Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/563 E. 2019/1296 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/563
KARAR NO : 2019/1296

DAVA : MENFİ TESPİT (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2017
KARAR TARİHİ : 11/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilim ile davalı arasında hiçbir hukuki ticari bir işlem alışveriş ve ilişki olmadığını, takipteki diğer borçlu … müvekkilimin ad ve unvan ve kaşesini kullanarak davalıdan para tahsil tahsil ettiğinin kanısında olduğunu, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasında müvekkil hakkında verilen takipsizlik kararı ile sekinleştiğini, dava konusu tamiptemüvekkilimden istirdatı istenilen 17.795,43-TL müvekkilinde olmadığını, alacaklı bu parayı kimde ödediyse iadesini de ondan istemesi gerektiğini, alakcalkı takibinde haksız ve kvtü niyetli olduğunu, takipte tebligat usulsüz şekilde muhtara bırakılmak suretiyle takip kesinleştirilmiş ve müvekkil mallarına hacizler konulduğunu, müvekkilin tamipten haberinin olmadığını, araçların ve gayrimenkullerin satılıp müvvekilin dönülmez zararlara uğrayacağını, mahkememizce uygun görülen teminatla icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacının sahip olduğu şahıs şirketinden mal almak için ödeme yaptığını, malların müvekkili şirkete teslim edilmediğini, müvekkili şirkete ticari ilişki gereği alınan malların parasının ödendiğini kanıtlayan tahsilat makbuzunun düzenlendiğini ileri sürerek, davanın öncelikle dava şartı yokluğundan usulden reddine, taleplerinin kabul görmemesi halinde davanın esastan reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İ.İ.K. nun 72.maddesinde düzenlenen icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasında tartışma konusu olan husus takibe konu çekten davacının borçlu olup olmadığı noktasındadır.
Davaya esas olan Büyükçekmece …. İcra müdürlüğünün …. E. sayılı dosya içeriğine göre alacaklının dosyamız davalısı, borçlunun dosyamız davacısı asıl alacak miktarının 17.400,00-TL işlemiş faiz alacağının 395,43-TL olduğu tartışmasızdır.
Davalının alacağının dayandığı çekin taraf defterlerine ne şekilde işlendiği, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olup olmadığı, davalının savunmasında belirttiği … ile ticari ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi için taraf defterlerinde kayıt olup olmadığı hususlarının tespiti açısından bilirkişi vasıtasıyla tarafların dayanak ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına dair karar verilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Davalı defterleri ibraz etmediğinden yalnızca davacının ticari defterleri incelenmiştir.
SMM bilirkişi … tarafından hazırlanan rapora göre, davacının ibraz ettiği defterlerin usulüne uygun tutulduğu, açılış onayının yapıldığını, davalının defterlerinin bilirkişiliğe ibraz edilmediğini, davacının defterlerine göre davacı ile davalı arasında ticari bir ilişkinin olmadığını, …. numaralı 21/11/2015 tarihli çekin davacının işletme defterinde görülmediğini, dava dışı …. ile davacı arasında ortaklık ilişkisinin bulunduğnun görülmediği, …’a ait işletme defterleri ve belgelerinin incelenmesinde, …’un …’ne mal sattığına, o kişiden bir çek aldığına, Mehmet Kaleli isimli kişinin işletmede ilgili olduğuna dair bir kayıt görülemediğini ifade etmiştir.
Davalı her ne kadar davacı ile ticari ilişkisi olup mal almak için 17.400,00-TL ödeme yapıldığı ve bunun davacının imza ve kaşeli makbuz suretini dosyamız içerisine sunmuşsa da savunmasına dayanak makbuz aslını sunması için verilen kesin süre ve ihtarlı davetiyeye icap etmemiştir.
İİK’nun 72.maddesinde düzenlenmiş olup borçlunun, alacaklıya borçlu olmadığını genel hükümlere göre kanıtlamasına imkan sağlamak amacıyla getirilmiş bir düzenlemedir. İİK’nın 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü takip alacaklısına aittir. Bu konuda istisnai nitelikte iddiada bulunan davalının bu iddiasını ispatlayacak yazılı belgeleri öncelikle HUMK 288 ve devamı maddeleri gereği ortaya koyması gerekir. Davalı vekili buna rağmen yazılı belge sunamadığı gibi davacı şirket kayıtlarında da davalıyı haklı hale getirecek herhangi bir kayıt bulunmamaktadır.
Toplanan deliller ve yapılan açıklamalar karşısında davanın kabulüne, takiplerin başlatılmasında davalı alacaklı tarafın, davaların açılmasında da davacı borçlu tarafın kötü niyetlerinin bulunmadığı kanaatiyle hem davacı hem de davalı için İİK m.72 kapsamında tazminat takdirine yer olmadığına karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip ve dayanağına çeke göre davacının borçlu olmadığının tespitine,
2-Tarafların kötüniyet tazminatı taleplerinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.215,60-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 303,91-TL harcın mahsubu ile bakiye 911,69-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 31,40-TL başvurma harcı, 303,91-TL peşin harç, 149,20-TL tebligat, 43,00-TL posta, 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.277,51-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı ve vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 11/12/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza