Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/576 E. 2018/537 K. 19.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/576
KARAR NO : 2018/537

DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 19/06/2017
KARAR TARİHİ : 19/07/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/07/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı kooperatifin 7004 sayılı ortağı olduğunu, türü itibariyle yapı kooperatifi olan davalının kuruluş amacına uygun olarak işyerlerini inşa ederek ferdileşme işlemlerini tamamlayarak tapularını sahiplerine temin ettiğini, müvekkilinin de 17/05/2013 tarihinde taşınmazının tapuda adına kaydını sağladığını, ancak 1989 yılında kurulmuş olan davalı kooperatif tarafından tüm taşınmazların devri sağlanmadığından hukuki statüsünün devam ettiğini, davalı kooperatifin 16/05/2017 tarihinde yapılan 2016 yılına ilişkin Olağan Genel Kurul Toplantısında 2017 yılı çalışma programı ve tahmini bütçenin okunması, müzakereye açılması ve oylanması, yönetim kuruluna bu konuda yetki verilmesine ilişkin 8.madde gereğince aidatların bütçede yer aldığı şekilde toplanması, ödeme yükümlülüğünü zamanında yerine getirmeyen ortaklardan aylık % 1,5 oranında gecikme zammı tahsil edilmesine, bununla birlikte yönetim kurulunun teklifi ile belirli parsellerden m2 başına 0,80 kuruş, bazı parsellerden de m2 başına 0,50 kuruş aidat alınmasına karar verildiğini, müvekkili şirket yetkilisinin toplantıya katıldığını ve alınan karara muhalefet ederek muhalefet şerhi koydurduğunu, kooperatif bünyesindeki sitede birinci etaptaki ortakların taşınmazları bir handaki dükkanlar şeklinde, ikinci kısımdaki müvekkili şirketin de maliki olduğu taşınmazların ise bağımsız bölümler şeklinde olduğunu, hal böyle olunca birinci kısımdaki dükkanlar m2 olarak küçük olduğundan dolayı ödemesi gereken aidat tutarlarının daha düşük olduğunu, müvekkili şirketin sahibi olduğu etapta ise m2 olarak büyük ve bağımsız bölüm taşınmazlar olduğundan dolayı aidat ödemelerinin yüksek çıktığını, bu nedenle aidat ödemelerinin adil olmadığını, diğer sitelerde olduğu gibi belirli m2 üzerlerine tavan aidat uygulaması sistemi getirilmesi gerektiğini, aidat bedeli yüksek olmasına karşın müvekkili şirketin kooperatif yönetiminden aldığı bir hizmet de bulunmadığını, kooperatifin birinci etabı giriş çıkışı tek bir yerden olmakla birlikte güvenlik, altyapı hizmetleri, asansör hizmetleri bakımları, temizlik hizmetleri vs. gibi tüm ortak hizmetlerin kooperatif yönetimi tarafından sağlandığını, buna karşılık bağımsız bölüme sahip müvekkili şirketin kendi güvenliği, altyapı hizmetleri ve temizlik hizmetlerinin ise site yönetiminden ayrı olduğunu, davalı kooperatif yönetiminin müvekkili şirketten vermediği hizmetin karşılığını talep etmekte olduğunu, davalı kooperatif tarafından alınan genel kurul kararına göre müvekkilinin ödemesi gereken aidat tutarının aylık 10.000,00-12.000,00 TL yıllık ise 100.000,00 TL’nin üzerinde bir tutara denk geldiğini, bu bedelin kooperatifin amacına uygun olmamakla birlikte hiç hizmet almadan bu bedelin talep edilmesi ve bu yönde genel kurul kararı alınmasının iyi niyet kuralına ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu, kanun gereği üyeler arasında hak ve yükümlülüklerde eşitlik olması gerektiğini ileri sürerek davalı …..i Yapı Kooperatifi’nin 16/05/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan 8 nolu kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının genel kurul toplantısında alınan kararın iptali için ileri sürdüğü sebeplerin gerek kanunda gerekse de ana sözleşmede belirtilen iptal sebepleri arasında yer almadığı gibi, iddia edilen hususların gerçeklikle ilgisinin bulunmadığını, aidat ödeme yükümlülüğünden kurtulmaya yönelik olarak davanın kötü niyetli olarak açıldığını, davalı kooperatifin 2016 yılına ilişkin Olağan Genel Kurul Toplantısının 8.maddesi ile inşaat-yatırım ve iştirak bedelleri ile aidat ödemelerini zamanında yerine getirmeyenlerden aylık %1,5 oranında gecikme zammı uygulanmasına, 6’lı A-B-C-D-E-F Blok, 4’lü B-C-D ve Çarşı Bloklarda yer alan iş yerlerinden metrekare başına aylık 0,80 kuruş, 4’lü A Blok’ta yer alan ve belirtilen ada ve parsellerdeki iş yerlerinden de metrekare başına aylık 0,50 Kuruş aidat alınmasına karar verildiğini, iptali istenen kararın gerek kanun ve ana sözleşme hükümleri gerekse de iyi niyet kurallarına uygun olduğunu, yasa ve kooperatif ana sözleşmesine göre müvekkili kooperatifin ortaklarından aidat isteyebileceği gibi bilanço açıklarının kapatılabilmesi için aidat dışında ek mali külfetler yükleyebileceğini, bu mali külfetlerin sınırlı veya sınırsız olabileceği, işyeri hacmi veya paylarla orantılı şeklinde dağıtılabileceğini, 16/05/2017 tarihli toplantıda ortakların, kooperatiften aldıkları çevre aydınlatma, güvenlik, alt ve üst yapı gibi hizmetler karşılığında ödemeleri gereken aidatların belirlenerek kabul edildiğini, dolayısıyla alınan kararda kooperatif ana sözleşmesine ve kanuna aykırı herhangi bir usulsüzlük, aykırılık bulunmadığını, iş yeri hacimleri büyük olan ortakların, kooperatiften aldıkları hizmetlerde yine doğru orantılı şekilde küçük hacimli iş yerlerine göre daha fazla olduğunu, ticaret hacimlerinin büyük olmasına dayalı olarak kooperatif içindeki yollardan, kapılardan, aydınlatmalardan diğer iş yerlerine nazaran daha yüksek oranda yararlanmakta olduğunu, buna karşılık da kooperatife ödedikleri aidat bedelinin daha yüksek olduğunu, müvekkilinin genel kurul ve yönetim kurulunun, anılan site yönetim planı çerçevesinde halen yetkili olduğunu, netice itibariyle; iş bu dava ile iptali istenen ve aidat ödeme yükümlülüğüne ilişkin 16/05/2017 tarihli genel kurul kararının 8.maddesinin ana sözleşme ve kanuna uygun şekilde, iyi niyet ve eşitlik çerçevesinde alınmış bir karar olup, iptal sebeplerinin mevcut olmadığını, davacı tarafça aidat ödeme yükümlülüğünden kaçınmak amacıyla, kötü niyetle, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun şekilde huzurdaki davanın ikame edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava; davalı kooperatifin 16/05/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan 8 nolu kararın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasında ön inceleme duruşması yapılıp tahkikat aşamasına geçilmiş, taraf delilleri toplandıktan sonra mahallinde keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılarak re’sen seçilen bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır. İbraz olunan 08/05/2018 tarihli raporda; dava konusu yıllık aidat belirlenmesine ilişkin 8 nolu kararın kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyiniyet kurallarına aykırı olmadığı mütalaa olunmuştur.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili rapora itirazlarını içeren dilekçeyle ekinde Bakırköy …ATM’nin …. esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunu sunmuştur. Yine davacı vekili 07/06/2018 tarihli dilekçesiyle mahkememiz dosyasının daha önce açılan ve aynı genel kurul kararının iptaline ilişkin Bakırköy … ATM dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Celpedilen Bakırköy 3….ATM’nin ….esas sayılı dosyasına ait tevzi formu, tensip zaptı, dava dilekçesiyle son duruşma zaptının incelenmesinde; …..tarafından davalı …Yapı Kooperatifi aleyhinde açılan 16/05/2017 tarihli kooperatif genel kurul toplantısında alınan (8) nolu kararın iptali istemine ilişkin olduğu, davanın 15/06/2017 tarihinde açıldığı, derdest olup duruşmasının 04/10/2018 tarihine bırakılmış olduğu anlaşılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53/3 maddesi hükmü gözetilerek davacı vekilinin duruşmanın öne alınması talebi mahkememizce uygun bulunmuştur.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53/3 maddesi gereğince birden fazla genel kurul kararının iptali davası açıldığı takdirde davaların birleştirilerek görülmesi gerekmektedir. Gerek mahkememizdeki davanın gerekse Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. esas sayılı dava dosyasının konusunu aynı kooperatifin 16/05/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan 8 nolu kararın iptali istemi oluşturmaktadır. 1163 sayılı Kanun’un 53/3 maddesi emredici nitelikte olup aynı genel kurul kararı ile ilgili birden fazla iptal davası açıldığı takdirde davaların birleştirilerek görülmesini düzenlediğinden HMK 166.maddesi hükmü de gözetilerek mahkememiz dosyasının daha önce açıldığı anlaşılan ve derdest olan Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53/3 maddesi gereğince birden fazla genel kurul karar iptali davası açıldığı takdirde, davaların birleştirilerek görülmesi gerektiğinden mahkememiz dosyasının daha önce açıldığı tespit olunan Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememiz esasının birleştirme nedeniyle kapatılmasına,
3-Yargılamanın Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
4-Birleştirme kararı verildiğinin HMK 166/3 maddesi uyarınca derhal Bakırköy….3 Asliye Ticaret Mahkemesi’ne Uyap üzerinden bildirilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, esas hükümle birlikte İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/07/2018
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …