Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/572 E. 2019/1290 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/572
KARAR NO : 2019/1290

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/06/2017
KARAR TARİHİ : 10/12/2019
KARARINYAZILDIĞI TARİH : 13/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkili tarafından davalıya taşıma hizmeti verildiğini, davalının müvekkilinin fatura ve cari hesabına konu alacaklarını ödemediğini, bu nedenle davalı hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;davacı tarafından takip sebebi olarak gösterilen 1.466,74 TL tutarlı fatura ile 522,09 TL tutarlı faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, ticari defterlerinde bulunmadığını, bu nedenle bu tutarlar yönünden müvekkilinin borcunun bulunmadığını, yine müvekkilinin alacaklı olduğu 2.041,82TL tutarlı faturanın karşı tarafa tebliğ edilerek kesinleşmiş olmasına rağmen davacının cari hesabında görülmediğini, dolayısıyla bu tutarlar toplamı olan 4.030,65 TL borca itiraz ettiklerini, kalan 4.980,25 TL borcu davacıya 09/06/2017 tarihinde ödediklerini belirterek davanın reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı UPS tarafından borçlu …. hakkında 9.010,90TL asıl alacak ile 202,19 TL işlemiş faizin tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı, davalı borçlu tarafından 09/06/2017 tarihinde icra takip borcuna mahsuben 4.980,25 TL ödeme yapılarak 4.030,65 TL alacak yönünden borca itiraz edildiği, bu nedenle takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Taraflarca bildirilen deliller toplandıkan sonra dosya ve tarafların ticari kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 16/04/2019 tarihli raporda; taraflar arasında 27/07/2016 tarihli yurt içi taşıma ve cari hesap sözleşmesi imzalanmış olduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan takip tarihi itibariyle 9.010,90 TL alacaklı olduğu,takip tarihi sonrası itibari ile 308,69 TL tutarın düşülmesi sonucunda 3.721,96TL alacak bulunduğu, davalının ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle borç tutarının 4.979,55TL olduğu, davalı tarafından davacıya 4.980,52TL ödeme yapıldığı, ayrıca davalı tarafından 308,69 TL tutarlı faturanın hasar bedeli açıklaması ile davacı adına borç kaydedildiği, dolayısıyla cari hesap bakiyesinde davalının 309,66 TL alacaklı gözüktüğü, taraflar arasındaki hesap farkı 4.031,35 TL olup, bu farkın davacının davalıda kayıtlı olmayan 1.466,74 TL, 0,77 TL ve 522,09 TL tutarlı faturaları ile davalının düzenlemiş olduğu ve davacı defterlerinde kayıtlı olmayan 2.041,81 TL tutarlı faturadan kaynaklandığı, davacının 1.466,74 TL tutarlı ve 522,09 TL tutarlı faturalarının iade ve vade farkı faturası olduğu 1.466,74 TL tutarlı faturaya ilk iade faturasının davalı tarafından düzenlendiği, daha sonra davacı tarafından iade faturası düzenlendiği, dolayısıyla bu tutar yönünden davalının borçlu olduğunun kabulünün gerektiği, vade farkı faturası bakımından ise bu yönde anlaşma ve faturanın anlaşmaya uygun düzenlenmesi halinde alacak iddiasında bulunulabileceği, davalı tarafından düzenlenen 2.041,81 TL tutarlı faturanın ise zarar tazmin yansıtma faturası olarak düzenlenmiş olduğu, faturaya yasal süresinde itiraz edilmeyip, çok sonradan iade edilmiş olduğu,davacının itiraz etmemesi karşısında zararın davacı tarafça üstlenildiğinin değerlendirilmesi gerektiği, sonuç olarak davacının 1.466,74 TL bakımından alacaklı olduğu, süresinde itiraz etmediği yansıtma faturası ve vade farkı faturası bakımından alacak iddiasının yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora yönelik itirazları doğrultusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 19/08/2019 tarihli ek raporda; kök raporda yapılan tespit ve değerlendirmelerin aynen geçerli olduğu görülmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanmış olan taşımacalık ve cari hesap sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya taşıma hizmeti verildiği, davacı tarafından verilen hizmet sonucunda dava ve takibe dayanak faturalar düzenlendiği, davacı tarafından cari hesap ekstresine dayalı olarak davalı hakkında 9.010,90 TL asıl alacak ile işlemiş faiz tutarı bakımından ilamsız takip başlatıldığı, davalı tarafından borcun 4.980,25 TL kısmı kabul edilerek 09/06/2017 tarihinde davacıya ödendiği, bakiye 4.030,65 TL alacak yönünden borca itiraz edildiği, dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4.030,65 TL tutara ilişkin olmasın rağmen davacı tarafından davalının ödemesi mahsup edilmeden icra takibindeki tüm asıl alacak tutarı üzerinden dava açılmış olduğu, bilirkişi kurulu raporu ile tespit edildiği üzere taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafından düzenlenmiş olan 1.466,74 TL ve 522,09 TL tutarlı faturalar ile davalı tarafından düzenlenmiş olan 2.041,81 TL tutarlı faturalardan kaynaklandığı, 1.466,74 TL tutarlı faturanın davacı tarafça 09/01/2017 tarihinde düzenlendiği, davalı tarafından faturaya yasal süresinde itiraz edilmeyerek faturanın kesinleşmiş olduğu, sonrasında davalı tarafça iade faturası düzenlendiği, iade faturasın karşı bu kez davacı tarafından iade faturası düzenlendiği, dolayısıyla davacının bu fatura yönünden alacak talebinde haklı olduğu, davacı tarafından düzenlenen 522,09 TL tutarlı faturanın ise vade farkına ilişkin olduğu, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin 3.7.maddesi hükmü ile vade farkı uygulamasının kabul edildiği, bu nedenle davacının bu fatura tutarını da talep hakkının bulunduğu, davalının düzenlemiş olduğu ve davacı kayıtlarında yer almayan 2.041,82 TL tutarlı faturanın ise hasar bedeline ilişkin olarak düzenlenmiş olduğu, davacı tarafça faturaya yasal süresinde itiraz edilmemiş olsa da hasara ilişkin faturaya dayanak hiç bir delil ileri sürülmediği, dolayısıyla fatura dayanağının kanıtlanamadığı, bu nedenle davacı alacağından düşülmesinin mümkün olmadığı, sonuçta davacının davalıdan 4.030,65 TL bakiye alacağının bulunduğu anlaşılmış,davalının takip öncesinde temerrüde düşürülmemesi nedeniyle davacının işlemiş faiz talep etmesinin mümkün olmadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ayrıca alacak likit olup, davalının itirazında haksız olması nedeniyle davacı yararına tazminata hükmedilmiş, reddedilen kısım yönünden davacının takipte kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından davalının tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE;
2-Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının iptaline,
3-Takibin 4.030,65 TL asıl alacak üzerinden ve bu tutara davacının takipteki talebi aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmak sureti ile devamına,
4-Kabul edilen asıl alacak tutarı olan 4.030,65 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Koşulları oluşmadığından davalının tazminat isteminin REDDİNE,
6-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
7-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 275,33 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 109,18TL harcın mahsubu ile bakiye 166,15 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı tarafça sarf edilen 109,18 TL peşin harç, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 131,65 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.440,83 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak 638,71 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

11-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 10/12/2019 KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza