Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/520 E. 2019/504 K. 26.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/520
KARAR NO : 2019/504

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/06/2017
KARAR TARİHİ : 26/04/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan …….ile 14/07/2016 tarihli faktoring sözleşmesi imzalanarak davalının müvekkilinden faktoring finansman hizmeti aldığını, diğer davalının ise sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığını, faktoring sözleşmesi ile dilekçe de belirtilen faturaların konusu olan alacakların müvekkiline devir ve temlik edildiğini, buna karşılık olarak firmaya finansman hizmeti verildiğini, finansmanın firmanın banka hesabına ödendiğini, ancak fatura konusu alacakların ödeme vasıtası olarak verilen çekin keşide tarihinde ödenmediğini, fatura borçlularının da temlike konu alacakları müvekkiline ödemediklerini, sözleşme hükümleri gereğince davalıların ödenmeyen fatura konusu alacaklar ile ilgili olarak kendilerine kullandırılan finansmanı müvekkiline iade etmek zorunda olduklarını, davalılara ihtarname tebliğine rağmen borcun ödenmemesi üzerine Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalıların haksız olarak takibe itiraz ettiklerini belirterek davalıların itirazının iptali ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; 2013 yılından bu yana yaşanan kur hareketlerinden müvekkillerinin olumsuz olarak etkilendiğini, buna rağmen müvekkilinin hiçbir bankaya karşı temerrüde düşmediğini, kurun yükselmesi ile ihtarname gönderen davacının kötüniyetle hareket ettiğini, takipte istenilen alacak miktarını kabul etmediklerini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin uzun yıllardır devam ettiğini, bu sürede birçok kez kredi çekilerek ödendiğini, ticari ilişki hacminin genişliği nedeniyle müvekkili tarafından borç miktarının belirlenmesinin mümkün olmadığını, ayrıca işlemiş faiz tutarının bilinmesinin mümkün olmadığını, istenen temerrüt faizinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafça ibraz edilen faktoring sözleşmesi, sözleşmeye dayalı olarak alacağın temlikine ilişkin kayıtlar, dayanak faturalar, davacı tarafından davalılara çekilen ihtarname incelenerek değerlendirilmiş, taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmıştır.
Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı ….. Faktoring tarafından borçlular ……. Grup ve … hakkında 35.424,00 TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı, borçluların itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya ve tarafların ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 17/10/2018 tarihli raporda; davacı ile davalı şirket arasında 14/07/2016 tarihli ve 100.000,00 USD limitli faktoring sözleşmesi düzenlendiği, diğer davalının sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı, davalı şirketin sözleşme kapsamında 3.şahıs ve firmalara yapmış olduğu satış ve teslimler ile vermiş olduğu hizmetler nedeniyle kesmiş olduğu faturayı alacak bildirim formuna ek yaparak davacı şirkete temlik ettiği, yine vadesinde faturanın temlik edilen kısmının bedelini karşılayacak miktarda çeki davacı şirkete ciro ile devrettiği, bu kapsamda davalı şirket tarafından dava dışı …..adına kesilmiş 71.509,27 TL’lik faturaların 35.400,00 TL kısmını davacı şirkete temlik edilmiş olduğu, işlemin teminatı olmak üzere davacı tarafından keşideci …..olan 35.400,00 TL tutarlı çekin davacı şirkete verilmiş olduğu, bu işlem sonucunda faktoring komisyonu ve masrafları kesildikten sonra davalı şirketin hesabına 32.533,00 TL ödeme yapıldığı, dolayısıyla davalının davacıya bu işlem ile 35.400,00 TL borçlanmış olduğu, borcun ödenmesiyle ilgili olarak taraflar arasında miktar ve vade karşılıklı olarak belirlenmiş olmakla vade tarihinin 1 gün sonrası olan 03/04/2016 tarihi itibariyle davalıların temerüde düşmüş oldukları, davacının bakiye alacağının 35.400,00 TL olduğu, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında temerüd faiz oranının %15,75 olduğu, davalı kefilin kefalet limiti 100.000,00 USD olmakla kefilin borcun tamamından sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 14/07/2016 tarihli faktoring sözleşmesi düzenlendiği, davalı …’ın sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalamış olduğu, sözleşme kapsamında davalı şirketin 3.şahıs ve firmalara yapmış olduğu satış ve teslimler ile vermiş olduğu hizmetler nedeniyle kesmiş olduğu faturayı alacak bildirim formuna ek yaparak davacı şirkete temlik ettiği, yine vadesinde faturanın temlik edilen kısmının bedelini karşılayacak miktarda çeki davacı şirkete ciro ile devrettiği, bu kapsamda davalı şirket tarafından dava dışı …..adına kesilmiş 71.509,27 TL’lik faturaların 35.400,00 TL kısmını davacı şirkete temlik edilmiş olduğu, işlemin teminatı olmak üzere davacı tarafından keşideci …..olan 35.400,00 TL tutarlı çekin davacı şirkete verilmiş olduğu, bu işlem sonucunda faktoring komisyonu ve masrafları kesildikten sonra davalı şirketin hesabına 32.533,00 TL ödeme yapıldığı, dolayısıyla davalının davacıya bu işlem ile 35.400,00 TL borçlanmış olduğu, davacının bakiye alacağının 35.400,00 TL olduğu, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında temerrüt faiz oranının %15,75 olduğu ve takipte bu oran üzerinden talepte bulunulduğu, faiz oranının sözleşme hükümlerine uygun olduğu, davalı kefilin kefalet limiti 100.000,00 USD olmakla kefilin de borcun tamamından sorumlu olduğu sonucuna varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ayrıca alacak likit olup davalıların itirazında haksız olmaları nedeniyle davacı yararına tazminata hükmedilmiş, reddedilen kısım yönünden ise davacının takipte kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından davalıların tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle ;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
2-Davalıların Büyükçekmece …..İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının kısmen iptaline,
3-Takibin 35.400,00 TL asıl alacak üzerinden ve bu tutara takip tarihinden itibaren yıllık %15,75 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına,
4-Kabul edilen asıl alacak tutarı olan 35.400,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Koşulları oluşmadığından davalıların tazminat isteminin reddine,
6-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
7-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.418,17 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 427,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.990,74 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı tarafça sarf edilen 427,43 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 150,75 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.278,18 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak 1.265,40 TL giderin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 4.244,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım yönünden 24,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
11-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı karar verildi.26/04/2019

Katip …

Hakim …