Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/595 E. 2018/407 K. 30.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

BAKIRKÖY (1) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2017/595
KARAR NO : 2018/407

DAVA : TİCARİ ŞİRKET (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 23/06/2017
KARAR TARİHİ : 30/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 04/01/1995 yılında 51 nolu ortak olarak 135 m²’lik daire sahibi olmak için davalı kooperatife üye olduğunu ve tüm aidatlarını zamanında ödemesine rağmen 135 m²’lik dairesinin kendisine teslim edilmediğini, tapu müdürlüğüne adına tescilin yapılmadığını, bu ilişkin olarak davacının Büyükçekmece … Noterliinini 16 Kasım 2012 tarih ve …. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile “müvekkile taahhüt edilen 135 m²’lik kooperatif dairesinin fiili tesliminin ve adına tescilinin ihtarı” konulu ihtarın 17/01/2013 tarihinde davalı kooperatife tebliğ edildiğini, davalının bu ihtarnameye herhangi bir cevap vermediğini, davalı kooperatif aleyhine Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında tapu iptali ve tescili bunun mümkün olmaması halinde de dairenin dava tarihindeki rayiç bedeli ile kira bedelinin tazmini talepli talepli dava açtıklarını, aynı dosyada alınan 2. Ek raporda davacı müvekkili …’in davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından hukuka ve usule aykırı bir şekilde kooperatif üyeliğinden ihraç edildiğini, aynı raporda davalı kooperatif davacı müvekkilinin borçlu olduğu aidatı ödememesi nedeniyle Büyükçekmece Noterliğinin 04/03/2011 tarih ve … yevmiye no ile keşide edilen ihtarname ile davacı müvekkili …’in kooperatifin üyeliği gereği 17.964,00-TL ödediğini, 27/06/2009 tarihli genel kurul toplantılarında alınan karara göre davacı müvekkilinin 51.364,00-TL borçlu olduğunu, iş bu borcunun ihtaırn tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak davacıya bu tebligatın tebliğ edilemeyip bila olarak geri iade edildiğini, aynı şekilde ikinci ihtarnameninde davacı müvekkiline tebliğ edilemeyip bila iade edildiğini, her iki tebligatın müvekkili …’e tebliğ edilememesine karşın müvekkilinin cevap veremediği ve davalı kooperatifin Büyükçekmece …. Noterliğinin 03/05/2012 tarih ve ….yevmiye ile keşide edilen üyelikten ihraç ihtarnamesi göndermiş ve 30/04/2012 tarih ve … sayılı kararı ile kooperatiften ihraç kararının ihtar edildiğini, üyelikten ihraç ihtarnamesinin davacı müvekkiline tebliğ edilemediğini açıklanan nedenlerle … Yönetim Kurulunun 30/04/2012 tarih ve … sayılı ortaklıktan çıkarılma kararının iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Ayrıca ön inceleme duruşmasındaki beyanında birleştirme talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Bilirkişi …. tarafından hazırlanan 03/05/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; davanın, 1153 sayılı kanun çerçevesinde davalı kooperatife 04/01/1995 tarihinden itibaren “51″ nolu ortak numarası ile kooperatif üyesi olduğu, kooperatif ana sözleşmesinin dosya kapsamında bulunmadığı, davalı kooperatifin incelemeye katılmadığı, bu nedenle dosyada mübrez belgeler üzerinde inceleme yapıldığı, 2006 yılı olağan genel kurul topnatısında 8. Mad. (d) bendinde üyelerin ihracı İçin yönetim kuruluna yetki verilmesinin oybirliği ile kabul edildiği ve ihraç yetkisinde belirli bir süre belirtilmediği, bu karann iptal edildiğine ilişkin herhangi bir belge dosya kapsamında bulunmadığı, bu durumda davalı kooperatffin yönetim kumlunun, kooperatif ortaklannı ihraç için gerekli işlemleri yapma yetkisi olduğu, 21/02/2011 ve 04/03/2011 tarihli ihtarnamelerde aidat borcunun ödenmesi için ihtarda bulunulduğu, ödenmediği takdirde kooperatiften ihraç işlemlerinin yapılabileceği yönünde bir ihtar olmadığı anlaşıldığından bu ihtarnamelere dayanılarak geçerli bir ihraç işleminin yapılmayacağı, davalı kooperatifin 30/04/2012 tarih ve … sayılı yönetim kurulu karannda belirtildiği ihraç işlemini yapabilmesi için davacı kooperatif ortağını 2 kez ihtarname ile ihraç edileceğini ihtar etmesi gerektiği, fakat davalı kooperatifin bu işlemleri yerine getirmediği, bu nedenle söz konusu yönetim kumlu karan ile ihraç yetkisinin usulüne uygun kullanılmamış olduğunun değerlendirildiği sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 16’ncı maddesi ile davalı kooperatifin ana sözleşmesinde ortaklıktan çıkarılma esasları ile bu kararlara karşı yapılacak itiraz düzenlenmiştir.Gerek 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu, gerekse kooperatif ana sözleşmesindeki düzenlemeye göre, kooperatif üyeliğinden çıkarılan ortaklar, yönetim kurulunun aldığı ihraç kararına karşı, tebliğden itibaren 3 aylık süre içinde ihracın iptali davasını açabileceği gibi 3 aylık hak düşürücü süre içinde genel kurula da itiraz edebilecekleridir.Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararına karşı iptal davası açılamayacaktır.
Somut uyuşmazlıkta öncelikle davanın 3 aylık hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının belirlenmesi gereklidir
Taraflar arasında tartışma konusu ise davacı …’in kooperatife olan borçlarını ödemesi amacıyla gönderilen ihtarnamelerin ve akabinde ihraç kararının Tebligat Kanununa uygun şekilde tebliğ edilip edilmediği, bu şartlarda ihraç kararının iptaline yönelik davanın süresi içinde açılıp açılmadığı, noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlıkların çözümü açısından öncelikle davacılar tarafından açılan davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının tespiti gerekir. Dosyaya celbedilen B.Çekmece …Noterliğince düzenlenen 03/05/2012 tarih ve … yevmiye nolu ve üyelikten ihraca yönelik kararın muhatap olan …’e tebliğe çıkarıldığı, tebligatın Tebligat Kanunu 21. ve Tüzük 28. maddesine göre tebliğ edilmeye çalışıldığı, tebligat mazbatasına “muhatap tevziat saatlerinde adreste bulunmadığından komşusu ….’ın beyanına göre piyasada olduğundan ilgili mahalle muhtarına tebliğ edildi. Aynı komşusuna haber verilerek 2 nolu formül kapısına yapıştırıldı.” meşruhatının yazıldığı, 28/02/2006 tarihinde yazılan mazbatada mahalle muhtarlığının kaşe ve imzasının bulunduğu sabittir.
Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü konuluş amacı gözetildiğinde şekli nitelikte düzenlemeler olup yerleşik Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere bilgilendirme ve aynı zamanda belgelendirme özelliği taşır. Tebliğ işlemi ve tebliğ tarihi Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğünde emredilen şekillerle ispatlanabilir.Bu şartlarda ilgili kanun ve tüzüğün belirlediği şekilde tebligat yapılmamış ve belgelendirilmemiş ise tebligatın geçerli olamayacağı yerleşik Yargıtay kararlarında açıkça belirtilmiştir.
Tebligat Kanununun 21. ve Tebligat Tüzüğünün 28. Maddesi gereğince muhatap ve muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan her biri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti azası, zabıta amir memurlarından tahkik ederek beyanlarını tutanağa yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazıp imzalaması gerekir.
İhraç kararının tebliğine dair mazbata içeriğine göre muhatap adına tebliğ yapılabilecek olan herhangi bir kişi olup olmadığı belirtilmediği gibi bilgi veren komşunun imza attığını gösterir veya imzadan çekindiğini gösterir herhangi bir açıklama veya isim imza kesinlikle bulunmamaktadır.
Öte yandan Tebligat Kanunu 21. ve Tebligat Tüzüğünün 28. maddeleri bir bütün olarak düşünüldüğünde uyulması gereken şekli koşullar mevzuatta belirtilen sıraya uymamaktadır.Nitekim muhatabın tevziat saatlerinde olup olmadığının araştırılarak mahalle muhtarına tebligat yapılması, akabinde 2 nolu formun kapıya yapıştırılması ve akabinde komşuya haber verilmesi icap ederken bu sıralamaya dahi riayet olunmamıştır.(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 14.01.1991 T.1190/12621 E. 1191/1995 K, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 25/.01.2001 T.2000/15178 E. 2001/ 1216 K,Yargıtay 2. Hukuk Dairesi18.06.1971 T.4046/3396 sayılı kararları). Kaldı ki ihraç kararı davacı ortağın kooperatife kayıtlı olmadığı ve ortak tarafından da beyan edilmeyip ve nasıl tespit edildiği anlaşılamayan bir adrese tebliğ edilmek suretiyle yapıldığından bu durum dahi tebliğ hususunun usule aykırı olduğunu göstermektedir.
Açıklanan durum gözetildiğinde ihraç kararının tebliğinin Tebligat Kanununa aykırı olduğu anlaşılmaktadır.Bu şartlarda ihraç kararının hangi tarihte davacılara tebliğ edildiği hususu Tebligat Kanununun 32. maddesine göre tespit edilecektir.Bir başka deyişle tebliğ usulüne aykırı yapılmış olduğundan muhatap olan davacıların tebliğe ilişkin ihracın içeriğini öğrendikleri gün itibari ile tebliğ yapılmış kabul edilmelidir. Davacının, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … E sayılı dosyasında görülmekte olan tapu iptal tescil davasının yargılaması aşamasında 21/06/2016 tarihinde kooperatiften ihraç edilmiş olduğunu öğrendiğine ilişkin beyanı karşısında eldeki davanın 3 aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı kabul edilmelidir.
İhraç kararının iptaline dair davanın yasal süre içerisinde açıldığı kabul edildikten sonra ihraç kararı verilmeden önce gönderilen ihtarnamelerin usul ve esas yönünden uygun olup olmadığı değerlendirilmelidir.
Davacı ortağın kooperatif aidatlarını ödememesi nedeniyle buna ilişkin iki adet ihtarname farklı zamanla tebliğe çıkartılmış ancak buna ilişkin ihtarnemeler davacıya usulune uygun şekilde tebliğ edilmemiştir. Yine davacı ortak hakkında verilen ihraç kararının davacı ortağa usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği dosta kapsamındaki tebliğ mazbatasından anlaşılmaktadır.
Adı geçen ihraç kararına esas olan ihtarnamelerin usule uygun şekilde tebliğ edilmemesi karşısında verilen ihraç kararının usul ve esasa uygun olmayacağı, iptal edilebilir olduğu açıkça ortaya çıkmıştır.Bu şartlar karşısında davalı kooperatif tarafından verilen ihraç kararının iptali gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE; davalı kooperatifin 30/04/2012 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan … sayılı … ‘in ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin kararın İPTALİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından ödenen 29,20-TL başvurma harcı, 29,20-TL peşin harç, 42,00-TL tebligat, 11,60-TL müzekkere, 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 762,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yokluğundan verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 30/05/2018

KATİP …

HAKİM …