yanlar arasında akdedildiği gözüken sipariş formunda, gerek fatura üzerinde ödeme vadesi yazılı olmadığından, yine davacı tarafından davalıya icra takibinden önce usulüne uygun gönderilmiş herhangi bîr ihtarname sunulmadığından, davacının takip öncesi işlemiş faiz talep edemeyeceğini, mahkememiz aksi kanaatte olduğu taktirde ise, davacının fatura başlangıç tarihinden icra takip tarihine kadar yıllık %10,50 oranından 440,64 TL faiz talep ettiğini ve taleplere göre faiz miktarının uygun olduğunun hesaplandığını belirtmiştir.
26/04/2018 tarihli Bilişim Teknolojileri ve Sistem Destek Uzmanı ……. tarafından sunulan bilirkişi raporunda özetle; dosya içerisinde mevcut olan mail yazışmalarının kontrolü için davacı şirket bilgisayarında mailler görüntülendiğini ve maillerin erginoks.com adresiden gönderildiğinin tespit edildiğini, mail gönderilerinin yapıldığı kullanıcı adının ise ….. .com olduğunu ve mail adresi kullananın….. ve …..isimli şahıslar olduğunu, maillerin kopyasının ….. com, …….com, …….com, ……com, ….. …. isimli kullanıcı isimlerine gönderildiğinin tespit edildiği bildirilmiştir.
15/02/2019 tarihli SMM ……ek raporunda özetle; kök raporda belirtilen dava konusu faturanın 492,06 TL fazla düzenlendiğine ilişkin davacı vekilinin itirazları, yanlar arasında davacının davalıya göndereceği ürün bilgisi ve fiyat bilgisi olarak davacının kendisinin delil olarak dayandığı sipariş formu tekrar incelendiğini, davacının delil olarak dayandığı sipariş formuna göre dava konusu faturanın 492,06 TL fazla düzenlendiği ve davacının davalıdan 3,681.60 TL’nin tahsilini talep edebileceği görüşünde bir değişiklik olmadığını, davacının icra takip tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğünü herhangi bir ispat vasıtası bulunmadığını, ancak, TTK 1530 mad. gereğince, davalının malları teslim aldığı sabit olduğundan, fatura tarihinden 30 gün sonra davalının temerrüde düştüğünün kabul edilmesi halinde, davacının talep edilebileceği faizin 355,05 TL hesaplandığını belirtmiştir.
Adana …… Asliye Ticaret Mahkemesinden alınan talimat bilirkişi raporunda özetle; 2015 yılı takvim yılına ait resmi ticari yevmiye ve kebir defterinin genel kabul görmüş muhasebe usul ve esaslara göre tutulduğunu, fakat 2015 yılı envanter defterinin ibraz edilmemesi sebebiyle her üç resmi ticari defterin birbirlerini teyit eder nitelikte olup olmadıklarının tespitinin yapılamadığını, 2016 ve 2017 yılı ticari yevmiye defterinin genel kabul görmüş muhasebe usul ve esaslarına göre tutulduğu, kebir ve envanter defterinin ise genel kabul görmüş muhasebe usul ve esaslarına göre tutulmadığının (sayfalar tamamen boş) görüldüğünü, 2015-2016-2017 yılına ait yvemye defterlerinin kapanış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğunun görüldüğünü, bu yıllara ait ticari defterlerin delil olması, eski TK’nın asine, Ticaret Kanunu’nda değil, HMK ‘da düzenlendiğini, Bu hükme göre ticari defterler, belirtilen şartların varlığı halinde , ticari uyuşmazlıklarda ispat aracı (delil) olarak kullanılabildiğini, bu defter sahibinin lehine olabileceği gibi ayelhine de olabileceğini, davalı …… Şti.nin bilanço esasına göre defter tuttuğunu, Yüreğir Vergi Dairesi’nin …… sicil numarasında kayıtlı kurumlar vergisi mükellefi olduğunun anlaşıldığını, taraflar arasında yapılmış hukuki bir olay doğuracak yazılı bir sözleşmeye rastlanılmadığını, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturanını davalı şirketin 2015 yılı ticari defter (yevmiye ve kebir) kayıtlarında olmadığının anlaşıldığını, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturanın davalıya tebliğ edildiğine dair dava dosyası içerisinde davacı lehine delil olabilecek belgenin olmadığının tespit edildiğini, ilgili faturadaki malların davalıya teslimi ile ilgili olarak dava dosyası içerisinde bulunan davacı şirket tarafından düzenlendiği anlaşılan 14/07/2015 tarihli …… nolu sevk irsaliyesinin tarafından incelenmesinde ilgili sevk irsaliyesindeki mallar ile fatura münderacatında yazılı olan malların aynı mallar olduklarını ,ilgili irsaliyenin teslim eden kısmında….. teslim alan kısmında ise …. isminin ve imzasınınoldğunun görüldüğünü, sipariş formunda belirtilen ürünlerin kodu ile davacı tarafından davalıya düzenlenen faturadaki ürünlerin kodunun ve birim fiyatlarını farklı oldukları (%50 ve düşülen iskontodan + %10 iskonto düşülmesinden sonra) görüldüğünü, davacı tarafından düzenlenen 14/07/2018 tarihli …… nolu sevk irsaliyesinin alt kısmında,…. ve Taah. Ltd. Şti. İsminin geçtiğini, ilgili sipariş formunun nakilye kısmında …..yazılı olduğunun görüldüğünü, Sgk dan gelen cevabı yazının incelenmesinde, sipariş formunda ismi geçen …..’ın davalı çalışanı olduğunu, davalı şirket sgk kayıtlarında sevk irsaliyesinde ismi geçen…. ismine rastlanılmadığını, davacı alacaklı vekilince icra takibinde 440,64 TL işlemiş faiz talebinde bunulmuş olduğunun görüldüğünü, taraflar arasındaki ihtilaf ticari bir işten kaynaklandığından dolayı davacı vekilince talep edilen avans faiz oranının yasal olduğunun anlaşıldığını, ilgili malların davalıya teslim edildiği tarih belirlenirse davalı şirket teslim tarihinden sonra 30 günlük sürenin sonunda temerrüde gireceğini belirtmiştir.
Davalının icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, dosya kapsamı itibariyle icra takibinin faturaya dayalı başlatıldığı, davacının ikamet adresinin yargı çevremiz içinde kaldığı, bu haliyle yetki itirazının reddinin gerektiği anlaşılmakla yargılamaya devam etmiş olup tüm dosya kapsamı alınan bilirkişi raporları ve beyan dilekçeleri dikkate alındığında bilirkişi raporları hükme esas alınarak davanın bilirkişi raporu doğrultusunda kısmen kabulü ile Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, takibin 3.681,60-TL asıl ve 355,85 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.037,45-TL üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, alacak likit olduğundan hükmedilen alacağın%20’si üzerinden hesap edilen 807,49-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyasındaki itirazın İPTALİ ile, takibin 3.681,60-TL asıl ve 355,85 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.037,45-TL üzerinden DEVAMINA, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
2-Hükmedilen alacağın%20’si üzerinden hesap edilen 807,49-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 275,80 TL harcından, peşin yatırılan 55,74 TL harcın mahsubu ile, bakiye 220,05 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ile 55,74 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 838,00 TL posta masrafı, 950,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.788,00 TL TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 1.564,48-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 13,00 TL posta masrafının davanın red miktarı dikkate alınarak 1,62 TL ‘sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 576,85-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 12/04/2019
Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸