Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/515 E. 2020/36 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/515 Esas
KARAR NO : 2020/36

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/06/2017
KARAR TARİHİ : 16/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkillerden …. ve ….’ın kızı ve diğer davacıların ise kardeşi olan müteveffa …’ın 21/10/2015 tarihinde E-5 Karayolu Bakırköy istikametini 112 Acil Komuta Merkezi önünde meydana gelen trafik kazası nedeniyle vefat ettiğini, davalılardan ehliyetsiz ve alkollü sürücü ….’nun sevk ve idaresindeki …. plakalı …. marka jipi aşırı süratli ve tehlikeli kullanması nedeniyle …. plakalı ve … plakalı araçlara çarpması sonucu takla atarak metrobüs yoluna geçmesiyle kazanın meydana geldiğini, davalılardan ….’nun %100 kusurlu olduğunun Yargıtay aşamasında olan Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasından aldırılan 21/04/2016 tarihli Adli Tıp Kurumu raporundan da anlaşılacağını, aynı raporda kaza öncesi arızası bulunduğunu belirttiği kendi sorumluluğu altındaki aracı park ettikten sonra aracın kontak anahtarını üzerinde bıraktığı ve aracı sürücü belgesiz sanığa teslim ettiği sebebiyle kusurlu bulunan davalılardan ….ın da kaza nedeniyle meydana gelen zararlardan sorumlu olduğunu, ayrıca davalı ….’ın da Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında da yargılamasının devam ettiğini, belirtilen davalıların yanı sıra kayden sahibi olmasa dahi kaza sonrası karakol ifadelerinden anlaşıldığı üzere araç sahibi olan … ve yine kaza yapan aracın kayden maliki olan …. İnşaat Gayrimenkul Otomotiv İthalat İhracat San.ve Tic.A.Ş.’de meydana gelen zarardan araç sürücüsü davalı …. ile birlikte mesul olduğunu, davalılardan …. Sigorta A.Ş.’nin kazalı …. plakalı aracın karayolları zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen şirket olduğunu, dava konusu kazadan dolayı müteveffa …’ın anne ve babası olan müvekkil davacılara kısmi bir ödeme yaptığını, ancak söz konusu ödemenin müteveffanın anne ve babası olan müvekkillerin maddi kaybından çok düşük olup davalı sigortanın poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere işbu davadaki maddi tazminat taleplerinden sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürerek öncelikle teminatsız ihtiyati haciz talebinin kabulü ile bu talebinin reddi halinde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, haklı davanın kabulü ile müteveffanın babası …. için 150.000.00-TL, annesi …. için 150.000,00-TL, kardeşi …. için 60.000,00-TL, kardeşi … için 60.000,00-TL, kardeşi … için 60.000,00-TL, kardeşi … için 60.000,00-TL, kardeşi …. için 60.000,00-TL olmak üzere toplamda 600.000,00-TL manevi tazminatın, yine fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müteveffanın babası …. için 3.250,00-TL, annesi …. için 3.250,00-TL olmak üzere toplamda 6.500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının, her iki tazminat talebi için de kaza tarihinden itibaren işleyecek olan en yüksek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar vekilinin dava dilekçesinde 21/10/2015 tarihinde ölümlü trafik kazasına karıştığını belirttiği …. plakalı aracın 27/02/2015 başlangıç-27/02/2016 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere …. nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile diğer davalı …. İnşaat Gayr. Oto.İth. İhr.San.ve Tic.A.Ş.adına ölüm halinde kaza tarihi itibarıyla şahıs başına 290.000,00-TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkil şirkete sigorta ettirildiğini, işbu teminat miktarının kişiye ödenecek miktarı değil, davalı müvekkil sigorta şirketinin şahıs başına azami teminat miktarını teşkil ettiğini, ekli tasdikli poliçe örneğinden de anlaşılacağı üzere manevi tazminat taleplerinin teminat kapsamına dahil olmadığını, nitekim davacılar vekilinin de manevi tazminat taleplerini usul ve yasaya uygun olarak münhasıran diğer davalılara yönelttiğini, ancak davacılar vekilinin destekten yoksun kalma maddi tazminat talebinde yasal isabet bulunmadığını, zira davaya konu edilen trafik kazası nedeniyle yapılan başvuru üzerine müvekkil sigorta şirketi nezdinde … nolu hasar dosyalarının açıldığını ve konunun değerlendirildiğini, neticede destekten yoksun kalma maddi tazminat hesabının yaptırıldığını, buna göre çocukların ölümü sebebiyle davacı annenin 40.917,66-TL, davacı babanın ise 30.740,83-TL destekten yoksun kalma maddi tazminat alacağı olduğunun tespit edildiğini, yapılan bu hesaplamanın davalı müvekkil sigorta şirketince kabul edildiğini ve 30/03/2016 tarihinde toplam 71.658,49-TL tazminatın bizzat davacılar vekili Av. …’nın hesabına ödendiğini, usul ve yasaya uygun olarak yapılan bu hesaplama ve ödeme sonrasında müvekkil sigorta şirketinin davacıya karşı başkaca sorumluluğu kalmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacılar vekilinin destekten oksun kalma maddi tazminat talebi yönünden bir an iç in davalı müvekkil sigorta şirketinin dava konusu maddi tazminat talebi ile sorumlu olduğu düşünülse dahi davalı müvekkil sigorta şirketinin işbu sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, maddi tazminat hesabında Yargıtay içtihatlarına uygun olarak müvekkil sigorta şirketinin ödeme yaptığı gün itibarıyla hesaplama yapılması ve müvekkil sigorta şirketince ödenen 71.658,49-TL tazminatın güncellenerek belirlenen maddi tazminat miktarından mahsup edilmesi gerektiğini, çocuğun anne ve babaya ayırabileceği destek payın en fazla %10 olarak kabul edildiğini, ayrıca anne babanın sosyal güvenliği olup olmadığının da araştırılması, yine ailede kaç çocuk olduğu, anne babanın yaşı ve başka çocuk yapma ihtimallerinin de değerlendirilmesi, vefat eden çocuğun anne babasına ayırabileceği payın gerçeğe yakın hesaplanarak muhtemel gelirin %5’ine ve ancak zaruri olması halinde daha fazlasına çıkartılması, tazminat hesabının yine asgari ücret düzeyinden yapılması da gerektiğini, davacı vekilinin kaza tarihinden itibaren avans faiz talebinde yasal isabet bulunmadığı, davalı müvekkil sigorta şirketinin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini belirterek davanın reddine, aksi halde belirttikleri şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesine, kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. İnşaat Gayrimenkul Otomotiv İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kayıt maliki olduğunu, davalı …. idaresindeki …. plakalı …. model …. marka aracın 21/10/2015 tarihinde saat: 04.30 sıralarında Avcılar istikametinden Aksaray istikametine doğru seyir halindeyken 112 komuta kontrol merkezi karşısında …. plakalı ve …. plakalı araçlara çarpması sonucu takla atarak metrobüs yoluna geçmesiyle kaza yaptığını, kaza sonucunda davacıların evladı …’ın vefat ettiğini, davacıların kızlarının vefatı ile desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek maddi tazminat ve çektikleri acı için manevi tazminat istemi ile müvekkil şirket aleyhine dava ikame ettiklerini, davanın trafik kazası sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun motorlu araçların sebep oldukları trafik kazalarından doğan zararların tazmini borcunun araç işletenine yüklediğini, kazaya neden olan …. plakalı aracın trafik sicilinde müvekkil şirket adına kayıtlı olmakla birlikte 08/09/2015 tarihinde harici oto satış sözleşmesi ile vadeli olarak toplam 130.000,00-TL karşılığında ….’ya satıldığını, aracın ayn gün trafiğe faal olarak alıcıya teslim edildiğini, sözleşmenin 5.maddesine göre satıcı alıcı tarafından borcun tamamı ödendiğinde noterde resmi satışı gerçekleştirmekle yükümlü olduğunu, alıcı …’nun da otomobili davalı … ‘na satarak teslim ettiğini, trafik kazasının gerçekleştiği 22/10/2015 tarihine aracın müvekkilinin fiili tasarrufu altında olmadığını, davalı …. hakkında Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile yürütülen kamu davasını soruşturma ve kovuşturma aşamasında toplanan deliller, tanık ifadeleri ve olay tarihinde kazaya neden olan … plakalı aracın …’nun tasarrufunda olduğunu, aracı kendisinin işlettiğinin sabit olduğunu, müvekkili şirketin olay tarihinde işleten sıfatına sahip olmadığını, kendisine husumet tevcih edilemeyeceğini, bu sebeple husumet yokluğu nedeniyle aleyhine ikame edilen davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacıların 6.500,00-TL maddi (belirsiz alacak) destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin yasal dayanaktan yoksun, hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, zira trafik kazası sonucunda davacıların aracın ZMMS poliçesi ile sorumlu olan diğer davalı …. Sigorta A.Ş.ne başvuruda bulunduklarını, yapılan hesaplama sonucunda davalı sigorta şirketinin toplam 71.638,49-TL maddi tazminat ödediğini, davacıların bu ödemeyi kabul ederken fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadıklarından fazlaya ilişkin kısım için dava açılamayacağını, desteğini yitiren kimsenin kendisine ne yardımı yapılması gerekiyorsa yalnızca o tutarı isteyebileceğini, Yargıtay içtihatı nazara alındığında ana ve baba yoksulluk içinde ve bakıma muhtaç değillerse onlar için destek tazminatı istenmemesi gerektiğini, davacıların özellikle anne ….’ın zengin ve varlıklı olduğunu, Bakırkö …. Ağır Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı davasının 10/02/2016 tarihli celsesinde davacı ….’ın kızım benim malvarlığım yüzünden öldürülmüştür. 20 sene vergi ödedim şeklinde beyanlarda bulunduğunu, davacıların ekonomik ve sosyal durumunun araştırılması, vergi müdürlüğü ve ticaret odasından da sorulmasına karar verilmesini , kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an için anne ve babanın bakıma muhtaç olduğu düşünülse bile vefat eden evlatlarının yaşı nazara alındığında ileride evleneceği, eş ve çocuklara sahip olacağı, kazançlarının önemli bir bölümünü kendisine, eşine ve çocuklarına ayıracağı dikkate alınarak azalan oranlarda destek payı verilmesi gerektiğini belirterek ceza dosyasının kapsamı, iddianame, savunmalar, tanık beyanları, kaza tespit tutanağı, olay yeri inceleme raporu, kaza anı göründü CD’si, 21/04/2016 tarihli Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi raporu ile …’ın araca binerken davalı ….’nun alkollü olduğunu bildiği ve araçta yolculuk yapmaktayken kendi can güvenliği açısından emniyet kemerini takması gerektiği hususuna riayet etmediğinin sabit olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat talepleri ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava; 6098 sayılı TBK 49.madde ve 2918 sayılı KTK uyarınca trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma talebine dayalı araç sürücüleri, araç işletenleri ile araçların zorunlu sigortacıları aleyhinde açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak;
Taraflara ait Sosyal ekonomik durum ,araç tescil bilgileri ,nüfus kaydı ,kaza tespit tutanağı, SGK kayıtları, ceza dosyası, davalı Sigortaca yapılmış Zorunlu trafik poliçesi,bilirkişi raporları, dosya arasına alınmştır.
Taraf vekilleri delil listeleriyle yazılı delillerini ibraz etmişler diğer taraf delilleri mahkememizce toplanmıştır. Kazaya karışan araçların trafik kayıtları celp edilmiştir.
Gerçek kişi tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, gelen yazı cevapları dosyaya konulmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; meydana gelen trafik kazasında kusur durumları ve kusur oranlarının ne olduğu, davacıların maddi ve manevi zararlarının oluşup oluşmadığı, davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı, talep edilebilecek maddi tazminat bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti, manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 15/09/2017 tarihli ara kararıyla davacılar vekilinin ihtiyati tedbir taleplerinin değerlendirilerek ; davacılar vekilinin …. plakalı araç ile davalılara ait olduğu tespit edilen araç ve taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulması yönündeki talebinin reddine, davacılar vekilinin davalılar …., … , …. İnşaat Gayrimenkul Otomotiv İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ve …. Sigorta A.Ş’ye yönelik ihtiyati haciz taleplerinin reddine, davacılar vekilinin davalı ….’ya yönelik ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile; davacı …. için 3.250,00-TL maddi 30.000,00-TL manevi; davacı …. için 3.250,00-TL maddi 30.000,00-TL manevi; davacılar …. , …, …, …. ve ….’ın her biri için ayrı ayrı 15.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 141.500,00-TL alacak yönünden davalı ….’ya ait araçlar ve taşınmazlar üzerine borca yetecek miktardan fazla olmamak üzere , kanuni kısıtlamalar da nazara alınmak kaydı ile takdiren alacağın %15’i tutarında 21.225,00-TL teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına, takdir edilen 21.225,00-TL teminat, nakdi veya banka teminat mektubu olarak yatırıldığında kararın, infazı için Mahkememiz yetki alanında bulunan icra müdürlüklerine gönderilmesine, kararın on (10) gün içinde infaz edilmediği taktirde kendiliğinden kalkmış sayılmasına karar verildiği, ara kararın taraflara/vekillere tebliğ edildiği, teminatın yatırılmadığı ve ihtiyati haczin infaz edilmediği anlaşılmıştır.

04/07/2018 tarihli tutanağın (1) nolu ara kararı gereği davalı … yönünden dosyanın tefrik edilerek mahkememizin …. Esasına kaydının yapılarak davacılar vekilinin davalı …. yönünden taraf teşkilinin sağlanması için verilen kesin sürede ilan masrafını yatırmadığından davanın usulden reddine karar verildiği, Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesine yazılan müzekkereye cevap verildiği, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinden dönmediğinin bildirildiği görülmüştür.
Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas, … Karar Sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilerek incelenmiş, mahkememiz dosyası davalısı sanık …. hakkında taksirle ölüme ve yaralamaya neden olmak ve alkol etkisi altında araç kullanmak suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet kararı verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. Esas Sayılı dosyasında iddianame, tensip zaptı ve duruşma tutanakları celp edilmiş, mahkememiz dosyası davalısı sanık …. hakkında taksirle ölüme ve yaralamaya neden olmak suçlarından kamu davası açıldığı, davanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Meydana gelen kazada tarafların kusur durumu, Bakırköy …. ve …. Ağır Ceza Mahkemesindeki taraf beyanları, tutanaklar, dosyaya celp edilen olay yeri inceleme raporu, trafik kazası tespit tutanağı, tarafların sundukları deliller incelenerek meydana gelen kazada müteveffanın ve davalıların kusur durumunun tespiti için dosyanın günsüz olarak bir makine mühendisi ayrıca ; …. plakalı araçla ilgili kaza tarihi olan 21/10/2015 tarihini kapsayan trafik sigorta poliçesi kapsamında Davacılara söz konusu kaza sebebiyle 71.658,49 TL ödeme yapıldığının bildirildiği dikkate alınarak söz konusu ödeme güncellenerek talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihindeki yürürlükteki ZMMS genel şartlarına göre hesabı için Aktüerya bilirkişi …’a tevdii ile rapor alınmasına karar verilmiş, 03/07/2019 tarihli raporda özetle; …’ın ölümü ile sonuçlanan kazanın meydana gelişinde; … plakalı arcın sürücüsü ….’nun %60 oranında kusurlu olduğu, tanık ….’ın %20 oranında kusurlu olduğu, müteveffa …’ın %20 oranında kusurlu olduğu, ….’ın talep edebileceği maddi zararının 18.369,32 TL olduğu, ….’ın talep edebileceği maddi zararının 14.903,16 TL olduğu, davacılara yapılan ödemelerin yetersiz olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 29/01/2016 tarihi, davalı sürücü ve işleten yönünden 21/10/2015 kaza tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dosyanın yeniden bilirkişi heyetine gönderilerek makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek ceza mahkemesi raporunda belirtildiği gibi müteveffanın araçta yolcu olarak bulunduğu, kazanın oluşumunda bir katkısının olmadığı gibi kazanın oluşumuna engel olabilecek şekilde önlem alamayacağı dikkate alınarak kazaya karışan sürücülerin asli ve tali kusurlu oldukları dikkate alınarak kusur dağılımının %100 üzerinden araç sürücüsü ve karşı araç arasında yeniden dağıtımın yapılarak ve davacının tazminat hesabına da itirazlarıın aktüer bilirkişi tarafından değerlendirilerek denetime elverişli, gerekçeli ek rapor alınmasına karar verilmiş, 12/11/2019 tarihli ek raporda özetle; …’ın ölümü ile sonuçlanan kazanın meydana gelişinde …. plakalı aracın sürücüsü davalı ….’nun %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüs …’ın kusurlu olduğu tespit edilmiştir.

Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; 21/10/2015 günü meydana gelen trafik kazasının oluşumunda …. plakalı aracın sürücüsü ….’nun %100 kusurlu olduğu anılan trafik kazasında davacıların, destekleri …’ı yitirmeleri sebebiyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talebinde bulundukları anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK m. 53 hükmü uyarınca ölenin yardımından faydalananlar, ölüm sebebiyle yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, “destekten yoksun kalma tazminatı” adı altında sorumlulardan isteyebilirler. Kanun hükmünde de açıkça ifade edildiği üzere, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır.
Maddi tazminatlarda indirim nedenleri olarak iki durum söz konusudur. 6098 sayılı TBK 51. md; hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; “Tazminatın tenkisi” başlıklı 44. maddesinde (6098 sayılı TBK 52. md)ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.
Destek …’ın davalılardan ….’nun aracında bulunmasının hatır taşımacılığı niteliğinde olduğu, olay yeri inceleme raporunda araçta boş bira kutuları bulunduğunun tespit edildiği, ….’nun ehliyetsiz ve alkollü olarak araç kullandığı görülmekle, …’ın bu araca binmekle hesaplanan tazminat miktarından hakkaniyet gereği %40 oranında indirim yapılması gerekmiştir.
Sonuç olarak davalılar …., …. İhr. İth. San. Ve Tic. A.Ş ile sigıorta şirketinin kaza kapsamında meydana gelen destekten yoksun kalma tazminatı alacağından sorumlu oldukları sabit olmuş olup mütevaffanın alkollü emniyet kemeri takmadan ve ehliyetsiz arkadaşının aracına binmesi yanında olayda hatır taşıması da söz konusu olduğundan her iki davacıdan da ayrı ayrı olarak hakkaniyet ve Yargıtay uygulamalarına göre %40 oranında takdiri indirim yapılmıştır.
Hükme esas alınan, denetime elverişli 03/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda davacı ….’ın 18.369,32 TL ve ….’ın 14.903,16 TL destekten yoksun kalma zararının bulunduğunun hesaplandığı görülmekle, davalı ….’nun TBK.49.maddesi uyarınca haksız fiili işleyen sıfatıyla ve davalı …. İth. İhr. San. Ve Tic. A.Ş.’nin aracın işleteni sıfatıyla 2918 sayılı Kanunun 85. maddesi uyarınca davacılara karşı sorumlu bulunduğu; davalı sigorta şirketinin de sigorta poliçesi kapsamında, davalı araç işleteninin sorumluluğunu poliçe limiti dahilinde yüklendiğinden, davacıların karşılanmamış destekten yoksun kalma zararlarından sorumlu bulunduğu; davacıların, uğradığı zarardan davalıların sorumluluğunun müştereken ve müteselsilen olduğu değerlendirilmiş ve bu nedenlerle, davacı … için 18.369,32 TL ve …. için 14.903,16 TL destekten yoksun kalma tazminatın davalı …. ve …. İth. İhr. San. Ve Tic. A.Ş.’den olay tarihinden itibaren davalı …. Sigorta A.Ş’den temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar …. ve ….’a ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
Destekten yoksun kalma teminatı ilgili genel şartların A.5/ç maddesinde düzenlenmiş yine genel şartlara ek olarak çıkarılan cetvel Ek:2’de destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamasının ne şekilde yapılacağı, belirtilmiştir. Ek:2 cetvelin 3.maddesinde 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelecek trafik kazalarında TRH-2010 tablosunun dikkate alınacağı belirtilmiş, yine diğer maddelerde de, destekten yoksun kalma tazminatının ne şekilde hesaplanacağı ifade edilmiştir.
Ancak olduğu kazaya karışan davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın ZMMS poliçesi incelendiğinde poliçenin 27/02/2015 tarihinde düzenlendiği bu kapsamda 01/06/2015 tarihinde değiştirilen genel şartlardan önceki genel şartlara tabi olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Davalıların vekilinin TRH 2010 yaşam tablosuna göre hesaplama yapılmadığına yönelik itiraz incelendiğinde; TRH 2010 yaşam tablosuna ve 1,8 teknik faiz indirimli hesaplama yeni ZMMS genel şartları bakımından geçerli olup kazanın ve poliçenin bu davadaki tarihleri dikkate alındığında, PMF 1931 yaşam tablosuna göre ve teknik faizin de eski şartlara göre esas alınarak yapılan hesaplamaya göre maddi zararın belirlendiği görülmüştür. Poliçe başlangıç tarihi itibariyle TRH 2010 yaşam tablosuna göre hesap yapılamayacağından PMF 1931 yaşam tablosuna göre karar verilmesi gerektiğinden davalıların itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacının ıslah dilekçesi ile talep etmiş olduğu maddi tazminat kalemleri yönünden tazminatının kaza tarihinden tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte talep etmiş ise de, Sigorta Şirketleri yönünden poliçedeki limitle sınırlı olmak üzere Karayolları Trafik Kanunu’ nun 99. Maddesi ve yerleşmiş Yargıtay Kararları gereğince, gerekli belgelerin eklenmesi sureti ile şirkete müracaat tarihinden öncesinde şirketin temerrüdü söz konusu olmadığını, Sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü belgelerin ibrazından itibaren (8) iş günü içinde, böyle bir başvuru olmadığı takdirde dava tarihinde muaccel hale geldiğinden sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar vermek gerekmiştir. Davacının avans faizi talebi ise davacının ve haksız fiil faili sürücünün de tacir olmadığı dikkate alındığında ,diğer davalılar tacir olsa da her iki taraf için de ticari iş sayılması gereken bir fiil olması yanında TTK’da ticari iş, ticari işletme esasına göre belirlendiğinden dolayısıyla söz konusu aracın haksız eyleminin de TTK’nın 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımamasına, bu durumda davalılardan ancak yasal faiz istenebileceğine, bu davalının hukuki sorumluluğunu üzerine alan davalı sigorta şirketinden de ancak aynı oranda yasal faizi istenebileceğinden davacının avans faizi talebi yerinde görülmeyerek yasal faize hükmedilmiştir.
Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda TBK.nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Hatır taşıması indirimi, bizzat hatır için taşınan kişinin ölmesi veya yaralanmasına ilişkin zararlar hakkında uygulanır. Kanun koyucu, indirim imkânını sadece hatır için taşıyan işleten ve sürücüye bahşetmiştir. İki taraflı kazalarda diğer aracın işleteni, tehlike esasına göre zarardan sorumlu olup toplam tazminat bedellerinden kusur indirim oranları toplanarak maddi tazminat hesaplanarak hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminat ise meydana gelen olay nedeniyle duyulan acı ve üzüntünün kısmen de olsa giderilmesine yöneliktir. Bir teselli ve avunma tatmin aracı yaratmaktan ibarettir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine erilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. (bkz. Yargıtay 17. HD, 23/10/2018 T., 2015/18074 E., 2018/9484 K. sayılı kararı) Hâkim manevi tazminatı belirlerken somut olayın özelliğini, zarar görenin ve zarara yol açanın ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, ölüm ya da beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. (bkz. Yargıtay HGK 28.05.2003T., 2003/21-368-355 sayılı; 23.06.2004 T. 2004/13-291-370 sayılı kararları)
Somut olayda davacılar, desteğin annesi, babası ve kardeşleri olup, destek ölüm tarihinde 17 yaşındadır. Müteveffanın annesi, babası ve kardeşleri her zaman desteğin ilgi ve sevgisine muhtaç oldukları gibi, desteği çok erken yaşta ve çok elim bir kazada ani şekilde kaybetmişler, büyük acı ve elem duymuşlardır. Davalı/ sürücü ….’nun olayda %100 oranında kusurlu bulunduğu görülmekle; davacıların …’ın vefatı nedeniyle duydukları acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli/kusur durumu da göz önünde tutularak TBK.m.56 ve TMK.m.4 uyarınca hak ve nasafet kuralı çerçevesinde KTK.m.85 ve TBK.m.49-(1) uyarınca davalı ….’nun haksız fiili işleyen ve …. İth. İhr. San. Ve Tic. A.Ş.’nin aracın işleteni sıfatıyla davacılara karşı sorumluluğunun bulunduğu değerlendirilmiştir.
Davalılardan …. ise olay esnasında araçta olmayıp, olayın meydana gelmesinde herhangi bir katkısı da olmadığından, kendisine husumet yöneltilmesi mümkün olmayıp, kendisine yönelik davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile, maddi tazminata ilişkin davanın ıslah edilmiş miktar üzerinden kısmen kabulü ile davacılardan …. için toplam 18.369,32 TL, …. için toplam 14.903,16 TL destekten yoksun kalma tazminatın sigorta şirketi yönünden başvuru tarihinden 8 gün sonraya denk gelen 26/03/2016 tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden 21.10.2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte davalılar …. İnşaat Gayrimenkyul Otomotiv İthalat İhracat San. Ve Tic. A.ş ve ….’dan, sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak üzere …. Sigorta A.Ş. den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile davacılar …. için 50.000 TL, …. İçin 50.000 TL, … için 10.000 TL, … için 10.000 TL, … için 10.000 TL, …. için 10.000 TL, …. için 10.000 TL, manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. İnşaat Gayrimenkyul Otomotiv İthalat İhracat San. Ve Tic. A.Ş ve ….’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, davalı …. yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ;

1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
Maddi tazminata ilişkin davanın ıslah edilmiş miktar üzerinden kısmen KABULÜ ile Davacılardan …. için toplam 18.369,32 TL, …. için toplam 14.903,16 TL destekten yoksun kalma tazminatın sigorta şirketi yönünden başvuru tarihinden 8 gün sonraya denk gelen 26/03/2016 tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden 21.10.2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte davalılar …. İNŞAAT GAYRİMENKYUL OTOMOTİV İTHALAT İHRACAT SAN. VE TİC. A.Ş ve ….’dan, sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak üzere …. SİGORTA A.Ş. den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
2-Manevi tazminata ilişkin davanın KISMEN KABULÜ ile davacılar
a) …. için 50.000 TL,
b)…. için 50.000 TL,
c) …. için 10.000 TL,
d) … için 10.000 TL,
e) … için 10.000 TL,
f) …. için 10.000 TL,
g) … için 10.000 TL
Manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. İNŞAAT GAYRİMENKYUL OTOMOTİV İTHALAT İHRACAT SAN. VE TİC. A.Ş ve ….’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Davacıların fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat talebinin REDDİNE,
4-Davalı …. yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,

5-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 2.272,84 TL ilam ve karar harcından davacı tarafından yatırılan 1.714,58 TL peşin harcın mahsubuna, artan 1.612,08 TL harcın karar kesinleştiğinden ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 10.349,82 TL ilam ve karar harcından davacı tarafından yatırılan 2.071,51 TL peşin harç ile 995,00 TL tamamlama harcının mahsubuna, bakiye 7.283,31 TL ilam harcının davalılar …. İnşaat Gayrimenkyul Otomotiv İthalat İhracat San. Ve Tic. A.Ş ve ….’dan, sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak üzere …. Sigorta A.Ş. den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Davacılar tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 2.071,51 TL peşin harç, 995,00 TL tamamlama harcının davalılar …. İnşaat Gayrimenkyul Otomotiv İthalat İhracat San. Ve Tic. A.Ş ve …., …. Sigorta A.Ş. den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
8-Maddi tazminat talebinin kısmen kabulü yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.990,87 TL vekalet ücretinin davalılar …. İnşaat Gayrimenkyul Otomotiv İthalat İhracat San. Ve Tic. A.Ş ve ….’dan, sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak üzere …. Sigorta A.Ş. den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
9-Maddi tazminat talebinin kısmen reddi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.723,40 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar …. İnşaat Gayrimenkyul Otomotiv İthalat İhracat San. Ve Tic. A.Ş.,…., sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak üzere …. Sigorta A.Ş. ‘ne verilmesine,
-Manevi tazminata ilişkin davanın KISMEN KABULÜ yönünden;
10-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 10.246,50 TL ilam ve karar harcının davacı tarafından yatırılan 2.071,51 TL peşin harç ile 995,00 TL tamamlama harcının mahsubuna, bakiye 7.179,99 TL harcın. davalılar …. İnşaat Gayrimenkyul Otomotiv İthalat İhracat San. Ve Tic. A.Ş ve ….’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
11-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1.maddesi uyarınca 18.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar …. İnşaat Gayrimenkyul Otomotiv İthalat İhracat San. Ve Tic. A.Ş ve ….’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
12-Manevi tazminat talebinin kısmen reddi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2.maddesi uyarınca 18.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar …. İnşaat Gayrimenkyul Otomotiv İthalat İhracat San. Ve Tic. A.Ş ve ….’ya verilmesine,
13-Davacı tarafından sarf edilen 791,00 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.991,00- TL’nin davanın kabul (maddi ve manevi tazminat talebi yönünden toplam olarak) oranı dikkate alınarak takdiren 548,91-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahisli ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, (davalı sigorta şirketi poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere)
14-Davalı …. İnşaat Gayrimenkyul Otomotiv İthalat İhracat San. Ve Tic. A.Ş. tarafından sarf edilen 43,80 TL tebligat masrafından oluşan yargılama giderinin davanın red oranı (maddi ve manevi tazminat talebi yönünden toplam olarak) dikkate alınarak takdiren 31,72-TL’sinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, kalan kısmın bu davalı üzerinde bırakılmasına,
15-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
16-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/01/2020

Başkan ….
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸